SAĞLIK - 28 Aralık 2025 Pazar 09:27

Yeni yılda mışıl mışıl uyumak için bu 7 öneriye dikkat edin

A
A
A
Yeni yılda mışıl mışıl uyumak için bu 7 öneriye dikkat edin

Nöroloji Uzm. Dr. Elif Sarıönden Gencer, stres, kaygı ve düzensiz çalışma saatleri yetersiz uykunun başlıca sebepleri olduğunu belirterek, "Kronik uykusuzluk, alzaymır ve parkinson gibi nörolojik hastalık riskini artırır, beyin toksinlerini temizleyen uyku evreleri bozulduğunda hasar birikir" dedi.


Konuyla ilgili açıklamada bulunan Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Elif Sarıönden Gencer, Yapılan araştırmaların, milyonlarca insanın haftada birkaç gece kaliteli uyku alamadığını gösterdiğini söyledi. Bu durumun, iş verimliliğini düşürdüğünü, çalışanların yüzde 70’inin kariyerlerinde en az bir kez kötü uyku nedeniyle işe gidemediğinin belirlendiğini hatırlatan Dr. Sarıönden Gencer, Günümüzün 7 gün 24 saat çalışma kültürü, akıllı telefonlar, sosyal medya ve stres, uykuyu en çok etkileyen faktörlerdir. Akıllı saatler ve uyku takip uygulamaları sayesinde elde edilen verilere göre Türkiye’de her üç yetişkinden biri uyku sorunu yaşamaktadır. Pandemi sonrası dönemde kötü uyku kalitesi daha da yaygınlaşmıştır. Stres, kaygı ve düzensiz çalışma saatleri yetersiz uykunun başlıca nedenleridir. Kronik uykusuzluk, alzaymır ve parkinson gibi nörolojik hastalık riskini artırır, beyin toksinlerini temizleyen uyku evreleri bozulduğunda hasar birikir" dedi.



Uykusuzluğun sağlık üzerindeki gizli tehlikesi


Yetersiz uyku bağışıklığı zayıflattığını belirten Uzm. Dr. Elif Sarıönden Gencer, "Enflamasyonu artırır ve aşağıdaki kronik hastalıklara zemin hazırlar; Kalp ve damar hastalıkları: Uyku apnesi gibi bozukluklar hipertansiyon ve kalp krizi riskini yükseltiyor. Ruh sağlığı: Depresyon ve anksiyete ile doğrudan bağlantılı; uykusuzluk hem neden hem sonuç olabiliyor. Obezite ve diyabet: Hormon dengesi bozuluyor, iştah artıyor. Kaza riski: Gündüz uykululuk, trafik ve iş kazalarını tetikliyor. alzaymır-demans: Son araştırmalar, kronik uykusuzluğun beyinde alzaymır plaklarını biriktirdiğini göstermektedir. Özellikle yaşlılarda uyku kalitesi düşüşü, demans riskini artırır" şeklinde konuştu.



Uyku hijyenine uyun


Uykuyu iyileştirmek ilaçsız da mümkün olabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Elif Sarıönden Gencer, "Belirtilen uyku hijyeni kurallarını uygulayarak birçok kişi sorunlarını çözebilir. Düzenli saatler tutun: Hafta sonları da dahil olmak üzere her gün aynı saatte yatıp kalkın. Biyolojik saatiniz böylelikle bir düzene girecek. Yatak odasını uyku için uygun şekilde hazırlayın. Karanlık, sessiz ve serin (18-22C) olsun. Yatakta televizyon izlemeyin, telefondan uzak durun. Akşam rutinleri oluşturun: Yatmadan 1-2 saat önce ekranlardan uzak durun, mavi ışık melatonin salgısını baskılamaktadır. Ilık duş, hafif okuma veya meditasyon yardımcı olur. Kafein ve ağır yemeklere dikkat: Öğleden sonra kafein almayın, akşam yemeğini hafif tutun. Gündüz hareket edin: Haftada en az 3 gün 30 dakika yürüyüş veya egzersiz yapın, ama yatmadan 4-6 saat önce bitirin. Gündüz uykusunu sınırlayın: Gündüz şekerleme yapma alışkanlığınız varsa 20-30 dakikayı aşmayın ve öğleden önce olmasına dikkat edin. Stresi yönetimi için destek alın: Günlük kaygılarını yatak odasına taşımayın; gerekirse profesyonel yardım alın. Eğer uyku apnesi şüphesi varsa, mutlaka bir uzmana başvurun ve uyku testi yaptırın. 2025’te akıllı saatler, uyku takip cihazları sayesinde uykuyu daha iyi izleyebilmekteyiz. Ama asıl değişim, uykuyu önceliklendirmektir. Sağlığımızı gece kaybediyoruz ama gece kazanmak da elimizdedir. Kaliteli uyku en iyi ilaçtır" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir Doğal Yaşam Parkı’na siyah jaguar ve bozayı geldi 2025 yılı içerisinde yaklaşık bir milyon ziyaretçiyi ağırlayan İzmir Doğal Yaşam Parkı, nesli tükenme tehlikesi altındaki jaguar ve bozayılara da kucak açtı. "Jüliet" isimli dişi siyah jaguar ve "Yumuk" isimli boz ayı Doğal Yaşam Parkı’nın yeni sakinleri oldu. 2025 yılı içerisinde yaklaşık bir milyon ziyaretçiyi ağırlayan İzmir Doğal Yaşam Parkı, nesli tükenme tehlikesi altındaki iki önemli türü daha koruma altına aldı. Bu kapsamda park, Kocaeli Darıca’daki özel bir hayvanat bahçesinden transfer edilen dişi siyah jaguar ile 20 yaşındaki dişi bozayıyı bünyesine kattı. İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda halen bir erkek ve iki dişi olmak üzere üç bozayı bulunurken, yeni transferle birlikte ayı grubu da güçlendirildi. Bu transferle birlikte İzmir Türkiye’deki tek jaguara ev sahipliği yapmaya başladı. Yumuk artık İzmir’de yaşayacak İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığı Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Biyolog Serkan Eğrilmez, bozayının yıllardır Darıca’daki özel bir hayvanat bahçesinde yalnız yaşadığını belirterek, bu yalnızlığa son vermek amacıyla transfer sürecinin başlatıldığını söyledi. Eğrilmez, "Yumuk artık burada, diğer ayılarla birlikte yaşayacak. Amacımız bu türleri korumak, yaşatmak ve yeniden doğaya kazandırmak. Bu amaçla da Yumuk’un Doğal Yaşam Parkı’ndaki ayı grubuna katılmış olmasından mutluyuz" dedi. Bozayıların gerek dünyada gerekse Türkiye’de sayılarının her geçen gün azaldığına dikkat çeken Eğrilmez, kaçak avcılık, yaşam alanlarının daralması, yol ve baraj projeleri ile trafik kazalarının bu azalmanın başlıca nedenleri olduğunu vurguladı. Parkta ayı yavrusu elde etmeyi hedeflediklerini ifade eden Eğrilmez, bunun türün sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu dile getirdi. Korunan türlerden jaguar da İzmir’e emanet Doğal Yaşam Parkı’na kazandırılan bir diğer önemli tür ise Juliet adı verilen dişi siyah jaguar oldu. Orta ve Güney Amerika kökenli olan jaguarların doğal yaşam alanlarında hızla yok olduğuna dikkat çekilirken, geçmişte Amerika ve Meksika’da da yaşayan bu türün artık bu bölgelerde görülmediği belirtildi. Jaguarların, uluslararası kırmızı listelerde yer alan korunan türler arasında bulunduğu ifade edildi. Serkan Eğrilmez, parkta daha önce jaguar bulunmadığını belirterek, ziyaretçilerin artık siyah bir jaguarla karşılaşacağını söyledi. Siyah jaguarın ayrı bir tür olmadığına dikkat çeken Eğrilmez, "Jaguarlar normalde sarı-kahverengi tüyler üzerinde siyah desenlere sahiptir. Ancak bu desenler vücudun tamamını kapladığında hayvan siyah görünür ve bu bireyler siyah jaguar olarak adlandırılır. Şu anda Türkiye’de yalnızca bir jaguar bulunuyor ve o da İzmir Doğal Yaşam Parkı’ndaki siyah jaguar" dedi. Jaguar için özel barınak İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği (EAZA) üyesi olduğunu hatırlatan Eğrilmez, "Birlik ile iletişime geçerek Avrupa’dan bir jaguarı daha parkımıza kazandırmayı ve jaguar sayısını artırmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Jaguarların diğer kedi türlerinden farklı özellikler taşıdığını vurgulayan Eğrilmez, "Jaguarlar suyu sever, yüzmekten hoşlanır ve yüksek alanlarda uyumayı tercih eder. Bu nedenle parkta onun doğal yaşam alışkanlıklarına uygun özel bir barınak tasarladık. Yaban hayatında olduğu gibi burada da yalnız yaşayacak. Ziyaretçilerimiz jaguarı tek başına görecek" diye konuştu.