GÜNDEM - 16 Eylül 2024 Pazartesi 20:54

Bursa’nın kalbi Altıparmak ortak akılla dönüşüyor

A
A
A
Bursa’nın kalbi Altıparmak ortak akılla dönüşüyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin kalbi konumundaki Altıparmak bölgesiyle ilgili imar ve kentsel tasarım projelerinin hazırlanması amacıyla Osmangazi Belediyesi, ilgili akademik odalar ve Bursa Kent Konseyi ile iş birliği protokolü imzaladı. Protokolün 830 dönümlük alanı kapsadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, “Bölgenin Bursa için öneminin bilincindeyiz ve meslek odalarımızla iş birliğine büyük önem veriyoruz” dedi.


Bursa’nın bir dönem en prestijli bölgelerinden biri olan ancak son yıllarda değerini yitiren Altıparmak bölgesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde ortak akılla dönüştürülüyor. Altıparmak-Merinos arasında yer alan mahalleleri kapsayan bölgeyle ilgili yeni imar planı ve kentsel tasarım projelerinin hazırlanması için Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi arasında ilgili akademik odalar ile Bursa Kent Konseyi’nin de yer alacağı iş birliği protokolü imzalandı. Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki programa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Fatih Vardar, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Atilla Erdem, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şube Başkanı Eda Demir, Güney Marmara Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Yıldız ve Harita Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı İlker Tokdemir katıldı.



“Bu işi daha ileriye taşımak için hazırız”


Projenin Osmangazi ilçe sınırları içerisindeki 10 farklı mahalleyi kapsadığını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkan Mustafa Bozbey, Altıparmak’ın geçmişte Bursa’nın kalbi, hem ticaretin hem de sosyalleşmenin merkezi olduğunu hatırlattı. İki yanında sıralanmış binalarıyla nostaljik atmosfer sunan bir yer olduğunu belirten Başkan Bozbey, Altıparmak’ın geçmişte Bursa’nın tarih kokan dokusunu modern yaşama entegre eden bölge olduğunu dile getirdi. Başkan Bozbey, Altıparmak-Merinos bölgesinin geçmişte Bursa’nın canlılığına ve çeşitliliğine değer kazandırmış bir bölgeyken, zamanla hem yapılaşma hem de sosyal yaşantı anlamında giderek zayıfladığını ve sonunda eski ihtişamlı hallerinden çok uzak bir hale geldiğini ifade etti. Altıparmak bölgesini yeniden kent yaşamıyla bütünleştirmek ve depreme karşı dirençli hale getirmek amacıyla önemli bir adım attıklarını söyleyen Başkan Bozbey, “Bursa Büyükşehir Belediyesi 2023 yılında Şehir Plancıları Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası ile bu amaca yönelik protokol imzalamış. Bölgenin daha yaşanabilir hale getirilmesi için çözüm önerileri ortaya konmaya çalışmıştır. Şimdiyse biz, bu işi bu başlangıç noktasından alarak çok daha ileriye taşımak için hazırız. Katılım sağlayan meslek odalarımıza paylaştıkları tecrübe ve bilgi birikiminden dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.



“Bölgenin Bursa için öneminin bilincindeyiz”


Bölgenin sorunlarını detaylı biçimde ele almayı sağlayacak birçok analiz ve anket çalışması yapıldığını anlatan Başkan Bozbey, meslek odalarının sağladığı teknik ekip desteğiyle bölgedeki her bir binanın deprem açısından risk durumunun tek tek tespit edildiğini belirtti. Mahalle muhtarlarından bölgenin sorunları ve beklentileri hakkında bilgi de alındığını ifade eden Başkan Bozbey, “Çeşitli üniversitelerden hocaların da katılımıyla bölgenin, kentimizin tarihi ve kültürel yapısına uyumlu en doğru kentsel tasarımın nasıl olması gerektiğine ilişkin ilkeler ortaya konmuştur. Bizler de bölgenin Bursa için öneminin bilincindeyiz ve meslek odalarımızla iş birliğine büyük önem veriyoruz. Bu çalışmayı daha anlamlı hale getirmek amacıyla protokol kapsamının genişletilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede Altıparmak, Çırpan, Selimiye, İntizam, Hocahasan, Ahmetpaşa, Şehabettinpaşa, Aktarhüssam, Kuruçeşme ve Yahşibey mahallelerinde yaklaşık 830 dönümlük alanı kapsayan proje sahasında imar planı ve kentsel tasarım projesi yapılması için iş birliği protokolü imzalamak üzere bir araya geldik” dedi.



Öncelik depreme karşı dirençli bir Bursa


Fiziksel mekânın iyileştirilmesinin, sosyal donatı alanlarının artırılmasının ve ulaşım sisteminin çözümlenmesinin öncelikleri olacağını anlatan Başkan Bozbey, bölgeyi yeniden cazibe merkezi haline getirmek için 1/25.000, 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planları hazırladıklarını açıkladı. Kent anayasası dedikleri 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’nı çok önemsediklerini söyleyen Başkan Bozbey, “2 yıl içerisinde 2050 vizyonumuzu da hep beraber ortaya koyacağız. Önceliğimiz Bursa’mızı depreme karşı dirençli bir kent haline getirmektir. Doğa kaynaklı bir olay olan depremin olmasını önlemek mümkün değil ancak, depremlerin birer afete dönüşmesini engellemek bizim elimizde. Hep birlikte, güç birliği yaparak bu konuda gerekli adımları atmalı ve toplumsal dayanışmayı en üst seviyede tutmalıyız. Depreme karşı dayanıklı ve hazırlıklı kentler olma yolunda çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Katılımcı bir anlayışla, bilimsel doğrularla hareket ederek çalışmalarını sürdüreceğimiz projemizin Bursa’mıza ve tüm hemşerilerimize hayırlı olmasını dilerim” diye konuştu.


Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Fatih Vardar, Bursa’nın bir an önce depreme karşı dirençli hale getirilmesi gerektiğini belirterek, Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yapılan çalışmalar katkı sunacaklarını dile getirdi.


Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, önceliklerinin yaşanabilir ve yeşil bir dönüşüme imkan sağlamak olduğunu ifade ederek, Altıparmak bölgesini ilgilendiren projenin kendilerini de mutlu ettiğini söyledi.


Akademik odaların başkanları da dönüşüm süreciyle alakalı fikirlerini beyan ederek, projenin Türkiye’ye örnek olacağını dile getirdi.


Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve diğer ilgili kurumların temsilcileri arasında iş birliği protokolü imzalandı. Program, soru cevap bölümüyle devam etti.



Bursa’nın kalbi Altıparmak ortak akılla dönüşüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bahar Candan hakkında tahliye kararı Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 24 yıla kadar hapsi istenen 21 sanıklı davada ara karar açıklandı. Mahkeme ara kararında tutuklu sanık Bahar Candan’ın tahliyesine hükmetti. Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istenen davanın görülmesine devam edildi. Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Bahar Candan ile bir kısım diğer tutuklu sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya tutuksuz sanık Nihal Candan da katıldı. Duruşmada savunma yapan Nihal Candan, "Bu kadar zaman sonra masum olduğumuz anlaşılmıştır diye düşünüyorum. En gerçekçisinden ‘Pardon’ filmini çektik. Ben beraatımı talep etmekle beraber kız kardeşimin tahliyesini talep ediyorum. Telefonumun da iadesini istiyorum. Teşekkür ederim" dedi. Sanık savunmalarının ardından mahkeme heyeti değerlendirme yapmak için duruşmaya yaklaşık 1 saatlik ara verdi. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık Bahar Candan’ın da arasında bulunduğu 6 sanığın mevcut delil durumu, savunmaların alınmış olması, tutuklulukta geçirdikleri süre göz önünde bulundurularak yurt dışına çıkmama yasağı şeklindeki adli kontrol şartı ile tahliyesine hükmetti. Tahliye kararını duyan Nihal Candan yakınlarını aradı. Kardeşinin tahliye olmasına ilişkin konuşan Nihal Candan, “İlahi adalete çok güveniyorum. Özgürlüğü ve adaleti savunan baronun bana savunma hakkı vermeden stajımı iptal etmesi mesleğe karşı hayal kırıklığına uğrattı. Onun dışında çok mutluyum” dedi. "Kardeşinize ilk ne söylemek istersiniz?” diye sorulması üzerine Nihal Candan, “Yaz meyvesi tadında dondurma gibisin Bahar diyeceğim. Konu yargıda. Ben kardeşime sarılmak istiyorum” dedi. "Bahar’a en büyük nasihatiniz ne olacak" diye sorulması üzerine ise Nihal Candan, “Ya göründüğümüz gibi olalım ya da olduğumuz gibi görünelim artık” cevabını verdi. Nihal Candan ardından babasına sarıldı. Candan kardeşlerin babası Hakan Candan ise, “Zor acı bir süreçti. Böyle bir şey yaşansın istemezdik ama oldu. Bundan sonra bu yaşananlardan dersler çıkararak hep doğru şeyler yapmanın peşinde olacağız. İnşallah adalet yerini bulacaktır. Biz buna inanıyoruz” dedi. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli ve Nihal ile Bahar Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanık yer almıştı. İddianamede tutuklu Gülnihal Çiçek’in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği de aktarılmıştı. İddianamede Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğindeki şebekenin ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları sazan sarmalı yöntemiyle dolandırdığı belirtilmişti. Bahar ve Nihal Candan’ın suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı iddianamede kaydedilmişti. İddianamenin devamında “Şüphelilerin önceki tarihlerde çeşitli televizyon programlarına uzun süre katıldığı, ünlü olduktan sonra magazin programlarında da yer aldığı, sosyal medya platformunda çok sayıda takipçiye ulaşması sebebiyle günümüzde sosyal medya fenomeni ve ekran yüzü olarak tabir edilen bir sıfatının bulunduğu, dolayısıyla toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan bir sima olduğu, bu özelliği sebebiyle de suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadığı” ifade edilmişti. İddianamede örgüt lideri Onur Apaydın’ın örgüt içerisinde ‘gizli muhasebeci ve kasa’ konumunda olan Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve elde edilen suç gelirinin aklandığı belirtilmişti. Öte yandan mağdur temin etme görevlisi olan şüpheli Hacı İsrafil Sağlam iddianamede yer verilen ifadesinde örgüt toplantılarına katıldığını söyleyerek “Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Saha elemanları ve alt kademe asla katılamazdı. Örgütün üst yönetimindeki herkes iştirak ediyordu. Toplantıların ikisinde Nihal Candan’ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisiydi. Diğer şahıslar Nihal Candan’a saygı gösteriyor ve mesafeli davranıyordu. Nihal Candan’ın yanında örgütün iç işleyişine ilişkin konular araba alım satım işler konuşuldu” şeklinde beyanda bulunduğu da iddianamede ifade edilmişti. İddianamede Bahar Candan’ın ’suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar ’kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ suçundan ise 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle, Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan diğer 20 şüpheli hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.
Çankırı Çankırı ve Kastamonu’da Ağustos ayında 852 adet konut satıldı Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından açıklanan verilere göre, Çankırı ve Kastamonu’da Ağustos ayında 852 adet konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu 2024 yılı Ağustos ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. TÜİK Başkanlığı tarafından verilen bilgiye göre, Ağustos ayında Çankırı genelinde konut satışları 282 adet oldu. Konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,4 arttı. Çankırı Merkez ilçesinde Ağustos ayında 183 adet konut satıldı. Çankırı merkez ilçesinde satılan konut sayısının Çankırı genelindeki payı yüzde 64,9 oldu. Ağustos ayında Çankırı genelinde ipotekli konut satışları 28 adet oldu. İpotekli konut satışlarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,7 azaldı. İpotekli satılan konutların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 9,9 oldu. İpotekli satılan konutların 5 tanesi ilk defa satılan konutlardan oluşurken diğer 23 tanesi ise ikinci el satış oldu. Diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,6 artarak 254 adet oldu. Ağustos ayında diğer satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 90,1 oldu. Kastamonu’da ise, Ağustos ayında 570 adet konut satıldı. Konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,2 azaldı. Kastamonu Merkez ilçesinde Ağustos ayında 294 adet konut satıldı. Kastamonu merkez ilçesinde satılan konut sayısının Kastamonu genelindeki payı yüzde 51,6 oldu. Ağustos ayında Kastamonu genelinde ipotekli konut satışları 38 adet oldu. İpotekli konut satışları önceki yılın aynı ayına göre yüzde 58,7 azaldı. İpotekli satılan konutların toplam konut satışları içinde payı yüzde 6,7 oldu. İpotekli satılan konutların 10 tanesi ilk defa satılan konutlardan oluşurken, geri kalan 28 tanesinin de ikinci el satış oldu. Diğer konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,5 artarak 532 adet oldu. Ağustos ayında diğer satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 93,3 oldu. Ağustos ayında Kastamonu genelinde ilk el satılan konut sayısı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,7 azalarak 190 adet oldu. İlk kez satılan konutların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 33,3 oldu. Kastamonu genelinde ikinci el konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,0 artarak 380 adet oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 66,7 oldu.
Mersin Trendyol Süper Lig: Hatayspor: 0 - Bodrum FK: 1 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında Hatayspor, Mersin Stadyumu’nda Bodrum FK’yı ağırlıyor. Karşılaşmanın ilk yarısı Bodrum FK’nın 1-0 üstünlüğüyle sonuçlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 3. dakikada Görkem Sağlam’ın kaleye uzak mesafeden yaptığı vuruş az farkla dışarıya çıktı. 6. dakikada Bodrum FK’nın Seferi ile kullandığı serbest vuruşta Musah Mohammed’in kafa vuruşu kaleyi bulmadı. 26. dakikada Rivas’ın sağdan ortasında savunmaya çarparak kaleye yönelen topu Diogo Sousa kontrol etti. 27. dakikada Kamil Ahmet Çörekçi’den seken topta oluşan karambolde kale önünde Seferi meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 1-0 37. dakikada Görkem Sağlam’ın sağ çaprazdan ceza alanına ortasında arka direkte topla buluşan Massanga’nın kafa vuruşu kaleci Diogo Sousa’da kaldı. Hakemler: Ümit Öztürk, Samet Çavuş, Osman Gökhan Bilir Hatayspor: Erce Kardeşler, Kamil Ahmet Çörekçi, Kilama, Calvo, Cemali Sertel, Massanga, Diack, Rivas, Görkem Sağlam, Fernandes, Aboubakar Yedekler: Bekaj, Burak Yılmaz, Selimcan Temel, Kerim Alıcı, Oğuzhan Matur, Cengiz Demir, Boutobba, Bamgboye, Rui Pedro, Strandberg Teknik Direktör: Rıza Çalımbay Bodrum FK: Sousa, Celustka, Ajeti, Ali Aytemur, Cenk Şen, Ahmet Aslan, Mohammed, Seferi, Gökdeniz Bayrakdar, Dimitrov, Puşcaş Yedekler: Gökhan Akkan, Enes Öğrüce, Celal Dumanlı, Murat Sipahioğlu, Brazao, Haqi, Kenan Özer, Samet Yalçın, Erkan Değişmez Teknik Direktör: İsmet Taşdemir Gol: Seferi (dk. 27) (Bodrum FK) Sarı kartlar: Fernandes (Hatayspor), Celustka, Mohammed (Bodrum FK)
Adana Ceyhan Belediye Başkanı Aydar’a siyasi yasak getirilmesine tepki Adana’da Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’a 2 yıl 1 ay hapis cezası verilmesi üzerine siyasi yasak getirilmesine partililer ve vatandaşlar tepki gösterdi. CHP Adana İl Başkanlığı, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’a verilen hapis cezası ve siyaset yasağına ilişkin Ceyhan Belediyesi önünde basın açıklaması düzenledi. Ceyhanlıların yoğun katılımı ile gerçekleşen basın açıklamasına CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, Adana Milletvekilleri Orhan Sümer ve Ayhan Barut, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP’li dokuz ilçe belediye başkanı, partililer ve Ceyhanlı vatandaşlar katıldı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da Kadir Aydar’ın uğradığı haksızlığa karşı koymaya devam edeceklerini belirterek söyle devam etti: "Her engelleme bizleri daha da büyütüyor. Kadir Aydar daha önce de haksız yere görevden alındı ama bir sonraki seçimde daha güçlü geldi. Mevcut hükümet kendilerinin yönettiği belediyeleri Cumhuriyet Halk Partisi kazanınca bunu kabul edemedi. Ama halk iradesini herkes kabul etmek zorunda. Bizlere yönelik olarak, ‘Bunlar topal ördek, hizmet yapamazlar’ diye yaklaştılar ama baktılar ki olağanüstü zor şartlara rağmen Cumhuriyet Halk Partili belediyeler müthiş işler yaptı. Hem halka hizmet ettiler, hem sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini verip insanları desteklediler hem de halkla ilişkileri geliştirdiler. Böylece bırakın 5 yılın sonunda kaybetmeyi, yerlerini pekiştirdiler. Kadir Aydar belediye başkanlığına ilk seçildiğinde 1 yıl içinde Ceyhan’da o kadar hayata geçirilememiş hizmetleri yaptık. Yeniden seçildiğinde de şu ana kadar çok sayıda yol ve bulvarı halkımızın hizmetine sunduk. 5 ayda Ceyhan’da bu kadar çok iş yapılması hoşlarına gitmiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün kadroları bugün Kadir Aydar’a destek için burada ve onun yanında olmaya devam edeceğiz.” Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar da, "Türkiye’nin en hızlı davasında ben siyasi yasak aldım bu bana değil, size saygısızlıktır, Ceyhanlıların 31 Mart seçimlerinde gösterdiği iradenin gasp edilmesidir. Yalan ifadelerle, değiştirilen tape kayıtları ile bir operasyon yaşadık 2019’da. Jandarmanın kriminal raporları ile bunların ortaya çıkmasının ardından başımız ak bir şekilde yolumuza devam ettik. Şimdiki fark ise ben muhalefet partisinin belediye başkanı değilim, Türkiye’nin birinci partisinin belediye başkanıyım. 5 ayda Ceyhan’ın kanayan yaralarına çare olduk, olağanüstü işler yaptık ama bir dosya açıldı" dedi. Aydar, şöyle devam etti: "Benimle ilgili dün çıkan kararda muhalif oy kullanan üye, ‘Delil yok, ispat yok. Dinlenilmeyen, yok sayılan maddi deliller var. 5 ayrı ifade var, çelişki var. Bu sanıklarla alakalı duruşma açılsın’ şerhi koyuyor. 16 günde Türkiye’nin en hızlı davası sonucunda bana siyasi yasak getiriliyor. Benim Ceyhan ile 5 yıllık kontratım var. Bana 5 yıllığına Ceyhanlılar tarafından verilen mazbatam var. Ev sahibi ve kiracı arasındaki anlaşmazlık bile en az 1 yıl sürüyor. Bana 16 günde karar verildi, hukuk bunun neresinde? Hakimler ve savcılar milletin hakim ve savcıları olmalıdır. Sizin bu verdiğiniz karar da elbet sorgulanacak. Türkiye’nin en hızlı davasında ben siyasi yasak aldım bu bana değil, size saygısızlıktır, bu bana değil, Ceyhanlıların gasp edilmesidir. Bu kararı veren hakimler, sonuna kadar hukuki anlamda mücadele edeceğim. Bu işin sonu ne olursa olsun sonuna kadar takipçisi olacağım. Bu kararı hukuki olarak vermediniz ama ben hukuktan ayrılmayacağım, adaletten ayrılmayacağım. Bu kararı veren sizlerin hukuki olarak peşinizi bırakmayacağım.”
Hakkari Türkiye’nin 20 bin yıllık buzulları eriyor HAKKARİ (İHA) – Hakkari il merkezi ile Yüksekova ilçesi arasındaki vadide yer alan 20 bin yıllık buzullar yavaş yavaş erirken doğaseverler ise acilen önlem alınmasını istiyor. Dünyada ve Türkiye’de küresel ısınmayla birlikte ortaya çıkan iklim değişiklikleri nedeniyle Hakkari-Yüksekova sınırında bulunan 20 bin yıllık Cilo buzulları giderek küçülüyor. Yüksekova Cilo Doğasever Spor Kulübü, 30 kişilik bir grupla sabahın ilk ışıklarıyla Cennet ve Cehennem vadilerine hareket etti. Vadide kahvaltılarını yapan doğaseverler, daha sonra 20 bin yıllık buzulları yerinde inceledi. Cilo Dağları’nda yer alan 20 bin yıllık buzulların küresel ve iklim değişiklikleri nedeniyle gün geçtikçe erimeye devam ettiğini ve acilen önlem alınmasını isteyen Yüksekova Cilo Doğasever Spor Kulüp Başkanı Çetin Yorgun, “Her hafta olduğu gibi bu hafta da Hakkari ve ilçelerini geziyoruz. Bu haftaki rotamız Cilo Dağları’nda yer alan Cennet ve Cehennem vadileri oldu. Bizde 30 kişilik grupla bölgeyi gezdik ama bizi üzen ise 20 bin yıllık buzulların erimesi oldu. Buna karşı acilen önlem alınması lazım. Çünkü tamamen yok olmaya yüz tutmuş durumdadır” dedi. Coğrafya öğretmeni Kenan Canan ise ciddi önlemler alınması gerektiğini belirterek, “Cilo buzulları, Türkiye’nin en büyük ve en önemli buzul alanlarından biri olarak bilinir. Türkiye’nin buzul araştırmaları tarihine büyük katkılar sunan isimlerden biri olan Prof. Dr. Sırrı Erinç, 1948 yılında bölgede gerçekleştirdiği ilk bilimsel çalışmalarda buzulların kalınlığını yaklaşık 100 metre olarak raporlamıştır. Ancak, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisiyle 2020 yılına gelindiğinde yapılan araştırmalar bu kalınlığın 50-60 metreye kadar düştüğünü göstermektedir. Yapılan ölçümler buzul alanındaki dramatik gerilemeyi de ortaya koymaktadır. 1948 yılında Cilo buzulları yaklaşık 8,5 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktayken, 1980 yılına kadar bu alan 7,2 kilometrekareye gerilemiş. 2020 yılı itibarıyla bu alan 4,8 kilometrekareye kadar düşmüştür. Bu veriler, buzulların her yıl ortalama yüzde 1-2 oranında küçüldüğünü göstermektedir. Prof. Dr. Sırrı Erinç’in gözlemleri, bölgenin iklim değişikliğine karşı ne kadar savunmasız olduğunu ve buzul erimesinin hızlanarak devam ettiğini kanıtlamaktadır. Cilo buzulları, yalnızca doğa turizmi için değil, aynı zamanda bölgedeki tatlı su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından da kritik öneme sahiptir. Buzulların erimesi, bölgedeki kuraklık ve tatlı su kaynaklarındaki azalma ile doğrudan ilişkilidir. 3 bin 50 metre rakımdaki Gelyano Buzul Gölü’nde yapılan güncel gözlemler, buzulların eninde çatlaklar, erime öncesi döneme ait buzul çizikleri ve cilalanmış kaya izleri gibi önemli buzul süreçlerini gözler önüne sermektedir. Bu bilimsel veriler, Cilo buzullarının korunması ve iklim değişikliği ile mücadelede acil önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır. Bunun için ciddi önlemler alınmalı ki gelecekteki nesile güzel miraslar bırakalım” dedi.