TEKNOLOJİ - 21 Ocak 2025 Salı 10:22

Çocuklar yarıyıl tatilinde Gökmen Uzay Havacılık Merkezi’ne koştu

A
A
A
Çocuklar yarıyıl tatilinde Gökmen Uzay Havacılık Merkezi’ne koştu

15 günlük yarıyıl tatiline çıkan çocuklar aileleriyle birlikte Avrupa’nın en büyük uzay ve havacılık temalı eğitim merkezi Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’ne (GUHEM) akın etti.


Milli Uzay Programı’nda yer alan uzay farkındalığı oluşturulması hedefine önemli katkılar sağlayan GUHEM, yarıyıl tatilinde binlerce ziyaretçiye uzay ve havacılık alanında bilgi aşılamaya devam ediyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde hayata geçen Türkiye’nin uzay temalı en büyük merkezi GUHEM’de eğlenerek öğrenmenin tadını 154 interaktif düzenek ile birlikte çıkaran çocuklar hem Ay’da yürüdü hem de bir pilot gibi uçak kullandı. Öğrenciler, bilim iletişimcileri eşliğinde havacılık, uzay ve astronomi konularında birbirinden farklı atölyelere katıldı. Roket teknolojileri, uydular, Güneş Sistemi, ötegezegenler ve göktaşları gibi konuları öğrenen çocuklar, uzay ile ilgili merak ettikleri tüm soruların yanıtlarını buldu.


Yarıyıl tatilinde Amasya’dan gelen beşinci sınıf öğrencisi Uraz Pekin, "GUHEM çok eğlenceli. Türkiye için harika bir yer. Burayı ziyaret eden astronotları da gördüm. Burada en çok 360 derece dönmeyi sevdim. Sıcak hava balonu da çok sevdim. Bence Türkiye’deki en iyi uzay eğitim merkezlerinden biri GUHEM" dedi.


Tekrar tekrar gelmek istediğini söyleyen dokuzuncu sınıf öğrencisi İpek Pekin,"GUHEM, Bursa’nın en güzel yerlerinden birisi. Uzayda yürüyüş yapıp görevleri tamamlamak benim çok hoşuma gitti. Her bölümün kendine özgü güzellikleri var. Tekrar gelmek isterim" şeklinde konuştu.



Çocuklar yarıyıl tatilinde Gökmen Uzay Havacılık Merkezi’ne koştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kepez’den çölyak hastalarına özel glütensiz üretim Kepez Belediyesi’nin bir iştiraki olan Kepez Kalkınma ve Dayanışma Vakfı Fırın İktisadi İşletmesi, çölyak hastaları ve sağlıklı beslenmek isteyen vatandaşlar için günde 3 binden fazla glütensiz ürünü tüketime sunuyor. Antalya genelinde büyük ilgi gören bu hizmet, Türkiye’nin 17 iline ulaşarak geniş bir kesime hitap ediyor. Kepez Ekmek, ilçedeki vatandaşlara uygun fiyatlı ve kaliteli unlu mamuller sunmanın yanı sıra, sağlık odaklı üretim anlayışıyla fark sağlıyor. Glütensiz ve düşük proteinli ürünleriyle çölyak hastaları için güvenilir bir alternatif oluşturuyor. Bu ürünler, hijyen ve gıda güvenliği standartlarına tam uyumlu şekilde, modern elektronik makinelerde ve gıda mühendislerinin denetiminde üretiliyor. Çeşitli damak tatlarına hitap eden glütensiz ürünler arasında normal ekmekten susamlı, çiçek, tam tahıl, gobit, baget, Ramazan pidesi, lavaş, simit, poğaça ve açma gibi seçenekler bulunuyor. “Sağlıklı ve mutlu bir Kepez için çalışıyoruz” Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, tesisin yalnızca çölyak hastalarına değil, sağlıklı beslenmek isteyen tüm vatandaşlara yönelik olduğunu vurguladı. Başkan Kocagöz, “Tesisimiz, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınan tüm izinlerle, en ileri teknolojiler kullanılarak, hijyenik şartlarda ve gıda güvenliği standartlarına uygun şekilde üretim yapmaktadır. Sağlıklı ve mutlu bir Kepez için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. Sosyal sorumluluk ve destek hizmetleri Kepez Kalkınma ve Dayanışma Vakfı, yalnızca sağlıklı gıda üretimiyle değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çekiyor. İhtiyaç sahibi ailelere ücretsiz ekmek desteği sağlayan vakıf, büfelerde uygun fiyatlı ekmek satışından elde edilen gelirle lise ve üniversite öğrencilerine burs imkanı sunuyor.
Ağrı Ağrı’daki cami minaresi Yazıcı Barajı’nın simgesi oldu Ağrı’da Yazıcı Barajı’nın faaliyete geçmesinin ardından su altında kalan eski Başçavuş köyü, barajda su seviyesinin düşmesi ile birlikte yeniden gün yüzüne çıktı. Soğuk kış günlerinin etkisini gösterdiği Ağrı’da, baraj kapaklarının açılması ve yeterince yağışın olmaması sebebi ile Yazıcı Barajı’nda su seviyesi yarı yarıya düştü. Her yıl kış mevsiminde su ile dolu olan baraj, buz kaplı yüzeyi, sular altında kalan cami minaresi ve doğal güzellikler ile fotoğraf tutkunlarına muhteşem kış manzaraları sunarken, bu yıl o görüntüsünden oldukça uzak kaldı. Yıkılmaması ve sunduğu eşsiz manzaranın bozulmaması adına köylülerin etrafını taş duvarlarla ördüğü minarenin kış mevsiminde sunduğu manzara dron ile görüntülendi. Yaklaşık 35 yıldır ayakta kalan minare, köye gelen ziyaretçilerin de yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Köyün görseli açısından minarenin yıkılmasını istemediğini ve köylü ile beraber kendi imkanlarıyla etrafını yaparak minareyi ayakta tutmak istediğini söylen Başçavuş köyü muhtarı Cemil Özbek, “Burada camimiz vardı, gördüğünüz gibi camimiz yıkılmış, tek minare kalmış. O da bizim eski eserimiz. Baraj suları doldu, biz kendi imkanlarımızla etrafına taş, çimentoyla yaptık. Aşağı yukarı 30-35 senedir bu minare yapılmış fakat fotoğrafçılar yaz kış gelip minarenin fotoğrafını çekip tarihi eser olarak götürüyorlar" ifadelerine yer verdi.
Ağrı Ağrı’daki cami minaresi Yazıcı Barajı’nın simgesi oldu Ağrı’da Yazıcı Barajı’nın faaliyete geçmesinin ardından su altında kalan eski Başçavuş Köyü, barajda su seviyesinin düşmesi ile birlikte yeniden gün yüzüne çıktı. Soğuk kış günlerinin etkisini gösterdiği Ağrı’da, baraj kapaklarının açılması ve yeterince yağışın olmaması sebebi ile Yazıcı Barajı’nda su seviyesi yarı yarıya düştü. Her yıl kış mevsiminde su ile dolu olan baraj, buz kaplı yüzeyi, sular altında kalan cami minaresi ve doğal güzellikler ile fotoğraf tutkunlarına muhteşem kış manzaraları sunarken, bu yıl o görüntüsünden oldukça uzak kaldı. Yıkılmaması ve sunduğu eşsiz manzaranın bozulmaması adına köylülerin etrafını taş duvarlarla ördüğü minarenin kış mevsiminde sunduğu manzara dron ile görüntülendi. Yaklaşık 35 yıldır ayakta kalan minare, köye gelen ziyaretçilerin de yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Köyün görseli açısından minarenin yıkılmasını istemediğini ve köylü ile beraber kendi imkanlarıyla etrafını yaparak minareyi ayakta tutmak istediğini söylen Başçavuş köyü muhtarı Cemil Özbek, “Burada camimiz vardı, gördüğünüz gibi camimiz yıkılmış tek minare kalmış. Oda bizim eski eserimiz baraj suları doldu biz kendi imkanlarımızla etrafına taş, çimentoyla yaptık. Aşağı yukarı 30-35 senedir bu minare yapılmış, fakat fotoğrafçılar, yaz, kış gelip minarenin fotoğrafını çekip tarihi eser olarak götürüyorlar” ifadelerine yer verdi.
Yozgat Küresel ısınmanın etkileri Yozgat’taki 40 yıllık çiftçiyi kara kara düşündürüyor Küresel ısınmanın etkilerinin hissedildiği Yozgat’ta çiftçiler kuraklık yaşanmasından endişe ediyor. Yozgat merkeze bağlı Başıbüyük köyünde 40 yıldır çiftçilik yaptığını söyleyen Memduh Özçelik, olması gerekenden daha sıcak havaların yaşandığını belirtti. Sıcak şekilde seyreden havalardan dolayı yazın kuraklık olabileceğini ifade eden Özçelik, özellikle kar yağmamasından dolayı endişe duyduğunu bildirdi. Özçelik, “Bundan 15-20 yıl önce bu zamanlarda dışarı çıkılmayacak kadar kar yağardı. Ama şu an ortalıkta kar diye bir şey yok. İlerleyen günlerde de eğer kar yağmazsa yaz dönemi sıkıntılı geçecek gibi. İnşallah olmaz ama kuraklık görünüyor” dedi. “Kuraklık olduğu zaman çiftçi de şehirdeki insan da etkileniyor” Üretimin düşmesinin herkese etkisi olduğunu söyleyen Özçelik, “Kuraklık olduğu zaman üretim düşer. Üretim düşünce herkese etkisi olur. Geçen sene de durum aşağı yukarı böyleydi. Bu aylarda biraz kar vardı, yağmur yoktu. Bu sene de yağmur biraz var ama kar yok. Çiftçiler tarlalarında ilkbaharda hazırlaması gereken nohut, mercimek için traktörle yer hazırlamaya başladı. Üstelik toprak da kuru. Böyle giderse ürün kaybına da yol açar” cümlelerine yer verdi. “Dere yatağındaki su da azaldı” Tarla kenarındaki derenin suyunun da azaldığını söyleyen Özçelik, “Dere yatağı 10-15 yıl önceki kar yağışlarında kıyısından geçilemeyecek kadar akardı. Ama şimdi su çok azaldı. İnşallah önümüzdeki günlerde yağışlar olur. Elimizden gelen bir şey yok. Kar veya yağmur yağmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.