SAĞLIK - 10 Kasım 2024 Pazar 08:19

Annesinin yıllardır ’dik dur’ dediği genç, 3 saatte 5 santim uzadı

A
A
A
Annesinin yıllardır ’dik dur’ dediği genç, 3 saatte 5 santim uzadı

Antalya’da uzun süredir annesinden “Dik dur” uyarısı alan 17 yaşındaki Burak Kahya, ailesi tarafından korse ile tedavi edilebilir düşüncesiyle özel bir hastanede görev yapan Doç. Dr. Ömer Bozduman’a götürüldü. Bozduman; değerlendirmesinde, Kahya’nın kifoz olduğunu ve kamburluğunun normalin çok üstüne çıktığını tespit ederek, cerrahi müdahalede bulundu. Sağlığına kavuşan ve boyu ameliyat sonrası 5 cm uzayan 11. Sınıf öğrencisi Kahya, “Ameliyat çok iyi geçti, özgüvenim yerine geldi. Artık dışarı çıkmaktan korkmuyorum” dedi.


17 yaşındaki lise öğrencisi Burak Kahya’nın kambur duruşunun gözle görülür seviyede artmasının ardından annesi Ayşe Kahya, Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ömer Bozduman’dan randevu aldı. Kahya, burada yaklaşık 3 saat süren Kifoz ameliyatıyla kamburluğudan kurtuldu, boyunda ise 5 santim uzama oldu. Çocukluk yaşlarından itibaren oğlunu sürekli olarak dik durması yönünde uyaran Ayşe Kahya, oğlunun geçici olarak düşündüğü rahatsızlığı için, belki korse takılabilir düşüncesiyle hastaneye gittiklerini ifade etti. Oğlunun rahatsızlığını hastanede öğrendiklerini dile getiren Kahya, “Burak’ın şansından Doç. Dr. Ömer Bozduman hoca ile tanıştık, Burak’ta geçici bir kamburluk olmadığını, kifoz olduğunu öğrendik. Ömer hoca platin koyulacağını anlattı, onayladık. 22 Ağustos’ta geldik, 29 Ağustos’ta ameliyatımız oldu. Burak şimdi iyi, dik duruyor” ifadelerini kullanırken, Doç. Dr. Ömer Bozduman ise, “Müdahale etmemizdeki temel amaç; bu eğriliğin daha da artmasının, iç organ ve akciğer kapasitesinin azalmasının önüne geçmektir” dedi.



“Burak, ameliyattan sonraki gün kalkıp yürüdü”


Doç. Dr. Ömer Bozduman, Burak Kahya’nın ailesi tarafından duruş bozukluğu şikayetiyle getirildiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:


“Annesi sürekli kambur şekilde durduğunu ve dik durması gerektiği yönünde uyardığını ifade etti. Bu duruş bozukluğunu incelerken, kamburluğunun artmış olduğunu tespit ettik. Gerekli radyolojik değerlendirmeler ve klinik değerlendirmelerden, bunun ameliyat endikasyonu çerçevesinde ilerlediğini ve giderek çocuğun akciğer kapasitesinde azalma ve efor düşüklüğüne neden olacağını öngördük. Zaten, hastanın efor kapasitesinde azalma vardı. Cerrahi ameliyat önerdik. Ameliyatımızda posterior enstrümantasyon dediğimiz Vida-Rot sistemleriyle bu eğriliği mümkün olduğu kadar düzelttik. Burak, ameliyattan sonraki gün kalkıp yürüdü.”


Her insanda anatomik bir kamburluk olduğuna değinen Doç. Dr. Ömer Bozduman, şöyle devam etti: “Buna kamburluk değil, kifoz deriz. Bu derece yaklaşık 35 ile 55 derece arasındadır. Bu 55 ile 70 derece arasında olan küçük çocuklarda korse ve fizik tedavi, yetişkinlerde korse olmadan fizik tedavi öneriyoruz. Ama bu 70, 72, 75 derecelerin üzerine çıktığı zaman özellikle ileri derecede artış olanlarda cerrahi endikasyonu vardır ve müdahale ediyoruz. Müdahale etmemizdeki temel amaç, bu eğriliğin daha da artmasının, iç organ ve akciğer kapasitesinin azalmasının önüne geçmektir.”



“Tümör ya da travmaya bağlı gelişen organik gruplara genelde cerrahi yapıyoruz”


Doç. Dr. Ömer Bozduman ayrıca ailelerin en çok duruş bozukluğu şikayeti ile evlatlarını getirdiklerini belirtek, “Poliklinik başvuruların en sık olanı, “Çocuk çok fazla telefonla oynuyor ve öne eğiliyor” şeklinde geliyor. Sağlıkta, bu tür duruş bozukluğuna neden olan organik bir problem var. En sık gördüğümüz omurlarda kamalaşma dediğimiz, Scheuermann kifozu gibi ya da ankilozan, spondilit ve romatolojik hastalıklar ya da sekonder dediğimiz enfeksiyon, tümör ya da travmaya bağlı gelişen organik gruplara genelde cerrahi yapıyoruz. Organik olmayan, yani altta yatan bir nedeni olmayan, çocuğun sadece duruş bozukluğu olan durumlarda; fizik tedavi veya korse gibi tedavi yöntemlerini kullanıyoruz. Korseleri genellikle de bu Scheuermann dediğimiz gruplarda özellikle büyüme çağında öneriyoruz. Mutlaka, fizik tedavi egzersizleri ekliyoruz ve takip ediyoruz. Ama gelişimini tamamlamış, eğrili ileri derecede olan hastalarda bir korse yetersiz kalıyor. Fazla ilerleyen kamburluklarda, fizik tedaviyle çok fayda göremediğimiz için cerrahi öneriyoruz” ifadelerini kullandı.



“Hiç resmimiz yoktu”


17 yaşında geçirdiği operasyonla kamburluğu düzelen Burak Kahya’nın annesi Ayşe Kahya, şu ifadelere yer verdi: “1-2 yıldır hafif kambur halini fark ediyordum ama çocuğa sürekli baskı yapıyordum. “Dik dur oğlum” diyordum, onun dik durabildiğini ama durmadığını düşünüyordum. Hekim, belki çözüm için korse önerir düşüncesiyle hastaneye geldim. Burak’ta geçici bir kamburluk olmadığını, kifoz olduğunu öğrendik. Ömer hoca platin koyulacağını anlattı, onayladık. 22 Ağustos’ta geldik, 29 Ağustos’ta ameliyatımız oldu. Burak iyi şimdi, dik duruyor. Doktorumuzun ve benim boyumu geçti. Rahatsızlığı akciğerlerine baskı yaptığı için, daha önce okulda çok devamsızlığı oluyordu. Ameliyattan sonra bu durumu aştık. Ameliyat sayesinde akciğerlerimiz rahat etti, Burak devamlı kambur durduğu için fotoğraf çekilmeyi sevmezdi. Hiç resmimiz yoktu. Oğlumun özgüveni yerine geldi. Operasyonun ardından boyu 5 cm uzadı, boyu 172 cm idi 177 cm oldu.”



“Dışarı çıkmaktan artık korkmuyorum”


Burak Kahya ise geçirdiği başarılı ameliyat dolayısıyla doktoruna teşekkür ederek, şöyle konuştu: “Ameliyat çok iyi geçti, özgüvenim yerine geldi. Hep dik dur diyorlardı, zorlanıyordum. Dışarı çıkmaktan artık korkmuyorum, fotoğraf çekilmeyi seviyorum.”



Annesinin yıllardır ’dik dur’ dediği genç, 3 saatte 5 santim uzadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.