SAĞLIK - 23 Aralık 2025 Salı 13:17

‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’ Ankara’da düzenlendi

A
A
A
‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’ Ankara’da düzenlendi

‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’, Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Külliyesi’nde gerçekleştirildi.



Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği’nin de katkılarıyla, ‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’, Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Külliyesi’nde düzenlendi. Çalıştaya, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Dernek Başkanı Yasemin Açık, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan program, saha araştırmalarının yer aldığı oturumlar ile devam etti.



"Dünya genelinde 13-15 yaş aralığında en az 40 milyon çocuk halihazırda en az bir tütün ürünü kullanıyor"


Ne kadar önlem alınsa da tütün endüstrisinin kazanımları için yöntem değiştirdiğini söyleyen Birinci, "Günümüzde en büyük tehditlerden biri elektronik sigaralar, nikotin poşetleri, sentetik nikotin içeren yeni ürünler, yenilik ve zarar azaltması söylemleriyle her gün daha masum görüntü vererek sigarayı yaymaya devam ediyorlar. Oysa bu ürünlerin biçimi değişse de temel amacı değişmiyor. Temelde nikotin bağımlılığını sürdürmek üzere özellikle çocukları ve gençleri hedef olarak kendi pazarlarını korumak ya da genişletmeye yönelik çalışmalar yürütüyorlar. Bu kapsamda, aykos benzeri ısıtılmış tütün ürünlerinin dumansız ve zararsız olmadığını çok defa belirtmiş olmasına rağmen geleneksel sigarayla aynı bağımlılık potansiyeline sahip olduğuna dair geri bildirimler ve en kritik risk masum göstererek de sigaraya başlamayı ciddi düzeyde arttırdığına dair bilimsel araştırmalar artık karşımızda. Ortaya çıkan bu güncel verilere baktığımızda da dünya genelinde 13-15 yaş aralığında en az 40 milyon çocuk halihazırda en az bir tütün ürünü kullanıyor. Bunların 20 milyonu sigara, 10 milyonu dumansız tütün. Baktığınızda dumansız tütün çok yaygın hale geldiğini ve gençleri hedef koyduğunu gösteriyor. Daha da çarpıcı olan ise en az 15 milyon çocuğun bu yaşta elektronik sigaraya başlamış olması" şeklinde konuştu.



"2025 yılının 11 ayında 522 bin 830 adet elektronik sigara ele geçirilmiştir"


Aynı zamanda Aktaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:


"17 bin 391’i 2025 yılında olmak üzere son 3 yılda toplam 51 bin 55 operasyon gerçekleştirilmiş ve 64 bin 769 şüpheli hakkında adli işlemler yürütülmüştür. Son 3 yıllık operasyonlarda 27 milyon paket kaçak sigara, 5 milyar adet boş makaron, 1 buçuk milyar adet dolu makaron, 2 bin 800 ton tütün, 2.6 milyon adet puro ve çeşitleriyle 1,6 milyar adet elektronik sigara ele geçirilmiştir. 2025’in 11 ayı itibariyle ele geçirilen sigara paketi miktarları 11 milyonu, boş makaron miktarı 1.4 milyarı ve dolu makaron miktarı ise 334 milyon adeti aşmaktadır. Cumhurbaşkanlığı kararınca elektronik sigaranın yasaklanmasına rağmen bu ürünlerde yasa dışı yollarla maalesef piyasaya sürülmektedir. Yapılan operasyonlar neticesinde 2025 yılının 11 ayında 522 bin 830 adet elektronik sigara ele geçirilmiştir."



"Sizleri 3-7 Haziran 2026 tarihleri arasında Elazığ’da Ulusal Tütün Kontrolü Kongresi’ne davet ediyorum"


Çalıştayda alınan sonuçların hem halk sağlığına hem de kamu güvenliği ile vergi fiyat politikalarına önemli katkılar sunacağını belirten Açık, "Yaptığımız bu toplantı bundan 30’dan fazla yıl önce başlamış olan bir sigara mücadelesinin doğal bir ilerlemesidir. Aslında biz Elazığ’da bir grup öğretim üyesi Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bundan 30 yıl kadar önce sigara mücadelesine başladığımızda burada çok değerli hocalarım ve sayın bakanımın da olduğu bir ekip içerisinde yoğun emekler verildi. 1993 yılında Sağlığı Geliştirme ve Sigarayla Mücadele Derneği kuruldu. Bu dernek 1998 yılında kamu yararı çalışan dernek unvanını aldı. Elazığ’da 90’lı yıllarda birçok faks kampanyası başlatıldı. Periyodik yayın çıkarıldı. Uluslararası katılımlı sigara sağlığı Kongreleri düzenlendi. Bırak kazan kampanyaları yapıldı. Bu çalışmaları hala yürütüyoruz. Sizleri 3-7 Haziran 2026 tarihleri arasında Elazığ’da yapılacak olan uluslararası katılımlı, Ulusal Tütün Kontrolü Kongresi’nde davet etmek isterim. Bu mücadeleye gönül vermiş herkesi orada tekrar güç birliği yaparak, bir araya gelerek sigara mücadelesini yürütmeye davet etmek istiyorum" diye konuştu.



‘Türkiye Geneli Kaçak Tütün Ürünleri Tüketimi saha Araştırması Bulguları ve Vergi Politikası Zorlukları Çalıştayı’ Ankara’da düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Miras ve iftira iddiaları gölgesinde işlenen cinayete müebbet hapis Kocaeli’nin Körfez ilçesinde eşine yönelik ithamlarda bulunduğu ve miras yüzünden husumet beslediği iddiasıyla arkadaşını tabancayla vurarak öldüren sanık, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 14 Aralık 2023 tarihinde Yeniyalı Mahallesi Hamit Kaplan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Körfez Belediyesi temizlik işçisi, park halindeki 34 BK 3432 plakalı Skoda marka otomobilde bir kişinin hareketsiz şekilde yattığını gördü. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İsminin Adem Aydoğan (61) olduğu belirlenen ve omzunun arkasından silahla vurulduğu tespit edilen kişi, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olaya ilişkin inceleme başlatan polis ekipleri Aydoğan’ın, arkadaşı Doğan Z. (63) tarafından vurulduğu tespit etti. Şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Gamze’nin babasından kalan mallarla ilgili birçok tehdit olayları başımıza geldi" Olayla ilgili açılan davanın son celsesi, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Doğan Z., maktulün ailesi, sanığın tanık eşi Gamze Z. ve taraf avukatları katıldı. Sanık Doğan Z. savunmasında, "Adem Aydoğan’ı uzun yıllardır tanırım, benim daha önce adliyelik herhangi bir işim olmadı, ne zaman ki eşim Gamze ile evlendim sabıkalarım oldu. Gamze’nin babasından kalan mallarla ilgili birçok tehdit olayları başımıza geldi. Bu olaylarla ilgili de hatta eşim Gamze’de şikayetlerde bulundu. Adem benim yakın arkadaşımdı. Daha önceki ifademde anlattığım şekilde Adem bir seferinde kendi cep telefonunu bulabilmek için benim cep telefonumu almıştı, bu sırada eşim Gamze’nin telefonunu numarasını aldığını düşünüyorum. Zira Gamze’nin telefonu Adem’de olmaz" dedi. "Benim Gamze ile para için birlikte olduğumu söylemiş" Olay tarihinden bir gün önce Adem Aydoğan’ın eşini aradığını söyleyen Doğan Z., savunmasına şöyle devam etti: "Bunu bana eşim söyledi. Benim Gamze ile para için birlikte olduğumu, Gamze’nin numarasını sağa sola dağıttığımı söylemiş. Gamze bunu bana anlatınca ona ’Seni arayan Adem değildir’ dedim. Zira Adem’den böyle bir şey beklemezdim. Gamze’ye, ’Seni arayan ya Sefa İ.’nin adamlarıdır ya da amcandır. Birini peşine takmışlardır’ dedim. Ertesi gün hamile olan Gamze’yi hastaneye kontrole götürdük. Doktorun yanındayken Gamze’nin telefonu çaldı, bunun üzerine Gamze dışarıya çıkıp konuştu, bende doktorun yanından çıktığımda Gamze bana, Adem’in hastanenin önüne geldiğini söyledi. ’Aşağıya inelim, kim olduğuna bakalım, sen gelen araca binersin bende durdururum’ dedim. Devamında bahse konu aracı durdurduğumda içerisinde Adem’in olduğunu gördüm, yanında Gamze vardı. Gamze’ye araçtan inmesini ve gitmesini söyledim, ön yolcu koltuğuna ben oturdum, ’Adem bunu bana nasıl yaparsın?’ dedim. Adem de bana, ’Bu malı sana yedireceğimi mi sanıyorsun?’ şeklinde sözler söyledi." "Adem bir anda boynumu kavradı, boğuştuk" Doğan Z., tartıştıkları sırasında aracın hareket halinde olduğunu belirterek, "Beni 9 kişinin olduğu bir yere götüreceğini söyledi. Yolda bir yerde durdu. Bu bahsettiği 9 kişi bana saldırır düşüncesiyle silahımı çekmiştim. Sağa sola bakıyordum, Adem bir anda boynumu kavradı, boğuştuk. Bu sırada elimdeki silah ateş aldı, ben neresinden vurulduğunu görmedim. Olay sonrasında olay yerinden ayrıldım. Adem tek mermi ile vurulduysa benim anlattığım şekildedir. 2 mermi varsa adamları tarafından vurulmuştur. Olaylar bu şekilde gerçekleşmiştir, tahliyemi istiyorum" diye konuştu. "Adem bana, ’Eşin seni başkalarına pazarlıyormuş’ dedi" Tanık olarak dinlenen Gamze Z., "Olay günü hamile olduğum için eşimle kontrole hastaneye gidecektim. Maktul, telefonda beni aradı. Telefon numaramı nereden bulduğumu sorduğumda eşim Doğan’ın verdiğini söyleyerek, ’Seni başkalarına peşkeş çekiyor’ dedi. Peşkeş çekmek ne demek bilmiyorum. Benim kötü yollu olduğumu söylediğini zannettim. ’Eşin seni başkalarına pazarlıyormuş’ dedi. Maktul, eşimin ailemden kalan mirasa ortak olacağını her yerde anlattığını söyledi. Telefonla konuşacaklar konular olmadığını söyledi. Ben hastaneye gideceğimi söyledim. Orada çıkışta karşıma çıktı. Arabaya binmemi istedi. Ben arabaya binmedim. O sırada eşim Doğan geldi. Eşimin beni arabada görmesi söz konusu değil, ben arabaya binmedim. Adem, silahı görünce kaçmak için arabasına bindi. Eşim önünü kesti. Eşim beni gönderdi, ben de eve geldim. Onlar yalnız kaldı. Maktul olaydan bir gün önce de aramıştı, hastaneye gideceğimi söylemiştim. Adem’in beni aradığını Doğan’a söylemedim. Benim psikolojik rahatsızlığım yoktur. Aralarında para husumeti varmış, bilmiyordum" şeklinde konuştu. "Ailemi korumak zorundaydım" Eşinin ifadesine karşı sanık Doğan Z. ise "Eşimi arabadan ben indirdim ve eve gönderdim. Kendisi tam olarak hatırlamıyor. Adem ile çok samimiydik. Ademin bu şekilde konuşma yaptığına inanamadım. Adem arkadaşımdı, neden karımı aradı, onunla buluştu. Telefonumu alıp, karımın numarasını alıyor. Bu hangi dine ve arkadaşlığa sığar. Ailemi korumak zorundaydım. Öldürme kastım yoktu" ifadelerini kullandı. Müebbet hapis Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 1 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Gaziantep Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açıldı Gaziantep Şehir Hastanesi’nde sağlıkta yenilikçi projelere destek veren Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Teknoloji Transfer Ofisi açıldı. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Teknoloji Transfer Ofisi’nin Gaziantep Şehir Hastanesi şubesi düzenlenen törenle açıldı. Sağlık alanında bilgi, teknoloji ve yeniliğin ticarileşmesini destekleyecek olan bu önemli adımın açılış töreninde, sağlıkta araştırma, geliştirme ve inovasyon ekosistemini güçlendirmeye yönelik adımlar ele alındı. Sağlık alanında ortaya çıkan bilimsel bilgi, buluş, yenilik ve klinik tecrübelerin ticarileşmesinin amaçlandığı merkezde, sağlık çalışanlarının, yatırımcının ve sanayicilerin fikirlerini dünya markası haline dönen ürünlere dönüştürülmesi hedefleniyor. Gaziantep Şehir Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Eğer bugün ‘bismillah’ demezsek yarın çok geç olacak. Bugün burada olduğunuz için, bu güzel desteğiniz için ben her birinize çok teşekkür ediyorum. Bugün bir tarih yazacağız ve inşallah artık dışa bağımlıktan kurtulduğumuz, silikon vadilerinin burada kümeleştiği, en azından doktorların dışarıya gitmediği, her şeyi ülkemizde bulduğu bir dönemi başlatacağız. Çünkü bilgi ekonomisinde bilgi güçlü iktidar yapar. Ama iktidar yapanlar gayretten çok öğretiyor. Biz öğretemeyiz, biz yaşadık ve izliyoruz. Merhameti akılla birleştiririz ve bunu Allah’ın izniyle başarırız. Bu noktada birlikte başaracağımıza bütün kalbimle inanıyorum. Bilimde de, tıpta da, felsefede de ve ahlakta asıl olan insandır. Bina araçtır, imkanlar vasıtadır. O yüzden her şeyin başı insandır" dedi. Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin ise, "Koruyan sağlık anlamında Gaziantep Şehir Hastanemiz, modern alt yapısıyla vatandaşımızın sağlığını en güçlü şekilde koruyan bir kale vazifesi görüyor. Ancak bizler koruyucu sağlık hizmetlerini sadece tedavi ile değil, bilimsel öngörü ve veri odaklı yaklaşımlarla da destekliyoruz. TÜSEB Teknoloji Transfer Ofisi, akademik birikimi inovasyonla buluşturarak teşhis ve tedavi yöntemlerimizi modernize edecek, sağlık hizmeti kalitemizi dünya standartlarının üzerine çıkaracaktır. Bilginin ticarileşmesi, yerli ve milli üretimin en temel şartıdır. Biz artık sadece teknoloji tüketen değil, patent alan, lisanslayan ve kendi tıbbi teknolojisini ihraç eden bir ülke olma yolundayız. İşte bu yöntem ve bugün açılışını yaptığımız bu Teknoloji Transfer Ofisi, üreten sağlık vizyonumuzun Gaziantep’teki kalbi olacaktır. Genç araştırmacılarımız ve uzman hekimlerimiz en büyük hayallerini ve projelerini hayata geçirmek için artık uzaklara gitmek zorunda kalmasın. Kendi şehirlerindeki bu imkana kavuşsunlar. Gaziantep’in girişimci ruhu ile TÜSEB’in bilimsel gücü birleştiği zaman Türkiye yüzyılının sağlık ayağını hep birlikte inşa etmiş olacağız" diye konuştu. Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan yaptığı sunumda, Teknoloji Transfer Ofisi’nin sağlık alanındaki yeniliklerin desteklenmesi için önemli bir adım olduğunu anlattı. Türkiye genelinde Teknoloji Transfer Ofisi sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten Kervan, sunumun devamında ise ofisin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından kurdele kesimi yapılarak ofisin açılışı yapıldı. Türkiye’nin sağlıkta yerli üretim, teknoloji geliştirme, kamu, sanayi ve akademi entegrasyonunu hedefleyen "Üreten Sağlık Buluşmaları" programı gerçekleştirildi. Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açılışı ile başlayan program, Gaziantep Ticaret Odası’nda düzenlenecek Gaziantep Sağlık Endüstrisi İş Birliği Zirvesi ile devam edecek. Programa, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin, Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ilgın Türkçüoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, doktorlar ve ilgililer katıldı.
İstanbul "Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlu Türkiye’ye getirildi" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik ortaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız’’ dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Beşiktaş’ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Gürcistanlı mevkidaşı Gela Geladze ile bir araya geldi. Programa ayrıca iki ülkeden temsilciler ve bazı davetliler katıldı. Toplantıda iki ülke arası ilişkiler ve bölgesel gelişmeler ele alındı. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gürcistan’la komşu olmanın ötesinde tarihi, kültürel ve stratejik ortaklık konusuna önem verdiklerini belirtti. Bakan Yerlikaya, Gürcistan’ın da yine aynı iradeyi ve samimi duruşu sergilediğine dikkat çekti. Gürcistanlı mevkidaşının iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunduğunu belirten Bakan Yerlikaya, ’’Bilhassa geçtiğimiz ay, askeri kargo uçağımızın Gürcistan topraklarında yaşadığı elim kazanın ardından Bakan, kaza mahalline arama-kurtarma ekiplerini süratle sevk etmiştir. Ayrıca kendisi, bizzat orada bulunarak süreci yönetmiş ve eş zamanlı olarak bizleri bilgilendirmiştir. Sayın Geladze ve tüm Gürcistan makamlarına da bu zor zamanda gösterdikleri samimi ve dostane yaklaşım için tekrardan şahsım ve milletimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle, şehitlerimize bir kez daha Yüce Allah’tan rahmet diliyorum’’ ifadelerini kullandı. ‘’Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir’’ Konuşmasına geçtiğimiz eylül ayında Tiflis’e yaptığı ziyaretle devam eden Bakan Yerlikaya, ‘’Bugün yaptığımız toplantılarda, ülkelerimizin huzur ve güvenliğini tehdit her türlü suç ve suçluyla mücadele ana gündem maddemizdi. Biliyoruz ki, sınır aşan suçlarla mücadele ancak sınır aşan bir iş birliği iradesiyle nihai sonuca ulaşabilir. Bu doğrultuda, bütçe görüşmelerinde ifade ettiğim gibi Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir. Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlunun Türkiye’ye getirilmesi bunun en somut örneğidir. Gürcistan da bu iş birliğimizin en verimli seyrettiği dost ülkelerdendir’’ dedi. ‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir’’ Gürcistanlı makamlarla, suç ve suçluları yakalamaya yönelik yapılan ortak çalışmaların önemine değinen Bakan Yerlikaya, ’’Nitekim, kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik otaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız. Er ya da geç; tıpkı diğer suçlularda olduğu gibi hepsini yakalayıp, adalete teslim edeceğiz. Bugün kıymetli dostum Geladze ile suçla mücadelede ve suçluların iadesi noktasında ortak irademizi daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğimizi ifade etmek isterim‘’ diye konuştu.