ÇEVRE - 22 Aralık 2024 Pazar 10:32

Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği paneli düzenlendi

A
A
A
Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği paneli düzenlendi

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde “Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği Paneli” düzenlendi.


ATB ve ATAK işbiriğiyle “Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği” konulu panel düzenlendi. ATB Basın Danışmanı Vahide Yanık moderatörlüğünde düzenlenen panele, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Handan Vuruş Akçaöz, Yazır Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Antalya Köy Pazarı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı İkbal Yalın konuk olarak katıldı. ATB toplantı salonunda gerçekleşen panelde, kooperatifçiliğin tarihçesi, yapısı ve geleceği konuşuldu.



Kooperatifçilik tarımda başladı


Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Handan Vuruş Akçaöz, milattan önce 3 binli yıllarda arazi kullanma ve süthanelerle başlayan kooperatifçiliğin ülkemizde 1863 yılında Mithat Paşa döneminde kurulan Memleket Sandıklarıyla kurumsal yapıya kavuştuğunu anlattı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kooperatifçiliğe özel önem verdiğini kaydeden Akçaöz, 1938’den sonra kooperatif sisteminin kağıt üzerinde kalan bir yapıya dönüştüğüne dikkat çekti. Dünyada kooperatifçiliğin tarımda başladığını vurgulayan Akçaöz, “Aslında bizim kültürümüzde tarım başta olmak üzere bir çok alanda birlikte hareket etme, dayanışma ruhu var. Bu duygumuzu kurumsal yapıyla ekonomi ve sosyal alanda yaşama geçirmeliyiz” dedi.



"Kooperatif bankacılığı kurulsun"


Avrupa Birliği ülkelerindeki üreticilerin kooperatif sistemini çok güzel uyguladığını söyleyen Akçaöz, “İki dağ arasında oluşan bir mikro klimada sadece bir çeşit elma yetiştiren 15-20 üretici birlikte hareket ederek dünyaya ürününü pazarlayabiliyor. Biz neden yapamıyoruz?” diye sordu. Kooperatif sisteminin etkin hale getirilmesi için kooperatif bankacılığı kurulmasını öneren Handan Vuruş Akçaöz, bu bankaların yerel işletmelere can suyu olacağını söyledi. Akçaöz, yasal mevzuatın çok parçalı olduğunu, birkaç bakanlığa bağlı 84 binin üzerinde kooperatif bulunduğunu, denetim konusunda da sıkıntılar olduğunu kaydederken, “Tarımda bir şeyler yapmak istiyorsak 3 ayağı sağlam tutmalıyız. Kooperatif, tarım sigortası ve sözleşmeli üretim. Bunlar tarımsal üretimin en önemli saç ayakları” dedi.



Kooperatif küçük üreticinin sigortası


Yazır Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Korkuteli’nin hayvancılıkla anılmasının tesadüf olmadığını, 1990’lı yıllarda kooperatifleşme ile üretim altyapısının oluşturulduğunu kaydetti. Kooperatif sayesinde bir dönem hayvan ithalatının bile önüne geçtiklerini anlatan Kocaoğılu, “Bunu kooperatifin gücüyle başarabildik. Tek başımıza olsaydık böyle bir gücümüz olmazdı” dedi. Hayvancılıkta ve meyvecilikte ilaçtan yeme bir çok girdiyi kooperatif aracılığıyla daha ucuza mal ettiklerini, soğuk hava deposu kurarak üreticinin elindeki ürünü uygun zamanda uygun fiyattan toplu şekilde pazarlanmasını sağladıklarını kaydeden Kocaoğlu, “Kooperatif aynı zamanda üreticinin parasının da sigortasıdır” dedi. Aile işletmelerinin geleceğinin kooperatiflere bağlı olduğunu söyleyen Kocaoğlu, “Küçük üreticinin tek başına ayakta kalma şansı yok” dedi.



"Üretmek kadının devrimidir"


Antalya Köy Pazarı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı İkbal Yalın, üretmenin kadının doğasında olduğunu belirterek, “Üretmek kadının devrimidir. Kadının kayıtlı şekilde ekonomiye dahil olabilmesinin en önemli ayağı kooperatiflerdir” dedi. Kadınların finansal kaynaklara ulaşmada sıkıntı yaşadığını, sermayesi yoksa ekonomik faaliyet içinde bulunmasının çok zor olduğunu vurgulayan Yalın, “Kooperatifler kadının emeğini, ürettiğini görünür kılıyor ve ekonomik değere dönüştürüyor. Kooperatifler aracılığıyla kadınlar eğitimlere katılıyor, bilgi, vizyon proje ve pazar olarak kendini geliştiriyor Ekonomik olarak güçlenen kadın sosyal alanda, kültürel alanda da güçleniyor. Kadın güçlenirse toplum da güçlenir” diye konuştu.



Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği paneli düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Kar eksikliği Küpkıran Kayak Merkezi’nde sezonu erteledi Ağrı’da kış sporlarının önemli merkezlerinden biri olan Küpkıran Kayak Merkezi, bu yıl kar yağışının yetersiz olması nedeniyle kayak sezonuna başlayamadı. Kent merkezine 2 kilometre uzaklıkta yer alan tesis, hem Ağrı’dan hem de çevre illerden gelen kayak severlerin uğrak noktasıyken, iklim değişikliğinin etkisiyle yaşanan kar eksikliği kayak tutkunlarını hayal kırıklığına uğrattı. Geçtiğimiz yıl da sadece 9 gün hizmet verebilen tesiste, bu durumu aşmak için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile iş birliği yapılarak suni karlama sistemi kurulması planlanıyor. “İklim değişikliği kayak turizmini etkiliyor” Küpkıran Kayak Merkezi işletmecisi Ali Yılmaz, sezonun açılamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “2024-2025 kış sezonunu maalesef açamadık. Normalde kar yağması gerekiyordu ancak iklim değişikliği nedeniyle kar yağmıyor. Erzurum’daki kayak merkezleri suni karlama sistemi sayesinde açık ve insanlar orada kayak yapabiliyor. Artık orijinal kar bulmak çok zor. Yeni gelen Gençlik ve Spor İl Müdürümüz bu konuda tecrübeli. Kendisiyle görüştük ve seneye suni karlama sistemi kurarak kayak sezonunu garanti altına alacağımız müjdesini aldık” dedi. “Sadece 9 gün kayak yapılması tesis için büyük zarar” Yılmaz, geçen yıl yalnızca 9 gün kayak yapılabildiğini ve bunun işletmeye ciddi zarar verdiğini vurgulayarak şunları ekledi: “Böylesine büyük bir tesisin sadece 9 gün hizmet verebilmesi işletmenin ayakta kalmasını imkânsız hale getiriyor. Şu an bungalov evler ve diğer projelerle yatırımlarımızı geliştirdik ama yeterli kar yağışı olmadığı için mağduruz. Tesisimizde 25 kişi çalışıyor, bunların 7’si profesyonel kayak odasında görev yapıyor. Ancak kar olmayınca gelen talepleri karşılayamıyoruz. Özellikle çevre illerden ve ilçelerden büyük bir ilgi var. İnsanlar bize Erzurum’daki suni karlama sistemini soruyor, biz de seneye bu sistemi kuracağız yanıtını veriyoruz.” “Kayak sporu ve sporcular etkileniyor” Yılmaz, kar eksikliğinin yalnızca turizm açısından değil, sporcular için de olumsuz etkiler doğurduğunu belirterek, “Milli sporcularımız ve olimpik sporcularımız burada yeterince eğitim alamıyor. Geçen yıl yalnızca 9 gün kayak yapabildik ve bu sürede tesisimiz ana baba günüydü. Gece kayağı gibi özel hizmetlerimiz var ama kar olmadığından bunları sunamıyoruz. Ağrı’da çok ciddi bir potansiyel var. Üniversiteler, fakülteler, çevre il ve ilçelerden yoğun talep alıyoruz. Ancak kar eksikliği nedeniyle bu talebi karşılamakta zorlanıyoruz.” İfadelerine yer verdi. “Suni kar ile sezonu 120 güne çıkarmayı hedefliyoruz” Suni karlama sisteminin devreye girmesiyle sezonda 120-150 gün hizmet vermeyi planladıklarını ifade İşletme Sahibi Ali Yılmaz, “Ağrı kar bölgesi olmasına rağmen kar yağışında yaşanan eksiklik nedeniyle tesisimizi aktif kullanamıyoruz. Ancak suni karlama sistemiyle bu sorunları aşacağımıza inanıyoruz. Yeni yıla karla girmeyi umut ediyoruz” diye konuştu.
Erzurum ESTP’de yeni dönem Erzurum Sivil Toplum Patformu (ESTP) 7.Olağan genel kurulu gerçekleştirildi. ESTP Kurucu Başkanı Abdullah Mustafa Güvenli 16 yıldır sürdürdüğü başkanlık görevini devretti. Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Prof.Dr. Kemal Bıyıkoğlu (Mavi Salonunda) yapılan olağan genel kurula; AK Parti İl Başkanı Av.İbrahim Küçükoğlu, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hasan Türkez, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Ergün Engin, Saadet Partisi İl Başkanı, Yusuf Kolikısa, Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Duman, ERVAK Başkanı Erdal Güzel, Musiad Erzurum Şube Başkanı Abdulkerim Kavaz, İHH Erzurum Şube Başkanı Ömer Onay, Atatürk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman ve birçok STK dernek Başkanları, yöneticileri ve üyeleri katıldı. Divan Başkanlığını Cemalettin Hınıslıoğlu’nun yaptığı genel kurulda konuşan A.Mustafa Güvenli 16 yıllık başkanlık sürecinde Erzurum Sivil Toplum Patformu’nun faaliyet raporunu görüntü olarak anlattı. Başkan Güvenli, “ESTP’yi kurarken, ortak paydasında Erzurum’un bulunduğu bir güç birliği tesis etmeyi amaçlamıştık. Önceliğimiz Erzurum olmakla birlikte yine Erzurum halkının ortak düşünce, his ve duygularına da tercüman olmaya çalıştık. Erzurum’un eğitim, ekonomi, kültür, siyaset konularını yakından takip edip sorunların çözümü için çalışmalar yaptık. Bu doğrultuda; bir ayağımız Erzurum’da bir ayağımız Ankara’daydı. Başkentte Başbakanlarımızı, Cumhurbaşkanlarımızı, ekonomi bakanlarımızı, siyasi parti başkanlarımızı ziyaret edip, Erzurum şehrimiz ile alakalı tüm konularda sorunlarımızı aktarıp, taleplerimizi ilettik. Ülkemizin bekası için 15 Temmuz hain kalkışmada meydanlara indik. 27 gün boyunca geceleri meydanlarda geçirerek Anadolu’nun Kalesinde nöbetler tuttuk. Vatanımızın bekası söz konusu olunca Erzurum adına bir duruş ortaya koyduk. Yine tüm dünyayı etkisi altına Koronavirüs ile mücadelede vatandaşlarımızın sağlığı için çabaladık. Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat Kahramanmaraş deprem haberini aldığımız ilk andan itibaren dernek ve vakıflarımızla bölgeye akın ettik. Arama-kurtarma ve ilk yardım gibi acil ihtiyaçları karşılamak üzere bölgeye ayni ve nakdi yardım ulaştırdık. Platform çatısı altında bulunan, öncelikle yardım kuruluşları olmak üzere bütün STK’larımızla birlik ve beraberliğin en güzel örneğini sergiledik. Devletimizin yanında olduk. ’Peygamberimiz’e (s.a.v) Saygı ve Zulme Lanet’ yürüyüşümüzle Türkiye’nin en büyük yürüyüşünü ve mitingini düzenleyerek Erzurum’dan tüm dünyaya mesaj verdik. Söz konusu peygamber efendimiz (s.a.v ) olunca, Erzurum’un ve Erzurum halkının bir anda nasıl organize olabildiğini herkese gösterdik. Masum ve mazlumların sesi olmaya çalıştık Evet, önceliğimiz şehrimiz ve ülkemizdi. Ancak hiçbir zaman ümmeti unutmadık. Her vakit ümmetin derdi ile dertlendik. Filistin için, Gazze için, tek yürek olduğumuz gibi, Doğu Türkistan, Arakan, Somali Suriye, Lübnan ve Irak’ı da unutmadık. Tüm dünyadaki mazlumların sesi olmaya çalıştık” diye konuştu. Çatısı altında sendika, dernek, vakıf, meslek odası ve çeşitli kurumlarla kuruluşların temsil edildiği Erzurum Sivil Topum Platformu’nun, bundan sonraki süreçte de Erzurum’un sesi olmaya devam edeceğini kaydeden Güvenli, yeni dönemin hayırlı ve uğurlu olması temennisinde bulundu. Küçükoğlu; ESTP’nin faaliyetlerini takdir ediyoruz ESTP genel kurulunda söz alan AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu yaptığı konuşmada; Meslek odası, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla kurulmuş olan Erzurum Sivil Toplum Platformu’nun faaliyetlerini yakından takip ettiklerini ve şehrimiz adına yapılan hayırlı faaliyetleri takdir ettiklerini dile getirdi. Küçükoğlu, 16 yıl boyunca yaptığı hizmetlerinden ötürü Başkan Güvenli’ye teşekkür ederken yeni başkan ve yönetimine de hayırlı olsun ifadeleriyle başarılar diledi. Genel kurul sonrası ESTP Kurucu Başkanı Abdullah Mustafa Güvenli’ ye 16 yıllık hizmetlerinden dolayı teşekkür eden Cemalettin Hınıslıoğlu tarafından yeni yönetim adına plaket takdim edildi. Erzurum Sivil Toplum Platformu ‘nun yönetim kurulu şu isimlerden oluştu. Ömer Sait Aksoy, Abdülkerim Kavaz, Ömer Onay, Doç. Dr. Hüseyin Aydoğdu, Prof. Dr. Abdulvahap Özsoy, Emre Ayyıldız ve Dr. Mahmut Yılmaz. Alınan ortak karara göre önümüzdeki günlerde yönetim kurulu toplanarak Erzurum Sivil Toplum Platformu ‘nun yeni başkanını belirleyecekler.