POLİTİKA - 14 Aralık 2024 Cumartesi 16:37

Bakan Bolat: "Kişi başına milli gelirimiz 3 bin 600 dolardan, bu yıl sonunda 14 bin 515 dolara yükselmiş olacaktır"

A
A
A
Bakan Bolat: "Kişi başına milli gelirimiz 3 bin 600 dolardan, bu yıl sonunda 14 bin 515 dolara yükselmiş olacaktır"

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Türkiye ekonomisi 22 yılda tam 5 kat büyümüştür. Milli gelirimiz 230 milyar dolardan 1 trilyon 260 milyar dolara yükselmiştir. İnşallah kişi başına milli gelirimiz 3 bin 600 dolardan, bu yıl sonunda 14 bin 515 dolara yükselmiş olacaktır" dedi.


Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Çankırı İl Başkanlığı. 8. Olağan Kongresi’ne katıldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Belgin Uygur, AK Parti Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ve çok sayıda partilinin katıldığı kongrede konuşan Bakan Bolat, Çankırı’ya yapılan yatırımlar ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerle ilgili bilgiler verdi.



“Çankırı’nın mal ihracatı 1 milyar doları aşacaktır”


AK Parti iktidarı döneminde Çankırı’ya önemli eserler kazandırıldığını belirten Bakan Bolat, “Hiçbir ilimizi ayırt etmediğimiz gibi 22 yılda Çankırı’ya çok büyük eserler kazandırdık. 78 yılda yapılanların belki 3 katı eser kazandırıldı, çok önemli yatırımlar yapıldı. Bugüne kadar yapılan eserler, yatırımlar, göz kamaştırmakta. Tam 55 milyar Türk lirası değerinde yatırımlar yapıldı. 777 yeni derslik yapıldı, Çankırı’nın kurtuluşunu gerçekleştiren Karatekin’in ismi ile üniversite kuruldu. Binlerce öğrenci Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde eğitim görüyor. 5 bin 633 kişilik yurtlar yapıldı, 32 tane spor tesisleri yapıldı. Sosyal yardımlar için 1 milyar liralık kaynak aktarıldı. İhtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımızın hep yanında olduk. Tam 10 yeni hastane, 26 tane sağlık tesisi yapıldı. 400 yataklı Çankırı Merkez Devlet Hastanesinin inşaatı da hızla devam ediyor. TOKİ, Çankırı merkez ve bütün ilçelerde devasa konutlar yapıp Çankırılıların barınma sorununu çözmektedir. Bugüne kadar 4 bin 632 konut tamamlandı, bin 584 konut da hızla tamamlanma yolunda ilerliyor. Daha önce su arıtma tesisi hiç yoktu. Bugün 9 tane su arıtma tesisi kazandırıldı. Millet bahçelerimiz Çankırı’nın hizmetinde, halkımıza nefes alma imkanı sunuyor. Çankırı sadece bir tarım şehri değil, sanayi şehri olma yolunda hızla ilerliyor. Tuz mağarası ile turizmde hızla ilerliyor. Yılda 1,5 milyon kişi tuz mağarasını ziyaret etti. Sanayi kuruluşları Çankırı’nın üretim seviyesini hızla arttırdı, Çankırı bir ihracat şehri haline geldi. Çankırı geçen yıl 800 milyon dolar ihracat yaptı, buna karşılık 185 milyon dolar da ithalat yaptı. Çankırı, 4 birim ihracat yaptı, 1 birim ithalat yaptı, 1’e 4 dış ticaret fazlası veriyor. Çankırı üretim şehri, çalışma şehri, huzur şehri. Allah’ın izniyle iki sene içinde Çankırı’nın mal ihracatı 1 milyar doları aşacaktır. Biz de Ticaret Bakanlığı olarak Çankırı’daki esnafımızın, sanatkarlarımızın da yanında olarak desteklerimizle güç veriyoruz. Bu anlamda bu sene Çankırı’da 756 tane esnafımıza 381 milyon lira, yüzde 50 süspansiyonlu kredi kullandırdık. İnşallah önümüzdeki yıl bu rakamlar daha da artacaktır” dedi.



"Kişi başına milli gelirimiz 3 bin 600 dolardan, inşallah bu yıl sonunda 14 bin 515 dolara yükselmiş olacaktır"


İhracatla alım gücünün arttırılmasının hedeflendiğini belirten Bolat, “Çiftçilerimiz, emeklimiz, işçimiz, memurumuz, esnafımız, sanatkarımız, hepsinin yüzü 22 yıldır boyunca AK Parti iktidarı döneminde gülmüştür. Çünkü Türkiye ekonomisi 22 yılda tam 5 kat büyümüştür. Milli gelirimiz 230 milyar dolardan 1 trilyon 260 milyar dolara yükselmiştir. Kişi başına milli gelirimiz 3 bin 600 dolardan, inşallah bu yıl sonunda 14 bin 515 dolara yükselmiş olacaktır. Bütün bunlar, dünya lideri, güçlü, örnek bir bir başbakan ve Cumhurbaşkanımız ve onun çalışkan ekipleri, hükümetlerimiz, il teşkilatlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, mahalle temsilcilerimiz, mahalle teşkilatlarımız ve Türkiye’yi seven, Türkiye’nin bekası için ‘önce Türkiye’ diyen Cumhur İttifakı’ndaki güçlü ittifak ortaklarımızla birlikte başarıldı. Güven, teşkilat, huzur, terörle mücadele ve terörün kökünü kazıma, ekonomide istikrar ve yüksek oranlı büyüme, 7 kattan fazla mal ve hizmet ihracatı ile bugün yılda 375 milyar dolar ihracat yapma kapasitesine ulaşmak, ihracat, yatırım, üretim, iş, aş, refah, alım gücünün artması demek. Bütün bunlar hep birlikte başarıldı” diye konuştu.



“Satın alma güçleri Allah’ın izni ile daha da yükselecek”


Deprem harcamalarının azalması ile alım gücünün yükseleceğine dikkat çeken Bakan Bolat, “Cumhuriyet tarihinde, 78 yılda 58 hükümet kuruldu. Son 22 yılda AK Parti ve Cumhur İttifakı ortaklarımızla birlikte ülkemizi yönetiyoruz. 3 ayda, 6 ayda hükümetlerin kurulup yıkıldığı dönemler geride kaldı. AK Parti’den önce, 90’lı yollardan 2002’ye kadar tam 9 hükümet kuruldu. İstikrar olmazsa, huzur olmazsa, terör olursa, ekonomide güven olmazsa bir ülke büyüyebilir mi, büyüyemez. Elhamdülillah terörün kökü kazındı, topraklarımızda bitirdik. Güçlü bir istikrarımız, ekonomik büyümemiz var. Milli gelirimiz, istihdam artıyor. 2002 sonunda Türkiye’de 21 milyon kişi iş sahibiydi, bugün 33 milyon kişi istihdam sahibi. Yılda 1 milyon 400 bin civarında kişi ev alıyor, yılda 1 milyon 200 bin kişi birinci el, 15 milyona yakın kişi de ikinci el araba sahibi olabiliyor. Çok daha iyi olacak. Çok büyük badireler atlattık. Dünya ekonomik krizleri oldu. Salgın krizi oldu. Bölgemizde savaşlar var ama Türkiye’nin tırnağına zarar gelmedi. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve başkanlığında Türkiye bir huzur ülkesi, istikrar abidesi oldu. Bu sayede ekonomimiz büyümeye devam etti. Salgında dahi bizim ekonomimiz yüzde 2’ye yakın büyüdü. Bu yıl da ilk 9 ayda yüzde 3,2 büyüdü. Yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını da hızla sarıyoruz ve gelecek sene sonundan itibaren deprem bölgesinde, 11 vilayetteki çalışmalar sona yaklaşacak. Deprem masrafları azaldıkça devlet bütçesinden arta kalacak kaynaklar emekliler, esnaf, çiftçiler, işçiler, memurlar için daha fazla kullanılacak ve daha adil bir şekilde rahatlatılacaklar ve satın alma güçleri Allah’ın izni ile daha da yükselecek” şeklinde konuştu.


Daha sonra söz alan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Belgin Uygur ise, “22 yıllık iktidarımız boyunca nasıl bir Türkiye’yi devraldık, o Türkiye’yi her anlamda nereden nere getirdik ve bundan sonraki vizyonumuz, hedeflerimizle nasıl bir dünya, nasıl bir güçlü Türkiye hayal ediyorsak o hedeflere dimdik bir şekilde yürümemiz lazım. 3 Kasım 2002’de iktidarı teslim aldığımızda hak ve özgür anlamında karanlık günlerde şahitlik ettiğimiz bir 28 Şubat Türkiye’si vardı. Ekonomik manada yazar kasaların dönemin başbakanının önüne fırlatıldığı, bir gecede onlarca bankanın ve iş yerinin, on binlerce kişinin işsiz kaldığı bir Türkiye vardı. Bugün 11 ilimizi büyük bir yıkıma uğratan bir depremi ülkemiz yaşadı. Ama Cumhurbaşkanımız ilk andan itibaren ‘yıkılan evleri en kısa süre içerisinde yapacağımız evleri teslim edeceğiz’ demişti, birileri de ‘bu depremin altında kalacaksınız’ demişti. Allah’ın izniyle yıl sonu itibari ile 201 bin deprem konutu depremzede kardeşlerimize teslim edilecek” ifadelerini kullandı.



Bakan Bolat: "Kişi başına milli gelirimiz 3 bin 600 dolardan, bu yıl sonunda 14 bin 515 dolara yükselmiş olacaktır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Memur-Sen’den "4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu-Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar" sempozyumu Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Seçme Kanunu’nun yeniden gözden geçirilmesine yönelik ‘4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu-Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar’ sempozyumu düzenledi. Memur-Sen tarafından kamu görevlilerinin zam oranlarının ve diğer kazanımlarının belirlendiği toplu sözleşmelerin sistematik çerçevesini çizen 4688 sayılı Kanun’un ve toplu sözleşme hükümlerinin yorumlanması ve uygulanması noktasında yargıya yansıyan çeşitli ihtilafları gündeme alması amacıyla ‘4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu- Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar’ sempozyumu gerçekleştirildi. Burada bir açılış konuşması gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, çalışma hayatının bütün kazanımları içinde söylenebilir bir mücadeleler hayatı olduğunu belirterek, “Bu bağlamda sendikalar, sendikalar kazanımlarında bir mücadeleler tarihine sahnedir. Bugün burada yapılacak olan, iki gün sürecek olan bu sempozyum da, ben inanıyorum ki 4688 sayıda, sendikalar ve toplu sözleşmeler kanunuyla alakalı olarak, bir iyi bir masaya yatırma ameliyatı, ameliyatı göreceğine inanıyorum” açıklamasında bulundu. “Memur-Sen olarak sadece sorunları dinlendirmek değil, çözüm önerme konusunda akademik çalışmalarımızı yapıyoruz” Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise, 4688 sayılı Kanun’da sorunlar olduğunu ve bunların bir kısmının palyatif tedbirlerle çözülebilecek başlıklardan oluştuğunu, bir kısmının ise yapısal sorunlar olduğunu kaydetti. Yalçın, “Bu bağlamda kamu personel sistemi, vergi sistemi, sendikal toplu çalışma sistemi gibi yapısal değişiklik gerektiren başlıklar olduğu gibi bunun yanında az önce de ifade ettiğim gibi tekil dokunuşlarla çözülebilecek birçok sorun var. Buna ilişkin Memur-Sen ailesi olarak sadece sorunları dinlendirmek değil çözüm önerme konusunda anlayışımızın gereği olarak akademik çalışmalarımızı yapıyor. Sesi yükseltmenin yanında sözü yükseltmenin hep gayret içerisinde oluyoruz çünkü Memur-Sen ailesiyiz” ifadelerine yer verdi. “Vergi sisteminde vergi ve adalet gerekir” Yalçın, kamu personel sisteminin tamir edilmesine ilişkin çok önemli tespitlerinin olduğunu söyleyerek, “Bu konuda yaptığımız sempozyumla mutlak çalışmalarıyla işi belli bir aşamaya getirdik. Şu an raporlama ve son disiplin edilmiş şekilde bilgiyi toparlama sürecimizi yürütüyoruz. İnşallah onu da tamamlayacağız ve kamuoyuyla buluşturacağız. Vergi sistemine ilişkin itirazlarımızı ifade ettik ve vergi sisteminde vergi ve adalet gerekir, vergide eşitlik adalet değildir. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınması gereken bir sistemin Türkiye’de kullanılması gerekir. Aile dostu vergi politikalarına ihtiyaç var diye bu konuda çalışmalarımızı yaptık. Öneri setimizi kamuoyuyla paylaştık” diye konuştu. “8. dönem toplu sözleşmeye kalmadan burada yasa değişikliğini ısrarla ifade ediyoruz” Yalçın, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Seçme Kanunu’nu yeniden gözden geçirilmesinin gerektiğini vurgulayarak, “Onun için toplu sözleşme kanunuyla bu süreci taşımak çok zor. Ağustos ayında gerçekleşecek olan 8. dönem toplu sözleşmeye kalmadan burada bir yasa değişikliği konusunu ısrarla ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. “Kanun mevcut haliyle sorunları çözmede yetersiz kalıyor” Yalçın, 2010 yılında anayasa referandumuyla toplu sözleşme hakkını elde ettiklerini hatırlatarak, "2010’da referandumda toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet diyerek bir süreç yönetimi yaptık ve toplu sözleşme hakkını yasanın değişmesiyle anayasa düzenlemesiyle birlikte almış olduk. 7 toplu sözleşme idare ettik ve dördünde uzlaşabildik. İkisinde tam uzlaşmazlık birisinde kısmi uzlaşmayla beraber yedi süreç yönettik. Şimdi 8. dönem toplu sözleşmeye doğru ilerken bu sürece ilişkin farkındalığı artırma konusunda çalışmalarımızı yürütüyor ve yasa değişikliğini zorluyoruz. Kanun mevcut haliyle sorunları çözmede yetersiz kalıyor. Sendikacıların yönünü yürütüyor. Hakça pazarlığa da imkan vermiyor. Bu nedenle mevcut toplu sözleşme kanunuyla ilişkin tüm mevzuatın kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesine ihtiyaç var. Bu hakikati bundan önce ifade ettiğimiz gibi bugün de bir kez daha bu vesileyle ifade ediyorum ve tarihe kaydediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından Memur-Sen tarafından kamu görevlileri sendikacılığına yönelik akademik çalışmaları desteklemek amacıyla bu yıl 4’üncüsünü düzenlenen ‘Memur-Sen 2024 Yılı Tez Ödülleri’ ödül töreni gerçekleştirildi. Törende Yüksek lisans ve Doktora dallarında kazananlara ödülleri takdim edildi.