KÜLTÜR SANAT - 29 Aralık 2025 Pazartesi 11:59

’Zefir Zamanı’ konseri müzikseverlerle buluştu

A
A
A
’Zefir Zamanı’ konseri müzikseverlerle buluştu

Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı, Zefir Zamanı konseriyle müzikseverlere klasik müziğin en seçkin eserlerini sundu.


Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’na bağlı İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı yılın son konserinde Antalyalıları müzik dolu bir yolculuğa çıkardı. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda düzenlenen konser müzikseverler tarafından yoğun ilgi gördü. İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı sanatçıları Nejla Kamuş, Umut Murat Aytekin ve Rufina Bahadır, dinleyicileri klasik müziğin huzurlu atmosferine unutulmaz bir akşam yaşattı. Sanatçılar, Türk ve dünya klasiklerinin birbirinden ünlü eserlerini icra etti. Konserde konuklarda zaman zaman sanatçılara eşlik etti.


Müzikseverler konser sonunda sanatçıları ayakta dakikalarca alkışladı. Konser sonunda Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvar Şube Müdürü Okan Atila, sanatçılar Nejla Kamuş, Umut Murat Aytekin ve Rufina Bahadır’a konser anısına, çiçek takdim etti.



’Zefir Zamanı’ konseri müzikseverlerle buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Evrensel bu yardım çağrısı hayati önem taşıyor Tokat’ta motosiklet kazası süsü verilen Hatice Yalman cinayeti sonrası, genç kadının olaydan iki saat önce markette yaptığı "sessiz yardım çağrısı" işareti yaptığı, market çalışanının bunu fark etmediği öğrenildi. Hukukçular bu evrensel işaretin toplum tarafından bilinmesinin hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Tokat’ta motosiklet kazası süsü verilen Hatice Yalman cinayeti duruşması sürüyor. Sanıklar geçtiğimiz günlerde ilk kez hâkim karşısına çıkarken, Yalman’ın ölmeden 2 sat önce, cinayet zanlısıyla birlikte girdiği markette "sessiz yardım çağrısı" yaptığı, ancak market çalışanının bunu fark etmediği ortaya çıktı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Avukat İrem Kükrer Gezer, kadınlara yönelik şiddetin Türkiye’de endişe verici boyutlara ulaştığını vurgulayarak; "2025 yılında Türkiye’de ne yazık ki 350’ye yakın kadın cinayeti işlendi. Bu vakaların yaklaşık yüzde 63’ü kadınların en güvende hissetmeleri gereken ev ortamında yaşanıyor. Geri kalan yüzde 37’si ise sokakta, toplum içinde ve gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. Bu tablo bize şiddet riskinin öngörülebilir olduğunu açıkça gösteriyor" dedi. "Bu işaret dünyanın her yerinde ’sessiz çığlık’ anlamı taşıyor" Sessiz yardım çağrısı işaretinin toplum tarafından mutlaka bilinmesi gerektiğini belirten Gezer, "El kameraya dönükken baş parmağın avuç içine alınması ve diğer parmakların kapatılmasıyla yapılan bu işaret, kadınların sözlü olarak yardım isteyemedikleri anlarda kullandıkları son derece güçlü bir çağrıdır. Bu işaret dünyanın her yerinde ‘tehdit altındayım’ demektir. Tıpkı trafik ışıkları gibi evrensel bir anlam taşır" diye konuştu. Gezer ayrıca, Tokat’ta yaşanan bu olayda genç kadının markette bu işareti kullanmasına rağmen çevrede bulunan görevlilerin işaretin anlamını bilmemesi nedeniyle acı sonun yaşandığını belirterek, KADES uygulamasının önemine de dikkat çekti. KADES’in yalnızca bir uygulama değil, devletin şiddet riski altındaki kadınlara yönelik koruma yükümlülüğünün dijital bir yansıması olduğunu ifade etti.