ASAYİŞ - 21 Ocak 2025 Salı 10:37

Yolcunun glütensiz sandviç talebini karşılamayan AJET’e 141 bin 934 lira para cezası

A
A
A
Yolcunun glütensiz sandviç talebini karşılamayan AJET’e 141 bin 934 lira para cezası

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), çölyak hastası yolcunun glütensiz sandviç talebini gerçekleştirmeyen hava yolu şirketi AJET Hava Taşımacılığı firmasına, sağlık temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle 141 bin 934 lira idari para cezası uyguladı.


Antalya Ankara uçuşu için AJET Hava Taşımacılığı firmasından, "Premium Bundle" uçak bileti alan çölyak hastası mağdur E.T., sağlık durumu nedeniyle yolculuk esnasında ikram edilen sandviçin glütensiz olmasını firmadan talep etti. Yolculara ikramları verilirken, kendisine sandviç verilmeyen E.T., Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) başvuruda bulundu.


Mağdur E.T.’nin başvurusu üzerine AJET’ten alınan yazılı görüşte, yolcunun çölyak hastası olduğu bilgisini şirkete iletmediği, sandviç talebini de belirtmediği iddia edildi. Firma, uçakta satılan sandviçin glütensiz seçeneğinin bulunmadığını, operasyonel imkansızlık nedeniyle yerine getirilmesi mümkün olmayan hizmet talebinin karşılanmamasının ayrımcılık yasağını ihlal etmediğini savundu. Bunun üzerine TİHEK, mağdur E.T.’nin çağrı merkeziyle yaptığı görüşmenin kayıtlarını şirketten istedi. Yapılan incelemeler sonucunda E.T.’nin, çağrı merkeziyle yaptığı görüşmede, çölyak hastası olduğunu ve glütensiz sandviç talebinde bulunduğu anlaşıldı.



"Bunu tam olarak bilemiyorum"


Glutensiz ekmek talebi için çağrı merkeziyle yapılan telefon görüşmesinde şirket çalışanı, "Bunu tam olarak bilemiyorum ama geri bildiriminiz operasyon birimimiz tarafından değerlendirilir ve normalde dosya birimi tarafından dönüş sağlanır. Net bir bilgi veremiyorum ama aciliyetinizi ilettim" şeklinde karşılık verdiği görüldü. Yaşanan olayı ayrımcılık olarak değerlendiren TİHEK, “Görünüşte ayrımcı olmayan her türlü eylem, işlem ve uygulamalar sonucunda bir kişinin, sağlık durumuyla bağlantılı olarak hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma bakımından nesnel olarak haklılaştırılamayan dezavantajlı konuma sokulması ise sağlık durumu temelinde dolaylı ayrımcılık teşkil etmektedir. Başvuranın çölyak hastalığına rağmen kendisine tüm yolculara verilen sandviçlerden sunulması, görünüşte tarafsız ve objektif olan ancak ayrımcı etkiler doğuran bir muamele olduğu açıktır” ifadelerinde bulundu.



‘Hava yolu şirketine 141 bin 934 lira idari para cezası verildi’


Olayın sağlık temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar veren TİHEK, hava yolu şirketi AJET’e üst sınırdan 141 bin 934 lira idari para cezası verdi.



“Ayrımcılık yasağı ihlaline uğradığına dair bir karar verildi”


Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun verdiği kararı İHA muhabirine değerlendiren avukat Baki Kırılmaz, “Bir hava yolu firmasından bilet alan bir yolcunun çölyak olmasına rağmen glütensiz sandviç talebinin kendisine verilmemesi sebebiyle ayrımcılık yasağı ihlaline uğradığına dair bir karar verildi. Yolcu daha öncesinden biletle birlikte kendisi ekstra ücret ödeyerek sandviç ve uçak içi ikram talebinde bulunmasına ve bu talebi uçuştan öncesinde havayoluna bildirmesine rağmen kendisine sandviç teslim edilemedi” dedi.



“Vatandaşlarımız haklarının ihlal edildiğini düşünüyorlarsa TİHEK’e başvurmalılar”


Bu ve benzeri olaylarla karşılaşıldığından TİHEK’e bir avukat aracılığıyla veya şahsi olarak başvurmaları gerektiğini belirten avukat Kırılmaz, “Yolcu hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na bir başvuru yaptı. İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu da başvuruyu inceleyip yolcunun gerçekten ayrımcılık yasağına uğradığına haklarının ihlal edildiğine karar vererek üst sınırdan 141 bin liralık bir ceza verdi hava yolu firmasına. Bu durumda vatandaşlarımız kendileri herhangi bir konuda haklarının ihlal edildiğini düşünüyorlarsa bir avukat vasıtasıyla ya da tek başına Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na başvuru yaparak ihlal edilen hakkını göstererek ve bu konuda gerekçelerini sunarak kurumdan gerekli cezaların verilmesini talep edebilirler” ifadelerinde bulundu.



Yolcunun glütensiz sandviç talebini karşılamayan AJET’e 141 bin 934 lira para cezası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Palabıyık: “Bu bir çözüm süreci değil, terörsüz Türkiye yüzyılı takvimidir” Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Palabıyık, ’Terörsüz Türkiye’ vizyonunun ’çözüm süreci’ olmadığını ve bu hedefin terörün yok olmasıyla sonuçlanacağını ifade etti. Prof. Dr. Adem Palabıyık, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Palabıyık, Daha önce çözüm sürecinin başladığı ve uygulandığı dönemde FETÖ’nün etkin olduğunu hatırlatarak, “Özellikle bazı suikastlar gerçekleştirerek Milli İstihbarat Teşkilatı’nı zaafa uğratmaya çalışan FETÖ, PKK’nın vurulacak hedeflerini çeşitli hamlelerle geciktirmiş ve neredeyse operasyonları felç etmiştir. Çözüm sürecini, PKK ile birlikte sabote ederek devletimizi güç durumda bırakmak için her şeyi denemişlerdir. Ama hamdolsun, 15 Temmuz 2016 sonrasında başlayan tasfiye ile birlikte FETÖ’nün kalıntıları da temizlenmeye başlamış ve devletimiz başarılı operasyonlarla gücünü arttırmıştır. Terörsüz Türkiye Yüzyılı takvimi, PKK-PYD terör örgütünün silah bırakmasına yöneliktir ve aynı zamanda bölgedeki ve Suriye’nin kuzeyindeki Kürt halkına dair işletilen bir güven politikasıdır. Lakin terör örgütlerine karşı işletilen süreç bambaşkadır. Dikkat edilirse takvim işletilirken bir taraftan da kayyımlar atanmakta, lakin buna rağmen takvim devam etmektedir. Bu durum şu anlama gelmektedir: devlet, terörü bitirmenin kararını vermiştir lakin bu takvimin karşısında yer alan kim varsa da bertaraf edilecektir. Ahmet Türk’ün, kayyım ile görevden alınmasına rağmen İmralı heyetinin içinde yer almasına izin verilmesi de bunun kanıtıdır. Ayrıca, İmralı heyeti ile DEM Parti grubu arasındaki bağ, sadece içlerinden seçilmeleridir. Bu takvim DEM Parti ile yürütülmemekte, heyet ile terörist başı Öcalan’ın görüşmeleri üzerinden terör örgütlerine silah bıraktırma amacı taşımaktadır. Belki de bu sebepten ‘anlaşma olmazsa Gazze gibi olur’ cümlesi, DEM Parti içi çatışmadaki hoşnutsuzluğu hissettirmektedir. Bir de örgüt ile diyalogun olmadığının hatırlatılması gerekmektedir. Bu süreç, örgüte tam da bu sebepten dolayı son çağrıdır. Yine ülkemizin dışındaki topraklarda terör örgütünün yok edilmesi takvimi de başlı başına ayrı bir içeriğe sahiptir" dedi. "Terör örgütlerinin silah bırakmasının en büyük zararını İsrail görecektir" "Çözüm süreci sonrası bölge halkı, PKK’nın kendilerini temsil etmediklerine bizzat şahit olmuştur" diye devam eden Palabıyık, "Bu takvim ise yaşanmış olan şahitliğin sonucunda terörün yok olmasıyla sonuçlanacaktır. Öcalan’a ev hapsi ve benzeri söylemler afaki bir içeriğe sahipken, terörü bitirme takviminin böylesine bir sürece evirileceği iddiası tamamen boştur. Bir dönem, Suriyeli mülteciler üzerinden başlatılan iftira kampanyaları çöktüğü için aynı mekanizma başka alanlarda benzer iftiraları üretmeye çalışmaktadır. Devletimiz, takvime zarar verecek pratikleri ortadan kaldırarak, takvimin devam etmesini netleştirmiş ve uygulamaya almıştır. Bu da terörün muhakkak biteceği anlamına gelmektedir. Terör örgütlerinin silah bırakmasının en büyük zararını ise İsrail görecektir. Bir terör örgütü olan İsrail’in, terörden beslenmesi ve terörü beslemesi kaçınılmaz olduğu için PYD’nin etkisiz hale getirilmesi hem mitolojik anlatılarını çökertecek hem de bütün planlarını alt üst edecektir. Böylece Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanacak ve hatta Gazze meselesinin çözüm süreci başlayacaktır. Çünkü kaybeden bir İsrail’in toparlanma imkânı söz konusu değildir ve olamayacaktır. Bütün dünyada terörle tanınan bir yapının, gelecek kurgusu da çökmüş olacaktır. O sebepten devletimizin atacağı adımlar sonrası başlayan süreç, İsrail’in de sonunu getirecektir” ifadelerini kullandı.
Adana Karslıoğlu: "Müdürümüzün başarası bizi ve 240 alt sektörümüzü olumlu etkiler" Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Adana Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğünün başarısının 240 alt sektörü de olumlu etkileyeceğini söyledi. Karslıoğlu ve beraberindeki heyet, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Adana Çevre , Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürü’ne atanan Mehmet Ata Erpolat ile makamında bir araya geldi. Ziyaret sırasında, Erpolat’a yeni görevinde başarılar dileyen DAİMFED Genel Başkanı Karslıoğlu, DAİMFED ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile işbirliği üzerine görüş alışverişinde bulundu. Burada kısa bir konuşma yapan Karslıoğlu, “Adana Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne atanan Sayın Mehmet Ata Erpolat; tecrübesi, liyakati ve bölgemizi yakinen tanıması ile Adana’mız ve sektörümüz için büyük bir şanstır. Sektörümüzün bütün işleyişi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden yapılmasından dolayı, bizler için müdürlüğümüzün başarısı 240 alt sektörü de olumlu etkiler” diye konuştu. Karslıoğlu ve yönetim kurulunun ziyaretin son derece kıymetli olduğunu ifade eden Mehmet Ata Erpolat, “Görev yaptığım çeşitli illerde her zaman sektörün dağınıklığının oluşturduğu sorunları gözlemledim. Adana’da sektörü tek çatı altına toplayan DAİMFED, bu sorunları çözmüş görünüyor. Şeffaf, doğru iletişim ile sektörün sorunlarını çözeriz. DAİMFED’in bölgede yaptığı çalışmaları inceleme fırsatım oldu. Müdürlüğümüzün de bundan sonraki yapacakları projelere kanunlar çerçevesinde destek olunacağını bildiririm” dedi.