KÜLTÜR SANAT - 23 Eylül 2024 Pazartesi 11:20

Altın Portakal Onur Ödülleri belli oldu

A
A
A
Altın Portakal Onur Ödülleri belli oldu

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde sinemanın usta isimlerine sunulan Onur Ödülleri bu yıl; Işıl Yücesoy, Şerif Sezer, Erdal Özyağcılar, Müjdat Gezen ve Selçuk Yöntem’e takdim edilecek.


Türkiye’nin en köklü sinema şöleni Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde bu yılki Onur Ödülleri’nin sahipleri belli oldu. 5-12 Ekim tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak olan festivalde Onur Ödülleri; usta sanatçılar Işıl Yücesoy, Şerif Sezer, Erdal Özyağcılar, Müjdat Gezen ve Selçuk Yöntem’e takdim edilecek.


Oyunculuğun yanı sıra müzisyen, yapımcı, radyo tiyatrosu yazarlığı ve eğitmen kimliklerine de sahip olan çok yönlü diva Işıl Yücesoy, Ankara Devlet Konservatuvarı’nı bitirdikten sonra Devlet Tiyatroları’nda çalıştı. Attila İlhan’ın yazdığı, TRT yapımı “Sekiz Sütuna Manşet” dizisinde (1982) rol alan Yücesoy aynı zamanda yine TRT için “Arkası Yarın” kuşağında radyo tiyatroları yazdı ve oynadı. 1975’te “Çalamazsın Mutluluğu” adlı 45’liğiyle adım attığı müzik hayatında sahne çalışmalarıyla da kendinden söz ettirdi. Sahnelerde “Kanlı Düğün” ve “Üç Kuruşluk Opera” yapımlarında rol alan sanatçı, “Küçük Adam Ne Oldu Sana” oyunundaki performansıyla 6. Afife Tiyatro Ödülleri ve 7. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Ödülleri’nde “En İyi Kadın Oyuncu” seçildi. Sinemanın en özgün yönetmenlerinden Reha Erdem’in yönettiği, 4 Altın Portakal’ın yanı sıra pek çok ödülün sahibi olan “Korkuyorum Anne” (2004) filmindeki rolüyle Ankara ve Altın Koza film festivallerinde “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” seçildi.


Ankara Devlet Tiyatroları’ndaki eğitiminin ardından “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, “Gılgamış”, “Caligula” oyunlarında rol alan usta oyuncu Şerif Sezer beyazperdeye, Altın Palmiyeli “Yol” filmiyle adım attı. Sinemanın klasikleri arasına giren “Hakkari’de Bir Mevsim” (1982), Cannes Film Festivali’nde gösterilen ve Ankara Film Festivali’nde kendisine “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü getiren “Her Şeye Rağmen” (1987) ile “Hamam” (1997), “O da Beni Seviyor” (2001), “Mustafa Hakkında Her Şey” (2003), “Babam ve Oğlum” (2005), “Deli Deli Olma” (2009) filmlerinde oynadı. “Hamam” filmindeki rolüyle Altın Koza ve Ankara film festivallerinden “En İyi Kadın Oyuncu”, “Mustafa Hakkında Her Şey” ile SİYAD ve Sadri Alışık Ödülleri’nden “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”, “Babam ve Oğlum” filmindeki rolüyle ise SİYAD “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ve Uluslararası Istanbul Film Festivali’nden “En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerini aldı. Ekranlarda ise “Asmalı Konak”, “Çemberimde Gül Oya” ve “Yalı Çapkını” dizilerinde seyirciyle buluştu.


Oyunculuğunu yıllar boyu hem tiyatro sahnesinde hem sinema perdesinde hem de televizyon ekranlarında sergileyen Erdal Özyağcılar aynı zamanda seslendirme sanatçısı. Usta yönetmen Atıf Yılmaz’ın “Ölüm Tarlası” (1966) filmiyle adım attığı sinemada; “Çöpçüler Kralı" (1977), “Kibar Feyzo” (1978), “Sultan” (1978), “Muhsin Bey” (1987), “Yılanların Öcü” (1985) ve “Züğürt Ağa” (1985) filmlerinde rol aldı. “Züğürt Ağa”daki performansı, kendisine 23. Antalya Film Şenliği’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, “Yılanların Öcü” filmindeki oyunculuğu ise 1986 Antalya Altın Portakal Festivali’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerini getirdi. Ekranların klasiği haline gelen “Perihan Abla”, “Bizimkiler” ve “Şehnaz Tango” dizileriyle televizyon seyircisinin de gönlüne giren usta oyuncu, “Yabancı Damat” ve “Elveda Rumeli” dizilerindeki performansıyla farklı kuşaktan izleyicilere de başarıyla nasıl seslenebildiğini gösterdi. İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan emekli olan Özyağcılar, dingin ve ölçülü oyunculuğuyla seyircileri mest etmeye devam ediyor.


Altmış yıllık sanat hayatıyla Müjdat Gezen, 1960’lardan bu yana sayısız sinema filmiyle tiyatro oyununda rol aldı. Ekranların güldüren yüzü oldu, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve kendi kurduğu Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde pek çok genç oyuncu yetiştirdi. “Yedi Kocalı Hürmüz”le ilk kez 1963’te kamera önüne geçen oyuncu, “Gırgıriye” serisi ile beyazperdede tanınırken 1985 yapımı, Orhan Kemal uyarlaması “Bekçi”de unutulmaz karakteri Murtaza’yı canlandırdı. “Seni Seviyorum Rosa”, “Abdülhamit Düşerken” ve Ezel Akay’ın yönettiği “Yedi Kocalı Hürmüz” filmlerinde de rol alan Gezen, 2015’te “Diktatör Adolf Hitler’in Hayatının Esrarengiz Yönleri” filmini yazıp yönetmenliğini üstlendi. Ekranlarda “Hayat Bilgisi” ve “Cennet Mahallesi” dizileriyle tanınan oyuncu, çeşitli dallarda 40’tan fazla da kitaba imza attı.


Oyunculuğa Ankara Devlet Tiyatrosu’nda başlayan Selçuk Yöntem, 70’lerden itibaren sahnelerin, 90’lardan itibaren de beyazperdenin karizmatik erkek rollerinin adresi. 1972’de bir Shakespeare eseri “Yanlışlıklar Komedyası” ile adım attığı sahnede, “Othello”, “Yaban Ördeği”, “Hırçın Kız”, “Keşanlı Ali Destanı” ve “Vanya Dayı”nın da aralarında olduğu pek çok oyunda rol alan başarılı oyuncu, “Keşanlı Ali Destanı” ve “Gürültülü Patırtılı Bir Hikaye” oyunlarının yönetmenliğini de üstlendi. 1991’de “Suyun Öte Yanı” filmiyle beyazperdedeki ilk rolünü üstlenen Yöntem, usta yönetmen Zeki Demirkubuz’un ilk filmi “C Blok”ta da kamera karşısına geçti. Bu filmdeki rolüyle Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” seçildi. Aynı ödülü, 1994 yapımı “Yaz Yağmuru” filmiyle de kazanan oyuncu, 1998’de Tunç Başaran’ın yönettiği “Kaçıklık Diploması”nda Ayda Aksel’le birlikte rol aldı. Televizyon efsanesi “Süper Baba”da ekranlarda da sergilemeye başladığı başarılı oyunculuğunu, ilerleyen yıllarda “Deli Yürek”, “Sıcak Saatler”, “Şaşıfelek Çıkmazı”, “Kurtlar Vadisi” ve son olarak “Aşk-ı Memnu”da perçinledi. Bir yandan da “Devrim Arabaları”, “Gölgesizler” ve “Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi” filmleriyle sinema kariyerini sürdürdü.


Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Onur Ödülleri, festivalin 5 Ekim’deki açılış töreninde sahiplerine takdim edilecek.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Canik, CAMEK ile gönüllere dokunuyor SAMSUN (İHA) – Samsun’un Canik Belediyesi Meslek Edindirme Kursları’nda (CAMEK) üretilen mobilyalar, ilçedeki ihtiyaç sahibi ve dar gelirli ailelere ulaştırılıyor. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Canik Belediyesi Meslek Edindirme Kursları’nda mesleki istihdama yönelik eğitimleri yoğun bir şekilde sürdürdüklerini ifade etti. CAMEK’te uygulama eğitimleri çerçevesinde kursiyerler tarafından üretilen mobilyaları ilçedeki ihtiyaç sahibi ve dar gelirli ailelere ulaştırdıklarını ve CAMEK’in üstlendiği misyonla, sosyal sorumluluk anlamında büyük bir farkındalık oluşturduğunu belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, “CAMEK ile hem vatandaşlarımızı meslek sahibi yapıyor hem de gönüllere ulaşmaya devam ediyoruz” dedi. CAMEK’te özel olarak oluşturulan atölyelerde kursiyerlerin, eğitimler kapsamında ürettiği mobilyaları ilçedeki ihtiyaç sahibi ve dar gelirli aileler için özenle hazır hale getirdiklerini belirten Başkan Sandıkçı, “CAMEK’te kursiyerlerimize yönelik sertifikalı mesleki eğitimlerimiz devam ediyor. Kursiyerlerimizin uygulama eğitimleri kapsamında ürettiği mobilya takımlarını ilçemizdeki ihtiyaç sahibi ve dar gelirli ailelerimize ulaştırıyoruz. CAMEK ile gönüllere dokunuyoruz. Mobilya takımlarını özenle paketliyoruz. Ekiplerimizle birlikte mobilya takımlarını ailelerimizin evlerine ulaştırıp kurulumlarını gerçekleştiriyoruz. Sosyal destek çalışmalarımızla ilçemizdeki ihtiyaç sahibi, engelli ve dar gelirli vatandaşlarımızın yanında olmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Aydın Aydın’da Ahilik Haftası kutlamaları başladı Aydın’da Ahilik Haftası kutlamaları düzenlenen törenle başlarken, lokantacılık mesleğini 45 yıldır sürdüren 77 yaşındaki Aziz Düzgünel İlin Ahisi seçildi. Aydın’da ‘Ahilik Haftası’ kutlamaları çerçevesinde bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Aydın Valiliği önünde düzenlenen çelenk koyma programı ile başlayan etkinlikte ilin ahisi, ilin kalfası ve ilin çırağı seçilen kişilere ödülleri takdim edildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Ahilik Komitesi tarafından Atatürk büstüne çelenk sunuldu. "Bu hafta bizim haftamız" diyerek sözlerine başlayan Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı (AYESOB) Muhammed Ali Künkcü öğrencilere yönelik yaptığı konuşmasında, "Bizler bu ahlakla, bu meslek dallarını bu güne kadar getirdik. Gelecek nesillere taşımak da gençlerin görevi. Biliyoruz ki onlar da bizlerden aldıkları bu bayrağı, bu nasihatları en iyi şekilde gelecek nesillere taşıyacaklardır. Ahi Evran-ı Veli’nin ’Gerektir ki, güzel ahlaktan aklı selimden dışarı adım atmayasın. Nefsine ve şeytana uymayasın. Haramdan, iğrençliklerden perhiz edesin. Sünnetleri kocaltmayasın. Elinle koymadığını götürmeyesin. Kimsenin sanatına tamah etmeyesin. Kimsenin çoluk çocuğuna hıyanet nazarı ile bakmayasın. Kimseye kibir, cimrilik ve haset etmeyesin. Her kimin ayıbım görürsen örtesin. Dünyaya aşırı muhabbet göstermeyesin. Senden büyüğe izzet-i ikram edesin. Hürmet ve hizmette bulunasın. Bir elinin ihtiyaçların için, bir elinin kazancını ise ahiret günü için fakir, fukaraya sarf edesin. Hayır işlerinde elinden geleni yapmakta kusur etmeyesin’ nasihatı bizler için çok önemlidir. Ahilik bir insan bilimidir. Her şeyde, her çağda ve ortamda denge ve düzen tutturandır. Dağıtan değil, toparlayandır. Yakan değil yapan, dünya ve ahiret dengesini tutturandır. Ülke ve ülkenin varlığını karlılıklar, mutluluklar ve huzurlar sağlayandır. Gelecekte sizlerin bu öğütleri taşımanızı ve uygulamanızı bekliyoruz. Her alanda bizler var eden yüksek ahlakımız, terbiyemiz ve gücümüzdür. Gençlerimize baktıkça bunları görüyorum ve Ahilik Haftamızın hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Çelenk sunma töreninin ardından Ahilik İl Kutlama Komitesi, İlin Ahisi Aziz Düzgünel, İlin Kalfası Fikret Efe Adıgüzel ve İlin Çırağı Yunus Emre Sevil ve esnaf odası temsilcileri ile Aydın Valisi Yakup Canbolat’ı ziyaret etti. İlin Ahisi seçilen lokantacı Aziz Düzgünel’e Vali Canbolat tarafından plaket takdim edilirken, ahiliğin önemli sembollerinden olan şed kuşatıldı. Vali Canbolat daha sonra İlin Kalfası Fikret Efe Adıgüzel ve İlin Çırağı Yunus Emre Sevil’e hediyelerini vererek mesleklerinde başarılar diledi. Yılın ahisi seçilen Aziz Düzgünel, "Uzun yıllardır mesleğime emek verdim. Emeğimin karşılığını da düzgün güzel ahlaklı elemanlar yetiştirerek aldım. Onlarla her zaman gurur duyuyorum. Şu anda hayatımın en mutlu ve güzel anını yaşıyorum" diye konuşarak gençlere meslek hayatları boyunca güzel ahlaklı ve dürüst olmalarını öğütledi.
Kahramanmaraş Kadınlar, Başkonuş Yaylası’nda doğayla buluştu Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin örnek projelerinden Kadınlarla Baş Başa Doğa Gezileri’nin bu haftaki durağı şehrin doğal güzelliklerinden Başkonuş Yaylası oldu. Doğada vakit geçirerek moral depolayan kadınlar, sosyalleşme imkanı da buldu. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin projelerinden Kadınlarla Baş Başa Doğa Gezileri tüm hızıyla devam ediyor. Kadınların doğayla iç içe vakit geçirmeleri, moral ve motivasyonlarını artırmaları için her hafta Cumartesi günleri rutin olarak düzenlenen gezilerin bu haftaki rotası Başkonuş Yaylası oldu. Şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyen kadınlar; doğası, havası, zengin bitki örtüsü ve eşsiz manzarasıyla Başkonuş Yaylası’nda doğayla baş başa kalma, şehrin doğal güzelliklerini tanıma ve sosyalleşme imkanı buldu. Bir yandan doğada yürüyüş yapan kadınlar bir yandan da temiz havanın ve eşsiz manzaranın tadını çıkardı. Katılımcılar çektikleri hatıra fotoğraflarıyla da anı ölümsüzleştirdi. Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, Kadınlarla Baş Başa Doğa Gezileri’nin haftalık periyotlarla devam edeceği belirtildi. Kadınlardan Başkan Fırat Görgel’e teşekkür Kadınlarla Baş Başa Doğa Gezileri’nin katılımcılarından Arzu Uncu, “Bizim için çok güzel bir etkinlik. Moral ve motivasyon açısından çok büyük katkı sağladı. Bu tür projelerin devamını bekliyoruz” dedi. Mübeyla Özdoğan de doğa yürüyüşlerini çok sevdiğini söyleyerek, “Bugün de çok güzel bir etkinlik oldu, memnun kaldım. Günlük hayatın meşakkatinden uzaklaştık. Depremin getirdiği acıları bir nebze de olsa unuttuk” diye konuştu. Diğer bir katılımcı Sevilay Öğüt, “Burada arkadaşlarımızla birlikte çok güzel vakit geçirdik. Özellikle biz ev kadınları için çok faydalı bir etkinlik olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Leyla Günemez ise doğayla iç içe yürüyüş yaptıklarını belirterek, “Temiz hava aldık, göl manzarasını izledik. Burada hem kendimizi deşarj ettik hem de yeni arkadaşlıklar kurduk” şeklinde konuştu.