ASAYİŞ - 10 Ocak 2025 Cuma 13:58

Bursa’da otomobil ile kamyonet çarpıştı

A
A
A
Bursa’da otomobil ile kamyonet çarpıştı

Bursa’nın İnegöl ilçesinde otomobil ile çarpışan kamyonet devrildi, 2 sürücü yaralandı. Kaza anı bir işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.


Kaza saat 10.30 sıralarında Ertuğrulgazi Mahallesi Divan ile Ahsen sokağın kesiştiği noktada meydana geldi.


Ahsen sokakta seyreden Özge Y. (33) yönetimindeki 16 APZ 998 plakalı otomobil, Divan sokaktan çıkan sürücü Gökhan Ö. (36) yönetimindeki 16 AFM 951 plakalı kamyonete yandan çarptı. Çarpışmanın etkisiyle kamyonet devrildi. Kaza sonucu sürücüler yaralandı. Kazada yaralanan sürücüler, Ambulanslarla İnegöl Devlet Hastanesi Acil Servisine götürülerek tedavi altına alındılar. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.


Kaza anı bir işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.


Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.


(AB-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Biz 22 yıldır Türkiye’yi büyütmek ve kalkındırmak için çalışıyoruz” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın-Denizli Otoyolu’nun resmi açılışını gerçekleştirdi. Açılış programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaşım yatırımlarını eleştirenlere, “Biz kule deyince para kulesi, belediye deyince yeme aklına gelen bir kadro değiliz. Hiçbir zaman da olmadık. Biz 22 yıldır Türkiye’yi büyütmek ve kalkındırmak için çalışıyoruz” diyerek cevap verdi. AK Parti Aydın 8. Olağan İl Kongresi’ne katılmak için Aydın’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk durağı yapımı tamamlanan Aydın-Denizli Otoyolu oldu. 6 şeritli 140 kilometre ana yol ve 4 şeritli 23 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplamda 163 kilometre uzunluğundaki Aydın-Denizli Otoyolu’nun resmi açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan açılışta yaptığı konuşmada, “İllerimiz arasındaki karayolu bağlantılarının çeşitlendirilmesi ve yolculuk sürelerinin azaltılması önceliklerimizin ilk sıralarında yer alıyor. Ticari ve turistik trafiğin ana güzergahlarından biri olan bölgemizin ulaşım altyapısını daha önce hizmete açtığımız İstanbul-İzmir Otoyolu ve İzmir-Aydın Otoyolu ile önemli ölçüde güçlendirmiştik. Bugün resmi açılışını yaptığımız Aydın-Denizli Otoyolu’yla Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerimiz arasındaki karayolu ağımızı biraz daha genişletmiş oluyoruz. 3 gidiş, 3 geliş olmak üzere 6 şeritli 140 kilometre ana yol ve 23 kilometre bağlantı yolundan oluşan Aydın-Denizli Otoyolumuz toplam 163 kilometre uzunluğa sahip. Otoyol bünyesinde uzunluğu 5 bin 712 metreye ulaşan 61 adet köprü, 19 adet köprülü kavşak, toplam 11 bin 622 metre uzunluğunda 18 adet viyadük, 30 adet üst geçit, 80 adet alt geçit ve 5 adet otoyol hizmet tesisi yer alıyor. Otoyolumuzun Kuyucak kavşağı ile Kocabaş kavşağı arasındaki 93 kilometrelik kesimini 3 Kasım 2023’te açmıştık. Aydın Çevre Yolu’ndan başlayıp Kuyucak kavşağında son bulan 70 kilometrelik bölümünü ise 17 Ekim 2024’te hizmete açmıştık. Otoyol güzergahının 3 Kasım 2023’te trafiğe açılan ilk etabı Kocabaş’tan başlayıp Pamukkale Kumkısık, Sarayköy ve Buharkent’ten geçerek Kuyucak’a ulaşmıştı. 17 Ekim’de açılan ikinci etabı ise Kuyucak’tan başlayıp Nazilli Yenipazar ve Köşk ilçelerini geçerek Aydın’da sonlanmıştı. Şimdi otoyolun tüm kesimlerini resmi olarak Aydın’la birlikte tüm Ege Bölgemizin istifadesine sunuyoruz” dedi. “Aydın-Denizli Otoyolumuz bölgeye yapılan yatırımları artıracak” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “D-320 Devlet Yolu üzerinden 11 ilçe geçilerek 2 saati bulan yolculuk süresi otoyolumuzun hizmete girmesiyle birlikte 1 saatin altına iniyor. Denizli Batı Çevre Yolu kavşağı ile İzmir merkezi liman kavşağı arasındaki 220 kilometrelik otoyol geçiş süresi 1 saat 40 dakikaya inmiş oluyor. Devlet yolu üzerinden Aydın’dan Denizli’ye ulaşım ile İzmir’den Denizli’ye ulaşım süresi ise birbirine eşit hale geliyor. Böylelikle zamandan 6,4 milyar lira, akaryakıttan 1 milyar lira olmak üzere yıllık toplam 7,4 milyar lira tasarruf edeceğiz. Karbon emisyonunu 61 ton azaltmış olacağız. Projenin tamamlanmasıyla Kapıkule’den başlayıp İstanbul üzerinden Marmara ve Ege bölgelerini kat ederek Akdeniz’e ulaşan kesintisiz bir otoyol ağını hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Her vesileyle şu gerçeği ısrarla hatırlatıyorum; yol medeniyettir, yol demek ulaşım demektir. Sanayi, üretim, turizm, kültür, emniyet, kalkınma demektir. Yol demek bölgesel ve küresel ekonomi ile entegrasyon demektir. Yol olmadan bunların hiçbiri olmaz. Aynı durum Aydın-Denizli Otoyolu için de geçerlidir. Aydın-Denizli Otoyolu’nun hizmete sunulması ile birlikte sanayi ve tarım ürünlerimiz Denizli üzerinden İzmir Aliağa Limanı’na çok daha kısa sürede nakledilecek. Bilhassa yaz aylarında yoğunluğun arttığı Pamukkale, Efes, Didim, Kuşadası gibi turizm merkezlerimize ulaşım daha kısa sürede ve konforlu bir şekilde sağlanacaktır. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin turistik beldelerimizde daha fazla zaman geçirmelerine, daha farklı yerleri keşfetmelerine imkan verecek, bu durum turizm gelirlerimizi de artıracaktır. Aydın-Denizli Otoyolumuz turizm sektöründe bölgeye yapılan yatırımları artıracak, yeni turizm tesislerinin açılmasına öncülük edecek ve böylelikle yeni istihdam imkanları oluşturarak, bölge ekonomisini kalkındıracaktır” diye konuştu. “Biz 22 yıldır Türkiye’yi büyütmek ve kalkındırmak için çalışıyoruz” Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaşım yatırımlarını eleştirenlere yönelik de “İki çift lafım var” diyerek şunları söyledi: “Sizinle bizim aramızda sadece vizyon ve ufuk farkı yok, sizinle bizim aramızda niyet farkı, anlayış farkı, zihniyet farkı var. Biz kule deyince para kulesi, belediye deyince yeme aklına gelen bir kadro değiliz. Hiçbir zaman da olmadık. Biz 22 yıldır Türkiye’yi büyütmek ve kalkındırmak için çalışıyoruz. Siyasette bizim tek bir gayemiz vardır; o da işte bugün burada olduğu gibi ülkemizi ve şehirlerimizi hak ettiği yatırımlarla buluşturmaktır. Ulaştırma alanında bugüne kadar tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik. Bin 714 kilometre olan otoyol ağımızı 2 bin 82 kilometre artırarak 3 bin 796 kilometreye ulaştırdık. Yollarımızda ortalama hız 40 kilometreydi, şimdi yaklaşık 90 kilometre. Yani artık insanlarımız seyahatlerini daha hızlı, daha güvenli ve konforlu bir şekilde yapabiliyor. İnşallah çok daha iyi seviyelere geleceğiz. Bu duygularla bir kez daha açılışını yaptığımız Aydın-Denizli Otoyolu’nun şehirlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Projeyi hayata geçiren Ulaştırma Bakanlığımızı, yüklenici firmamızı, işçisinden mühendisine emek veren tüm kardeşlerimi şahsım, milletim adına tekrar tebrik ediyorum. Sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum” dedi.
Bursa Kafede dehşet saçan maskeli saldırgan 24 saat geçmeden yakalandı Bursa’da adres sorma bahanesiyle gerçekleştiği iddia edilen silahlı saldırı olayının faili yakalandı. Olayın adres sorma değil eski bir husumetten kaynaklandığı belirlendi. Olayı gerçekleştiren saldırganın bir süre önce kafe çevresinde tıbbi maske ile keşif yaptığı, olaydan sonra da tıbbi maske takarak kaçtığı tespit edildi. Cinayet Masası ekipleri 120 güvenlik kamerasını inceleyip saldırganı 24 saat geçmeden yakaladığı açıklandı. Merkez Nilüfer ilçesi İhsaniye Mahallesi’ndeki bir kahvede önceki akşam 43 yaşındaki saat satıcısı E. Ö. silahla ayağından vurulmuştu. Hayati tehlikesi bulunmayan şahsı 30 yaşındaki Muhammet Ak isimli garsonun vurduğu belirlendi. Saldırganın Osmangazi ilçesindeki bir kafede park meselesi yüzünden 2 ay önce tartıştığı E. Ö. isimli şahsa kin beslediği, sık sık geldiğini bildiği kafede ise önceki gece silahla saldırı olayını gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Silahlı saldırganın olaydan önce kafe çevresinde tıbbi maske ile yüzünü gizleyerek keşif yaptığı, olaydan sonra da maske ile kaçtığı belirlendi. 120 güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri kimliğini tespit ettikleri Muhammet Ak isimli şahsı Yıldırım’daki ikametinde 24 saat geçmeden gözaltına aldılar. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü Muhammet Ak’ın ifadesinin alınmasının ardından yarın adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Yaralı şahsın hayati tehlikesinin de bulunmadığı bildirildi.
Şırnak Sağlık-Sen Şırnak Şube Başkanı Anmal’dan hasta nakli sırasında tepki gören sağlıkçılara destek Sağlık-Sen Şırnak Şube Başkanı Sabğatullah Anmal, hasta nakli sırasında tepkilere maruz kalan sağlık çalışanlarına destek açıklamasında bulundu. 8 Ocak’ta Şırnak Devlet Hastanesi’nden Diyarbakır’a sevk edilen bir hastanın Diyarbakır’dan taburcu bir hastayı Şırnak’a getiren ambulansa nakledilmesi sırasında yaşanan tartışma ve hasta naklinin gecikmesine ilişkin açıklama yapan Sağlık-Sen Şırnak Şube Başkanı Sabğatullah Anmal, sağlık hizmetinin bir bütün olduğu göz önüne alındığında sevk ve idarenin aynı zincirin halkaları gibi eksiksiz ve bir bütün halinde devam etmesinin telafisi imkansız sonuçların önüne geçilebilmesi açısından hizmetin önemini bir kat daha arttırdığını söyledi. Diyarbakır’da taburcu olan hastayı Şırnak Devlet Hastanesine getiren Diyarbakır 112 Acil Sağlık Hizmetlerine ait ambulans ile Şırnak’tan Diyarbakır’a sevk edilen hastayı götürecek olan ambulanstaki sağlık çalışanlarının hasta takası için Şırnak 112 Başhekimliğine bilgi verdiğini belirten Anmal, "Ancak koordinasyonsuzluk nedeniyle Diyarbakır’a sevk edilmeyi bekleyen hasta ile Beytüşşebap’a gidecek olan hasta, 112 Başhekimliği yöneticilerinin işgüzarlığı yüzünden yaklaşık 1 saat boyunca sevk edilmeyi bekledi ve bu süreçte sağlık çalışanları hasta yakınlarının tepkisine maruz kaldı. Acil sağlık hizmetleri çalışanlarının haklarını ve çıkarlarını savunmak, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, eğitim imkânlarının artırılması ve maaşlarının adil bir şekilde belirlenmesi için mücadele verirken, bir de çalışma koşulları ve koordinasyonsuzluk yüzünden gündeme gelerek hasta naklinin geciktirilmesine zemin hazırlayan idarecilerin değerlendirilmesini siz kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" dedi.
Denizli Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün aile hekimlerine destek verdi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 5 günlük iş bırakma eyleminde olan aile hekimlerine destek vererek, “Sistem, maalesef, hastayla doktoru karşı karşıya getiren bir sistem, bunlara karşılıklı bir hizmet, sorumluluk ilişkisi de getirmiyor; tüm sorumluluğu sağlık sistemine yüklüyor” dedi. TBMM’de konuşan Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, aile hekimleriyle ilgili hazırlanan yeni yönetmelik ve aile hekimlerinin iş bırakma eylemleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Hazırlanan kanun teklifinde aile hekimlerine dair maddelerin bulunduğuna dikkat çeken Ün, “Aile hekimlerimiz beş günlük bir iş bırakma eylemindeler, kimi yerlerde ikinci, üçüncü basamak sağlık çalışanları da kendilerine destek oluyorlar. Keşke gerektirmeseydi de hekimlerimiz böylesi bir eylemin parçası olmasalardı. Eylem gerekçelerinin pek çoğu bu konuştuğumuz kanunla direkt alakalı değil ama itiraz ettikleri yönetmelik bu kanun teklifini hazırlayanların ürünü, bu düşüncenin bir parçası. Sistem, maalesef, hastayla doktorun karşı karşıya getiren bir sistem, bunlara karşılıklı bir hizmet, sorumluluk ilişkisi de getirmiyor; tüm sorumluluğu sağlık sistemine yüklüyor. Evet, o sağlık sisteminde de en fazla aile hekimlerine ve hemşirelere bedel ödetiyor. Bir aile hekiminin sorumlu olduğu nüfusu yılda 2 kez mutlaka görmesi, aile nüfusunu yılda 7 kereden fazla üst basamaklara görünmemesi isteniyor, yoksa performansı düşüyor. Burada kaç kişi aile hekimine gidiyor arkadaşlar? Gitmiyoruz hiçbirimiz ama bedelini aile hekimlerine ödetmekten de geri durmuyoruz. Bir aile hekiminin mesela aşı olması gereken çocukları takip etmesi gerekiyor, bu doğru ama aile çocuğuna aşı yaptırmak istemiyor. Aile hekiminden bu ailenin peşine düşmesi, aşıyı reddetme sebebini öğrenmesi ve reddettiğine dair de imzalı belge alması isteniyor. Aile imza vermeyi de reddediyor, buyurun hekime bedel ödettirecek, ceza kestirecek bir uygulama daha” dedi. “Sağlık çalışanları köşeye sıkıştırıldı” Aile hekimliğine getirilen düzenlemelerle sağlık çalışanlarına ekonomik, mesleki ve etik anlamda ciddi bir köşeye sıkışmışlık hâli getirdiğine dikkat çeken Ün, “Aile hekimlerine ‘Çok kazanıyor’ diyorlar. Ben İstanbul’da bir aile hekimine, 1’in 1’inde, o derecede bir aile hekimine çok daha iyi konumda bir yerde sorduğumda 80 bin lira bir maaş alıyor; bu neredeyse İstanbul şartlarında yoksulluk sınırında bir maaş, bunu diline dolamaktan da imtina etmiyorlar. Bir aile hekiminin 3 bin 500 hastası olduğunu düşünürsek hizmet verdiği semtin sosyoekonomik durumuna göre 40, 50 ya da 80 hastaya bakmak zorunda kalan hekimlerimiz var. Dahası, nöbet sistemi yüzünden ertesi gün dinlenemeyen, yerine başka hekim bırakamadığı için daha fazla yük altına giren aile hekimlerinden de koruyucu sağlık hizmetlerini sürdürmesi bekleniyor. Sağlıkta şiddeti körükleyecek ve sistemi daha da içinden çıkılmaz hâle getirecektir. Toplum sağlığını korumak elbette devletin görevidir bireyin sağlık hizmeti sunulurken ama sağlık hizmeti sunucularını düşünmek de aynı devletin görevidir. Aile hekimliğini güçlendirmeyi şüphesiz hepimiz istiyoruz ama bu ortak amaca giden yol asla doktorları modern araçlarla dövmekten geçmiyor. Düzenleme tekrar gözden geçirilmeli” ifadelerini kullandı.