GÜNDEM - 20 Ocak 2025 Pazartesi 12:12

Aziziye köyünün kültür elçileri Koçak çifti, Yörük mirasını yaşatıyor

A
A
A
Aziziye köyünün kültür elçileri Koçak çifti, Yörük mirasını yaşatıyor

Burdur’un Aziziye köyünde yaşayan ve yörük kültürünü tanıtmak için şehir şehir gezen Hasan ve Havva Koçak, gezerken gördükleri bir evden esinlenerek evlerinin bir odasını müzeye çevirdi. Ziyarete gelenlerin büyük ilgisini çeken odada eskiden kullandıkları eşyaları ve kendi elleriyle ördükleri ürünleri sergiliyorlar.


Burdur merkeze bağlı Aziziye köyünde yaşayan 84 yaşındaki Hasan Koçak ve 78 yaşındaki Havva Koçak çifti, yörük kültürüne olan bağlılıklarıyla dikkat çekiyor. Çevrelerinde “kültür elçileri” olarak tanınan çift, bu zengin mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma çabasıyla örnek bir yaşam sürüyor.


Yayla hayatında uzun yıllar kıl çadırlarda yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan Koçak çifti, günlük yaşamlarında geleneksel kıyafetlerinden ödün vermiyor. Katıldıkları törenlerde ve festivallerde yöresel kıyafetleriyle ilgi çeken çift, yıllarca kullandıkları araç gereçleri ve özel eşyalarını evlerinin bir odasında özenle sergiliyor. Kendi ördükleri kıl çorapları ve otantik giysileriyle çeşitli etkinliklerde yörük kültürünü tanıtan Havva ve Hasan Koçak, ilerlemiş yaşlarına rağmen şehir şehir gezerek bu kültürün yaşaması için çabalıyor.


60 yıldır geçinip gidiyoruz


1880’li yıllarda dedesinin Konya’nın Çumra ilçesinden buraya çobanlık yapmak için gelmesi sonucu buraya yerleştiklerini ve kendisinin de burada dağda bir ardıç ağacının altında çadırda doğduğunu söyleyen Hasan Koçak; “Dedem annesi ölünce çobanlık yapabileceği yaşa geldiğinde Konya Çumra‘dan gelmiş çoban olarak buraya, burada evlenmiş ve 8 çocuğu olmuş. Ben yedinci çocuğuyum. Benim ömrüm dağlarda geçti askere gideceğim zaman köye indim ve askere gittim. Dedem çoban olduğundan ona Çoban Musa derler burada. Bende onun torunuyum. Daha sonra babam doğmuş oda çobanlık yapmış. Bende küçükken askere gidene kadar babamın yaklaşık 350 civarında küçükbaş hayvanına çobanlık yaptım. Askere gideceğinden zaman onları sattık ve öyle askere gittim. Çanakkale’de iki buçuk sene askerlik yaptım. O sırada babam vefat etmiş ama benim bundan 6 ay sonra haberim oldu. Askerlik bitince tekrar köye döndüm annemin isteğiyle Havva ile evlendim. 60 yıldır geçinip gidiyoruz.” dedi.


Çalışmak için bir süre Almanya’ya da gittiğini söyleyen Hasan Koçak; “1972 yılında çalışmak için Almanya’ya gittim ve 8 sene orada yaşadım. Yedinci senemde hanımı da yanıma aldım ama o çok durmak istemediğinden beşince ayında geri döndük. Buralarda milletin işinde, tarlalarda çalışarak bugünlere gedik.” şeklinde konuştu.


Eskiden köyde imece usulü vardı


Eskiden yardımlaşmanın çok fazla olduğunu ve kimsede para olmadığından takas yöntemiyle alışveriş yapıldığını söyleyen Hasan Koçak; “ Sonbahar aylarında köyden birisinin tarlası sürülecekken komşulara haber verirdi, 3-5 kişi toplanarak öküzlerle gidip onun tarlasında çalışırdık. İşimiz bittiğinde onun evinde bir öğün yemek yerdik ve borcu öyle ödenirdi. Başka bir gün diğer arkadaşa giderdik öyle öyle işlerimizi hallederdik. Düğün yapılacağı zaman bütün köylü 60-70 eşek ile birlikte ormana gider odun keser gelirdik.” ifadelerini kullandı.


Hayatımız şen şakrak geçti


Yokluk içinde yaşasalar da çocukluklarının, gençliklerinin ve yaşlılıklarının şen şakrak geçtiğini belirten Hasan Koçak bu kültürü ailesinden öğrendiğini ve geleceğe aktarmak için çabaladıklarını söyleyerek; “Ben şu anda hala keçi kılından yün çorap örmeye devam ediyorum. Bu yörük çorabıdır. Bana bunu örmeyi abilerim ve babam öğretmişti. O günden beri hala örerim. Biz bu kültürü bildiğimiz, öğrendiğimiz kadarıyla sergilemeye çalışıyoruz. Gittiğimiz yerlerde keçi kırkımı, yün eğirme, örme, yemek yapımı gibi çeşitli şeyler yapıyoruz.” dedi.


Çocukluğu babasının peşinde köylerde bakkalcılık yaparak geçen Havva Koçak ise; “ Benim babam bakkaldı. Bir eşeğin sırtına yük sarardık köyden 8 saate Burdur’a pazara giderdik. Oradan yiyecek alırdık ve köye geri dönerdik. Burada da yumurta, tahıl, keçi derisi gibi ürünlerle onları takas ederdik. Onları da tekrar Burdur’da pazarda satardık. Böyle köy köy gezerdik. Ben çobancılık yapmadım ama çok halı dokudum. Neredeyse her gün halı dokurduk. 17 yaşıma geldiğimde de evlendim.” Şeklinde konuştu.


Hem çocuklarıma baktım hem çalıştım


Evlendikten sonra eşinin Almanya’ya gitmesinin ardından bir yandan çocuklarına baktığını bir yandan da evin geçimiyle uğraştığını belirten Havva Koçak; “ Eşim Almanya’ya gidince hem üç tane çocuğa bakıyordum hem de ev işleriyle uğraşıyordum. O zamanlar çok kar yağardı çatıdaki karları temizlerdim.7 sene o orda çalıştı bende burada halı dokudum, inek güttüm tarlalarda çalıştım. Hiçbir gün durmadım hala da durasım gelmiyor. Çocukları büyüttüm 4 kez düğün ettim 4 kez de mevlid okuttum şu hale geldik. Evlilik yılımızın da 50’inci, 55’inci ve 60’ıncı yıllarında da pasta yaptırarak eşe dosta dağıttım.” dedi.


Gezerken gelen llham ile evini müzeye çevirdi


Bu kültürü yaşatmak için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını söyleyen Havva Koçak; “Biz Konya’ya şenlik için gitmiştik. Orada birinin evine gittik orada eski yörük eşyalarını toplayıp müze gibi yaptıklarını görmüştüm. Bende yaparım bunu dedim ve bu odayı yapma kararı aldım. Önceden bu odada gelinim kalıyordu ama onlara ev yapıp oralara yerleştirdikten sonra burayı bu hale getirdim. Çorap ördüm, bebek yaptım eskiden kalma eşyalarımızı astım ve bu hale getirdim.” dedi.


İçine düşen hasret şiir yazdırmaya başladı


Okul okumamasına rağmen şiir ve mani okumayı çok seven Havva Koçak şiir yazmaya eşinin Almanya’ya gidip kendisini de yanına almak istemesinden sonra içinde oluşan hasret ile başladığını belirterek; “Eşim Almanya’ya gitti. Sonra beni de götürdü. Çocuklarım ufaktı o zamanlar. Otobüse binip öyle gidecektik. Benim içime bir karanlık çöktü o zaman öyle mani ve şiir yazmaya başladım. Böylelikle Almanya’ya gittim. Orada da çocuklarımın hasretiyle memleketimize dönelim diye diye döndük geri geldik. Ondan sonra gittiğim her yer için şiir yazdım.” şeklinde konuştu.


Geçmişini unutan geleceğe sahip olamaz


Bu kültürün tanıtılması için Türkiye’de bir çok şehre ve Türkmenistan’a gittiklerini belirten Havva Koçak bu kültürün yaşatılması gerektiğini belirterek; “Geçmişini unutan geleceğe sahip olamaz. Geçmişini unutmayacaksın geleceğine de sahip olacaksın. Şimdi devir neyse ona da uyacağız ama geçmişimizi de unutmayalım.” diyerek bu kültürün devam ettirilmesini istedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Seyhan Belediyesi’nden toplu iş sözleşmesi tartışmalarına ilişkin açıklama Seyhan Belediyesi’nden, toplu iş sözleşmesi (TİS) hükümlerine ilişkin yaşanan tartışmalar için, “Hedefimiz adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak ve uzun vadede hem çalışanlarımızın haklarını hem de halkımıza sunulan hizmetlerin devamlılığını garanti altına almaktır” açıklaması yapıldı. Seyhan Belediyesi, toplu iş sözleşmesi (TİS) hükümlerine ilişkin yaşanan tartışmalar hakkında kamuoyuna yönelik bir açıklama yayımladı. Belediye, ekonomik sürdürülebilirlik ve personel giderleri ile ilgili alınan kararların arka planını ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Belediyeden yapılan açıklama şu şekilde; “Belediyemiz, halkımıza en iyi hizmeti sunma gayesiyle hareket ederken, bütçemizin sürdürülebilirliğini koruma sorumluluğunu da taşımaktadır. Bu çerçevede, geçtiğimiz yıl yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve ücretlere yapılan aşırı zamlar, bütçemiz üzerinde beklenmedik bir yük oluşturmuştur. Gelinen noktada, toplam bütçemizin %94 ünü personel giderleri oluşturmaktadır. Bu durum, hizmetlerin aksamaması ve gelecekte ekonomik istikrarın sağlanması adına harekete geçmemizi zorunlu kılmıştır. Belediyemiz, mahkemeye başvurma kararını alırken, temel amacımızın ne çalışanlarımızın hakkını yemek ne de sendikal hakları zedelemek olduğunu önemle vurgulamak isteriz. Aksine, hedefimiz adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak ve uzun vadede hem çalışanlarımızın haklarını hem de halkımıza sunulan hizmetlerin devamlılığını garanti altına almaktır. Sendika yönetiminin bu süreçte duyduğu endişeleri ve düzenlemiş olduğu basın açıklamasını dikkate alıyoruz. Ancak şunu belirtmek isteriz ki, çözüm yolu çatışma değil, diyalogdur. Bu nedenle, sendika yönetimini, ilgili tüm tarafları ve temsilcileri bir masa etrafında toplanarak bu sorunu birlikte ele almaya davet ediyoruz. Çalışanlarımızın refahı bizim için son derece önemlidir ve bu süreci karşılıklı anlayış ve iş birliği ile çözebileceğimize inanıyoruz. Belediyemiz, bu süreçte şeffaflıkla hareket etmeye ve halkımızı bilgilendirmeye devam edecektir. Çalışanlarımızın haklarını korumak ve halkımıza en iyi hizmeti sunmak adına atılacak her adıma hazırız. Yaşanabilir bir Seyhan için el ele, birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”
Adana Yüreğir Belediyesi’nden toplu sünnet şöleni Yüreğir Belediyesi’nce düzenlenen toplu sünnet şöleni ile yaklaşık 100 çocuk Yüreğir Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte gönüllerince eğlendi. Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, “Biz Yüreğir olarak bir aile olduk, çocuklarımız da bizim en kıymetlimiz” dedi. Sosyal belediyecilik anlamında çalışmalarını sürdüren Yüreğir Belediyesi, ihtiyaç sahibi ve dar gelirli ailelere destek olmaya devam ediyor. Yüreğir Belediyesi tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen toplu sünnet ile yaklaşık 100 çocuğun sünnet işlemleri uzman doktorlarca modern cerrahi yöntemlerle hijyenik ortamda ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Sünnet olan çocuklar Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen şölende bir araya geldi. Aileleri ile birlikte şölene katılan çocuklar şarkılar söyledi, sevimli kahramanlar eşliğinde gönüllerince eğlendiler. Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı ve eşi Fidelya Demirçalı’nın ev sahipliği yaptığı Toplu Sünnet Şöleni’ne Cumhuriyet Halk Partisi Yüreğir İlçe Başkanı Sabri Sarı, belediye başkan yardımcıları, birim müdürleri, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Biz Yüreğir olarak bir aile olduk” Hep birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Başkan Ali Demirçalı, “Toplu sünnet şölenimizle çocuklarımızın en güzel gününe eşlik ediyoruz. Bizler yola çıkarken şunu demiştik, yaşanan sıkıntılardan dolayı sosyal belediyecilik yapacağız demiştik. Bir evde bir çocuğun, bir kadının yüzü gülmüyorsa yaptığımız binanın ya da parkın önemi yok. Hep üreten işlerle karşınızda olmaya çalıştık. Biz Yüreğir olarak bir aile olduk, çocuklar da bizim en kıymetlimiz. İlçemizde fırsat eşitliği için çalışıyoruz. Bu şölenimizde hep birlikte olmaktan, çocuklarımızın neşesine ortak olmaktan çok mutluyum. Çocuklarımız için çalışmaya devam edeceğiz. Yüreğir Kaymakamımız Mehmet Aksu ve İlçe Sağlık Müdürlüğümüze teşekkür ediyorum” diye konuştu. Sevimli kahramanların gösterisi ile devam eden etkinlikte, çalan şarkılar eşliğinde gönüllerince eğlenerek dans eden çocuklara hediyeler takdim edildi. Çeşitli ikramların da yapıldığı şölen, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
İstanbul Gaziosmanpaşa’da kura çekiminde hak sahiplerinin daireleri belirlendi Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından Yenidoğan Mahallesi 6D Bölgesi 1. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi neticesinde yapılan kura çekiminde hak sahiplerinin daireleri belirlendi. Programda konuşan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, “Güneş enerji ve gri su sistemi gibi çevre dostu projeleri ilçemizdeki tüm kentsel dönüşüm projelerine dahil etmeyi hedefliyoruz. İlçemizi depreme dayanıklı hale getirmek için bütün çalışmalara açığız” dedi. Gaziosmanpaşa Belediyesi iştirak şirketi olan GOPAŞ tarafından Yenidoğan Mahallesi 6D Bölgesi 1. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi neticesinde Gaziosmanpaşa Kültür ve Sanat Merkezi davet salonunda yapılan kura çekimi sonucu hak sahiplerinin daireleri belirlendi. Program projenin içeriğini anlatan video gösterimi ile başladı. Ardından protokol konuşmalarının son bulmasıyla Başkan Bahçetepe noter huzurunda ilk kurayı çekti. Daireleri belirlenen hak sahiplerine ise temsili olarak anahtarları verildi. 323 konut ve 9 ticari alandan oluşan projede, 359 araçlık otopark, yaşam alanları, düğün salonları, spor salonları, çocuk oyun alanları bulunuyor. 3 bin 231 metre kare yeşil alana sahip projede güneş enerji ve gri su sitemi gibi çevre dostu projeler de yer alıyor. Gaziosmanpaşa’nın tamamını kapsayacak tek bir imar notu hazırladığı belirten Başkan Bahçetepe ise konuşmasında güneş enerji ve gri su sistemi gibi çevre dostu projeleri ilçedeki tüm kentsel dönüşüm projelerine dahil etmeyi hedeflediğini belirtti. “İlçemizi depreme dayanıklı hale getirmek için bütün çalışmalara açığız” Kentsel dönüşümde önemli bir adım atmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Bahçetepe, “150 gün önce We Haliç kurasını çekmiştik. Bu günde Yeni Doğan Mahallesi 6D Projesi’nde komşularımızın yeni dairelerinin kurasını çekmek için buluştuk. Tüm hak sahiplerine dairelerinde sağlıklı, mutlu ve huzurlu olmasını diliyorum. Hem yüklenici firma hem GOPAŞ eliyle yürüttüğümüz, ilçemize değer sunan proje. 323 konut, 9 ticari alan, altında otoparkı, yaşam alanları, düğün salonları, spor salonları olan bir proje. Bizim bu projede önemsediğimiz başka durumlar da söz konusu. Özellikle güneş enerji ve gri su sistemi gibi yenilikçi uygulamaları hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Güneş enerji ve gri su sistemi gibi çevre dostu projeleri ilçemizdeki tüm kentsel dönüşüm projelerine dahil etmeyi hedefliyoruz. İlçemizi depreme dayanıklı hale getirmek için bütün çalışmalara açığız” şeklinde konuştu. “Gaziosmanpaşa’nın tamamını kapsayacak tek bir imar notu hazırladık ve hayata geçirmeye çalışıyoruz” Gaziosmanpaşa’da gerçekleştirmek istediği dönüşüm projesinden bahseden Başkan Bahçetepe, “İlk günden beri Gaziosmanpaşa’da yapı stoğunu değiştirmek için bir çok adım attık. Göreve geldiğimizde ilçemizde 12 ayrı ilan notu vardı. Bir mahallede yapılan inşaat başka bir mahallede yapılmıyordu, buda süreci yavaşlatıyordu. Yöneticilerimizle Gaziosmanpaşa’nın tamamını kapsayacak tek bir imar notu hazırladık ve hayata geçirmeye çalışıyoruz. Tek bir imar planıyla bütün mahallelerimizin eşit şekilde hizmet alacağı alan bir alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Ada bazlı yapılaşma ve parsel birleştirmeye yönelikte kentsel dönüşüme teşvik edecek çalışmaları hızlandırıyoruz. Komşularımızın güvenle yaşayabileceği deprem riskine karşı dayanıklı projeleri hızla hayata geçirmek zorundayız. Bugüne kadar yaptığımız bütün projelerde insanımızı gören, duyan, onları anlayan, onlarla empati kuran, yurttaşlarına mağdur etmeyen adil hakkaniyetli ve yenilikçi bir kentsel dönüşüm anlayışı benimsiyoruz. Vatandaşımızla barışık bir şekilde hak mağduriyetlerini en aza indirerek, komşuluk ilişkisini koruyan bir kentsel dönüşümü 5 yıl boyunca Gaziosmanpaşa’da hakim kılmak için elimizden gelen mücadeleyi göstereceğiz. Yeni dairelerimizin hayırlı olmasını dilerim. Şimdiden dairelerinizin sizlere mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum” ifadelerini kullandı. “Bir an önce evimize kavuşup o güzel imkânlardan yararlanmak istiyoruz” Çekilişte konuşan hak sahibi Nilüfer Özleyen “Mutluyum. Bir an önce evimize kavuşup o güzel imkânlardan yararlanmak istiyoruz. İnşallah en kısa zamanda olur. Doğduğumuz büyüdüğümüz yerlerdi. Bizim evimiz yeniydi. Parsel kentsel dönüşüme girdiği için bizler de dahil edildik. Bu süreç zorlu geçti çünkü İstanbul’da inanılmaz kira artışları oldu. Biran önce bu sıkıntıları atlatıp yeni evimizde mutlu bir şekilde yaşarız” dedi. “Kura çekimi için çok mutlu olduk” Mutlu olduğunu dile getiren hak sahibi Hasan İşçiler “Kura çekimi için çok mutlu olduk. İnşallah dairelerimiz bir an önce biter de yerlerimize geçeriz. Evim 1+1, hemen hemen 2 yıl oldu. Kiralarımızı da alıyoruz” diye konuştu.