ASAYİŞ - 14 Nisan 2025 Pazartesi 22:52

Polatlı’da başsavcılıktan suç örgütlerine ağır darbe

A
A
A
Polatlı’da başsavcılıktan suç örgütlerine ağır darbe

Ankara’nın Polatlı ilçesinde Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı, ehliyet sahtekarlığından yasa dışı kaçak bahis sistemlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede gerçekleştirilen operasyonlarla suç örgütlerine nefes aldırmıyor. Son bir yılda 100’ü aşkın dolandırıcılık dosyası işleme kondu.


Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından son bir yılda yürütülen soruşturmalarda 100’ü aşkın dolandırıcılık dosyası işleme kondu. Özellikle sahte ehliyet düzenlemeleri ve internet üzerinden yürütülen yasa dışı bahis faaliyetleri dikkatle incelenerek, detaylı delillendirme süreçleriyle savcılığa taşındı. Polatlı’yı merkez olarak kullanan organize suç grupları tek tek deşifre edildi ve yargı süreci başlatıldı.


Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinasyonunda gerçekleşen bu çalışmalar neticesinde çok sayıda şüpheli gözaltına alındı, bazıları tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yasa dışı kazanç sağlayan sistemler çökertilerek, dijital altyapılarına el konuldu. Böylece hem ilçede hem de bağlantılı illerde muhtemel dolandırıcılık vakalarının önü kesildi. Vatandaşların huzurunu, güvenliğini ve ekonomik düzenini tehdit eden bu tür suçlara karşı "sıfır tolerans" ilkesiyle hareket eden savcılık tarafından suça zemin hazırlayan unsurlar da dikkatle takip ediliyor.



Dolandırıcılara Polatlı’da yer yok


Polatlı’da dolandırıcılığa karşı yürütülen amansız mücadele, hem kolluk kuvvetleriyle hem de diğer kurumlarla kurulan etkili koordinasyon sayesinde hız kesmeden devam ediyor. İlçedeki savcılar, dolandırıcılık faaliyetlerine karşı yürütülen operasyonlarda titiz bir çalışma yürüterek, suçlulara adeta göz açtırmıyor. Polatlı halkı ise bu gelişmelerden memnun. Artan adalet duygusu ve güven ortamı ilçede yaşam kalitesinin yükselmesine katkı sağlarken, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın örnek tutumu diğer bölgelere de ilham veriyor. Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı, adaletin kalkanı olarak suçla mücadelesine kararlılıkla devam ederken, vatandaşlara da "Dolandırıcılara geçit vermeyin, şüpheli durumları bildirin, birlikte daha güçlü bir toplum inşa edelim" çağrısında bulunuyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da kadınlara, şapka tasarımı ve dikimi konularında eğitim verilecek Kastamonu’da hayata geçirilen proje çerçevesinde kadınlar için şapka tasarımı ve dikimi konusunda verilecek eğitimlerle istihdam kapısı oluşturulacak. Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası tarafından "Kastamonu’da Şapkanın Kalıbının Çıkarılması, Dikilmesi, Tasarımının Yapılması Eğitiminin Verilmesi" adı altında proje hazırlandı. Hazırlanan proje, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) 2025 Yılı Destinasyon Geliştirme Teknik Destek Programına başvuruldu. Başvurusu değerlendirilen proje, 2025 Yılı Destinasyon Geliştirme Teknik Destek Programı kapsamında desteğe layık görüldü. Proje çerçevesinde Kastamonu’da kadınlara yönelik şapka tasarımı, dikilmesi ve kalıbının çıkarılması konularında eğitimler verilecek. Eğitimler neticesinde Kastamonu’da satış mağazası bulunmayan iş yeri açma, kaybolmaya yüz tutan Kastamonu kasketinin yeniden canlandırılması ve istihdamın oluşturulması amaçlanıyor. KUZKA’nın desteklediği projenin tanıtım toplantısı, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odasında gerçekleştirildi. Eğitim öncesinde proje hakkında bilgilendirmede bulunan TOBB Kastamonu KGK Başkanı Yüksek Mimar Halime Nilgül Şener, "Proje kapsamında, kadınlara yönelik olarak şapkanın kalıp çıkarma, tasarım ve dikim süreçlerini içeren kapsamlı bir şapka yapım eğitimi düzenlenecek. Eğitimimiz toplam 136 saat sürecek olup bu eğitimin yüz yüze olan kısmını Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı teknik desteği karşılamaktadır. Online ve diğer konuları Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odamız bizlere destek vermektedir. Eğitimlerimiz toplam çok kıymetli 6 öğretim görevlisi tarafından online ve yüz yüze verilecektir. Eğitimlerimiz kalıp çıkarmadan başlayarak her tür şapkanın tasarlanması ve dikilmesini kapsamaktadır. Abiye şapkalar, fötr şapka, keçe şapka yöresel kasketimiz olmak üzere pek çok çeşit şapka eğitimi verilecektir. İlk dersimiz 30 Nisan’da başlayacaktır. Kursumuz temmuz ayında sonlanacaktır. 23 Ağustos 2025 ise 100’ncü yıl etkinliği olarak sergi ve defile ile çalışmalarımız sergilenecektir. Ders programı sosyal medya grubundan paylaşılacaktır. Haftada üç gün, günde 3,5-4 saat olmak üzere sabah ve öğleden sonra olacaktır. Çalışmalarda gerekle olan malzemeler derslerde öğretmelerimiz tarafından bildirilecektir" diye konuştu. Konuşmanın ardından projede yer alan kadınlara yönelik eğitmenler tarafından alanlarıyla ilgili eğitimler verildi.
İstanbul Ayşe Barım’a ‘Gezi Parkı’ soruşturmasında 30 yıla kadar hapis talebi Menajer Ayşe Barım hakkında Gezi Parkı olaylarında sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede Barım’ın ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme’ suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Menajer Ayşe Barım hakkında Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Ayşe Barım’ın Gezi Parkı ana davasının ana aktörlerinden, hükümlü ve firari sanık olarak bulunan Mehmet Ali Alabora, Çiğdem Mater Utku ve Mehmet Osman Kavala isimli şahıslara gezi eylemlerinin olduğu süreç ve devamında irtibatlı olduğunun tespit edildiği anlatıldı. Aralarında Halit Ergenç, Hande Erçel, Merve Dizdar, Nejat İşler ve Serenay Sarıkaya’nın bulunduğu 68 oyuncunun isimleri yer aldı Hazırlanan iddianamede, ‘Id İletişim Danışmanlık Anonim Şirketi’ isimli firmanın bünyesinde 68 oyuncunun olduğu, bu isimlerin ise Ahmet Rıfat Şungar, Ali Atay, Alp Navruz, Aslı Enver, Aslıhan Gürbüz, Bensu Soral, Bergüzar Korel, Berkay Ateş, Bige Önal, Birce Akalay, Birkan Sokullu, Bülent İnal, Caner Cindoruk, Ceyda Düvenci, Devrim Özkan, Devrim Yakut, Dolunay Soysert, Ece Sükan, Ekin Koç, Erkan Can, Esra Bilgiç, Ezgi Mola, Fahriye Evcen, Fatih Akın, Fatih Artman, Hakan Kurtaş, Halit Ergenç, Hande Erçel, Hazal Kaya, Hümeyra, İbrahim Selim, İpek Bilgin, Lale Mansur, Mehmet Günsür, Mehmet Kurtuluş, Mert Yazıcıoğlu, Merve Dizdar, Metin Akdülger, Miray Daner, Nehir Erdoğan, Nejat İşler, Nur Fettahoğlu, Okan Yalabık, Oktay Çubuk, Philip Arditti, Pınar Deniz, Rıza Kocaoğlu, Selma Ergeç, Serenay Sarıkaya, Serkan Altunorak, Sinem Kobal, Su Burcu Yazgı Coşkun, Şükran Ovalı, Şükrü Özyıldız, Taro Emir Tekin, Zafer Algöz, Zerrin Tekindor, Afra Karagöz, Çağla Naz Kargı, Defne Burnaz, Ecem Simge Yurdatapan, Elif Uslusoy, Hakan Zavlak, Melis Sevinç, Melisa Bostancıoğlu, Samet Kaan Kuyucu, Sezer Arıçay oldukları kaydedildi. Oyuncuların eylemlere katıldıkları anlar iddianame yer aldı Oyuncuların hesap incelenmeleri sonucu bazı oyuncuların gezi olayları ile ilgili herhangi bir paylaşım yaptıklarının görülmediğinin ancak eylemlere katıldıklarına ilişkin internette birçok görsel bulunduğunun tespit edildiği iddianamede o görüntülere de yer verildi. Ayrıca şüpheli Barım’ın şirkete bağlı olan sanatçılar ile Gezi olaylarının başlangıç tarihleri olan 29 Mayıs 2013- 2 Haziran 2013 tarihleri arasındaki irtibat bilgisi de yer aldı. Halkın sempati duyarak kitleleri peşine sürükleme potansiyeli yüksek olan sanatçı ve oyuncular adına irade göstererek planlama, yönlendirme yaptığı belirtildi Hazırlanan iddianamede, söz konusu eylemlerin gelişi güzel ortaya çıkmadığı, bir organizasyon dahilinde, sistemli ve planlı olarak yürütüldüğü, şüpheli Barım’ın ilgili süreçte halkın sempati duyarak kitleleri peşine sürükleme potansiyeli yüksek olan sanatçı-oyuncular adına sosyal medyada ve sahada irade göstererek planlama, organizasyon, yönlendirme yönünde faaliyet gösterdiği aktarıldı. Ayrıca Barım’ın gezi parkı ana aktörleri ile önceye ilişkin hiç bir HTS irtibatı bulunmazken gezi parkı hazırlık ve başlangıç sürecinde sık sık ve sistemli olarak irtibatlandığı kaydedildi. Oyuncu Metin Yıldız, Barım’ın sanatçılar üzerlerinde hegamonya kurduğunu belirtmek istediğini ifade etti Şüpheli Ayşe Barım’ın ID iletişim isimli menajerlik şirketine bağlı oyuncuların Gezi Parkı sürecinde en etkili etiket olan #direngeziparkı, #occupyturkey hastaghlerinin paylaşımlarında olduğu gibi Türkiye’de yaşanan orman yangını ve deprem felaketlerinden sonra Türkiye’yi uluslararası arenada yetersiz gösterme adına sosyal medyada başlatılan #HelpTurkey kampanyasına da sistemsel olarak katıldıklarının belirtildiği iddianamede, bunu Barım’ın etkisinin altında kalarak yaptıkları, bilgi sahibi sıfatlı ifadeleri alınan gazeteci Enver Aysever ve oyuncu sanatçı Metin Yıldız’ın sosyal medyadan Barım’ın Id İletişim Danışmanlık Anonim Şirketi’ne bağlı sanatçıların üzerlerinde hegamonya kurduğunu izinsiz herhangi bir toplumsal faaliyete katılamayacaklarını gezi parkı eylemlerini kastederek belirttikleri kaydedildi. İddianamede, Her ne kadar basın-yayın organlarında ve sosyal medyada gösterilerin toplum refleksi ile bir anda oluştuğuna dair kanaat oluşturulmaya çalışılsa da olayın sosyal medyada yayılış biçimi, olayı başlatan ve yayılmasında rol oynayan şüpheli Emine Ayşe Barım’a ait Id İletişim Danışmanlık Anonim Şirketi’ne bağlı sanatçıların ve kurumsal hesabın sürece ilişkin etkili olarak seçilen slogan ve imgelerin eylemin ilk gününden itibaren meydanlarda ve sosyal medyada en önde yer alan sembollerin paylaşımı ile organize bir şekilde sanatçılar adına kitlesel yayılım sağlamak amacıyla hareket ederek bilinçli bir şekilde yönlendirildiği aktarıldı. Oyuncuların kaçamaklı cevaplarla şüpheliyi kayırma amacıyla hareket ettikleri belirtildi İddianamede ayrıca, şüpheli Barım’ın irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiği, bu şekilde olayları planlayan, örgütleyen ve yönlendiren, iradesi sorularak bu yönde kendisinin karar bildirerek yön verici ve belirleyici olduğu, kendi şirketine bağlı toplumda tanınan oyuncuları eylemlere yönlendirerek oyuncuların toplumda tanınırlığını ve etki gücünü de kullanarak daha fazla kitleselleşmesini amaçladığı, bunda da kısmen başarılı olduğu belirtildi. İddianamede, oyuncuların tanık sıfatıyla alınan ifadelerinde kendi iradeleriyle eylemlere katıldıklarını beyan etseler de şüpheli ile eylemlerin başladığı döneme dair yoğun irtibatlarının içeriğini hayatın olağan akışına uygun olarak açıklayamadıkları, iç ve dış kamuoyu tarafından günlerce takip edilen ve gündemde tutulan olayların kitleselleşmeye başladığı bir dönemde, görüşme içeriklerine yönelik ile şüphelinin eylemlerin olduğu dönemde Gezi Parkında kendileriyle bulunmasına rağmen kaçamaklı cevaplarının şüpheliyi kayırma amacıyla yapıldığı belirtildi. Şüpheli Barım’ın Gezi Parkı eylemleri ile ilgili olarak hem toplumsal hem de küresel algı oluşturulması kapsamında film, belgesel ve video çekimleri yapılmasını sağladığının aktarıldığı iddianamede, ‘önceye ilişkin hiçbir irtibatı olmamasına karşın ilk kez’ ana dosyada firari sanık Mehmet Ali Alabora ile Gezi Parkı döneminde 3 kez, hükümlü Mehmet Osman Kavala isimli şahıs ile 39 kez, hükümlü Çiğdem Mater Utku isimli şahıs ile 14 kez irtibatlarının tespit edildiği kaydedildi. 30 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Ayşe Barım’ın ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme’ suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.