EKONOMİ - 20 Kasım 2025 Perşembe 16:14

Uluslararası Resort Turizm Kongresi gerçekleştirildi

A
A
A
Uluslararası Resort Turizm Kongresi gerçekleştirildi

15. Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Türkiye İş Bankası’nın ana sponsorluğunda Antalya’da gerçekleştirildi.


Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) tarafından, "yeni stratejilerle farklılık dizayn et" temasıyla bu yıl 15.’si düzenlenen Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Türkiye İş Bankası’nın ana sponsorluğunda Antalya’da gerçekleştirildi.


Kongrenin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel, Antalya Valisi Hulusi Şahin, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Erkan Yağcı katıldı.


Antalya Valisi Hulusi Şahin Antalya’nın turizm gelirlerinden yatak kapasitesine, milli park sayısından antik kentlere her alanda zirveyi temsil ettiğini belirterek, "Bununla övünüyoruz ama bu bize bir konfor alanı sunmamalı. Turizm çok rekabetçi sektör. Yeni rekabet alanları, yeni destinasyonlar geliyor. Bu rekabete hazır olmamız lazım. Aksi takdirde sektörden silinme riskiyle karşı karşıya kalıyorsunuz" dedi. Krizlerin aynı zamanda fırsatları da getirdiğine işaret eden Şahin, "Pandemi bir tünelse girişinde neredeydik nerelere geldik? Rakiplerimizin önüne geçtik. Bu başarı, akıllı stratejilerle yeni hikayeler yazarak, ön alarak oldu. Önümüzde yeni krizler, zorluklar var. Örneğin sürdürülebilirlik hususunda ön almazsak pandemi benzeri bir tünele girip çıkışında geride kalma riskiyle karşı karşıya kalırız" diye konuştu.


"Turizm, Türkiye ekonomisinin stratejik kaldıraçlarından biri"


İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz da konuşmasında, bu yılki kongre için belirlenmiş olan "yeni stratejilerle farklılık dizayn et" temasının sadece turizm sektörü için değil, aslında tüm ekonomi için kritik bir yol haritası sunduğunu vurguladı.


Sadece bir sektör olarak değil Türkiye ekonomisinin stratejik kaldıraçlarından biri olarak ele aldıkları turizmde dönüşümün ekonomik etkisine, küresel değişimler ışığında yeni stratejilere duyulan ihtiyaca dikkat çeken Yılmaz, "Turizm, Türkiye için bir gelir kalemi olmanın çok ötesinde cari açığın daraltılmasında, döviz girişinin sürdürülebilirliğinde, hizmet ihracatının büyümesinde, istihdamın geniş tabana yayılmasında, bölgesel kalkınmanın hızlanmasında anahtar rol oynayan stratejik bir alandır" dedi.


Sektöre dair bazı önemli verileri aktaran Yılmaz, banka ve kredi kartları harcamalarında turizme ilişkin kalemlerde Temmuz-Ekim döneminde yüzde 12,8’lik büyüme gözlemlenmiş olmasının yanı sıra havayolu harcamalarının yüzde 61,3, seyahat acenteleri harcamalarının yüzde 81,6, konaklama harcamalarının ise yüzde 53,2 seviyesinde arttığını söyledi.


"Turizmde dönüşümle fark oluşturulabilir"


Turizm gelirlerinin cari açığı telafi ettiği bir ekonomide enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde döviz kazandırıcı gücü olan sektörün öneminin arttığını vurgulayan Yılmaz, tüm verilerin, turizmin artık ülkemizde ekonomik aktivitenin direnç noktası haline geldiğini gösterdiğini belirtti.


Sezgin Yılmaz, turizmde dönüşümle fark oluşturulabileceğine dikkat çeken kongrenin bu yılki "yeni stratejilerle farklılık dizayn et" temasının İş Bankası’nda süregelen bir anlayış olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: "Değişen dünya düzeninde geleceğe yönelik öngörü ile hareket ederek oyunda kalmanın ötesinde oyunun kurallarını belirliyoruz. Biliyoruz ki yapay zekanın, ileri teknolojinin başrolü aldığı günümüz dünyasında varlığımızın daim olması için daha ileri teknolojiyle evrilmeye devam ediyoruz. Bu bakış açısıyla iş yapıyor olmanın ülkeye katma değerle döneceğini biliyoruz. İşte tam da böyle bir öngörüyle turizmde de bir dönüşümden bahsetmek istiyorsak, böyle bir dönüşümde rol almak istiyorsak bilmeliyiz ki daha nitelikli turist, daha yüksek kişi başı harcama, daha uzun konaklama süresi, daha çeşitli destinasyonlar, daha düşük karbon ayak izi, daha yüksek dijital deneyim standartlarına erişmeliyiz."


2023 Kasım ayında yine AKTOB Kongresi’nde "sektöre 2 yıl içinde ilave 1 milyar dolar kaynak aktaracaklarına" yönelik verdikleri sözü 2 yıl dolmadan yerine getirdiklerini ifade eden Yılmaz, bu kaynağın yüzde 33’lük kısmını Antalya’ya aktardıklarını söyledi.


"Antalya’da her 5 TL krediden 1 TL’si İş Bankası tarafından finanse ediliyor"


Sezgin Yılmaz, Antalya’da tüm ticari kredilerin yüzde 45’inin turizm kredilerinden oluştuğunu, turizm kredilerinde özel bankalar içerisinde her 5 TL krediden 1 TL’sinin İş Bankası tarafından finanse edildiğini vurgulayarak şöyle devam etti: "İş Bankası, turizm camiasının sadece bir finansörü olmak adına değil değer üreten, dijitalleşmeyi hızlandıran, sürdürülebilirliği destekleyen bir iş ortağınız olmak adına hareket ediyor. Sizlerin ihtiyaçlarından yola çıkarak kendi dijital dünyamız, inovasyon hareketlerimizle size yepyeni sürdürülebilirliği olan çözümler sunmaya devam edeceğiz. Varlığımızı, gücümüzü bu ülkeden alıyorken ülkemizin hikâyesini dünyaya anlatan en güçlü sahnelerden biri olan turizm ile bu gücü katma değerle ülkemize taşıyor olacağız. Çünkü biliyoruz ki bu sahnenin değeri kültürel zenginliğimiz kadar ekonomimizin stratejik dayanıklılığıdır."


"Turizmcilerle uzun maraton koşmaya varız"


2026 yılı sonuna kadar turizm sektöründe gerçekleşmesi beklenen yeni otel yatırımlarının bütçesinin 2,38 milyar dolar olduğunu, bu bütçenin yüzde 31’lik kısmına denk gelen yaklaşık 800 milyon dolarlık yatırımın Antalya’daki otel projelerinden oluştuğunu belirten Yılmaz, "Biz Antalya’da bunların tamamını finanse etmeye, fizibilitesine uygun bir şekilde destek vermeye hazır olduğumuzu tekrar vurgulamak istiyorum. Sadece finansman boyutunda değil diğer konularda da turizmcilerin yanında olmaya, onlarla uzun maraton koşmaya varız."


AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu ise turizm sektörünün büyük bir dönüşümden geçtiğini, seyahat nedenlerinin, beklentilerin, misafir profilinin değiştiğini; sürdürülebilirlik beklentileri ve dijital dönüşümün de sektöre her zamankinden daha fazla yenilikçi olmaya zorladığını söyledi. 2025 yılının ilk 9 ayında geceleme sayılarının yüzde 60’tan fazlasının Antalya’da gerçekleştiğine işaret eden Kavaloğlu, önümüzdeki dönemlerde Antalya konaklama sektörü olarak üç temel önceliklerinin sürdürülebilir ve yüksek nitelikli turizm, dijital dönüşüm ve veri odaklı yönetim, pazar çeşitliliği ve yenilikçi tanıtım olacağını belirtti. Kavaloğlu, "Bu üç başlık, turizmin hem ekonomik hem ekolojik geleceğini belirleyecek. Bu vizyonun hayata geçmesi için kamu ve özel sektörün el ele çalışması, yerel yönetimlerin destek vermesi ve sektör paydaşlarının ortak sorumluluk üstlenmesi gerekiyor" dedi.


WTTC verilerine göre, 2024 yılında seyahat ve turizm sektörünün küresel ekonomiye 11,1 trilyon dolar katkı sağlayarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını belirten Kavaloğlu, önümüzdeki dönemde öne çıkan başlıca eğilimleri yapay zekâ ve akıllı destinasyonlar, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm, finansal esneklik ve erişilebilir lüks, krize dayanıklılık ve iklim bilinci, sezon dengesizliğini yönetme, dijital göçebelik, deneyimsel ve amaç odaklı seyahat ile oyun, spor ve e-spor turizmi olarak sıraladı.


Antalya Büyükşehir Başkan Vekili Büşra Özdemir ise sonuna yaklaştığımız 2025 yılı turizm sezonunun, 2024 yılı rakamlarına paralel kapanacak gibi göründüğünü belirterek, çevremizde devam eden savaşlar, çatışmalar dikkate alındığında bu bir başarı olsa da uluslararası alanda rekabet ettiğimiz destinasyonlarda ciddi büyüme gerçekleştiğini, bu durumun geleceğimiz için önemli bir uyarı olarak dikkate alınması gerektiğini söyledi. Başarının sadece ağırlanan misafir sayısı ile ölçülmemesi gerektiğini, Antalyalıların mutluluğunun da büyük önem taşıdığını söyleyen Özdemir, "Bu nedenle yerel esnafın kazandığı, çiftçinin ürününe değer kattığı, gençlerin sektörde iş bulabildiği ve emeğinin karşılığını alabildiği bir modeli hep birlikte oluşturmalıyız. Antalya turizmi büyürken Antalya halkının refahı da büyümelidir" dedi.


TÜROFED Başkanı Dr. Erkan Yağcı da konuşmasında, 2025 yılında dünyada turizm sektörü büyüklüğünün 2 trilyon 200 milyar dolara ulaşmasının, ortalama yüzde 3-5 aralığında büyümesinin beklendiğini belirtti. Sıra dışı bir gelişme olmadığı takdirde bu büyüme oranının önümüzdeki yıllarda da devam etmesinin, 2030 yılına gelindiğinde seyahat eden kişi sayısının 2 milyarı bulmasının öngörüldüğüne işaret eden Yağcı, Türkiye’nin gelirde 7. destinasyon olduğunu, önümüzdeki dönemde hedefin ilk 5’e girmek olacağını söyledi. Turizmde önümüzdeki dönemde hem dünyada hem de ülkemizde insan kaynağı eksikliğinin önemli bir sorun olacağını söyleyen Yağcı, bu alanda yeni politikalar geliştirilmesinin önemine dikkat çekti. Sektörün stratejik bir dönüşüm dönemine girdiğini vurgulayan Yağcı, "Bu dönüşümü hep beraber yapmamız lazım. En başta zihinlerimizde bir dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Sonra ürünlerimizi dönüştüreceğiz ve tamamıyla transformasyon dediğimiz dönüşümü oluşturarak önümüzdeki 5 yılı çok daha sağlıklı geçireceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.



Uluslararası Resort Turizm Kongresi gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk Telekom CEO’su Ebubekir Şahin: "KKTC’de gerçekleştireceğimiz fiber dönüşüm seferberliği ortak refahı önceleyen bir gelecek vizyonudur" Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında, KKTC’nin fiber optik altyapısının Türk Telekom tarafından kurulması ve hızlı internete kavuşması için imzalanan iş birliği protokolü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanmasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi gazetede yayımlanan karara göre Türkiye ile KKTC arasında fiber optik altyapının geliştirilmesi ve fiber optik kablolar üzerinden sunulan hizmetlerin hanelere ve işletmelere ulaştırılmasını amaçlayan iş birliği protokolü onaylandı. Protokolle, KKTC genelinde dijital altyapının güçlendirilmesi ve haberleşme hizmetlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Resmi Gazete’de yayımlanan karar sonrası değerlendirmelerde bulunan Türk Telekom CEO’su Ebubekir Şahin, "Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla Fiber Dönüşüm Protokolü’nün yürürlüğe girmesiyle birlikte, Türk Telekom olarak dijital çağın altyapısını bölgenin tamamıyla buluşturma hedefimizi yeni bir aşamaya taşıyoruz. Türkiye’den denizaltı kablolarla güçlü fiber ağımızı ulaştırdığımız KKTC’de şimdi de işletmelere ve hanelere kadar fiber internet götürülmesine yönelik dönüşümü, bölgenin teknoloji taşıyıcısı olarak Türk Telekom’un gerçekleştirecek olması bizler için büyük gurur. Altyapı yatırımlarının yanında KKTC’nin eğitimden ekonomiye, sağlıktan kamu hizmetlerine kadar birçok alanda dijitalleşmesini destekleyecek bir fiberleşme seferberliği ile Ada’nın dijital geleceğini inşa edeceğiz. Kuzey Kıbrıs’ta başlayan bu dönüşüm, yalnızca bir altyapı yatırımı değil; sürdürülebilir kalkınmayı, dijital eşitliği ve ortak refahı önceleyen uzun soluklu bir gelecek vizyonudur" dedi.
Bolu Bakan Uraloğlu Bolu Dağı’ndan açıkladı: "13 bin 600 personelimizle her türlü hazırlığımızı yaptık" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yeni yıl öncesi Bolu Dağı Tüneli Kontrol Merkezi’nde incelemelerde bulundu. 2025 yılında 190 milyar liralık 44 projenin açılışını yaptıklarını belirten Bakan Uraloğlu, kış tedbirlerine ilişkin, "457 karla mücadele merkezi, 12 bin 866 makine ve yaklaşık 13 bin 600 personelimizle her türlü hazırlığımızı yaptık" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul ile Ankara arasındaki en kritik geçiş noktalarından biri olan TEM Otoyolu Bolu Dağı geçişindeki Tünel Kontrol Merkezi’ni ziyaret etti. Yılbaşı gecesi görevi başında olan personelin yeni yılını kutlayan Bakan Uraloğlu, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bakan Uraloğlu, 2026 yılına saatler kala yaptığı açıklamada, son 23 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında 300 milyar doların üzerinde yatırım yapıldığını vurguladı. "190 milyar liralık 44 projede açılış yaptık" Son 23 yılda ulaştırma alanında yapılan dev yatırımlara dikkat çeken Bakan Uraloğlu, "2025 yılını tamamlayıp 2026 yılına saatler kaldı. Ben bu vesileyle bütün çalışma arkadaşlarımın, bütün vatandaşlarımızın yeni yılını tebrik ediyorum. Allah Teala inşallah bereketli bir yıl nasip etsin. Biz elbette 2025 yılında olduğu gibi 2026 yılında Hem bakanlık olarak hem de hükümet olarak daha güzel işler yapmaya gayret edeceğiz. Son 23 yılda özellikle ulaştırma alanında çok büyük projeleri hayata geçirdiğimizi ifade etmek isterim. 300 milyar doların üzerinde bir ulaştırma haberleşme yatırımını ülkemize kazandırdık. Sadece 2025 yılında tamamlamak üzere olduğumuz yılda 190 milyar liralık 44 projede açılış yaptık. 44 projeyi illerimizde açılış yaptık. Tabii yaptığımız bu açılışlarla biz dağları aşan yollarda, tünellerde, hat boylarında, istasyonlarda, uçuş kulelerinde, pistlerde, deniz fenerlerinde, limanlarda, yeni haberleşme kulelerinde projelerimizi bir bir hayata geçirdik ve oralarda arkadaşlarımızla Çalışma arkadaşlarımızla beraber olmaya devam ettik. 2025 yılında havacılıkta, yine demir yollarında, kara yollarında, ulaştırmada ve deniz deniz denizcilik alanında birçok başarıyla tarihe geçtiğimizi söyleyebilirim. 2026 yılında birçok alanda iddialı hedefler ve yenilikçi projeleri inşallah hayata geçirmiş olacağız" dedi. "Yol uzunluğumuzu da yaklaşık 33 bin 500 km’ye inşallah çıkarmayı hedefliyoruz" Türkiye genelinde bölünmüş yol ağının 30 bin kilometre hedefini aştığını belirten ve 2026 yılı için 280 kilometre yeni bölünmüş yol ile 735 kilometre sıcak karışım kaplamalı yol hedefini açıklayan Bakan Uraloğlu, "Şöyle karayolları Biz tabii şu an için Bolu’da tünel işletme merkezinde bulunuyoruz. Bu civarın işletilmesinden ve kar mücadelesinden sorumlu olan birimde bulunuyoruz. Onun için müsaadenizle biraz karayollarından bahsetmek istiyorum. İnşallah önümüzdeki yıl 2026 yılında ülke genelinde 280 kilometre bölünmüş yol ve 735 kilometre bütünlü sıcak karışım kaplamalı yol yaparak biz Biz bölünmüş yol uzunluğumuzu an itibarıyla 30 bin 49 kilometreye çıkarmış durumdayız. Hedefimiz 30 bin kilometreyi aşmaktı. Çok şükür onu aştık. Önümüzdeki yıl sonu yaklaşık 30 bin 330 kilometrelere varmış olacağız. Yine bütünlü sıcak karışım kaplamalı yol uzunluğumuzu da yaklaşık 33 bin 500 km’ye inşallah çıkarmayı hedefliyoruz" diye konuştu. "13 bin 600 personelimizle her türlü hazırlığımızı yaptık" Kış şartlarında yolların açık kalması için 457 karla mücadele merkezinde, 12 bin 866 makine ve yaklaşık 13 bin 600 personelle sahada teyakkuzda olduğunu bildiren Uraloğlu, "Karayolları Genel Müdürlüğümüz özellikle seyahat eden vatandaşlarımızın sağ salim yerlerine ulaşmaları için 7/24 aralıksız çalışmalarına devam ediyorlar. Elbette bu aralıksız çalışma önceden yapılan hazırlıklarla ancak mümkün olabilir. Bakın 68 bin 519 km uzunluğunda kara yollarımızda 457 karla mücadele merkezimiz, 12 bin 866 makine ve ekipmanla ve yaklaşık 13 bin 600 personelimizle her türlü hazırlığımızı yaptık. Yine bu ekiplerimizin kar ve buzla mücadelede kullanacağı yaklaşık 757 bin ton tuz, 453 bin metreküp tuz agregası ve kritik kesimlerde kullanılmak üzere de yaklaşık 12 bin ton tuz çözeltisini merkezlerimize depolamış durumdayız. Yine bu kar mücadelesini kolaylaştırmak için de bin kilometreye yakın kar siperi özellikle tipi anında kritik kesimlerin kapanmaması için 930 km’lik kar siperini de hayata geçirmiş olduk. Biz bir taraftan bunları hem akıllı ulaşım merkezimizden, kriz yönetim merkezimizden ve karla mücadele merkezlerimizden bunları 7/24 biz takip ediyoruz. Kapanan ve açılan yollarla ilgili güzergah analizleri yapıyoruz" ifadelerine yer verdi. "Biz sahada jandarmamızla polisimizle, karayollarımızla, bütün ekiplerimizle sahadayız" Vatandaşlardan gelen "ekipleri göremiyoruz" eleştirilerine yanıt veren Bakan Uraloğlu, "Karla mücadeledeki anlık trafiği monitörlerle biz takip ediyoruz. Şunu özellikle söylemek isterim. Bazen vatandaşlarımız, ‘İşte bir şu yolda geçtik, kaldık, karayollarının ekiplerini görmedik. Oradaki kolluk kuvvetleri ile ilgili güvenlik güçlerimizi görmedik’ şeklinde bazı şikayetler gündeme getiriyorlar. Özellikle şunu söylemek isterim. Biz sahada jandarmamızla polisimizle, karayollarımızla, bütün ekiplerimizle sahadayız. Bütün bizim araçlarımız araç takip sistemi ile birçoğu görüntülü kameralı olmak üzere anlık takip ediliyor ve harita üzerindeki belli bir geriye dönük zaman dilimindeki izlerini de görebiliyoruz. O arkadaşlarımızın seyahat eden vatandaşımızın görmemesi muhtemelen ekiplerimizin yoğunluğu noktadadır. Ama biz sadece oradaki bir ekip arkadaşlarımızın inisiyatifiyle değil ki onlara biz güveniyoruz elbette ama silsile usulüyle genel müdürlüğe kadar ben dahil olmak üzere valiliğimiz dahil olmak üzere süreci yakından takip ettiğimizi özellikle ben belirtmek istiyorum" diye konuştu. "Mutlaka kış lastiğiyle yola çıksınlar" Özellikle Bolu Dağı geçişindeki Cankurtaran ve Kargasekmez mevkileri için ekstra önlemler alındığının altını çizen Uraloğlu, "Ankara-İstanbul yolunda biz özellikle Bolu Dağı mevkiinde Cankurtaran mevkiinde ve Kargasekmez noktaları kritik kesimler olduğu için oralarda biraz daha önlem almış durumdayız. Peki biz bu önlemleri aldık karayolları olarak. O zaman vatandaşlarımızdan da bizim hem yeni yılda onların bir taraftan yeni yılını kutlarken bir taraftan da onların mutlaka hazırlıklı olarak yola çıkmasını biz bekliyoruz. Mutlaka kış lastiğiyle yola çıksınlar. Yani özel araçlarda zorunlu değil ama mutlaka kış lastikleri olsun. Eğer kar yağışı yoğunsa lütfen seyahatlerini ertelesinler ya da alternatif güzergahları tercih etsinler. Biz valiliklerimizin koordinasyonunda bu yönlendirmeyi yapıyoruz. Gerek olduğunda büyük araç taşıtlarını da bekleterek uygun yerlerde misafir ederek bu trafik akışını sağlamaya gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.