MAGAZİN - 19 Temmuz 2023 Çarşamba 08:52

Bursa’da Edis rüzgarı

A
A
A
Bursa’da Edis rüzgarı

Bu yıl 61’incisi düzenlenen Uluslararası Bursa Festivali’nde Edis fırtınası esti. Hayranlarının yoğun ilgi gösterdiği Edis, Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konserde hit olan şarkılarını Bursalı hayranları için seslendirdi. Ünlü yıldız, sahne performansıyla büyük alkış aldı.


Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Atış Şirketler Grubu ana sponsorluğunda bu yıl 61’incisi düzenlenen ‘Uluslararası Bursa Festivali’, Durmazlar sponsorluğunda pop müziğin ünlü yıldızı Edis’i ağırladı.


Sahneye çıktığı ilk andan itibaren dansları ve enerjisi ile Bursalılara benzersiz bir atmosfer yaşatan Edis, konserine ‘Arıyorum’ şarkısı ile başladı. İlk şarkısından itibaren tüm performansına hayranlarının eşlik ettiği pop müziğin yıldızı, Açıkhava Tiyatrosu’nu coşturdu. Ünlü yıldızın şarkılarına coşku ile eşlik eden hayranları unutulmaz bir gece yaşadı. Bursa’daki her konserinin kendisi için çok keyifli geçtiğini dile getiren Edis, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a bu muhteşem gece için teşekkür etti.


Bursalılara verdiği konserle hayranlarına muhteşem bir gece yaşatan Edis’e, festival ana sponsoru Atış Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Metin Atış teşekkür plaketi sundu.


Bursa’da Edis rüzgarı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Profesör açıkladı: "Kahverengi kokarcanın fındıktaki zararı yüzde 40” Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Tuncer, "Kahverengi kokarcadan dolayı fındıkta yüzde 30-40 oranında kayıpların görüldüğü bahçeler oldu. Bu süre içerisinde mutlaka kimyasal mücadele yapmak zorundayız. Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz. Bunlara dayanarak önümüzdeki sene tarımsal ürün kayıplarını azaltmak için hangi yöntemlere başvurmamız gerektiği konusunda planlamaya ihtiyacımız var" dedi. 2017 yılında Türkiye’de görülen ve çok hızlı yayılan kahverengi kokarca, fındık başta olmak üzere birçok meyve ve sebzede kayıplara neden oluyor. Üreticilerin kabusu haline gelen bu böcek birçok kişinin önemli gelir kapısı olan fındığı derinden etkiledi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Tuncer, kahverengi kokarcanın fındıkta verdiği zarar ve yapılması gerekenlerle ilgili önemli bilgiler verdi. "Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz" Prof. Dr. Celal Tuncer, "Kahverengi kokarca bütün dünyada en tehlikeli istilacı türlerden birisi olarak biliniyor. Ülkemizde 7 yıl önce görüldü ancak son 2 yılda yüksek popülasyonlar yapmaya başladı. 300’den fazla bitkiye zarar veriyor. Ülkemiz için özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olduğu düşünüldüğünde zarar görme potansiyeli en yüksek olan bitki fındık olarak karşımıza çıkıyor. Bu sene fındıkta çok yüksek bir popülasyon görüldü. Ciddi kayıplara uğradık. Uzun vadeli mücadele yaklaşımı olarak ülkemiz 2 yıl önce klasik biyolojik mücadele dediğimiz ‘samuray arıcığını’ salarak zararlıyı uzun vadede kontrol etmeyi planladı. Program başarılı bir şekilde yürüyor. Daha titiz biçimde yürütülmesi gerekiyor. Samuray arıcığı kullanarak yapılan mücadelenin iyi sonuç vermesi 10 yıl alabilir. Bu süre içerisinde ürün kayıplarının önüne geçmek başlıca sorunumuzdur. Bunun için sonbaharda, kışlaklara geçiş başladığında böcek, evin içine girdiğinde bunların toplanıp imha edilmesi önemli bir aşamadır. Önümüzdeki sene yine ilkbahardan itibaren bu zararlı, bahçelere girmeye başladıktan sonra bunların mücadelesine yönelik önlemleri almamız gerekiyor. Özellikle fındıkta iç doldurmaya başladığı dönem olan haziran ayından itibaren hasada kadar geçen dönem kritik bir dönemdir. Bu süre içerisinde mutlaka kimyasal mücadele yapmak zorundayız. Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz. Diğer illerde, fındık yetiştirile batı bölgelerinde de zararın artması mümkün görünüyor. Fındık dışında diğer konukçularında bundan etkilenmesi söz konusudur. Kahverengi kokarca ile mücadelede üzerinde durmamız gereken önemli bir husus bu sene neyi yanlış veya eksik yaptık ki bu kadar yüksek bir zararla karşı karşıya geldik. Bunun üzerinde bir analiz yapmamız lazımdır. Bunlara dayanarak önümüzdeki sene tarımsal ürün kayıplarını azaltmak için hangi yöntemlere başvurmamız gerektiği konusunda planlamaya ihtiyacımız var. Fındıkta yüzde 30 -40 oranında kayıpların görüldüğü bahçeler oldu. Üreticilerde bir panik hali gözlemliyorum” diye konuştu.
Balıkesir Ayvalık’ta Engel Tanımayan Diş Hekimleri’nden ağız ve diş terapisi Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, bu yıl 32.’si düzenlenen Engelliler Şenliği çerçevesinde, Türk Kızılay’ı ile Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği’nin ortak yürüttüğü “Gülümse” projesi hayata geçirildi. Başlatılan proje dâhilinde, Ayvalık’ta 4 gün boyunca yüzlerce engelli ve ihtiyaç sahibine ağız ve diş sağlığı hizmeti sunuluyor. Türk Kızılay, Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği ile imzaladığı protokolle engelli bireylere yönelik ağız ve diş sağlığı bilinçlendirme çalışmaları, muayene ve tedavi hizmetlerine ortak oldu. İş birliği çerçevesinde hayata geçirilen “Gülümse” isimli proje, Ayvalık’ta her yaştan yüzlerce engelli ihtiyaç sahibi gönüllü diş hekimlerinden ağız ve diş sağlığı hizmeti veriyor. 4 gün boyunca devam edecek diş sağlığı hizmeti kapsamında Türk Kızılay Balıkesir İl Başkanı Mustafa Burak Kelemençe, Ayvalık Şube Başkanı Mehmet Anıl Okyar, Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Sabah’ın katılımıyla Ayvalık Belediyesi Özel Çocuklar Eğitim Evi’nde gerçekleştiriliyor. Başlattıkları proje ile ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği Başkanı Ertuğrul Sabah, 27-28 yıldan bu yana engellilere yönelik çalışmalar sürdürdüğünü kaydederek, “Türkiye’nin her yerinde bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dernek olarak çalıştığımız yerler; Milli Eğitim Bakanlığı’na ait ya da vakıfları engelli eğitim merkezleri ve benzeri alanlardır” dedi. 1976 yılında fakülteden mezun olduktan sonra eşiyle birlikte yurt dışına çıktığını anlatan Sabah, “Almanya’ya gittik. Çalıştığım kasabada, çocuk ve yetişkin psikiyatri hastanesi vardı. Onlarla birlikte çalışmaya başladım. Almanya’da okul diş hekimleri dışında devletin diş hekimi yoktur. Devlet tüm tedavi hizmetlerini serbest diş hekimlerinden alır. Bana göre de doğrusu budur. Dünya genelinde de uygulama aynıdır. Devlet tedavi hizmetlerinden elini çeker her ülkede. Ama Alman diş hekimleri için engelli çocuklarla çalışmak belki biraz zor oluyordu. Vakit ihtiyaçları vardı. ’Vakit, nakittir’ anlayışına döndükleri için, baktım ben bu çocukları tedavi edebiliyordum. Ben hızlı bir diş hekimiyim. Şefimle de anlaştım. ’Ben bu çocukların hepsini tedavi edeceğim’ dedim. Böyle başladım engelli çocuklara yönelik tedavilerime. 1983 yılında Almanya’daki üniversiteden mezun olduktan sonra Türkiye’ye kesin dönüş yaptım. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakülteme geri döndüm. Baktım üniversite bahçesinde atıl bir otobüs var. İçinde iki tane tedavi üniversitesi bulunuyordu. Otobüsü belediyenin imkânlarıyla aküsünü, lastiklerini, motorunu tamir ettirdik ve civar köylerle, engelli eğitim merkezlerine gitmeye başladık asistanlarımla birlikte. Baktım ki, bu iş yalnız olmuyor, 2001 yılında 14 arkadaşımla birlikte Ege Ağız ve Diş Sağlığı Derneği isminde bir dernek kurdum. Tedavi ünitelerimiz üçtü, dört oldu. Dörttü, beş oldu. Altı oldu. O zamandan beri Türkiye genelindeki tüm bu merkezleri dolaşıyor ve bu gönüllü tedavilerimizi sürdürüyoruz. Bu güne kadar 150 bin kilometre civarında yol katettik Türkiye genelinde. Ülke genelinde 250 bine yakın merkezde çalıştık. Bugüne kadar 150 bin çocuğumuzda gönüllü diş hekimi arkadaşlarımın emeği vardır. Ağız-Diş sağlığı muayenesi, diş fırçalama eğitimleri, acil diş hekimi tedavileri yani dolgu, çekim, kanal tedavileri gibi hizmetleri ücretsiz olarak veriyoruz. Engelli merkezleri ve diğer merkezlerde kurduğumuz modern bir diş hastanesiyle gönüllü olarak hizmet vermeye çalışıyoruz. Tabi Ayvalık bizim için çok özel bir yer. 27-28 yıldan bu yana Ayvalık’a gelip-gidiyoruz. Bence Ayvalık, Türkiye’de engelliler için en medeni ilçelerden birisidir. Çünkü düşünsenize 32 yıldır Ayvalık’ta bu engelliler şenliği düzenleniyor. Daha önce Türkiye’nin dört bir yanından 2 bin civarında engelli geliyordu bu şenliklere. Bu yıl bu sayı epey düştü. Şu anda yanılmıyorsam 400 kadar bir engelli sayısı mevcut bu şenliklerde. Bu sayı bu yıl biraz düştü ama olsun. Ayvalık sokaklarında bu engelli dostlarımız bir hafta süresince Ayvalık Belediyesi, Zihinsel Engelliler Federasyonu, Türkiye sakatlar Konfederasyonu’nun sağladığı her türlü imkândan faydalanarak gönüllerince tatil yapıyorlar. Biz de ağız ve diş sağlığı konusunda ihtiyacı olan engelli çocuklarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Belediye Başkanı Ergin memnun Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin de, ilçede 32.’sini düzenledikleri Engelliler Şenliği programı çerçevesinde Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği’nin de kendilerine anlamlı bir destek verdiğini söyledi. Şenliğe yurt genelinden gelen yaklaşık 200 engellinin ağız ve diş tedavilerinin gerçekleştirildiğini aktaran Başkan Ergin, “Bu projenin diğer paydaşı da, Türk Kızılay’ı dır. Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği ile Türk Kızılay’ının Ayvalık’ta başlattıkları bu proje Türkiye’nin dört bir yanında da sürdürülecektir. Böylesi önemli bir projenin Ayvalık’taki paydaşı olmaktan son derece büyük mutluluk duyuyoruz. İnşallah bu proje Türkiye genelindeki engelliler ve ihtiyaç sahiplerine en iyi hizmeti götürecek, o insanları da gülümsetecektir” diye konuştu. Proje Hatay ve İzmir’de de sürdürülecek Türk Kızılay’ı Ayvalık Şube Başkanı Mehmet Anıl Okyar ise, Ayvalık’ta bu yıl 32.’si düzenlenen engelliler şenliğinde Türkiye’nin dört bir yanından gelen engellilerle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Engel tanımayan doktorlar ve Türk Kızılayı’nın iş birliğinde engellilerle ailelerinin ağız ve diş sağlığı proje hazırladıklarını aktaran Okyar, “Bu projeye Ayvalık’tan start veriyoruz. Buradan Hatay ve İzmir’e giderek aynı çalışmaya devam edeceğiz. Bu proje yıl boyunca sürecek. Bugün başlangıcını Ayvalık’tan yapıyoruz. Hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şenlik süresince Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği ve Ertuğrul Sabah hocamızla birlikte Türk Kızılay’ı olarak bu çalışmaları sürdüreceğiz” diye konuştu.
İzmir Bakıma alınan yürüyen merdivenler ekim sonuna hazır İzmir Büyükşehir Belediyesinin yürüyen merdiven ve asansör kazalarına kalıcı çözüm getirebilmek için büyük çaplı başlattığı bakım seferberliğinde son etaba gelindi. İzmir Metro AŞ bünyesindeki istasyonlarda riskli görülen 50’nin üzerindeki yürüyen merdivenin 20 tanesi yedek parça montajlarının ardından kullanıma açıldı. Parça tedarik sürecindeki gecikmelere rağmen siparişlerin ulaşmaya başladığını ifade eden İzmir Metro AŞ Genel Müdürü Sinan Karakuzu, ekim ayı sonuna kadar metrolardaki tüm yürüyen merdiven ve asansörlerin hizmete açılacağını belirtti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın talimatıyla başlatılan yürüyen merdiven ve asansör bakım çalışmaları, gece gündüz demeden hızla sürdürülüyor. Yürüyen merdiven ve asansör kazalarının bir daha yaşanmaması için daha önce yapılmamış ölçüde, detaylı bakım ve onarım çalışması başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Metro AŞ bünyesinde yer alan istasyonlarda riskli gördüğü yürüyen merdiven ve asansörleri kullanıma kapatmıştı. Gerekli tespitlerin ardından yedek parça temin sürecini başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi, parça montajı yapılarak kontrolleri tamamlanan merdivenleri yeniden kullanıma açmaya başladı. “Yedek parçalarımızın geri dönüşleri başladı” Fahrettin Altay Metro İstasyonu’nda yürütülen çalışmaları yerinde inceleyen İzmir Metro AŞ Genel Müdürü Ahmet Sinan Karakuzu, “Üçyol Metro istasyonumuzda yaşanan kötü hadiseden sonra, bünyemizde bulunan 194 yürüyen merdiven ve 84 asansörün hepsine bir anda baktık, kontrol ettik. Bir daha aynı şey yaşanmasın diye tüm önlemlerimizi aldık ve hummalı bir çalışma başlattık. Riskli gördüğümüz 50’nin üzerinde yürüyen merdiven ve 10’a yakın asansörü kapattık. 1 Temmuz tarihinden itibaren gerekli olan tüm yedek malzemenin siparişini verdik. Maalesef bu talep ettiğimiz malzemeler hemen gelemiyor. Bazıları yurt dışı kaynaklı, bazıları üretim kaynaklı 3-4 aylık bir gecikme olabiliyor. Artık yedek parçalarımızın geri dönüşleri başladı. Yedek parçaların montajlarıyla yürüyen merdivenlerimiz peyderpey açılmaya başladı” ifadelerini kullandı. “Ekim ayı sonuna kadar tamamen açacağız” Karakuzu, “İzmir halkının üzülmemesi ve benzer kazaların yaşanmaması için çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz. Bugün itibariyle açtığımız merdiven sayısı 20, diğer 30 merdivende de çalışmalarımız sürüyor ve çalışmalar tamamlandıkça merdivenleri kullanıma açıyoruz. Açılmayan asansörümüz ise sadece 4 tane kaldı. Bunları Ekim ayının 10’undan itibaren açmaya başlayacağız. Bu çalışmaların, üzdüğümüz İzmir halkımızın sabrını çok zorladığını biliyoruz. Ama bundan sonra daha güvenli ve emniyetli bir ulaşım sağlayacağız. Ekim ayının sonuna doğru merdiven ve asansörleri tamamen açacağımızı tüm İzmirlilerimizin bilgisine sunarız. Sahada en az 5 ayrı ekibimiz gece gündüz görev yapıyor. Kalıcı bir çözüm üretmek için yurttaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.