SAĞLIK - 14 Eylül 2024 Cumartesi 11:14

Medicana Üroloji Bölümü Doktoru Op. Dr. Aghayev: “Obezite ve etnik köken prostat kanseri riskini artırıyor”

A
A
A
Medicana Üroloji Bölümü Doktoru Op. Dr. Aghayev: “Obezite ve etnik köken prostat kanseri riskini artırıyor”

Medicana Sağlık Grubu Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Anar Aghayev, yaş, genetik yatkınlık, etnik köken ve obezite gibi faktörlerin prostat kanseri riskini artırdığını belirtti.


Medicana Sağlık Grubu Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Anar Aghayev, prodtt kanseriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 1,4 milyon erkeğin prostat kanseri tanısı aldığını ve bu hastalığa bağlı ölümlerin 375 binin üzerinde seyrettiğini belirten Aghayev, Türkiye’de de benzer bir tablonun görüldüğünü, Türkiye’de her 12 erkekten birinin yaşamının bir döneminde prostat kanseri ile karşılaştığını söyledi.


Prostat kanserinin toplumdaki farkındalığının istenilen düzeyde olmadığını ifade eden Aghayev, erken evrede semptom göstermeyen prostat kanseri ile ilgili, “Genel olarak rastlanan prostat kanseri belirtileri üriner sistem semptomları şeklinde olsa da, ileri dönem prostat kanserinde kanser hücrelerinin yayılımına bağlı olarak sırt ağrısı, üst solunum sistem sorunları gibi geniş bir yelpazeyi içerebiliyor. Hatta bazı kişilerde hiçbir belirti görülmeyebiliyor. Genel olarak en çok rastlanan prostat kanseri üriner sistem kaynaklı belirtileri arasında idrar yaparken ağrı ve yanma, idrara başlama zorluğu, geceleri sık sık idrara çıkma, kesintili idrar akışı, idrarda ya da menide kan görülmesi, mesanenin tamamını boşaltamama hissi, ağrılı boşalma yer alıyor. Tüm bu semptomlar iyi huylu prostat büyümesinde ve başka hastalıkların üriner sistem üzerine etkisi ile de oluşabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle düzenli prostat kontrolleri hayati önem taşıyor” açıklamasında bulundu.


“Obezite prostat kanseri riskini artırır”


Prostat kanserinin risk faktörlerine de dikkat çeken Aghayev, yaş, genetik yatkınlık, etnik köken ve obezite gibi faktörlerin prostat kanseri riskini artırdığını belirtti. Özellikle ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan kişilerde riskin daha yüksek olduğunu ifade eden Op. Dr. Aghayev, ayrıca, yapılan araştırmalar siyahi erkeklerde prostat kanserinin daha sık görüldüğünün ortaya konulduğunun altını çizdi. Beslenmenin de prostat kanseri riskini etkileyebileceğini belirten Aghayev, yeşil çay, ıspanak ve lahana gibi gıdaların riski azalttığını, aşırı alkol tüketiminin ise riski artırabileceğini söyledi.


PSA testi teşhis için önemli bir araçtır


Prostat kanseri tanısında kullanılan yöntemler hakkında da bilgi veren Dr. Aghayev, konuşmasına şöyle devam etti:


“Erken teşhis için en önemli testlerden biri PSA (Prostat Spesifik Antijen) testidir. Bu test, prostat kanseri riskini değerlendirmek için önemli bir araçtır. Parmakla rektal muayene de prostat kanserinin tespit edilmesinde büyük önem taşır. Bununla birlikte Multiparametrik Prostat MR Görüntüleme de ise prostatın daha net değerlendirilmesi sağlanır. Bu yöntemde hastaya damardan kontrast madde verilerek MR çekilir ve prostattaki lezyonların kanser yönünden derecelendirilmesi istenebilir. Bu yöntem günümüzde prostat biyopsisi öncesi rutin uygulanan yöntem haline gelmiştir. Tanı yöntemlerinden prostat biyopsisi de test sonuçlarının prostat kanserine işaret ettiği durumlarda kesin sonuç elde etmek amacıyla, makattan veya perine bölgesinden ultrason ya da MR eşliğinde doku örneklemesi yapılarak gerçekleştirilir.”


“Tedavi seçenekleri kişiye özel belirlenir”


Hastalığın durumuna ve evresine göre prostat kanseri tedavisinde birçok farklı yöntemin uygulanabildiğini aktaran Anar Aghayev, “Hastalığın evresine göre cerrahi, radyoterapi, hormon tedavisi ve kemoterapi gibi yöntemler kullanılır. Erken evrelerde aktif izlem adı verilen yöntemle hastanın düzenli olarak takip edilmesi de bir seçenektir. Cerrahi tedavi, erken evrelerde sıklıkla tercih edilir. Prostatın tamamının çıkarıldığı radikal prostatektomi ameliyatı açık, laparoskopik ya da robotik olarak yapılabilir” ifadelerini kullandı.


“Düzenli kontrol erken teşhis şansını artırır”


Son olarak prostat kanserinin tekrarlama riskine de dikkat çeken Op. Dr. Aghayev, “Prostat kanseri ne kadar erken teşhis edilirse, tedavi başarısı o kadar yüksek olur. Düzenli kontroller, erken teşhis ve zamanında müdahale ile hastalıktan tamamen kurtulmak mümkündür. Önemli olan tüm erkeklerin belirli bir yaştan sonra düzenli kontrollerini yaptırmasıdır” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.