EKONOMİ - 13 Ocak 2025 Pazartesi 10:54

İki tekerlekliler Hollanda’da ilk sıraya yerleşti, Fas ve Irak’ta hızlandı

A
A
A
İki tekerlekliler Hollanda’da ilk sıraya yerleşti, Fas ve Irak’ta hızlandı

Türkiye’nin geçen yıl iki tekerli kara taşıtları ihracatında Hollanda 21,7 milyon dolarla ilk sıraya yerleşirken, oransal olarak Fas ve Irak en fazla ihracat artışı yakalanan ülkeler oldu.


Edinilen bilgiye göre, Türkiye, 2024’te120 ülkeye iki tekerlekli (bisiklet, motorlu bisiklet ve motosiklet) taşıt sattı.


Önceki yıla göre ihracat 86 milyon dolardan 76 milyon dolara gerilese de bazı ülkelere yönelik artışlar dikkati çekti.


Türkiye, geçen yıl 28 ülkeye 100 bin doların üzerinde, 9 ülkeye 1 milyon doların üzerinde ve Hollanda, Finlandiya ve Almanya’ya ise 10 milyon doların üzerinde ihracat gerekleştirdi.


İtalya, Almanya, Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinde azalma yaşanırken Hollanda’ya ihracat 17,5 milyon dolardan yüzde 24 artışla 21,7 milyon dolara çıktı.


2023’te en fazla ihracat yapılan ülkeler sıralamasında birinci olan Finlandiya’ya ihracat, 19,7 milyon dolardan yüzde 2,8 azalmayla geçen yıl 19,1 milyon dolara düştü.


Buna göre, Finlandiya ikinciliğe gerilerken Hollanda, 21,7 milyon dolarla Türkiye’nin en fazla iki tekerlekli taşıt ihraç ettiği ülkeler arasında ilk sıraya yerleşti.


Miktar olarak en fazla ihracat artışının yaşandığı diğer ülke Romanya oldu. Geçen yıl bu ülkeye ihracat 3 milyon 746 bin dolardan yüzde 68,7 artışla 6 milyon 320 bin dolara çıktı.


Oransal açıdan değerlendirildiğinde ise en fazla ihracat artışı Fas ve Irak’a yönelik oldu. Fas’a 437 bin dolarlık ürün satıldı ve yüzde 455’lik bir artış yakalandı. Irak’a ihracat ise 103 bin dolardan yaklaşık 400 bin dolara ulaştı ve yüzde 286,8’lik bir yükselişe imza atıldı.


Türk ihracatçıları, bazı noktalarda daralan satışlarını yeni pazarlara yönelik yaptıkları girişimlerle artırmaya çalıştı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan’dan ’arsa alımıyla’ ilgili haberlere tepki Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, ’arsa alımıyla’ ilgili bazı yayın organlarında çıkan haberlere tepki göstererek, “Söz konusu gazeteyi ve muhabirini öncelikli olarak sendikamızdan özür dilemeye davet ediyoruz” dedi. Konuyla ilgili açıklama yapan Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, “Bugün bazı basın yayın organlarında, sendikamızı töhmet altında bırakacak, gerçeklikten uzak, karalama ve iftira atmaya yönelik haberler yer almıştır. Söz konusu gazeteyi ve muhabirini öncelikli olarak sendikamızdan özür dilemeye davet ediyoruz” dedi. Yazgan, söz konusu haberin, Büro Memur-Sen’in otel yapmak için Esenboğa Protokol Yolu üzerinde aldığı, kentsel servis alan imarlı arsa ile ilgili olduğunu belirterek, “Haberde, sendikamızın aldığı arsa ile eşdeğer olmayan, konum, yoğunluk ve nitelik olarak ortak bir noktası bulunmayan, referans kurum veya kişilerden alınmayan, kulaktan duyma bilgilerle, sendikamızın arsayı pahalı aldığı iddia edilmektedir. Sendikamızın aldığı arsa, tek tapu, kentsel servis alan imarlıdır. Alınmadan önce SPK lisanslı değerleme firmasına araştırma yaptırılmıştır” ifadelerini kullandı. Gerçekçi bir araştırma ile bölgedeki arsa fiyatlarının sendikanın aldığı fiyattan farklı olmadığını hatta daha pahalı arsaların bulunduğunun anlaşılacağını belirten Yazgan, “Söz konusu haberde bir internet sitesinde yayında olmayan, parseli belirtilmemiş, başka ilçedeki ilanlarla kıyaslama yapılarak sendikamıza iftira atılmıştır. Sendikamızın aldığı arsa, kentsel servis alan imarlı tek tapulu arsadır. Sendikamızı karalamaya yönelik bu haberi yapanlar, bunun karşılığını yüce Türk adaletine verecektir” şeklinde konuştu. Yazgan, haberde kaynak belirtilmediğine dikkati çekerek gazeteciliğin temel ilkesinin, haberin doğru olması ve her görüşe yer verilmesi olduğunu ancak konuyla ilgili olarak kendisinin, sendikanın veya basın müşavirliğinin aranmadan, görüş sorulmadan, tek taraflı, karalayıcı ve iftira niteliğinde bir haber yapıldığını kaydetti. Büro Memur-Sen olarak, üyelerine yönelik kazanım elde edebilmek, taleplerini kazanıma dönüştürebilmek için gece gündüz çalıştıklarını da belirten Yazgan, şu ifadeleri kullandı: “Üyelerimizin her bir damla alın teri olduğu gibi, her bir kuruşları da bizim için değerlidir, onların bize emanetidir. Haberi yapan söz konusu gazete ve muhabirine öncelikli olarak özür dilemesi çağrısında bulunuyoruz. Söz konusu haberle ilgili gerekli yargı yoluna başvuracağımızı, iftiracılar ve işbirlikçilerine yargının hak ettiği cevabı vereceğine inanıyoruz.”
İzmir JED’de Ali Kındap güven tazeledi Türk jeotermal sektörünün tüm paydaşlarını çatısı altında buluşturan Jeotermal Enerji Derneği’nin (JED) 3. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Seçimli Genel Kurul’da mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, tüm üyelerin oybirliği ile yeniden göreve seçilirken, Yönetim Kurulu’nda derneğin Kurumsal Üyesi şirketlerin temsilcileri yer aldı. Genel kurulda yaptığı konuşmada iki yıllık faaliyet dönemini değerlendiren Ali Kındap, beş yılı geride bırakmaya hazırlanan derneğin, jeotermal sektörüne yönelik doğru bilgi ve farkındalığı oluşturmayı temel amaç olarak benimsediğini hatırlatarak, “Tüm üyelerimiz ve Yönetim Kurulumuzla birlikte ülkemizin bu alandaki potansiyelini daha fazla görünür kılacak çalışmalarımızı aralıksız sürdürmekteyiz. Kamu otoritelerimize ve karar vericilere en doğru ve ülkemizin menfaatine olan önerileri gerekçeleri ile birlikte sunarak, sektörümüzün gelişimine katkı sunuyoruz.” dedi. “Yatırım ikliminin iyileştirilmesini bekliyoruz” Jeotermalin “Türkiye’nin en yerli ve en milli enerji kaynağı olduğuna” dikkat çeken Kındap, bu kaynağı elektrik üretiminden seracılığa, konut ısıtmasından turizme, balıkçılıktan endüstriyel tarım uygulamalarına kadar tüm kullanım alanlarında en yüksek verimlilikte kullanarak, Türk ekonomisine yüksek katma değer oluşturmak istediklerini vurguladı. 1 Mayıs 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan ve enerji sektöründe “3. YEKDEM” olarak adlandırılan Yenilenebilir Enerji Kayakları Destekleme Mekanizması güncellemesinde JED’in görüş ve önerilerinin etkili olduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, ilk öncelikli taleplerinin mevcut YEKDEM mekanizmasının jeotermal lehine iyileştirilerek, destek süresinin 2040 yılına kadar uzatılması olduğunu söyledi. “YEKDEM’de 2040’a kadar süre uzatımı talebi” Yatırımcıları teşvik edecek ve ülke potansiyelini açığa çıkaracak süre uzatımını gerekli gördüklerini sözlerine ekleyen Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu hususta girişimlerimizi önümüzdeki dönemde de artan şekilde sürdüreceğiz. Çünkü jeotermali diğer yenilenebilir enerji kaynaklardan belirgin şekilde farklılaştıran özellikler var. Bir yatırımcının jeotermal kaynaktan enerji üretmeye karar vermesi ile sisteme enerjiyi verebilmesi arasında geçen süre asgari beş yıl sürüyor. Ülkemizde lisans, izin, ruhsat, arazi alımı, ÇED, sondaj, kaynak verimliliğinin ortaya çıkması, santralin inşası ve devreye alınması çok sıkı kurallara ve standartlara sahip. Bu konudaki düşünce ve önerilerimizi Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’ni ziyaretimizde de aktarma fırsatı bulduk.” Sektörün tüm bileşenlerini ve paydaşlarını kapsayacak bir Jeotermal Enerji Kanunu’nın hazırlanmasının da yeni dönemin en önemli gündem maddesi olacağını sözlerine ekleyen Kındap, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektöre ivme kazandıracak düzenlemelere ihtiyaç var” “Ülkemizin jeotermal potansiyelini tüm kullanım alanlarında ortaya çıkaracak güncel ve bize özgü bir yasal düzenlemenin şart olduğunu düşünüyoruz. Bu alanda yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı sermayeli kuruluşların talep ettiği en önemli unsur, başta izin süreçleri olmak üzere yatırımların hızını yavaşlatan ve finansman maliyetlerini artıran iklimin iyileştirilmesidir. Yatırım ikliminin iyileşmesi ile bugün mevcutta 1725 Megavat seviyesinde olan elektrik enerjisi kurulu gücümüzü hızla 5 bin MW seviyesine taşımamız mümkün olabilecek. Sürekli takibimizde olan Hidrojen sülfür (H2S) konusu ve H2S emisyonlarına karşı çevreyi koruyacak politika ve uygulamalarda etkin rol oynuyoruz. Burada teknik bilgi eksikliğinden dolayı sektörümüzü zora sokacak yaptırımların önüne geçmek için görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Ülkemizin farklı üniversitelerinde jeotermal alanında bilimsel bilgi üreten ve akademik çalışmalar yapan çok kıymetli hocalarımız var. Geçen yıl akademi camiayı JED ile bir araya getirmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz toplantımızı sürdürülebilir kılmak, onların görüş ve önerilerinden daha fazla yararlanmak istiyoruz. Düzenli saha ziyaretleriyle, karar vericilere sektörümüzü daha yakından tanıtarak çözüm odaklı çalışmalar yapacak; alt çalışma gruplarımızla, sektörün teknik ve politik ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştireceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da her paydaşına eşit mesafede duran; kamu otoritelerine saygılı; yapıcı öneri ve fikirlerini muhataplarına iletmekten çekinmeyen; ülkemizde yatırım yapan her firmayı ‘yerli’ olarak gören; sektörümüze yeni ana ve yan sanayi yatırımlarının çekilmesi noktasında inisiyatif alan; üyelerimiz arasında yeni, kalıcı ve güven esasına dayalı işbirliklerinin geliştirilmesi için çalışan dernek duruşumuzu sürdüreceğiz.” Alanında uzman şirketlerin temsilcileri JED’in yönetim kurulu’nda Jeotermal Enerji Derneği’nin (JED) 3. Olağan Genel Kurulu’nda Ali Kındap’ın aday Yönetim Kurulu listesi oybirliği ile göreve seçildi. JED’in yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Ali Kındap, Kutlu Çakır, Cannur Bozkurt, Hüsnü Dökmeci, Kubilay Çevik.