GÜNDEM - 11 Ocak 2025 Cumartesi 12:08

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Bilecik’te dijital bağımlılığa değindi

A
A
A
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Bilecik’te dijital bağımlılığa değindi

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, dijital bağımlılığın modern çağın vebası olduğunu söyleyerek, "Çünkü öldürmüyor ve tedavisi en zor hastalık. Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir" dedi.


Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Bilecik’te ‘Merkez-Taşra Buluşması’na katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığınca hizmetlerin etkin ve verimli şekilde yürütülmesi, merkez ve taşra teşkilatı arasındaki iletişimin güçlendirilmesi, faaliyetlerin yerinde görülerek katkı sağlanması amacıyla Bilecik’te Merkez-Taşra Buluşması programı yapıldı.



"Dünyanın en ücra köşesinde oluşan bir bilgi dijitalleşme sayesinde anında dünyanın her tarafına yayılmaktadır"


Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açış konuşmasını İl Müftüsü Ahmet Dilek yaptı. Müftü Ahmet Dilek, “Dünyanın en ücra köşesinde oluşan bir bilgi dijitalleşme sayesinde anında dünyanın her tarafına yayılmaktadır. Bizler din görevlileri olarak dijitalleşen bu çağda görevimizi en etkili ve verimli bir şekilde nasıl yapacağız. Dijitalleşen dünyada temsil ettiğimiz dini değerleri, sahip olduğumuz dini müktesebatı nasıl anlatacağız ve enformasyona nasıl dönüştüreceğiz; dijitalleşmenin beraberinde getirdiği sıkıntıları nasıl aşacağız. Bu konularda bizleri aydınlatmak için ilimizi teşrif eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun Hocamız bizlere sunumlarını gerçekleştirecek. Ben hepiniz adına kıymetli hocamıza teşekkür ediyor, anlatacaklarından müstefit olmayı Rabbimden niyaz ediyorum” dedi.



"Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir"


Konuşmasında teknoloji bağımlılığı konusuna değinen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, “Dijital bağımlılık, modern çağımızın vebasıdır. Bağımlılık ademoğlunun başına gelebilecek en kötü hastalıktır. Çünkü öldürmüyor ve tedavisi en zor hastalık. Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir. Maliyeti yüksek, kaybı büyük ve onarımı zor bir sorundur” dedi.



"Çocuklarımızı ekrandan kopartalım; camilere, cami dışı aktivitelere ve spor müsabakalarına yönlendirelim"


Doç. Dr. Argun, “Gençlik rol model arıyor. Bizler gençlerimize karakterimizle, kimliğimizle, ilmimizle ve davranışlarımızla rol model olabiliyor muyuz onu sorgulamamız lazım. Ekranla aramıza mesafe koymamız lazım. Etrafımızda bizlere halka oluşturan ve bizlerle hemhal olan gençleri ekrandan uzak tutmamız lazım. Gençlere meşguliyet alanları açmamız lazım ki onları bağımlılıktan uzak tutalım. Toplumumuzun bizden beklentisi budur. Çocuklarımızı ekrandan kopartalım camilere, cami dışı aktivitelere ve spor müsabakalarına yönlendirelim. Elimizden ne geliyorsa onlarla ilgilenerek teknoloji bağımlılığından kurtaralım. Unutmayalım ki çocukları ekrandan uzak tuttuğumuz her an bizim için ve çocuklarımızın geleceği için büyük bir kazanç olacaktır” diye konuştu.



"Çocuklarımızı ve gençliğimizi korumak ve kollamak için çalışmalarda bulunacağız"


Din görevlilerine Yeşilay’ın çalışmalarına destek olmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Argun, “Kurtuluş Savaşı döneminde Şeyhülislam İbrahim Haydarizade’nin himayesinde, Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından 5 Mart 1920’de İstanbul’da "Hilal-i Ahdar" adıyla kurulan Yeşilay ile beraber hareket ederek, ortaklaşa program ve faaliyetler düzenleyerek gençlerimizi bağımlılık tehlikesine karşı korumalıyız. Unutmayalım ki her gün yeni bir bağımlılık türü ortaya çıkıyor. Öncelikle kendimizi çağın vebası olan bu dijital bağımlılıktan koruyacağız. Daha sonra çocuklarımızı ve gençliğimizi korumak ve kollamak için çalışmalarda bulunacağız. İyi bir dijital okur-yazar olacağız. Teknoloji ve gündemi iyi takip edecek tüm imkanlarını pozitif yönde kullanacağız. Çünkü bizler bu dünyada olup bitene bigane kalamayız” dedi.


Hatıra fotoğraflarının çekildiği konferansın ardından İl Müftüsü Ahmet Dilek tarafından günün anısına Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun’a hediye takdim edildi.


Konferans sonrası Merkez-Taşra Buluşması programı kapsamında bir dizi toplantı gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun farklı ünvanlarda görev yapan personel ile bir araya gelerek istişarelerde bulundu.



Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Bilecik’te dijital bağımlılığa değindi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Karadeniz’de mezgit ve istavrit bolluğu SAMSUN (İHA) – Karadeniz’de oldukça bol miktarda çıkan mezgit ve istavritin kilosu 70 TL’den satışa sunuluyor. Vatandaşlar hamsiden sonra en çok bu 2 balık türüne rağbet gösteriyor. 1 Eylül’den itibaren oldukça bol geçen balıkçılık sezonu, fırtınalı günlerin haricinde balık tezgahlarının süslenmesine neden oluyor. Vatandaşlar halen en çok kilosu 150 TL’den satılan hamsiye ilgi gösterirken, mezgit ve istavrit de oldukça fazla tüketiliyor. Son dönemde oldukça bol çıkan mezgit ve istavritin 70 liradan satılması da işlere olumlu yansıyor. “Hamsiden sonra en çok istavrit ve mezgit satıyoruz” Sezonun oldukça bereketli geçtiğini dile getiren balık satıcısı Onurcan Köse, “Satışlarımız gayet iyi. Balık da bol miktarda çıkıyor. Hamsi 150, mezgit-istavrit 70, barbun 150, somon 200, levrek-çipura 300, zargana 250 ve kalkan balığının kilosu da 700 TL’den satılıyor. Fiyatlar çok uygun, bu aralar mezgit ve istavrit bolluğu var. Normalde istavritin kilosunu 100, mezgiti de 100-150 TL arası satıyorduk. Bolluk dolayasıyla ikisinde de fiyat düştü. Vatandaşlar da fiyattan memnun. Hamsiden sonra en çok mezgit ve istavrit satıyoruz. Bu bolluğun 15 Nisan’a kadar devam edeceğini düşünüyorum. Daha sonrasında av yasağı başlayacak ve 3 ay kafes balıkları tüketilecek” dedi. Vatandaşlar da şu anda Samsun tezgahlarındaki balık fiyatlarının uygun olduğunu dile getirdiler.
Samsun Karadeniz’de mezgit ve istavrit bolluğu Karadeniz’de oldukça bol miktarda çıkan mezgit ve istavritin kilosu 70 TL’den satışa sunuluyor. Vatandaşlar hamsiden sonra en çok bu 2 balık türüne rağbet gösteriyor. 1 Eylül’den itibaren oldukça bol geçen balıkçılık sezonu, fırtınalı günlerin haricinde balık tezgahlarının süslenmesine neden oluyor. Vatandaşlar halen en çok kilosu 150 TL’den satılan hamsiye ilgi gösterirken, mezgit ve istavrit de oldukça fazla tüketiliyor. Son dönemde oldukça bol çıkan mezgit ve istavritin 70 liradan satılması da işlere olumlu yansıyor. “Hamsiden sonra en çok istavrit ve mezgit satıyoruz” Sezonun oldukça bereketli geçtiğini dile getiren balık satıcısı Onurcan Köse, “Satışlarımız gayet iyi. Balık da bol miktarda çıkıyor. Hamsi 150, mezgit-istavrit 70, barbun 150, somon 200, levrek-çipura 300, zargana 250 ve kalkan balığının kilosu da 700 TL’den satılıyor. Fiyatlar çok uygun, bu aralar mezgit ve istavrit bolluğu var. Normalde istavritin kilosunu 100, mezgidi de 100-150 TL arası satıyorduk. Bolluk dolayasıyla ikisinde de fiyat düştü. Vatandaşlar da fiyattan memnun. Hamsiden sonra en çok mezgit ve istavrit satıyoruz. Bu bolluğun 15 Nisan’a kadar devam edeceğini düşünüyorum. Daha sonrasında av yasağı başlayacak ve 3 ay kafes balıkları tüketilecek” dedi. Vatandaşlar da şu anda Samsun tezgahlarındaki balık fiyatlarının uygun olduğunu dile getirdiler.