GÜNDEM - 21 Eylül 2024 Cumartesi 10:26

Bandırma’da üst geçide hızlı onarım

A
A
A
Bandırma’da üst geçide hızlı onarım

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde tırın dorsesinin çarpması sonucu hasar gören üst geçit, yetkililerin hızlı müdahalesi ile 38 saatte yeniden trafiğe açıldı.


4 ve 18 Temmuz tarihlerinde meydana gelen iki ayrı kazada, tırların dorselerinin açık kalması nedeniyle üst geçitte hasar meydana geldi. 13 gün arayla gerçekleşen bu kazalarda, üst geçit kullanılamaz hale gelirken kullanıma kapatılmıştı. 600 Evler Mahallesi’nde bulunan üst geçitte meydana gelen kaza sonrası başlatılan tamirat çalışmaları, 24 saat esasına göre aralıksız sürdü. Çalışmaların devam ettiği süre boyunca ana yol trafiğe kapatıldı ve sürücüler alternatif güzergahlara yönlendirildi.


Bandırma Belediyesi ekiplerinin özverili çalışmaları sonucunda üst geçit, 2 gün içinde hizmete açıldı. Toplam 38 saat süren yol kapatması, vatandaşlar tarafından da olumlu karşılandı.


Bandırma Belediyesi yetkilileri, çalışmaların gece gündüz devam ettiğini ve en kısa sürede tamamlanması için yoğun çaba sarf edildiğini belirtti. Yetkililer ayrıca, önümüzdeki günlerde bölgede Kapalı Spor Salonu’nun önünden başlayarak, 600 Evler, Eti Bor önü ve Küçük Sanayi’ye kadar yan yol çalışması yapılacağını da duyurdu.


Yetkililer, benzer olayların tekrar yaşanmaması için sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyarırken, bölgedeki yol çalışmalarının devam edeceğini belirtti.



Bandırma’da üst geçide hızlı onarım

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Rektör Şevli’den Urartucayı okuyup yazan Kuşman’a ziyaret Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Çavuştepe’de gerçekleştirilen kazı alanında Urartucayı okuyup yazabilen Mehmet Kuşman’ı ziyaret etti. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Çavuştepe’de gerçekleştirilen kazı alanında yaptığı incelemeler esnasında dünyada Urartuca’yı okuyup yazabilen 12 kişiden biri olarak addedilen Mehmet Kuşman’ı ziyaret ederek kendisiyle samimi bir sohbet gerçekleştirdi. Burada bir açıklamada bulunan Rektör Prof. Dr. Hamdullah Şevli, “Üniversitemizin arkeoloji bölümünün kazı alanını ziyaret ederken, Urartuca’yı okuyabilen ender kişilerden biri olan Mehmet Kuşman amcamızla bir araya geldik. Kendisinin bu kadim dili kendi çabasıyla öğrenmiş olması büyük bir başarıdır. 1961’den 1986’ya kadar, Prof. Dr. Afif Erzen’in Gürpınar Çavuştepe’de yürüttüğü kazılarda gösterdiği özveri ve katkıları takdirle karşılıyoruz. Mehmet Kuşmanın, tarihimizin ve kültürel mirasımızın korunmasında oynadığı rol, hepimiz için büyük bir ilham kaynağı” dedi. Mehmet Kuşman’ın burada yıllarca sadece bekçilik yapmakla kalmayıp gönüllü olarak bölgeyi koruduğunu ve sahip çıktığını vurgulayan Şevli, “Mehmet Kuşman amcamız, hem gelen misafirlerle ve turistlerle ilgileniyor hem de kazı evindeki ekibe destek sağlıyor. Ama asıl etkileyici olan, onun Urartuca diline duyduğu merak ve bu dili kendi çabasıyla öğrenmiş olmasıdır. Sabırla Urartuca yazıtlarını çözmesi ve bu çalışmaları turistlere yönelik eserlere dönüştürmesi büyük bir başarıdır. Kendisini gönülden tebrik ediyor, uzun ve sağlıklı bir ömür diliyoruz” ifadelerini kullandı. Mehmet Kuşman’ın yıllar boyunca Urartuca bilgisi ve Çavuştepe’deki görevlerinin basının da dikkatini çektiğini ve ona yoğun ilgi gösterildiğine dikkat çeken Rektör Şevli, “Çavuştepe; Arkeoloji Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu’nun önderliğinde ve geçmişten günümüze, Prof. Dr. Afif Erzen’den bugüne kadar birçok bilim insanının yürüttüğü arkeolojik çalışmalarla tarihe ışık tutan çok kıymetli bir alandır. Mehmet Kuşman’ın, bu bölgeye gönülden sahip çıkarak Urartuca’yı kendi kendine öğrenmesi ve bölgenin turizm açısından tanıtımına katkı sağlaması ise en az bilimsel çalışmalar kadar değerlidir. İnsanlar artık sadece Mehmet amcayı tanımak için bile buraya geliyor” diye konuştu. Çavuştepe’de yapılan kazı çalışmalarının Van Valiliğinin destekleriyle daha da ileriye taşındığını vurgulayarak orada çok güzel bir kazı evi inşa edilmekte olduğunu belirten Şevli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çavuştepe’yi hem turistik hem de arkeolojik açıdan daha iyi bir noktaya getireceğiz. Arkeoloji Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu’nun liderliğinde yürütülen kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle uluslararası medyada da büyük yankı buluyor. Hocalarımızın ‘Science’ dergisinde yayımlanan makalesi de bunun önemli bir kanıtı. Van’da, özellikle Çavuştepe ve Van Kalesi’nde gerçekleştirilen kazılar, arkeoloji dünyasında büyük ilgiyle takip ediliyor. Üniversitemiz, güçlü Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümleriyle bu alanda öncü bir konumda. Ayrıca Arkeoloji Bölümümüzde lisans ve lisansüstü programlarda Urartuca ders olarak okutuluyor ve şu an 6 öğrencimiz bu kadim dili okuyup yazabiliyor.” Rektör Şevli ve Arkeoloji Bölüm Başkanı aynı zamanda Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu’na, askerlik dönüşünde Prof. Dr. Afif Erzen ve Prof. Dr. Taner Tarhan ile tanıştığını, Çavuştepe’de kazıların ilk yılında bir kitabenin keşfedildiğini anlatan Mehmet Kuşman ise, Van Kalesi’nden, İran’dan ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilen yazıtlarla Urartuca alfabesinin üç yıl süren titiz bir çalışmayla tamamlandığını dile getirdi. Prof. Dr. Taner Tarhan ile yaptığı bir sohbette, bu kitabeleri çözmenin zorluğunu konuştuğunu belirterek bu kadim dilin 54 harften oluştuğunu paylaşan Kuşman, konuşmasının ardından Rektör Şevli ve beraberindeki heyete Urartuca dilinde bazı belgeler okudu.
Sinop Sinop’ta güneş panellerinden elektrikli şarj istasyonu Sinop’ta güneş panellerinden elde edilen elektrik ile elektrikli araçları şarj edilebilen sistem kuruldu. Türkiye’de TOGG ile birlikte hareketlenen elektrikli araç piyasası hem ülke içinde hem de dünyada giderek büyüyor. En öncelikli mesele ise şarj imkanı ve süresi. Doğru bir hesaplama ve yatırımla güneş enerjisi de ihtiyaç duyulan enerji ve şarj için alternatifler arasında. Sinop Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğretim Üyesi Serkan İşcan da hayata geçirdiği proje ile güneş panellerinden elde edilen elektrik ile elektrikli araçların şarj edilebilen sistem kurdu. Üniversitenin kampüs alanında kurulan istasyonda TOGG şarj edildi. Öğretim Üyesi Serkan İşcan, amaçlarının sürdürülebilir enerji kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak elektrikli araçları çevre dostu bir şekilde şarj edebilmesini sağlamak olduğunu belirterek, “Projemizin amacı yenilenebilir enerji destekli elektrikli araç şarj istasyonunu geliştirmek ve bunların yönetimini sağlamak. Kendimiz bir prototip geliştirdik. Projemiz öncelikle 4 aşamadan oluşuyor. Bu ilk aşamasını burada gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İlk aşamada biz öncelikle alternatif akım AC1 şarj istasyonu geliştirdik. Bu şarj istasyonu 10 saatten 2 saate kadar aracın şarjını düşürebiliyoruz. Bu şarj yöntemi ile aynı zamanda şebeke etkileşimi ile birlikte aynı zamanda şebeke ile birlikte her üçünü birlikte izliyoruz. İzlediğimiz verilerden elde ettiğimiz bilgiler neticesinde ikinci aşamaya geçeceğiz. İkinci aşamamız depolama sistemleri üzerine olacak. Yani güneşten kullanmadığınız veya fazla elde ettiğimiz enerjiyi depolama sistemlerinde uygulayacağız. Bazı kullanıcının şarj talebine göre veya aracın durumuna göre kilometresine göre, menziline göre bunları ayarlayacağız. 3 aşamada biz yine akıllı şebekelerle iletişim halinde olacağız. Akıllı şebeke modeli ülkemizin özellikle 2030’a kadar hızlı bir şekilde gelişmesini öngören bir model. Bu modelde dağıtık üretim dediğimiz bir sistem var. Dağıttım üretim öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte üretimin şebekeye dahil edilmesi bazı sorunları da yanında getiriyor. İşte elektrikli araçlar daha çok üretim yenilenebilir enerji teknolojileri bir arada olduğunda bu sistemde hem üretimi yönetilmesi gerekiyor. Biz bunun yönetim noktasına çalışmış olacağız 3. aşamada. 4. aşamada ise tüm sistemin akıllı şebekenin yapay zeka modeliyle yönetime odaklanacağız. Tüm bu sistemlerin ülkemize özellikle 2030 ve 2053 iklim değişikliği planına uygun bir vaziyette enerji dağıtım üretim tarafında katkılar sağlamayı hedefliyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimize burada eğitimlerimizi sürdürüyoruz, öğrencilerimize bir uygulama mekanında oluşturmuş bulunuyoruz. Sanayiye katkımız devam ediyor” dedi.
İstanbul Kâmil Koç İstanbul-İzmir hattında ekspres sefer uygulamasına geçti Yolculuk süresini önemli ölçüde kısaltmayı ve zamandan tasarruf sağlamayı amaçlayan Kâmil Koç, 20 Eylül’den itibaren İstanbul-İzmir güzergâhındaki tüm seferlerini eksprese dönüştürdü. İstanbul’dan kalkan Kâmil Koç araçları yeni uygulamayla birlikte Balıkesir ve Manisa’ya uğramadan İzmir’e ulaşacak yolcular için hem zaman hem de mesafeden önemli bir tasarruf sağlıyor. Kâmil Koç, yolcu memnuniyeti çalışmaları doğrultusundaki projelerine devam ediyor. Firma, İstanbul-İzmir hattında mesafeleri kısaltan ve zamandan kazandıran önemli bir yeniliği hayata geçirdi. Firma aldığı yeni karar doğrultusunda 20 Eylül tarihinden itibaren İstanbul-İzmir hattındaki tüm seferlerinde ekspres sefer uygulamasına geçti. “Yolcularımız zamanlarını yol yerine sevdikleriyle geçirecek” Kâmil Koç Otobüsleri İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, İstanbul-İzmir ekspres sefer kararının yolcular düşünülerek alınmış bir karar olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Kâmil Koç olarak yıllardır yolcu memnuniyetini odak alarak çalışıyoruz. Bu çerçevede attığımız her adımda, hayata geçirdiğimiz her yenilikte yolcularımızın markamızdan beklentilerini dikkate alıyoruz. İstanbul- İzmir arasında ekspres seferlere geçme kararımız da yine yolcularımızın talepleri doğrultusunda, onları düşünülerek alınmış bir karar. Çünkü İstanbul- İzmir güzergahı, operasyonlarımızın en yoğun olduğu hatlarımızın başında geliyor. Yolcu yoğunluğumuzun çok fazla olduğu bu güzergâhta biz de mesafeyi kısaltmanın yanında, yolcularımıza zamandan önemli bir tasarruf sağlamak adına ekspres seferlere geçtik. Bu karar yolcularımızın gittikleri yerlere daha çabuk ulaşmalarını ve kıymetli zamanlarının önemli bir kısmını kendilerine kalmasını sağlayacak. 20 Eylül tarihinden itibaren İstanbul- İzmir hattımızdaki tüm seferlerimiz ekspres sefer şeklinde olacak. İstanbul’dan araçlarımıza binen yolcularımız önceki seferlerin aksine özellikle trafik nedeniyle önemli zaman kaybına neden olan Balıkesir ve Manisa illerimize uğramadan İzmir’e ulaşacak. Araçlarımızın İstanbul- İzmir hattındaki güzergahları İstanbul- Esenler’den başlayacak, Alibeyköy, Dudullu, Bursa, Susurluk- Konakoğlu Dinlenme Tesisi ve İzmir olacak. Buna ek olarak, bu güzergâhtaki bazı seferlerimiz ise Susurluk’ta mola verdiğimiz Konakoğlu Dinlenme Tesisi ve Bursa’ya da uğramadan direkt İzmir’e ulaşacak. Yolcularımız kıymetli zamanlarını yollarda değil, sevdikleriyle daha fazla geçirmesini sağlayacak bu yeni uygulamamızın tüm yol arkadaşlarımıza hayırlı olmasını dileriz.”
Kayseri Kayseri’de meslek liselerine ilgi arttı, kontenjanlar doldu Kayseri’de meslek liseleri ve mesleki eğitimle ilgili yapılan çalışmalar meyvelerini verirken, bu sene kentte bulunan meslek liselerinin kontenjanları tamamen doldu. Kayseri’de geçtiğimiz yıl "meslek lisesi, memleket meselesi" sloganı ile başlatılan çalışmalar meyvelerini verdi. Kentte meslek liselerinin tanıtımı kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda, öğrencilerin meslek liselerine olan ilgisi arttı. AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, meslek liselerinin ve mesleki eğitimin çok önemli olduğunu söyledi. Cıngı, "28 Şubat sürecinden sonra bir takım kat sayı sıkıntılarından dolayı mesleki eğitimde ülkemizde çok ciddi zarar gördü. Ülkemizin son 20 yılda yaptığı sanayi hamlelerine bakarsak, çok yüksek teknolojili havacılık, savunma sanayi ve yazılımla alakalı ciddi bir ivmelenmeye şahitlik ediyoruz. Burada iki türlü insan kaynağının güçlendirilmesi gerekiyor. Bir tanesi ülkemizdeki sanayide hem ara eleman hem de vasıfsız diye tabir edebileceğimiz üretimde çalışacak personel istihdamında yaşadığımız sıkıntılar, ikincisi de ülkemizde gelişen sanayiye ve teknolojiye paralel olarak bunu çeşitlenen dünya pazarlarına sunabileceğimiz beyaz yakalı insan kalitesindeki artışa olan ihtiyacımız. Zaten üniversitelerimiz Türkiye’de çok yoğun olarak insan eğitiyorlar ve dünyayla entegre olmuş bir şekilde insan kaynağımızda gelişiyor. Öte yandan Kayseri gibi özellikle emek yoğun üretimin dominant olduğu vilayetlerimizde üretimde çalışacak çok yoğun insan ihtiyacımız var. Son yıllarda çok bariz hale geldi. Bizde bu duruma proaktif bir yaklaşımla işler çözülmez hale gelmeden önce tedbirlerini alalım ve mesleki eğitimi popüler hale getirelim dedik. Mesleki eğitimin önceki yaşamış olduğu dönemi tekrar hatırlatalım ve üniversite mezunu olma ihtiyacı olmadığını, ülkemizde zanaatkara, sanatkara, ustaya, çırağa ve kalfaya da üretimde çok yoğun ihtiyaç olduğunu, üretimde çalışacak personelimizin de hiçbir istihdam kaygısı yaşamadan rahatlıkla makul gelirler ile iş bulabileceğini vurgulamaya çalıştık. Geçtiğimiz sene dönem başından itibaren İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz, meslek lisesi müdürlerimizden oluşan bir heyetle beraber bu konuda politikalar geliştirdik, okul ziyaretleri gerçekleştirdik, öğrencilerimizin yaptığı keşifleri halkımızla buluşturmaya çalıştık, beceri yarışmaları yaptık ve netice de sezon sonunda da şehrimizde mesleki eğitimin problemleri başlığıyla bir çalıştay düzenledik. Çok verimli oldu. Çalıştayda mesleki eğitimle alakalı bütün kesimler yer buldu ve söz hakkı elde etti. 5 ana problematik içerisinde topladığımız gruplardan da çok önemli çıktılar aldık. Daha sonrada bu çıktıların ışığında mesleki eğitime Kayseri özelinde problemlerini çözmeye çalışacak çözümler ürettik" ifadelerini kullandı. "Meslek liselerinde yüzde 100 kapasiteye ulaşıldı" Yapılan çalışmalar ile meslek liselerine ilginin arttığını dile getiren AK Parti’li Cıngı, öğrencilere nasihatlerde bulundu. Cıngı, "Mesleki eğitim ve istihdam sıkıntısı sadece Kayseri’nin problemi değil. Tüm Türkiye’de bu yaşanıyor. Biz Kayseri’den bunun bir örneğini ortaya koyarsak bu diğer vilayetlerimize de yansısın istedik. Bunda da başarılı olduk. Milli Eğitim Bakanlığımız da son yıllarda mesleki eğitime önem verdiğini ifade eden uygulamalara geçti. Fabrika içi okul, sektöre bağımlı okul gibi doğru politikalar takip ediyoruz. Bunlar başladı ama oturması biraz zaman alabilir. Pilot illerimizde fabrikaların içerisinde olacak ve oradaki usta ve mühendislerin yanında öğretmenlerimizin nezaretinde yavrularımız direk üretim alanında eğitim görecekler. Dolayısıyla kendi seçtikleri branşlarda çok daha yetişmiş bir profesyonel hale gelecekler. Bu bir süreç. Biz geçtiğimiz sene yapmış olduğumuz çalışmaların meyvesini bu sene kayıt döneminde gördük. Mesleki teknik ve Anadolu liselerimizin müdürlerinin ifade ettiği şekliyle Kayseri’de şimdiye kadar meslek liselerine hiç aşina olmadıkları kadar bir ilgiyle karşılaştıklarını ifade ettiler. Velilerimiz ve öğrencilerimiz tercih etmeden önce okulları ziyaret ettiler. Laboratuvar şartlarını gördüler. Şu anda da yüzde 100 bir kapasiteye ulaşım sağlandı. Kayseri’de meslek liselerimizde boş yer kalmadı. Ümit ediyoruz ki bu sene yapacağımız çalışmalarla bu pekişecek ve mesleki eğitimin önemi halk segmentlerine daha yaygın bir şekilde ulaşacak. Önümüzdeki günlerde bizim ’altın bilezik’ dediğimiz meslek liseleri ve mesleki eğitim ülkemizde daha derinden yaşanacak. Gençlerimiz kendilerinin bilmediği gelecek ile öğrencilik yıllarında bir noktada yüzleşmeye başlayacaklar ve üniversitenin revaşta olmayan, kabul edilebilirliği olmayan mesleklerde 4-5 yıllarını harcamak yerine liseden itibaren mesleki eğitimi alarak kendi dallarına uzmanlaşarak çok daha rahat iş bulabileceklerini, çok daha iyi gelirler yaşayabileceklerini görecekler. Biz bunu aşılamaya çalışıyoruz. zahmet olmadan rahmet olmaz. Bilgisayar başında birkaç tane kötü örnek tüm gençlerimizin kafasını bulandırsın istemiyoruz. Günde 2 saat çalışarak ayda 10 bin dolar gelir falan sadece sosyal medyada bazı kötü niyetli insanların öğrencilerimizi kandırmak için kullandığı metotlar. Bunlara kimse itibar etmesin. Eğer ileride iyi bir hayat yaşamak istiyorsak gençken yapmamız gerekenleri yapacağız. İlerleyen yaşlarımızda da daha iyi bir hayat yaşamanın basamaklarını zamanında yerleştireceğiz" diye konuştu.