EKONOMİ - 12 Kasım 2024 Salı 16:13

ALTSO Başkanı Erdem: " Artan kira fiyatlarını yabancıya mülk satışlarına bağlamak büyük hata"

A
A
A
ALTSO Başkanı  Erdem: " Artan kira fiyatlarını yabancıya mülk satışlarına bağlamak büyük hata"

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eray Erdem yabancıya mülk satışları ile mülteci sorununun iyi ayırt edilmesi gerektiğine, ayrıca artan kira fiyatlarının sorumluluğunu da yabancıya mülk satışlarına bağlamanın büyük bir hata olduğunun altını çizdi.



ALTSO Başkanı Eray Erdem Suriye savaşı başladığı andan itibaren Antalya, Aydın, Muğla ve benzeri diğer sahil bölgelerinin mülteci ikametine kapatılmasının turizm bölgeleri açısından çok büyük bir kazanç olduğunu hatırlattı. Bu sayede Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olan bu bölgelerde ciddi bir güvenlik sorununun da önüne geçildiğini kaydeden Erdem:" Hükümetimizin bu ileri görüşü sayesinde sahil yörelerinde bir mülteci sorunu yaşanmamış ancak ülkemizin belirli bölgelerinde büyük ölçüde olumsuzluklara neden olan mülteci sorununun çözümü için alınan kararlardan bölgemiz de maalesef çok olumsuz biçimde zarar görmüş ve görmeye devam etmektedir. Yani mülteci ikametine kapatılmasına rağmen bölgemiz mülteci politikalarının genel uygulamalar içine dahil edilmiş ve ikamet konusundaki kısıtlamalardan da nasibini fazlasıyla almıştır. Bu durumda gerek Rusya ve çevresindeki ülke vatandaşları, gerekse Avrupa ülkelerinden gelerek ülke ekonomisine önemli katkılar yapan yabancı ülke vatandaşları hızla bölgemizden ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu bilgiler ışığında biz de Alanya olarak ülkemize kaçak yollardan giriş yapanlar ve mülteci sınıfına giren kişiler konusunda devletimizin aldığı her kararın sonuna kadar yanındayız. Bölgemizin turizm kimliği sonuna kadar korunmalı ve hatta geliştirilmelidir" dedi.



48 bin 216 kişi yabancı uyruklu kişi ikamet izni almıştır


Eray, Yabancıya Mülk Satışı ile milli ekonomiye direkt 2,5 Milyar USD döviz kazandırıldığının unutulmaması gerektiğine dikkat çektiği açıklamasında bu rakamın Alanya’da yaptıkları insani, ve sosyal harcamalarla beraber dolaylı olarak 2 katına çıkabildiğini kaydetti. Erdem şöyle devam etti: "Yine 2022 yılı itibariyle Alanya’mızda 123 ülkeden 48,216 yabancı uyruklu ikamet izni almıştır. Bu satışların içinde kesinlikle göçmen bulunmamaktadır. Mülk alan yabancıların tatil dönemleri, olarak bilinen 4 periyot için de Alanya’yı tercih etmeleri ve ayrıca bu dönemlerin ağırlıklı olarak yaz dönemi dışında olması 12 Ay turizm çalışmalarının desteklenmesi açısından önemlidir. Ayrıca bu konutlar genel olarak yabancı uyrukluların talebine uygun olarak 1+1 şeklinde 30-60 metre karelik stüdyo tipi konutlardır. Yerli halkın büyük bir çoğunluğunun tercih etmeyeceği konutlardır. Bu nedenle bir takım çevrelerin iddia ettiği gibi ev fiyatlarının artışında bu konutların önemli bir etkisi olması da mümkün değildir".



Yaşanan bu kriz diğer tüm sektörleri de olumsuz biçimde etkiledi


ALTSO Başkanı Eray Erdem , Memur yaşamının zorlaşmasının, alt ve orta gelir gurubunun maddi sıkıntı içinde olma sebebinin yabancıya mülk satışları olarak değerlendirilmesinin de bu açıdan doğru olmadığını söyledi. Diğer yandan ülkede yaşanan enflasyon ve buna bağlı fiyatlar artarken, bu durumu fırsata çevirerek kiraları fahiş miktarda arttıran bir kesimin de olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Erdem şöyle dedi:" Bölgemiz ve dolayısıyla ülkemiz ekonomisine çok büyük katkılar sağlayan inşaat ve emlak sektörleri ile ilgili ticaret durma noktasına gelirken, yaşanan bu kriz diğer tüm sektörleri de olumsuz biçimde etkilemiş ve bu etkiler gittikçe derinleşmeye başlamıştır. Bu manada yabancıya mülk satışlarında yaşanan durgunluk sadece emlak ve inşaat sektörünün değil gıda satıcısından, tekstil, otomotiv, beyaz eşya ve mobilya gibi diğer tüm sektörlerini de derinden sarstığı gerçeğinin altını önemle çizmek isteriz’’.



Yabancı ülke vatandaşı ile uyum, dostluk ve kardeşlik ilişkileri


Son olarak yabancı vatandaşlar hakkında konuşan Erdem ‘’Bunun da ötesi bir dünya kenti vizyonu ile tanıtımlarını sürdüren Antalya ve Alanya’da binlerce yabancı ülke vatandaşı ile uyum, dostluk ve kardeşlik ilişkileri içerisinde onlarca yıldır beraber yaşadığımızın da unutulmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu birlik ve beraberliğimizin en etkili fuarlardan bile çok daha fazla tanıtıma katkı yaptığı gerçeğini de unutmamamız gerektiğini önemle vurgulamakta yarar olduğunu düşünüyoruz. Şehrimizde mutlu bir yaşam süren ve yaşam alanı olarak bölgemizi tercih eden her bir yabacı uyrukluyu fahri bir tanıtım elçisi olarak görüyoruz. Yaptığı ekonomik katkıların yanı sıra bölgemizin sosyal yaşamına da büyük katkısı olan bu gerçeğin göz ardı edilmemesi gerektiği ortadadır. Sonuç olarak temennimiz, durma noktasına gelen ve büyük krizlere ve iflaslara yol açacak bu soruna daha fazla olumsuz etki yapacak yorum ve düşüncelerden bu bilgiler ışığında kaçınılmasıdır" ifadesine yer verdi.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”
Düzce Düzce’de "yağma ve yaralama" suçlarından adliyeye sevk edilen 5 kişi tutuklandı DÜZCE (İHA) – Düzce’de "nitelikli yağma, kasten yaralama" olayından gözaltına alınan 7 kişiden 5’i tutuklandı, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Edinilen bilgiye göre, Şerefiye Mahallesi’nde bir iş yerine gelen 2 şahıs kendilerini O.T.’nin gönderdiğini ve 100 bin TL para istediğini söylemelerinin ardından iş yeri sahibi parayı vermeyeceğini söyleyerek şahısları gönderdi. Bunun üzerine 26 ayrı suç kaydı bulunan O.T.(39) ile birlikte 7 şüpheli, iş yerine gelerek mekan sahibi A.Ç. ile tartıştı. Yaşanan tartışmada bir kişi pala tabir edilen bıçak ile iş yeri sahibinin arkadaşı Ö.İ.’yi sırtından yaralarken, iş yeri sahibini de darp edildi. Olay üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı geniş çaplı soruşturma başlattı. Soruşturmada Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Polisleri tarafından 7 adrese yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda, 2 adet ruhsatsız tabanca ve 571 şişe muhtelif marka ve miktarlarda bandrolsüz kaçak alkol ele geçirildi. Nitelikli yağma, kasten yaralama, ruhsatsız ateşli silah bulundurmak ve kaçakçılık suçundan 7 kişi emniyette sorgularının ardından adli makamlara sevk edildi. Şüpheli şahıslardan M.B., O.T., B.C.G., A.A. ve F.Y. tutuklanırken, T.Ö. ve N.Ö. hakkında yurtdışı çıkış yasağı ve konutunu terk etmeme şartıyla adli kontrol tedbir kararı verildiği bildirildi.