EKONOMİ - 10 Aralık 2025 Çarşamba 12:44

Akademi ve iş dünyası ULUTEK’te bir araya geldi

A
A
A
Akademi ve iş dünyası ULUTEK’te bir araya geldi

ULUTEK Teknopark’ta gerçekleştirilen Üniversite-Sanayi İş Birliği Programı, Bursa’nın teknoloji üretme kapasitesini, akademik bilgi birikimini ve sanayinin değişen ihtiyaçlarını aynı platformda buluşturdu.


Toplantıda Ar-Ge odaklı üretimin geliştirilmesi, akademi-sanayi etkileşiminin kurumsallaştırılması, yeşil mutabakatın sektörlerde oluşturduğu dönüşüm ve Bursa’nın ihtiyaç duyduğu yeni teknoloji ekosisteminin nasıl şekillendirilmesi gerektiği kapsamlı bir biçimde ele alındı. ULUTEK Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz, araştırma üniversitelerinin Türkiye’nin kalkınma vizyonundaki yerine dikkat çekerek ULUTEK’in bu noktadaki misyonunu şu sözlerle ifade etti;


"Üniversitemiz araştırma üniversitesi unvanıyla büyük bir sorumluluk taşıyor. Bu sorumluluğun sanayi ile bütünleşmesini sağlayan en önemli yapılardan biri teknokentlerdir. ULUTEK olarak hem üniversitemizi hem de teknokent firmalarımızı aynı platformda buluşturan mekanizmaları güçlendiriyoruz. Bugün burada yaptığımız gibi, tarafları bir araya getirmek önemli; fakat daha önemlisi bu iş birliğini sürdürülebilir kılacak sistematik bir yapı oluşturmak. Her iş birliğinin mutlaka bir projeye, bir çıktı ya da katma değere dönüşmesi gerektiğine inanıyoruz. Bursa’nın Ar-Ge kapasitesini büyütmek için bu dönüşümü birlikte inşa etmek zorundayız."


Programda söz alan Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar, üniversitenin araştırma üniversitesi kimliğini güçlendirmek için yürüttükleri faaliyetleri belirterek, "Güçlü bir sanayiye sahip olan Bursa’da araştırma üniversitesi olarak daha üst sıralarda yer almak için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Bu dönem özellikle Ar-Ge’ye yatırım yapan firmalarla sistematik bir çalışma yürütüyoruz. Her hafta firmalarımızla bir araya geliyor, çıktı odaklı ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmelerde Avrupa Birliği projelerini nasıl artırabileceğimizi, yayınlarımızı nasıl güçlendirebileceğimizi ve firmaların akademiyle hangi durumlarda iş birliği kurabileceğini değerlendiriyoruz. Hocalarımızla birlikte sanayiye daha çok yaklaşmak, akademisyenlerimizi sanayinin ihtiyaçlarıyla daha sık buluşturmak ve bu etkileşimi somut projelere dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda bu değerli organizasyon için ULUTEK Yönetimine teşekkürlerimizi sunarız" şeklinde konuştu.


Bursa Uludağ Üniversitesi Ar-Ge Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca üniversitenin araştırma üniversiteleri arasında yer almasının getirdiği sorumluluk ve avantajlara vurgu yaptı. Ar-Ge’nin sürdürülebilir kalkınmanın en kritik unsurlarından biri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karaca, "Üniversite olarak hem ulusal hem de uluslararası arenada yenilikçi projeler üretme kapasitemizi her geçen yıl artırmayı çabalıyoruz. Araştırma üniversitesi statümüz, sanayi ile iş birliğini güçlendiren, bilgi ve teknoloji transferini hızlandıran önemli bir itici güçtür" dedi.


Üniversite-sanayi etkileşiminin, bölgesel ve ulusal ekonomiye yüksek katma değer sağlayacağını belirten Prof. Dr. Karaca, ULUTEK ile yürütülen çalışmaların bu açıdan büyük önem taşıdığını ifade etti.


BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, hem sanayinin gelişimi hem de nitelikli insan kaynağının yetişmesi için üniversitelerle yakın çalıştıklarını belirterek, "Üniversite-sanayi iş birliğini güçlendirmek için komitelerimiz ve çalışma gruplarımızla ortak mekanizmalar kuruyoruz. Asıl ihtiyacımız olan şey; bu etkileşimi düzenli, periyodik ve yapısal bir modele dönüştürmek. Üniversitelerimizle sanayicilerimizi daha sık ve daha planlı biçimde aynı masada buluşturursak Bursa’nın rekabet gücünü çok daha hızlı artırabiliriz" diye konuştu.


Küresel dönüşümün sanayi yapısını yeniden şekillendirdiğine dikkat çeken BİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı İdris Doğrul, "Bugün artık üniversite-sanayi iş birliğini çok daha net konuşmamız gereken bir dönemdeyiz. Yeşil Mutabakat’ın gereklilikleri ve önümüzdeki dönüşüm dalgası, mevcut iş modellerimizin tamamını etkiliyor. Son 3-4 yıldır teknolojide ve iş süreçlerinde ciddi bir kırılma yaşıyoruz. Bu dönüşümün sağlıklı yönetilebilmesi için ekosistemi güçlendirmemiz, akademik dünyanın bilgi birikimini sanayiye daha etkin şekilde aktarmamız gerekiyor. Sanayici olarak bazı konuları anlatmakta zorlanıyoruz; bu nedenle ihtiyaçların doğru tanımlandığı, sektörlerin doğru yönlendirildiği bilimsel bir kurula veya koordinasyon mekanizmasına ihtiyaç var" dedi.


Ekosistemin bütün paydaşları içine alan kapsayıcı bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirten TÜMKAD Başkanı Ülfet Öztürk ise, "Üniversite, sanayi ve kamu birlikte hareket ettiğinde gerçek bir dönüşümden söz edebiliriz. Güçlü bir ekosistem olmadan sürdürülebilir gelişim sağlamak mümkün değil" ifadelerini kullandı.


ULUTEK Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz’ün ev sahipliğinde düzenlenen programa; Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar, BUÜ Ar-Ge Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca, Bursa Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, Bilişim Sektörü İş İnsanları Derneği (BİSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı İdris Doğrul, Tüm Mühendis Kadınlar Derneği (TÜMKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ülfet Öztürk ve BUÜ Mühendislik Fakültesi bölüm başkanları katılım gösterdi.



Akademi ve iş dünyası ULUTEK’te bir araya geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Yüksekova’da kar kalınlığı 40 santimetreyi geçti: Araçlar ve tek katlı evler kara gömüldü Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde etkili olan yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkilerken, araçlar ve tek katlı evler ise adeta kara gömüldü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarılarının ardından ilçede akşam saatlerinde şiddetini artıran kar yağışı, her yeri beyaza bürüdü. Kar kalınlığının merkezde 40 santimetreyi, yüksek kesimlerde ise yarım metreyi geçtiği ilçede, park halindeki araçlar ve tek katlı evler tamamen kara gömüldü. Kar yağışı ve tipi, şehirler arası ulaşımı da olumsuz etkiledi. Yüksekova-Van ve Yüksekova-Şemdinli kara yollarında görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle sürücüler ilerlemekte güçlük çekti. Yağışla birlikte çok sayıda köy yolu da ulaşım kapandı. Kapalı yolların açılması ve günlük yaşamın normale dönmesi için ekipler seferber oldu. Karayolları 17. Şube Şefliği, Yüksekova Belediyesi ve İl Özel İdaresi şantiye ekipleri, yollarda kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Ulaşımda yaşanan aksamalara rağmen kar yağışı çocuklar için eğlence kaynağı oldu. Dışarı çıkan çocuklar kartopu oynayıp kardan adam yaparak keyifli anlar yaşadı. Kar yağışına sevindiğini belirten Ahmet Kara, uzun süredir böyle bir yağış beklemediklerini dile getirerek, "İki gündür süren yağışla birlikte güzel manzaralar oluştu. Biz de bu anları fotoğraflayarak değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.
Antalya Çürümüş zeytin ağaçlarını sanat eserine dönüştürüyor Antalya’nın Alanya ilçesinde Hilmi Özen, marangozluk mesleğini ahşap sanatına dönüştürerek çürümeye yüz tutmuş zeytin ağaçlarını sanat eserine dönüştürüyor. Özen, bir evin altında kurduğu küçük atölyede zeytin ağaçlarını el emeği ürünler haline getiriyor. Uzun yıllardır marangozlukla uğraşan Hilmi Özen, zamanla klasik marangozluk işlerinden ziyade ahşap işçiliğinin kendisini daha mutlu ettiğini fark etti. Özellikle zeytin ağacının dokusu, dayanıklılığı ve kendine has desenlerinden etkilenen Özen, yaylalardan kendi imkanlarıyla getirdiği çürümüş ve kullanılmayan zeytin ağaçlarını atölyesinde işleyerek yeniden değerlendiriyor. Atölyesinde tamamen el emeğiyle üretim yapan Özen, zeytin ağaçlarından tabaklar, sehpaların üzerine konulan dekoratif süs eşyaları ve çeşitli ahşap ürünler ortaya çıkarıyor. Üretim sırasında geriye kalan küçük parçaları da değerlendiren Özen, ’hiçbir parça boşa gitmesin’ anlayışıyla kaşıklar yaparak ahşabın her parçasını kullanmaya özen gösteriyor. Ahşapla çalışmanın kendisi için bir tutku olduğunu dile getiren Hilmi Özen, "Askerden geldikten sonra iş ararken iş yeri satılacağını duydum. Bu iş yerini 2000 yılında açtım. O zamanlar ahşap ürünleri çok yaygındı. Çok iyi bir sektördü. Zamanla iş mobilya kısmına döndü. O zamanki aldığım makineleri muhafaza ettim. Belli bir zamana kadar mobilya sektörüne devam ettim. Şartlar zorlaşmaya başladı. Eleman çalıştırma ve eleman bulamama beni eski yaptığım ahşap işine döndürdü. Ahşap işi bende 2-3 yıl önce başlamıştı. Yaylada sadece ahşap üzerine bir dükkan açtım. Yaylaya gelen insanların ahşap ilgisini çekiyor. Sonra bu işi genişleteyim dedim. Hem sevdiğim için hem de kazanç olarak bir talep var. Ondan sonra tamamen bu işe yöneldim. Zeytin ağacı çok popüler, oyması çok güzel olduğu için zeytin ağaçlarını kullanıyorum" dedi. Kadınların ilgisi çok Kadınların ahşaba olan ilgisinin çok olduğunu vurgulayan Özen, "Bayan kardeşlerimiz ahşabı daha çok benimsiyor. Yayladaki dükkana geldiklerinde bütün ahşap ürünlerine bakıyorlar. Öneri sunuyorlar. Alanya’da dükkan neden yok diye talep ediyorlar. Ürünlerin hiçbirisini dışarıdan almıyorum. Yaşlı ağaçları ve yolgeçen yerlerdeki kesilen ağaçları bu şekilde topluyorum. Uygun bir şekilde alıyorum, uygun bir şekilde kurutup bu şekilde muhafaza ediyorum" şeklinde konuştu.
Ankara Bakan Yerlikaya: "Devam eden operasyonlarımızda 156 göçmen kaçakçılığı organizatörünü yakaladık" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "14 ilde son 2 haftadır jandarmamız tarafından devam eden operasyonlarımızda 156 göçmen kaçakçılığı organizatörünü yakaladık, 112’si tutuklandı" dedi. Bakan Yerlikaya, resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 156 göçmen kaçakçılığı organizatörünün yakalandığını duyurdu. Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından sürdürülen operasyonlarda 156 kişiden 112’sinin tutuklandığını açıkladı. Yerlikaya, operasyonlar sonucu 120 adet araç ve 13 adet botun ele geçirildiğini de bildirdi. Bakan Yerlikaya, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Göçmen kaçakçılığı organizatörlerine yönelik Operasyonumuzda 112 tutuklama. 14 ilde son 2 haftadır jandarmamız tarafından devam eden operasyonlarımızda; 156 göçmen kaçakçılığı organizatörünü yakaladık, 112’si tutuklandı. 44’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Yürütülen koordineli çalışmalar sonucu, büyük şehirlerimizden sahil şeridinde bulunan illerimize uzanan göçmen kaçakçılığı ağı deşifre edildi. Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığımız koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep’te İnsansız Hava Araçları ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarımızca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarımızda; 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir. Emeği geçenleri tebrik ediyorum."