ASAYİŞ
18 Kasım 2024 Pazartesi - 12:31 İzmir’de zehirlenmenin olduğu sokakta endişe sürüyor, bazı aileler evlerine yerleşmedi İzmir’in Konak ilçesinde, tahtakurusu sebebiyle bir binada yapılan haşere ilaçlaması, 1 yaşındaki bebeğin ölümüne, bazı vatandaşların da rahatsızlanmasına yol açmıştı. Olayın yaşandığı sokakta boşaltılan binalarda yaşam normale dönerken, bazı ailelerin endişe duymasından dolayı hala evlerine yerleşmediği görüldü. Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nde, 12 Kasım Salı günü bir binanın 3. katında tahta kuruları nedeniyle ilaçlama yapılmıştı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri rahatsızlanmış ve durum hemen sağlık ekiplerine bildirilmişti. Apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek A.T.K.’ın ise zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edilmişti. Bazı aileler endişe sebebiyle henüz evlerine yerleşmedi Olayın ardından AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekipleri, binada ölçümler yapmıştı. Ölçümlerde, binadaki insan sağlığına zararlı değerlerin yüksek olduğu tespit edilmişti. Bunun üzerine hem aynı apartmanda bulunan vatandaşlar hem de yan apartman sakinleri, tedbir amacıyla ev ve iş yerlerini bir süreliğine boşaltmıştı. Riskin ortadan kalkmasıyla boşaltılan binalar yeniden kullanıma açıldı. Fakat bazı aileler endişe sebebiyle evlerine yerleşmedi. Olayın yaşandığı binada ise bazı dairelerin evlerine geri döndüğü, hayatını kaybeden bebeğin ailesinin ve ilaçlama yapılan dairenin sakinlerinin evlerine henüz yerleşmediği görüldü. Güvenlik amacıyla mahalle girişine çekilen şeritler de kaldırıldı. “Tehlikeli bir ilaç olduğunu herkes biliyordu” Aynı sokakta bulunan otelin çalışanı Mazlum Pınar, “Sabah erken saatlerde ağlama sesi duyduk. Anne ve babanın ağladığını gördük. Zehirleme olduğunu biliyorduk. Daha öncesinde evi ilaçlayan kişiler buraya gelip evin ilaçlanacağını söylediler. Sonrasında ev sahipleri ve alt kattakiler ilaçlanmaması gerektiğini söylediler. Çünkü tehlikeli bir ilaç olduğunu herkes biliyordu. Bu büyük ihtimalle tarım ilacı. Olaydan sonra biz buraları boşalttık. Yan tarafı da boşaltmışlar. O akşam gece 02.00’a kadar kimse içeriye giremedi. Şu anda normal yaşantımıza devam ediyoruz. AFAD yetkilileri tehlikenin olmadığını aktardı” diye konuştu. “Otelde kalmasına izin vermedik” İlaçlama yapılmadan önce evi ilaçlayan kişinin otele geldiğini anlatan Pınar, “‘Otelimizde annesinin kalıp kalamayacağını’ sordu. Bize durumun ne olduğunu söylemedi. Fakat ‘evin acil bir şekilde boşaltılması gerektiğini’ belirtti. Biz de olayın ne olduğunu bilmediğimizden dolayı sorduk, söylemedi. Böcek ilaçlaması olduğunu ifade etti. Biz de tahtakurusu olduğunu düşündük ve otele almadık. Çünkü tahta kurusu, insanın kıyafetinden, eşyalarından geçen bir şey. O yüzden otelde kalmasına izin vermedik” açıklamalarında bulundu. “İhmal olduğunu düşünüyoruz” Mahalle sakinlerinden Esma Uydur da “Çok üzüldük, yıkıldık. Bir buçuk yaşında bir çocuk. İhmal olduğunu düşünüyoruz. Keşke bu kadar olmasaydı. Yardım amaçlı bizde kalabileceklerini söyledik. Allah yardımcıları olsun. Bazı aileler evlerine hala girmedi” diye belirtti. “İlaçlama şirketinin ihmaliydi” Sokakta bulunan bir başka otelin çalışanı Berkan Kılıç, şunları kaydetti: “Ben de olayın yaşandığı gün buradaydım. Bir anda ambulanslar gelince biz de şaşırdık. İlaçlama şirketinin ihmaliydi. Umarım en yakın sürede cezalarını çekerler. Sokağımız Allah’a şükür açıldı. Yaklaşık beş gün kapalı kaldı burası. Bizim için de zordu.”
Askerden izne gelen oğlunu yatağında ölü buldu
15 Kasım 2024 Cuma - 10:48 Askerden izne gelen oğlunu yatağında ölü buldu Askerden 1 hafta önce memleketi Aksaray’a izne gelen ve Hatay’daki usta birliğine teslim olmaya hazırlanan genç, annesi tarafından yatağında ölü bulundu. Olay, Taşpazar Mahallesi 842 Sokak’ta bulunan Kardelen Apartmanı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, 1 hafta önce Sivas’taki acemi birliğindeki askerlik görevinden memleketi Aksaray’a izne gelen Melih Çopur (26), 2 gün önce rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Hastanede zatürre teşhisi konulan Melih Çopur evinde istirahate çekilirken, bugün sabah saat 07.30 sıralarında annesi Asuman Çopur oğlunun odasına girip kontrol etmek istedi. Birkaç kez oğluna seslenen anne cevap alamayınca odaya girdi. Oğlunu uyandırmaya çalışan anne oğlunun tepki vermemesi üzerine hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bilgi verdi. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri Melih Çopur’a yaptığı ilk müdahalede hayatını kaybettiğini tespit etti. Bunun üzerine olay yerine gelen İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri inceleme yaparken, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde tahkikat başlatıldı. Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin yaptığı çalışmanın ardından Cumhuriyet Savcısı da incelemeler yaparken, Melih Çopur’un cenazesi otopsi yapılmak üzere Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Kazada ölen güvenlik görevlisinin ailesinin ‘Makas atan otomobil"’ şüphesi
15 Kasım 2024 Cuma - 10:40 Kazada ölen güvenlik görevlisinin ailesinin ‘Makas atan otomobil"’ şüphesi Adana’da direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyerlere çarparak hayatını kaybeden güvenlik görevlisinin ailesi, kazaya makas atan bir otomobilin neden olduğunu öne sürüp kazanın aydınlatılmasını istedi. Edinilen bilgiye göre kaza, 8 Kasım günü öğle saatlerinde Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu Adana Doğu çıkışında meydana geldi. İddiaya göre, güvenlik görevlisi 2 çocuk babası Abdulkadir Kaplan (48) evinden çıkıp iş yerine doğru giderken direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptı. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri Kaplan’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlatırken Kaplan’ın cansız bedeni otopsinin ardından Adana Adli Tıp Kurumu morgundan alınarak toprağa verildi. Makas atan sürücü iddiası Öte yandan Kaplan ailesi, kazadan sonra olay yerine gittiklerinde bir görgü tanığının ‘Makas atan gri bir otomobil vardı’ demesi üzerine polise başvurup Abdulkadir Kaplan’ın makas atan sürücü nedeniyle kaza yaptığını bildirip olayı araştırmalarını istedi. İhlas Haber Ajansı’na konuşan Abdulkadir Kaplan’ın eşi Yasemin Kaplan (45), “Benim eşim çok dikkatli araba sürerdi. Hiçbir rahatsızlığı da yokken bir anda kaza geçirdi ve hayatını kaybetti. Bize makas atan bir sürücünün olduğu söylendi. Bu sürücünün biran önce bulunmasını istiyoruz. Biz günlerdir uyku uyuyamıyoruz, onun da uyumamasını, cezasını çekmesini istiyoruz” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Abdulkadir Kaplan’ın baldızı Sevgi Pul ise eniştesinin ölümüyle üzüntü yaşadıklarını anlatarak, “Eniştemin ani ölümü sonucu 2 evladı babasız kaldı. 13 yaşındaki Hüma ve 19 yaşındaki Mert Miraç artık babasız büyüyecek. Bu makas atan sürücü hak ettiği cezayı alsın. Biran önce bulunmasını istiyoruz. Görgü tanığı gri bir otomobilden bahsetti. Bu otomobili bulmak zor olmamalı” dedi.
Eşini ve annesini öldüren sanığa 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis
15 Kasım 2024 Cuma - 10:38 Eşini ve annesini öldüren sanığa 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis Adana’da tartıştığı eşi ile annesini tabancayla vurarak öldürmekten yargılanan şahıs, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Akli dengesi yerinde olduğu belirlenen sanık, mahkemedeki son savunmasında, “Benim diyecek bir şeyim yok” dedi. Adana’nın Seyhan ilçesi Yeşiloba Mahallesi’nde oturan Nurettin Kaya (40), 24 Kasım 2023’te eşi Halime Kaya (44) ile birlikte karşı evde oturan annesi Fahriye Kaya’nın (54) yanına gitti. Mutfakta çıkan tartışmada Nurettin Kaya, belindeki tabancayı çıkarıp annesi ile eşini başlarından vurduktan sonra motosikletle kaçtı. 4 çocuk annesi Halime Kaya yaşamını yitirirken, yaralanan anne Fahriye Kaya ise Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Fahriye Kaya da 18 Ocak’ta hayatını kaybetti. Bir süre psikolojik tedavi gördüğü öğrenilen Nurettin Kaya, yakalanarak tutuklandı. İlk raporda akıl hastası çıktı Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde gözlem altına alınan Nurettin Kaya’ya yapılan muayenede delüzyonel bozukluk tanısı koyuldu. Raporda mevcut akıl hastalığı, sanığın işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılamasını ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli ölçüde azaltıcı nitelikte olup, suç tarihinde ve halen müsnet suçu nedeniyle cezai ehliyetinin olmadığının, ilgili maddeye göre ceza verilmeyip akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi gerektiği belirtildi. Akıl hastası olduğu yönünde rapor verilen Nurettin Kaya hakkında ’kadın olan üst soydan akrabayı kasten öldürme’ ve ’kadın olan eşi kasten öldürme’ suçlarından Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması yapıldı. İkinci raporda akıllı çıktı Duruşmaya tutuklu sanık Nurettin Kaya, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri (SEĞBİS) aracılığıyla katıldı. Avukatının da hazır bulunduğu duruşmada mahkeme başkanı, sanığın akıl sağlığı ile ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan istenen raporun geldiğini, raporda sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtildiğini söyleyerek, raporla ilgili sanık Kaya’ya söz hakkı verdi. Sanık Kaya, “Bu konuda diyecek hiçbir şeyim yok” dedi. Daha sonra mahkeme savcısı, esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı, sanık Kaya’nın 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti. Akıl sağlığı yerinde raporu verilen sanık Nurettin Kaya’ya karar için son savunması soruldu. Kaya, “Benim söyleyecek bir şeyim yok” dedi. Kaya daha önceki savunmasında da, öldürdüğü Halime’nin eşi, Fahriye Kaya’nın da annesi olduğunu belirterek, "Bu konuda konuşmak istemiyorum" demişti. Sanık Kaya’nın avukatı ise, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gönderilen rapora itiraz edip yeniden rapor aldırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaayı da kabul etmeyen avukat, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Karar için son sözü sorulan Kaya, “Diyecek bir şeyim yok” dedi. Mahkeme heyeti, sanık Nurettin Kaya’yı ’kadın olan üst soydan akrabayı kasten öldürme’ ve ’kadın olan eşi kasten öldürme’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Kararda indirim uygulamayan heyet, sanığa ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurmaktan’ 1 yıl hapis cezası verip, tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.