SPOR - 09 Nisan 2025 Çarşamba 11:03

Bilecik genç sporculara önemli bir ev sahipliği yaptı

A
A
A
Bilecik genç sporculara önemli bir ev sahipliği yaptı

Bilecik, genç sporcuların becerilerini sergilediği önemli bir spor organizasyonuna ev sahipliği yaptı.


7-8-9 Yaş ve 13+ yaş Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Spor Oyunları ile Türkiye Yüzme Federasyonu (TYF) 10-11-12 Yaş Ulusal Gelişim Ligi 1. Etap Baraj Geçme Yüzme yarışları, coşkulu bir atmosferde tamamlandı.


Yarışlar sonunda ödüller, Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürü Ramazan Demir tarafından sporculara takdim edildi. Organizasyonda görev alan tüm sporcu, antrenör ve hakemler, katkılarından ötürü büyük takdir topladı.



Bilecik genç sporculara önemli bir ev sahipliği yaptı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırşehir TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Kırşehir’de üreticilerle bir araya geldi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kırşehir’de üreticilerle bir araya geldi, zirai dondan etkilenen arazide incelemede bulundu. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kırşehir’de üreticilerle bir araya geldi, zirai dondan etkilenen arazide incelemede bulundu. İklim değişikliğinin etkilerine dikkat çeken Bayraktar, "Ülkemizde büyük bir afet yaşıyoruz. Afetin başladığı günden bu yana Türkiye’nin birçok yerinde üretim ciddi şekilde etkilendi. Meyve ve tahıl üretiminde büyük sıkıntılar var. İklim değişikliği bütün sektörleri vuruyor ama tarım sektörü için bu bir felaket haline geldi" dedi. Mevsimsel kaymaların artık daha sık yaşanacağını belirten Bayraktar, "Ocak ayında yağış bekledik, kurak geçti. Şubat kurak geçti, sadece dolu olayı yaşadık. Mart ayında da yeterli yağış alamadık. Nisan ayı umutlarımızı bağladığımız bir dönemdi. Başlangıçta gelen yağışlar bizi mutlu etti ancak ardından gelen kar yağışı ve 10 Nisan’dan itibaren 3 gün üst üste yaşanan don olayları büyük zarara yol açtı" ifadelerini kullandı. Tarımda çalışanların sosyal güvencelerine de dikkat çeken Bayraktar, "Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı çiftçi sayısı 500 binin altına düştü. Primler yükseldikçe çiftçimizin ödeme gücü kalmadı. Gençlerimiz köyde kalsın istiyoruz. Bunun için onların sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından ödenmesini talep ediyoruz. Bu, gençlerin köyde kalması için önemli bir gerekçe olabilir" diye konuştu. Bayraktar, tarım sektöründe çalışanların desteklenmesinin, ülkenin gıda güvencesi açısından hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek, pozitif ayrımcılık uygulamaya vurgu yaptı. Tarım arazisi incelenmesi ardından Ziraat Odası Kırşehir Şubesine geçen Bayraktar, şehrin genel durumu hakkında Oda Başkanı Mevlüt Toprak’tan bilgi aldıktan sonra şehirden ayrıldı.
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin savunma yaptı İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 4. duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden tutuklu sanık Mustafa Kemal Zengin savunma yaptı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticisi ve üyesi 58 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. duruşmanın 2’inci gününde cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin savunma yaptı. "Tehdit diye bir şey yok savcıya insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim" Tutuklu sanık Zengin, "Ben bu olayın içerisindeki kimseyi tanımam. Nasıl bu olayın içerisine girdim bilmiyorum. Bir gün 20 senedir arkadaşım olan Yavuz Çelik, Tuğçe Toptemel’in tutuklandığını söyledi. Ben arkadaşım avukat Aylin hanıma bu durumu söyledim. Aylin Hanım ‘savcı arkadaşım gidelim’ dedi. Ben Savcı Bey’e serzenişte bulundum. Tuğçe’yi serbest bırakın demedim. Tehdit diye bir şey yok ben savcıya sadece insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim" dedi. Sanık Zengin savunmasının devamında, "Beni susturmak için şafak operasyonu yapıldı. 7 aydır tek kişilik hücredeyim. Hücremde ağzımdan burnumdan kan geldi. Doktora gittim televizyonda yenidoğan bebek çetesi diye görüntüm vardı. Doktor bir televizyona bir bana baktı. 2 ay sonraya randevu verdi. Ben adaleti aramak için, savcıya yardımcı olmak amacıyla gittim. Buradaki insanların yaptığı hiçbir işleme şahit değilim. Kim doktor kim hemşire onu bile bilmiyorum. Ben maske işi yaptım. Merkel’in taktığı maskeyi ben yaptım. Ben niye buradayım, niye tehditle yargılanıyorum? Konunun muhatabı olarak savcıya gittim" şeklinde konuştu. Sanık Zengin savunmasında, "Tuğçe Toptemel’in babası bana ’bizim kızı almışlar içerde iyi bir ceza avukatı lazım yardımcı olur musun?’ dedi. Suçsuzluğuna inandım Tuğçe Toptemel’in. Devleti dolandıran asgari ücretli bir hemşire olamaz herhalde. Ben sadece bir haksızlığı gördüm haksızlığın düzeltilmesi için savcının yanına gittim. Ben savcı ile konuşurken üslubumun yanlış olduğunun farkındayım. Bu nedenle daha önce de özür diledim" ifadelerini kullandı.