ASAYİŞ - 15 Nisan 2025 Salı 09:38

Bursa’da bir köye panik yaşatan yangın

A
A
A
Bursa’da bir köye panik yaşatan yangın

Bursa’nın Orhaneli ilçesinde bir ahır, henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı yandı. Yangın, itfaiye ekiplerince kontrol altına alınarak söndürüldü. Ahırda canlı bulunmaması faciayı önlerken, 150 balya saman alevlere teslim oldu.


Yangın, gece 02.30 sıralarında Orhaneli ilçesi Akalan Mahallesi’nde bulunan bir ahırda meydana geldi. Ahırda henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı yangın çıktı. Yangını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Servis Hattı’na bildirdi. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve itfaiye ekibi sevk edildi. Jandarma ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangın, ekiplerin müdahalesiyle kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında can kaybı yaşanmazken, ahırda bulunan 150 adet saman balyası küle döndü.


Yangının çıkış sebebi araştırılıyor.



Bursa’da bir köye panik yaşatan yangın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Sivrisinek ısırığı ile gelen tehlike Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevin İnce, ülkemizde bazı ithal vakaların hala görülebildiğine dikkat çekerek sıtmanın tedavi edilmediğinde ciddi ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Doç. Dr. Nevin İnce; sıtmanın, sivrisinek ısırığıyla bulaşan bir hastalık olduğu bilgisini verdi. En yaygın olarak Anofel türü dişi sivrisinekler aracılığıyla insanlara bulaştığını ifade eden İnce, "Sıtma özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde (Afrika, Güney Asya, Güney Amerika) yaygındır. Hastalar sıklıkla yüksek ateş, titreme, terleme, baş ağrısı, kas ağrıları, bulantı, kusma, halsizlik vb. belirtiler ile başvururlar. Belirtiler genellikle enfekte sivrisinek ısırığından birkaç gün ila birkaç hafta sonra başlar" dedi. "En yaygın bulaşma şekli, sivrisinek ısırığı" Sıtma hastalığının en yaygın bulaşma şeklinin sivrisinek ısırığı olduğu yineleyen Nevin İnce, enfekte kanın nakli ya da steril olmayan iğnelerin kullanımı ve nadir de olsa sıtmalı bir annenin doğum sırasında paraziti bebeğe geçirme riski olduğunu kaydetti. Sıtmanın belirtilerinin, genellikle enfekte sivrisinek ısırığından 7-30 gün sonra ortaya çıktığını söyleyen İnce, "Belirtiler arasında ateş, titreme ve üşüme atakları, terleme, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, halsizlik, bulantı, kusma, ishal, arın ağrısı, kansızlık, sarılık, nöbetler vardır" ifadelerini kullandı. "Erken tanı hayat kurtarıcıdır" Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevin İnce, "Son haftalarda sıtmanın yaygın olduğu bir bölgeye (Afrika, Güneydoğu Asya, Orta ve Güney Amerika gibi) seyahat edilmişse, yüksek ateş, titreme ve halsizlik belirtileriniz varsa, ateşle birlikte şiddetli baş ağrısı, bilinç değişikliği, nöbet, nefes darlığı ya da sürekli kusma varsa, tedaviye rağmen belirtiler devam ediyor ya da kötüleşiyorsa mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Erken tanı hayat kurtarıcıdır. Bu nedenle sıtmanın yaygın olduğu bölgelere seyahat eden kişilerin, dönüş sonrası herhangi bir hastalık belirtisi gösterdiklerinde gecikmeden doktora başvurmaları çok önemlidir" şeklinde konuştu. "En riskli gruplar" Sıtmanın (malarya), tedavi edilmediğinde ciddi ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabilen bir hastalık olduğunun altını çizen Doç. Dr. Nevin İnce, "Tedavi edilmediği takdirde parazitler kırmızı kan hücrelerini tahrip eder. Bu da ciddi düzeyde kansızlığa yol açar. Anemi; halsizlik, baş dönmesi, nefes darlığı gibi semptomlara neden olabilir. Özellikle Plasmodium falciparum türünün neden olduğu durumda, parazitler beyin damarlarını tıkayarak ensefalopatiye yol açabilir. Bu, nöbetler, bilinç kaybı, komaya girme ve ölümle sonuçlanabilir. Karaciğer ve dalak büyümesi, karaciğer yetmezliği, akut böbrek yetmezliği neden olabilir. Akciğerlerde sıvı birikimi (pulmoner ödem) gelişebilir. Bu durum, ciddi solunum sıkıntısına yol açar. Özellikle hamilelerde ve çocuklarda ciddi kan şekeri düşüklüğü görülebilir. Şuur kaybı ve nöbetlerle seyredebilir. Hamilelerde düşük, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, anne ölüm riski gelişebilir. Tedavi edilmediği takdirde özellikle Plasmodium falciparum kaynaklı sıtma hızla ilerleyerek ölüme neden olabilir. En riskli gruplar; çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklığı zayıf bireylerdir" ifadelerine yer verdi. "Ülkemizde bazı ithal vakalar hala görülmektedir" Sıtmanın, Türkiye’de geçmişte daha yaygın olmakla birlikte, günümüzde nadir görülen bir hastalık olduğu bilgisini paylaşan Doç. Dr. İnce, "Özellikle 2000’li yıllardan itibaren alınan sağlık önlemleri, vektör kontrol programları ve ilaç tedavileri sayesinde sıtmanın yerli bulaşı büyük oranda kontrol altına alınmıştır. Ülkemizde sıtma, geçmişte en çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi (özellikle Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır) ve Çukurova gibi sıcak ve nemli bölgelerde görülüyordu. Türkiye’de yerli sıtma vakaları neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Ancak bazı ithal vakalar hala görülmektedir. İthal vakalar genellikle Afrika, Güney Asya veya Orta Doğu ülkelerinden gelen işçiler ya da seyahat eden kişilerde rastlanabilir" dedi. İklim, sivrisinek varlığı, yetersiz sağlık hizmetleri, göç ve seyahat, su birikintileri ve çevresel şartların sıtmanın yayılmasına neden olan faktörler arasında sıralayan Doç. Dr. İnce, "Sıtmadan korunmak için geliştirilen aşılar mevcuttur, ancak henüz tüm dünyada yaygın şekilde kullanılmaya başlanmamıştır. Son yıllarda sıtma aşısı konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi" dedi. "Popülasyonunu azaltmak, sıtmanın yayılmasını ciddi oranda azaltır" Sıtmanın bulaşmasını engellemek için alınması gereken genel önlemler hakkında bilgi veren Doç. Dr. İnce, "Anofel sivrisineklerinin ürediği alanlar (bataklık, durgun sular) kurutulmalı veya ilaçlanmalı. Larvasit uygulamaları ile sivrisinek larvaları yok edilmelidir. Sivrisinek popülasyonunu azaltmak, sıtmanın yayılmasını ciddi oranda azaltır. Sıtma taşıyan kişilere erken teşhis ve etkili tedavi uygulanarak bulaş zinciri kırılır. Gerekirse temaslı kişilere koruyucu ilaçlar verilir. Riskli bölgelerde yaşayanlara sivrisinekten korunma yolları öğretilmeli. Belirtiler hakkında farkındalık artırılmalıdır" tavsiyelerinde bulundu. Sivrisinek ısırıklarından korunmak için alınacak önlemler Sivrisinek ısırıklarından korunmak için tavsiyelerine devam eden Doç. Dr. İnce, "Cibinlik kullanın. Pencerelere sineklik takın veya akşamları kapalı tutun. Sivrisinek kovucu spreyler ve losyonlar kullanın. Uzun kollu, açık renkli giysiler giyin. Akşam saatlerinde dışarıda bulunmamaya özen gösterin. Yüksek riskli ülkelere gidecek olanlar, seyahat öncesi doktor kontrolünde koruyucu ilaç kullanmaya başlayabilir. Bu ilaçlar, seyahatten önce başlanır ve döndükten sonra bir süre daha kullanılır. Şu anda yaygın değil, ama Afrika’da bazı çocuklara sıtma aşıları uygulanıyor. İlerleyen yıllarda yaygınlaşırsa bireysel koruma için önemli bir araç olabilir" şeklinde açıklamasını tamamladı.
Samsun Meslekte 25 yılı dolduran harita mühendislerine plaket Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Samsun Şubesi meslekte 25 yılını dolduran üyeleri plaket takdimi ile onurlandırdı. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Samsun Şubesi düzenlediği akşam yemeği ile meslektaşlarını bir araya getirdi. İlkadım ilçesi Samsun Büyükşehir Belediyesi Ömer Halisdemir Salonu’nda gerçekleşen etkinlik meslek mensubu üyeler ve aileleri ile protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Programda konuşma yapan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı İbrahim Özdemir, İstanbul merkezli 6,2 şiddetindeki depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başladı. Harita mühendisliğinin her geçen gün önemini koruyan ve artıran bir meslek olduğunu dile getiren İbrahim Özdemir, "Harita mühendisliği, gelişen ve hızla değişen teknolojiyle ilk buluşan mesleklerden biridir. Mekânsal veriye dayalı tüm sektörel çalışmaların giderek artması ve teknolojik gelişmeler, bu mesleği daha da önemli hale getirmekte olup, kuşkusuz ki harita mühendislerine yakın gelecekte daha fazla ihtiyaç duyulacaktır, gelecekte önem derecesini daha da artırabilecektir" dedi. Meslekte 25 yılını dolduran üyeleri kutlayan Özdemir, "Harita mühendisliği 100 yıldır bu ülkenin imarında, altyapısında, kalkınmasında, gelişiminde anahtar görevler üstlenmiştir. Bugün 25. meslek yılını kutladığımız üstatlarımız sayesinde ülkemizin ve halkımızın birçok sorunu çözüme kavuşmuştur. Meslekte 25. hizmet yılını dolduran üyelerimize, ülkemize ve mesleğimize vermiş oldukları katkıları, hizmetleri ve emeklerinden ötürü sonsuz teşekkür ediyor, 25. hizmet yıllarını kutluyorum" diye konuştu. CHP Samsun Milletvekili Murat Çan da programda yaptığı konuşma ile harita mühendisliğinin emektarlarını kutladı. Akşam yemeğinin sonunda meslekte 25. yıl plaket töreni düzenlenerek harita mühendisliğinde 25. yılını dolduran 30 üyeler sahnede tanıtıldı. Mesleğin 25 yıllık emektarları için pasta kesilerek her birine plaket takdim edildi. Program toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Erzurum Arap devletleri ligi büyükelçileri Erzurum’a hayran kaldı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Erzurum 2025 Turizm Başkenti etkinlikleri kapsamında kente gelen Arap Devletleri Ligi Büyükelçileri, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i ziyaret etti. Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Abdelhamid Abdelkader Hamza, Filistin Büyükelçisi Faed Khaled Abed Mustafa, Libya Büyükelçisi Mustafa Elgelaib, Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Saeed Tahani Hareb Juma Al Dhaheri, Sudan Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb Babiker, Irak Büyükelçisi Majid Abdulreda Hassan Al-Lachmawi, Suudi Arabistan Büyükelçisi Fahad Bin Assad A. Abualnasr, Tunus Büyükelçisi Ahmed Ben Sghaier, Umman Büyükelçisi Saif Rashid Saif Al Jahwari, Bahreyn Büyükelçisi Bassam Ahmed Ali Marzoog, Kuveyt Büyükelçisi Abdulaziz A S Aladwani, Katar Büyükelçisi Naif Jassim M.A Al-Abduljabbar, Yemen Büyükelçisi Abdulmues Ahmed Aqlan Abdullah ve Cezayir Büyükelçisi Lina Dachir’i Büyükşehir Belediyesi’nde ağırlayan Başkan Sekmen, kentle ilgili Büyükelçilere brifing sundu. Başkan Sekmen, "Dost ve kardeş ülkelerimizin Büyükelçilerini şehrimizde ağırlamaktan ötürü çok mutluyum. Bütün duamız kardeşliğimiz ebed müddet kaim olması" dedi. EİT kapsamında kentte bulunduklarını kaydeden Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Abdelhamid Abdelkader Hamza, Başkan Sekmen’e misafirperverliğinden ötürü teşekkür etti. Şehrin köklü bir medeniyete sahip olduğunu vurgulayan Büyükelçi Hamza, "Bu kadim coğrafyaya hayran kalmamak elde değil" diye konuştu.
Düzce İklim değişikliği fındık tarımını tehdit ediyor Düzce Üniversitesi Fındık Araştırma ve Uygulama Merkezi (DÜFAM), fındık tarımının geleceğini tehdit eden kuraklık ve iklim değişikliği etkilerini bilimsel olarak değerlendirdiği önemli bir çalışmaya imza attı. İklim değişikliğinin fındık üretimi üzerine etkileri: Düzce örneği başlıklı ilk çalışma, Dr. Uğur Cantürk’ün önderliğinde, DÜFAM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmail Koç ve DÜFAM Müdürü Doç. Dr. Şemsettin Kulaç’ın katkılarıyla yürütüldü. Araştırmada, küresel iklim değişikliğinin özellikle sıcaklık artışı ve yağış düzensizlikleri yoluyla fındık tarımı üzerindeki potansiyel etkileri kapsamlı şekilde analiz edildi. Sıcaklık stres indeksine dayalı senaryolarla, 2100 yılına kadar Düzce’de fındık üretiminin karşılaşabileceği riskler net biçimde ortaya kondu. Araştırmada, sıcaklık stres indeksi kullanılarak, Düzce iline ait uzun dönem sıcaklık ve nem verileri ışığında günümüzden 2100 yılına kadar olan dönemi kapsayan iklim senaryoları oluşturuldu. Keşifler özellikle sıcaklık artışı ve yağış düzensizliklerinin fındık tarımı üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyarken, verim ve kalite açısından büyük risklerin söz konusu olduğunu gösterdi. Çalışma, DÜFAM’ın bölgesel ve ulusal düzeyde sürdürülebilir fındık üretimi için iklim değişikliğine karşı bilimsel temelli stratejiler geliştirme misyonuna önemli katkı sunuyor. Araştırma sonuçları itibariyle, üreticiler, karar vericiler ve araştırmacılar için yol gösterici niteliğindeki çalışma, Düzce Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Akçakoca Sempozyumu’nda bilimsel bildiri olarak sunuldu. DÜFAM, misyon ve vizyonu doğrultusunda iklim direnci yüksek fındık tarımının geleceğini şekillendirmeye yönelik katma değerli çalışmalarına devam ediyor.