EKONOMİ - 27 Aralık 2025 Cumartesi 10:08

Plastik atıkları doğaya zarar vermeden dönüştürdüler, ödülü kazandılar

A
A
A
Plastik atıkları doğaya zarar vermeden dönüştürdüler, ödülü kazandılar

Bursa Kayapa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında plastik atıkları yüksek teknoloji ve yenilikçi yöntemlerle doğaya zarar vermeden dönüştürerek ham madde olarak yeniden üretime kazandıran Türkiye’nin öncü markası Burpol Polimer Plastik, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Yeşil Dönüşüm Ödülleri’nde "Sürdürülebilirlik Stratejisi" kategorisinde sektör devlerinin ardından 3.’lük ödülüne layık görüldü. Ülke genelinden sektörünün öncüsü yüzlerce firmanın değerlendirildiği yarışmada dereceye giren Burpol Polimer Plastik, böylece başarısını bir kez daha taçlandırmış oldu.


2025 yılı İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yeşil Dönüşüm Ödülleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank’ın da katılımıyla İstanbul Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu.


İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 1995 yılından bu yana düzenlediği İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri; öne çıkan başarılı ürün ve projeleri ödüllendirerek sanayide yeşil dönüşüm vizyonuna öncülük ediyor. Sürdürülebilir üretim yaklaşımını yaygınlaştırmak adına atılan adımları destekleyen bu prestijli ödül töreninde "Çevre", "Enerji Verimliliği" ve "Sürdürülebilirlik" ana başlıklarında toplam 6 kategoride ülke genelindeki başarılı firmalara ödül veriliyor.


Törende bir konuşma yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Yeşil Dönüşüm Ödülleri’nin, İSO’nun sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüme verdiği önemin en güçlü sembollerinden biri olduğunu belirterek, "Bu ödüllerle; üretim süreçlerinde olumsuz çevresel etkiyi azaltan, enerji ve kaynak verimliliğini artıran, döngüsel ekonomiye somut katkı sağlayan, yenilikçi ve öncü uygulamaları hayata geçiren firmalarımızı görünür kılıyoruz. Ödüle hak kazanarak sanayimizin geleceğine duyduğumuz güveni pekiştiren ilham verici şirketlerimizi, çevre dostu ürün ve projeleri hayata geçiren, sürdürülebilirliği kurumsal kültürün ayrılmaz bir parçası hâline getiren tüm sanayi kuruluşlarımızı ortaya koydukları değerli çalışmalar için kutluyorum" dedi.


"Yeşil dönüşüm geleceğe karşı ortak bir sorumluluktur"


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank ise, sanayinin rekabet gücünün artık yalnızca üretim kapasitesiyle ölçülmediğini, çevresel performans, karbon ayak izinin azaltılması ve döngüsel ekonomi uygulamalarının küresel değer zincirlerinde kalıcı bir yer edinmenin temel şartı haline geldiğini belirterek, "Bu alanlar bir tercih olmaktan çıkarak açıkça bir zorunluluk haline geldi. Bugün burada yalnızca başarılı projeleri ödüllendirmek için değil, Türkiye sanayisinin geleceğini dönüştüren güçlü bir iradeyi görünür kılmak için bir aradayız. Bugün ödüllendirilen projeler, yeşil dönüşümün sanayide nasıl somutlaştığını açık biçimde ortaya koyuyor. Atık oluşumunu azaltan, döngüsel ekonomi süreçlerini üretime entegre eden, çevresel etkileri azaltan, enerji talebini yöneten ve geri kazanım ilkelerini benimseyen çalışmalar; sanayimizin dönüşüm kapasitesini net biçimde gösteriyor. Yeşil dönüşüm yalnızca bir çevre politikası değil, geleceğe karşı ortak bir sorumluluktur. Bu dönüşümü ancak birlikte hareket ederek, sanayimizi güçlendirerek ve kimseyi geride bırakmadan başarabiliriz. Daha çevreci ve daha rekabetçi bir Türkiye hedefiyle tüm paydaşlarımızla çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz" diye konuştu.


"Gurur duyuyoruz"


"Sürdürülebilirlik Stratejisi" kategorisindeki 3.’lük ödülünü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın elinden alan Burpol Polimer Plastik Yönetim Kurulu Başkanı İlkay Yıldırım, ödüle layık görülmekten gurur duyduklarını belirterek, "Başarımızın, ulusal ölçekte bir kez daha ödüllendirilmesi ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu gösteriyor. Ödülü, Burpol markasının başarı yolculuğunda payı olan tüm çalışma arkadaşlarım adına alıyorum" diye konuştu.


Yıldırım, "Sürdürülebilirlik Stratejisi Ödülü, sürdürülebilirlik yönetimi konusundaki uygulamalarının tüm yönetim kademelerinde ele alındığını, sürdürülebilirliğin karar alma süreçlerine etkisinin varlığını, sürdürülebilirlik konusunda politika, hedef ve stratejiler geliştirildiğini ve kurumsal sürdürülebilirlik anlayışının yerleştiğini, firma faaliyetlerinin topluma ve tüm paydaşlarına olumlu katkılar sağlandığını kanıtlayan firmalara veriliyor" dedi.


Çağımızın üretim ve tüketim anlayışını belirleyen yeşil dönüşüm anlayışının, iklim krizi, hava kirliliği, doğal kaynakların azalması gibi çevresel problemleri çözmeye yönelik bir strateji olarak ele alındığını, sanayi açısından ise ürün, ham madde ve teknoloji seçimlerinde kapsamlı bir dönüşümün ön plana çıktığı yeni bir düzen kurulduğunu dile getiren İlkay Yıldırım, bu doğrultuda teknoloji odaklı üretimin öneminin artarken küresel anlamda rekabetçi olabilmek için sanayinin daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital olmasının bir gereklilik halini aldığını ifade etti.


"Sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam"


Sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Burpol Polimer Plastik Yönetim Kurulu Başkanı İlkay Yıldırım, "Plastik kirliliğiyle mücadeleye ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaya ilk günkü heyecanla devam edeceğiz. Küresel bir sorun haline gelen plastik kirliliği sorununu hep birlikte çözebiliriz. Burpol Polimer Plastik olarak daha temiz ve sağlıklı bir dünya için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.


Burpol Polimer Plastik, 2023 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin "Türkiye’nin Girişimci Kadın Gücü Yarışması"nda "En Çevre Dostu Kadın Girişimci Ödülü"ne, 2024’te de Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGÇEV) düzenlediği "Plastik Geri Dönüşüm Ödül Töreni"nde "Yılın Otomotiv, Elektrik veya Elektronik Ürünü-Otomotiv ve Elektrik Ürünlerinde Kullanılan ve Geri Dönüştürülmüş Malzeme İçeren Plastik Parçalar" kategorisinde ödüle layık görülmüştü.



Plastik atıkları doğaya zarar vermeden dönüştürdüler, ödülü kazandılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var" mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi. "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı. İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı. Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Sinop Sinop’un gençlik projesi Avrupa sınırlarını aştı Sinop Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün liderliğinde hazırlanan ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen "Share, Change, Improve / Paylaş, Değiştir, Geliştir" projesinin açılış toplantısı yapıldı. Erasmus+ KA210 Küçük Ölçekli Ortaklıklar çağrısı kapsamında hazırlanan ve Dışişleri Bakanlığı Türkiye Ulusal Ajansı tarafından kabul edilen projenin startı verildi. Sinop Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinesinde yürütülen projenin açılış toplantısına, ortak ülkeler olan Bulgaristan’dan Burgas Uluslararası Gençlik Merkezi ve Hırvatistan’dan Gençliğin Gücü Enstitüsü temsilcileri katıldı. Avrupa Birliği bütçesiyle finanse edilen proje, gençlik alanında faaliyet gösteren kurumların kapasitelerini güçlendirmeyi odak noktasına alıyor. Proje süresince katılımcı ülkeler arasında "iyi uygulama paylaşımları" yapılarak, gençlere yönelik sunulan hizmetlerin kalitesinin artırılması ve sürdürülebilir bir iş birliği ağının kurulması amaçlanıyor. Üç farklı ülkenin deneyimlerini bir araya getiren projenin çalışma takvimi kapsamında, gençlik politikaları ve uygulama metotları üzerine bir dizi faaliyet gerçekleştirilecek. Projenin tüm çıktıları ve elde edilen somut başarılar, önümüzdeki süreçte Sinop’ta düzenlenecek geniş kapsamlı bir kapanış toplantısı ile kamuoyuna duyurulacak. Proje sayesinde Sinop’un gençlik çalışmaları alanındaki yerel potansiyelinin uluslararası bir boyuta taşınması ve Avrupa’daki gençlik ağlarıyla olan bağlarının kuvvetlenmesi bekleniyor.
İstanbul Milli şair Mehmet Akif Ersoy mezarı başında anıldı İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy, vefatının 89’uncu yıldönümünde Edirnekapı Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. İstiklal Marşı’nın şair Mehmet Akif Ersoy için Edirnekapı’daki kabri başında anma töreni düzenlendi. İstanbul Valisi Davut Gül, 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Bahtiyar Ersay, İstanbul Büyükşehir Belediye 2’inci Başkan Vekili Gökhan Gümüşdağ, Eyüpsultan Kaymakamı Dr. Arslan Yurt, İl Jandarma Komutanı Korgeneral Yusuf Kenan Topcu, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız, Mehmet Akif Ersoy’un Torunu Selma Argon katıldı. Anma programı Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı. 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından dualar edildi. Mehmet Akif Ersoy’un kabrine karanfil bırakıldı. "Böyle bir şairin mezarına gelmekten de gurur duyuyoruz" Mehmet Akif Ersoy’un kabrine Çapa Fen Lisesi 9’uncu sınıf öğrencisi Nevbahar Güldoğan, "Öncelikle çok hüzünlüyüz. Böyle bir şairin mezarına gelmekten de gurur duyuyoruz. Türk Gençliği olarak şehitlerimizi anıyoruz. Onların bize emanet ettiği vatanı korumak, geliştirmek istiyoruz. Hepsinin ruhları da aziz olsun" dedi. "Okuduğum Kur-an’ı Kerimleri, Hatmi Şerifleri Mehmet Akif Ersoy’un ruhuna hediye ettim" Asımın Nesli İmam Hatip Ortaokulu Öğrencisi 6’ıncı sınıf öğrencisi, "Bir defa gelip heyecanlanıyorsunuz, sonra okuduğunuz Kur-an’ı Kerimler aklınıza geliyor. Sonra içinize bir ferahlık geliyor. Ben burada çok heyecanlandım. Okuduğum Kur-an’ı Kerimleri, Hatmi Şerifleri Mehmet Akif Ersoy’un ruhuna hediye ettim" şeklinde konuştu. Asımın Nesli İmam Hatip Ortaokulu Öğrencisi 6’ıncı sınıf öğrencisi Salih Sel, "Buranın atmosferi çok güzel, heyecanımdan konuşamıyorum. Okuduğumuz tüm hatimleri, Mehmet Akif Ersoy’un ruhuna armağan ettik" ifadelerini kullandı. "Onun bize bıraktığı şiirlerle, Sahafatla, İstiklal Marşı’yla hem gurur duyuyoruz" Burdur’dan gelen Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı 3’üncü sınıf öğrencisi Dilara Uslu, "Bizler Milli İstiklal Şairimiz olan Mehmet Akif Ersoy’un ölüm yıldönümünde şu anda İstanbul’da bulunmaktayız. Onun vefatının yıldönümünde huzur içerisindeyiz. Onun bize bıraktığı şiirlerle, bize bıraktığı Sahafatla, İstiklal Marşı’yla hem gurur duyuyoruz, hem de onun eserlerini bizler edebiyat öğrencisi olarak derslerimizde işleyip, bir kez daha gurur duyuyoruz" diye konuştu.
İstanbul Bağcılar Belediyesi kış hazırlıkları tamamlandı Bağcılar Belediyesi, kış ayının gelmesiyle oluşabilecek olumsuzluklara karşı tüm önlemlerini aldı. Olası kar yağışlarında ilçede hayatın normal seyrinde devam etmesi adına 713 personelden oluşan Karla Mücadele Timi, küreme, tuzlama ve destekten oluşan 176 araçlık filosuyla hazır bir şekilde bekliyor. Bağcılar Belediyesi, kar yağışlarının ilçeyi, olumsuz etkilememesi için harekete geçti. Afet İşleri Müdürlüğü’nün koordinasyonunda kar yağışı öncesi hazırlıklar tamamlandı. Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü, Zabıta Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Çevre, Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, Fen İşleri Müdürlüğü, Sağlık İşleri Müdürlüğü ile Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nün personelinden Karla Mücadele Timi oluşturuldu. Küreme, tuzlama ve destekten oluşan 713 personel ile 176 araç bulunuyor. Düzenli olarak tuzlama yapılacak Olası kar yağışlarına karşı ekipler, tüm ana arter, yürüyüş yolları, hastane, cami, okul, meydan ve caddeler ile kamu kurumlarının önlerinde düzenli olarak kar temizliği ve tuzlama çalışması yapılacak. Bu kapsamda 3 bin 800 ton tuz stoğu kullanıma hazır bir şekilde bekletiliyor. Gerekli önlemleri aldık Kış ayının gelmesiyle birlikte hazırlıklarını hızlandırdıklarını söyleyen Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, "İlçe genelinde olumsuzluklar yaşanmaması adına gerekli tüm tedbirlerimizi aldık. Ekiplerimiz 7/24 esasıyla görev yapacak. TEM Otoyolu, Basın Ekspres Yolu, ana arter yollar, bağlantı yolları, yaya sirkülasyonunun fazla olduğu meydan ve caddelerin kaldırımları, dik sokaklar, kamu kuruluşları, camiler, okullar, sağlık ocakları, mahalle konakları, muhtarlıklar, otobüs durakları, üniversiteler ve hastane önlerinde önlemlerimizi almak adına çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu noktalarda oluşabilecek olumsuzluklara hızlı bir şekilde müdahale etmek için ekiplerimizi hazır bulunduruyoruz" dedi.