MAGAZİN - 03 Nisan 2024 Çarşamba 12:27

Prof Dr. Ayhan Kızıl senfonik konserle anılacak

A
A
A
Prof Dr. Ayhan Kızıl senfonik konserle anılacak

Bursa’nın önemli değerlerinden Uludağ Üniversitesi Eski Rektörü Prof.Dr.Ayhan Kızıl’ın vefatının 9.yılında geleneksel anma konseri düzenlenecek. Her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen anma konseri, bu yıl 4 Nisan’da gerçekleşecek. BBDSO’nın temellerini atan kurucularından olan Kızıl’ın anılacağı konserde Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası, Viyolonsel Sanatçısı Jiri Barta ile birlikte sahne alacak. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek konserin dünyaca ünlü şefi; Ukrayna asıllı Amerika’lı Theodore Kuchar olacak.


Ayhan Kızıl, rektörlüğü döneminde, Bursa’da bir konservatuvar ve senfonik orkestra kurulması hayaliyle Bursa Oda Orkestrası’nı kurdu. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker’in de destekleyerek kurduğu nefesli çalgılar topluluğuyla birleşen Bursa Oda Orkestrası, Bursa Senfoni Orkestrası adıyla ilk senfonik konserleri vermeye başladı. Kızıl, bu çekirdek oluşuma öncülüğüyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’na da kaynaklık etmesini sağladı.


Kızıl’ın vefatından sonra, 2016 yılından bu yana her yıl geleneksel olarak düzenlenen anma konserinde Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası bu yıl 4 Nisan’da, hakkında "Teknik açıdan etkilenmez, müzikal açıdan karizmatik ve bir şair duyarlılığıyla kutsanmış" denilen Viyolonsel Sanatçısı Jiri Barta ve birçok ödül sahibi dünyaca ünlü Ukrayna asıllı Amerika’lı Şef Theodore Kuchar ile beraber sahne alacak.


Bursa Filarmoni Derneği ve Uludağ Premium katkılarıyla gerçekleştirilen konserler için bursasenfoni.gov.trweb sayfasından ve sosyal medya hesaplarından bilgi almak mümkün.



Prof Dr. Ayhan Kızıl senfonik konserle anılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’daki sağlık çalıştayında imajı bozan merdiven altı kuruluşlar masaya yatırılacak İstanbul Bakırköy’de sağlık turizminin geleceği ve sektördeki imajı bozan işlerin masaya yatırılacağı çalıştay başladı. Çalıştayda, merdiven altı kuruluşlar ve buna bağlı olarak yapılan karalama kampanyaları masaya yatırılacak. Türkiye’nin sağlıktaki büyük gücünün de konuşulacağı çalıştayda bu gücün sektöre daha fazla nasıl yansıtılabileceği anlatılacak. Uluslararası Antalya Sağlık Turizmi ve Eğitimi Derneği (UASTED), İstanbul Bakırköy’de, "Sağlık Turizminde Gelecek Misyonu" konulu bir çalıştay düzenledi. Bakırköy Yeşilköy’de bulunan Tarihi Halil Paşa Yalısında düzenlenen çalıştaya yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı. Çalıştayda konuşan Uluslararası Antalya Sağlık Turizmi Derneği Üyesi Salih Kutlu, "Bu çalıştayı düzenleme amacımız, sağlık turizmi sektörü Türkiye’nin yüzde 40’larda olmasına rağmen hak ettiği değeri göremediğini düşünüyoruz. Burada hem özel sektöre hem de kamu tarafına düşen profesyonellerin yapması gerekenlerin yapması gerektiğini düşündüğümüz bazı hususlar var. Çalıştayda görünen ve görünmeyen bazı sorunlarımız var onları konuşacağız. Bu sorunlara ilişkin ne gibi çözüm önerileri bulabiliriz, bu çözüm önerileri kimin tarafından alınması gereken aksiyonları belirleyeceğiz. Kısa ve uzun vadede vizyonumuzun neresi olması gerektiğini ve vizyona doğru giderken hedeflediğimiz hangi tür adımlardan geçmemiz gerektiğini kısa bir şekilde belirlemeye çalışacağız” dedi. “En büyük sorunumuz merdiven altı kuruluşlar” Sağlık turizminde en büyük sorunun merdiven altı kurum ve kuruluşların olduğunu belirten Kutlu, “Tabii en başta herkesin bildiği üzere merdiven altı problemimiz var. Merdiven altını ikiye ayırmak gerekir diye düşünüyorum. Birincisi kayıt dışı, ikincisi kayda girmemiş ve bu konuda hiçbir kurum ve kuruluştan akreditesini almamış ve yetkinliği de olmayan kuruluşlardan bahsediyoruz. Kayıt dışı dediğimiz şey, bizim faturalaşmaya girmeyen ve hastaların kaydını tutmayan kuruluşlar. Diğeri de kötü işler yapan klinikler, acenteler, hastaneler diyebiliriz. Uluslararası sağlık hizmeti yetki belgesi yabancılar için olmazsa olmazdır. Burada Sağlık Bakanlığı tarafından hastanelere, kliniklere, acentelere verilen Uluslararası Sağlık Turizmi Belgesi, bir yabancının Türkiye’de tedavi olabilmesi için en temel şart. Bu kesin olmalı, buna kesin bakmaları lazım. Bunun dışında da kaliteyi de araştırmaları gerekir. Nasıl ki biz araç alacağımız zaman detaylı inceliyoruz. Vücudumuza yatırım yapacağımız zaman da çok detaylı araştırma yapmak gerekir diye düşünüyorum. Referanslarına bakılabilir, kullandığı malzemelere bakılabilir, ortamlarına bakılabilir. Hatta bazen kliniklerin yeri doğru mu, diye bakmalarında çok fayda var” şeklinde konuştu. “Merdiven altı kuruluşlar karalama kampanyalarını arttırıyor” Türkiye’de verilen hizmetin kaliteli olduğunu söyleyen Kutlu, “Kesinlikle, karalama kampanyaları açısında biz bir faul yapıyoruz ki, onlar da bunu alıp değerlendiriyorlar. Ekonomik şartlarda normal olarak hastalarını göndermek istemiyorlar, bunun için ellerinden geleni yapmaları gayet normal. Ama bunun karşısında kalite odaklı akreditasyonlarını tamamlayan denetim odaklı bir yapı sergilersek hem özel sektörde hem de kamuda bu anlamda bir sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Yurt dışındaki karalama kampanyalarını bakıyoruz, inceliyoruz ve şunu görüyoruz, karalama kampanyaların altında yazan çoğu yorumda aslında böyle değil, Türkiye aslında çok kaliteli bir hizmet veriyor. ’Eğer gidip ucuz hizmet aldıysanız bunu yaşamanız normal’ diye yabancı kişiler yabancı kişilere yazdığını görüyoruz. Dolayısıyla bizim altyapımız çok iyi, bu anlamda fiyat politikasına aldanıp da en düşük hizmeti almaya çalışan kişilerin bu tarz sıkıntılara maruz kalması dünyanın her yerinde olabilecek ve olacak hakikattir” şeklinde konuştu. Sağlık turizminde Türkiye büyük bir güce sahip olduğunu belirten Kutlu, “Türkiye bulunduğu coğrafyada yaklaşık 4 milyar insana hitap eden ve bu da yaklaşık 4 saatlik bir uçuş olan bir ülke. Aynı zamanda baktığımız zaman son 20 yılda çok ciddi bir altyapı yatırımı gerçekleştirmiş bir ülke, hastane kuruluşları son 20 yılda arttığı için ve bu altyapıda yetişen doktorların hekimlerin sayısının çok olması ve bunların 80 milyondan fazla nüfusa hizmet veriyor olması da deneyimi de artıran bir husus. Bunu turizm sektörü destinasyonu anlamında çok ciddi bir avantajı var. Biz bunları ciddi anlamda kullandık. Son 10 yılda saç ekiminde ciddi dünya liderliğine soyunduğumuz bir nokta var, bunu yakın zamanda diş tedavileri takip etmeye başladı. Yakın zamanda estetik işlemler de hızlandı, obezite cerrahisi, onkoloji vesaire derken aslında çok ciddi bir artış görüyoruz” diye konuştu.
Düzce 48. yıl mezunlar buluşması ve pilav günü gerçekleştirildi Düzce Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen 1976’dan günümüze Meslek Yüksekokulu’na değer katan mezunların katılımıyla “Düzce Meslek Yüksekokulu 48.Yıl Mezunlar Günü” etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç ve Prof. Dr. Ali Öztürk, Düzce Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Etem Gürel, geçmiş dönemlerde ve günümüzde görev yapan akademik ve idari personel, Meslek Yüksekokulu mezunları ile öğrenciler katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Etem Gürel, Meslek Yüksekokulu’nun yaklaşık yarım asırdır endüstrinin her alanına nitelikli teknikerleriyle değer kattığını, yerel ve genelde sayısız firma ile güçlü bağlar kurduğunu ve ülkemizin her noktasında mezunları olduğunu dile getirdi. Bir binanın çeşitli düzenlemelerle eğitim kurumu haline getirebileceğini ancak bir eğitim yuvası haline gelmenin kolay olmayacağını belirten Prof. Dr. Ali Etem Gürel, “Bunun için uzun yıllara yayılmış deneyim, anlayış ve biriktirilen güzel hatıralar gerekmektedir. Düzce Meslek Yüksekokulumuz tüm bu yönleriyle değerli mezunlarımızın evidir” ifadesinde bulundu. Düzce Meslek Yüksekokulu 1983 Yılı İnşaat Bölümü Mezunu Alemdar Berberoğlu yaptığı konuşmada, zor şartlar altında verimli bir eğitim aldıklarını belirtirken okulumuzda aldığı eğitim ile yaklaşık 35 yıldır meslek hayatına devam ettiğini sözlerine ekledi. Düzce Meslek Yüksekokulu 1997-2003 ve 2007-2009 dönemi Müdürü Dr. İlhan Özturan ise Düzce Meslek Yüksekokulu’nun tarihçesinden bahsetti. Mezunlar günü etkinliklerinin devam etmesini dileyerek konuşmasına devam eden Dr. Özturan, etkinlikte emeği geçen tüm personele teşekkürlerini sundu. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, 48 yıl önce en eski ve en kadim okulumuz olan Düzce Meslek Yüksekokulu’nun kurulmasıyla Düzce Üniversitesi’nin de temellerinin atıldığını ifade ederek sözlerine başladı. 1976 yılından günümüze, Meslek Yüksekokulu’na hizmet eden Rektörlere, Müdürlere, Akademisyenlere, idari personele ve emeği geçen herkese teşekkür eden Prof. Dr. İlhan Genç, bu etkinliğin kalıcı ve geleneksel bir hale gelerek keyifli geçmesini diledi. 20 yıl ve üzeri mezunların “Kep Atma Töreni” ile devam eden programda; Düzce Üniversitesi Kültür Sanat Dans Topluluğu’nun “Halk Oyunları Gösterisi”, pilav ikramı, Türk Halk Müziği Konseri ve çeşitli yarışmalarda yer aldı.