EKONOMİ - 08 Nisan 2025 Salı 15:49

KAMUSAM kamu personelinin sorunlarını çalıştaylarla masaya yatırdı

A
A
A
KAMUSAM kamu personelinin sorunlarını çalıştaylarla masaya yatırdı

Kamu Çalışanları Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAMUSAM), düzenlediği çalıştaylarla kamu çalışanlarının sorunlarını masaya yatırdı.


Kamu Çalışanları Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAMUSAM) tarafından, kamu çalışanlarının sorunlarını masaya yatırmak adına bir dizi çalıştay ve panel düzenledi. Bu çerçevede sosyal güvenlik sistemine bilimsel katkı amacıyla 5510 ve 5434 Sayılı Kanunlar Çalıştayı, yaşlı bakım mesleklerinde iş imkanlarının artması adına Yaşlı Bakım Teknikerleri Çalıştayı, afet anlarında hayati koordinasyonun güçlendirilmesi 112 Acil ve UMKE Paneli, kamu hizmetinde psikososyal güvenliği sağlanması adına Mobbing ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı ve Aile Sağlığı Hizmetleri Çalıştayı gerçekleştirildi.


Bu çerçevede Türkiye’nin sosyal güvenlik sistemini oluşturan en temel iki yasal düzenlemeyi mercek altına alınarak düzenlenen 5510 ve 5434 Sayılı Kanunları İnceleme Çalıştayı’nda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) temsilcileri, akademisyenler, hukukçular ve sendika temsilcilerinin katılımıyla eski ve yeni sistemler arasındaki farklar, emeklilik kriterleri, memurların hak kayıpları ve reform önerileri gibi pek çok konu derinlemesine tartışıldı.


Çalıştayda çerçevesinde sosyal güvenlik sistemine ilişkin çözüm önerilerini somutlaştırarak karar alıcılara sunuldu. KAMUSAM Genel Koordinatörü Fatih Seyran, çalıştayın kamu personelinin sosyal haklarının iyileştirilmesi için önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, "Amacımız, çalışanların mağduriyetlerini en aza indirmek ve daha adil bir sistemin inşasına katkı sağlamaktır" dedi.



"Yaşlı Bakım Teknikerleri Çalıştayı ile yaşlı bakım teknikerlerinin rollerini işlevsel hale getirmek için rapor sunuldu"


KAMUSAM ve Genç Sağlık Sendikası koordinasyonunda düzenlenen ‘Yaşlı Bakım Teknikerleri Çalıştayı’nda Türkiye’de hızla yaşlanan nüfusa yönelik sağlık hizmetlerinde görev alan teknikerlerin sorunlarını masaya yatırdı. Eğitim yetersizlikleri, görev tanımlarının net olmaması, istihdam sorunları ve özlük hakları gibi temel problemler, bilimsel bir zeminde değerlendirildi. KAMUSAM, söz konusu çalıştay aracılığıyla yaşlı bakım teknikerlerinin sağlık sistemindeki rollerini daha işlevsel hale getirmek için kapsamlı bir öneri raporu sundu.



"112 Acil Sağlık Hizmetleri ve UMKE Paneli’nde acil sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı"


İstanbul’da düzenlenen 112 Acil Sağlık Hizmetleri ve UMKE Paneli’nde afet ve acil durumlara müdahalede yaşanan organizasyonel eksiklikleri ele aldı. KAMUSAM’ın akademik katkılarıyla şekillenen panelde, acil sağlık hizmetlerinin hız, etkinlik ve teknoloji açısından güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.


Özellikle UMKE ekiplerinin afetlerdeki koordinasyon kapasitesi, eğitim standartları ve saha uygulamaları gibi konular ele alındı. KAMUSAM, panel sonunda hazırladığı değerlendirme raporunda, Türkiye’nin afet yönetim stratejisinde sağlık hizmetlerinin merkezi rolünü güçlendirmeye yönelik somut öneriler sundu.


Yine KAMUSAM’ın düzenlediği ‘Kamu Hizmetlerinde Mobbing ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı’ ile kamu kurumlarında çalışan personelin sıklıkla maruz kaldığı psikolojik ve fiziksel şiddet vakalarını bilimsel verilerle ortaya koydu. Özellikle sağlık ve eğitim sektörlerinde çalışan kamu personelinin karşılaştığı mobbing vakaları, katılımcı raporlarla ve saha örnekleriyle analiz edildi.


Çalıştay sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde; kurumsal denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, şikayetlerin etkin değerlendirilmesi ve hizmet içi eğitimlerin artırılması gibi çözüm önerileri yer aldı. KAMUSAM, bu çalıştay ile kamu kurumlarında daha sağlıklı bir çalışma iklimi için model sunma hedefini ortaya koydu.



"KAMUSAM, yalnızca bir düşünce kuruluşu değil"


KAMUSAM’ın başarılarının arkasında, güçlü bir vizyon, disiplinli bir organizasyon yapısı ve katılımcı bir yönetim anlayışı bulunduğunu dile getiren KAMUSAM Başkanı Furkan Ali Çiftçioğlu, "KAMUSAM, yalnızca bir düşünce kuruluşu değil; aynı zamanda sahadaki kamu çalışanlarının deneyimlerini akademik bilgiyle harmanlayan ve bu birliktelikten stratejik sonuçlar üreten bir kurumdur. Türkiye’de kamusal hizmetlerin kalitesini artırmak için daha yolun başındayız; ancak yürüdüğümüz yol doğru" ifadelerine yer verdi.


Genel Koordinatör Fatih SEYRAN ise, kurumsal yapılanmanın önemine dikkat çekerek, "Bugün geldiğimiz noktada, kamu çalışanlarının sorunlarını yalnızca tespit etmiyor; aynı zamanda bu sorunlara dair bilimsel temelli çözüm yollarını da geliştiriyoruz. KAMUSAM’ın temel hedefi, kamusal hizmetlerin nitelikli, adil ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına katkı sunmaktır" şeklinde konuştu



KAMUSAM kamu personelinin sorunlarını çalıştaylarla masaya yatırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Yardımcısı Koçoğlu: "Millet olma bilincimizi diri tuttuğumuz müddetçe, bu topraklarda daima şehitlerimizin ruhu yaşayacaktır" Çanakkale Kara Savaşları’nın 110’uncu yıl dönümü anma programları kapsamında 57. Alay Vefa Yürüyüşü’nün kapanış programı gerçekleştirildi. Törene, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Avukat Doç. Dr. Safa Koçoğlu ve binlerce öğrenci katıldı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Koçoğlu tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından şehitler için dua edildi. Bakan Yardımcısı Koçoğlu, gençlere hitap etti. Konuşmanın ardından Koçoğlu, gençlerle birlikte şehitliklere karanfil bıraktı. Toplu hatıra fotoğrafı da çekildi. "Bugün, Türkiye’mizde 86 milyon huzur içinde yaşıyorsak, bunu Çanakkale’de toprağa düşmüş o genç, cesur, yiğit şehitlerimize borçluyuz" 57. Alay Vefa Yürüyüşü’nün kapanış konuşmasını gerçekleştiren Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Av. Doç. Dr. Safa Koçoğlu, "Az önce Conkbayırı’ndaydık. 57. Alay Vefa Yürüyüşümüzü tamamladık. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından bu Vefa Yürüyüşü’ne katılmak için koşup gelen tüm gençlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Osman Aşkın Bak’ın selamlarını getirdim sizlere, kendisi burada olamasa da gönlü burada, sizlerle. Sizler bugün burada, Çanakkale’de attığınız her adımda; yalnızca geçmişin izlerini değil, yarınlara ışık tutan bir yürüyüşün izzetini de taşıyorsunuz. Tıpkı bayrağımızı dünyanın dört bir yanında bilgiyle, emekle, başarıyla dalgalandıran nice gencimiz gibi; sizler de bu milletin onurunu, inancını ve umudunu yüreklerinizde taşıyarak yürüyorsunuz. Bir asır geçse de, destan yazanların izinden yola çıkma iradeniz ve o ruhu hissetme arzunuz her şeyden kıymetli. Şimdi Şehitler Abidesi’nin manevi huzurundayız. Çanakkale; kahramanlığın, fedakârlığın ve imanın tarih kitaplarına sığmadığı bir destandır. Bu topraklar metrekareye 6 bin merminin düştüğü, on beşlilerin fedakarlıklarının tarihe mühür vurduğu topraklardır. Her birinin ruhu için fatihalarımızı, dualarımızı okuyoruz. Rabbimiz makamlarını ali eylesin. Ruhları şad olsun. Çanakkale ruhu, milletimizin kalbine kazınmış, asırlar geçse bile sönmeyen bir ateştir. O ateş ki, bizi millet yapan ortak ruhun, ortak duygunun, ortak idealin kaynağıdır. Bu topraklar için şehadete koşanlar; istiklal ve istikbal için canlarını hiç düşünmeden feda etmiş kahramanlardır. Ve onlar ’Asla geri dönmeyi düşünmediler.’ gelecek nesiller için, bizim için, bugün burada bulunan sizler için, yarınlarımızı kurtarmak adına büyük bedeller ödemişlerdir. Bu topraklarda yazılan destan, sadece kendi tarihimizin değil, dünya tarihinin de akışını değiştirmiş, emperyalist güçlere ’dur’ demiştir. Çanakkale, sadece bir savaş değildir. Çanakkale; bir duruşun, bir direnişin, dünyaya verilmiş eşsiz bir insanlık dersinin adıdır. Bu topraklarda can veren şehitlerimiz, bizlere ağır ama bir o kadar onurlu bir emanet bırakmıştır. Bu emanet, ayaklarımızı sağlam bastığımız bu vatandır. Bu emanet, bugün her birinizin elinde dalgalanan rengini şehitlerimizin asil kanından alan ay yıldızlı bayrağımızdır. Bugün, Türkiye’mizde 86 milyon huzur içinde yaşıyorsak, bunu Çanakkale’de toprağa düşmüş o genç, cesur, yiğit şehitlerimize borçluyuz" dedi. "Onların süngüyle yükselttiği bu abideyi, bizler bugün kalemimizle, hayallerimizle, düşüncelerimizle ve büyük hedeflerimizle daha da yüceltmeliyiz" Gençlerin bugünün kahramanları olduklarını belirten Koçoğlu, "Sizler, bugünün on beşlileri, Seyit Onbaşıları, Yahya Çavuşları, Nene Hatunları ve Ömer Halisdemirlerisiniz. Onların süngüyle yükselttiği bu abideyi, bizler bugün kalemimizle, hayallerimizle, düşüncelerimizle ve büyük hedeflerimizle daha da yüceltmeliyiz. Çünkü bugünün mücadelesi; bilgiyle, fikirle ve iradeyle veriliyor. Ve bu mücadele, kalemin rehberliğinde, bilimin ışığında ve kararlılıkla kazanılıyor. Biliyoruz ki sizler, tam da bu şuurla yürüyorsunuz. Ve yalnızca geleceğe dair bir umut değil, aynı zamanda bizlere ilham veren, sorumluluklarımızı hatırlatan bir çağrı taşıyorsunuz. Çünkü sizin sözlerinizle, hayallerinizle, hedeflerinizle ve alın terinizle yükselen bir Türkiye, hiçbir fırtınada sarsılmaz, hiçbir mücadelede geri durmaz. Çanakkale’de verdiğimiz mücadele, Kurtuluş Savaşı’nın önsözüdür. Çanakkale, İstiklal Harbi’mizin ilk kıvılcımıdır. Buradaki mücadeleden aldığımız güçle, tarih sahnesindeki yürüyüşümüzü sürdürdük. Malazgirt’ten Söğüt’e, İstanbul’un fethinden Cumhuriyet’in kuruluşuna uzanan şanlı yolculuğumuzu unutmayacağız. Bu bilinçle gençlerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. Türkiye bugün, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, yalnızca bölgesinde değil, küresel ölçekte de söz sahibi, karar süreçlerinde belirleyici bir güç hâline gelmiştir. Savunmadan teknolojiye, ulaşımdan uzaya, spora uzanan geniş bir atılım zinciriyle; kendi savaş gemisini tasarlayan, yerli otomobilini üreten, İHA ve SİHA’larıyla gökyüzüne imzasını atan bir Türkiye var artık. Dünya şampiyonalarında, pek çok branşta başarılar elde eden Türkiye var. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında; tam bağımsızlığı, kararlı iradesi ve büyük hedefleriyle Türkiye Yüzyılı’nı adım adım inşa eden bir Türkiye yükseliyor. İşte bu noktada bugün buraya ülkemizin dört bir yanından gelen gençlerimiz de şehitlerimizin yolunda yürüyerek milli birlik ve kardeşliğimizin gücünü bir kez daha göstermiştir" ifadelerini kullandı. "Gençlerimizin tarih bilinciyle yetişmesi, milli ruhu kuşanması ve ecdada layık bir duruş sergilemesi adına önemli çalışmalara imza atıyoruz" Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak’ın öncülüğünde gençlerin bilinçli bir şekilde yetişmesi için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Bakan Yardımcısı Koçoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Sayın Bakanımız Dr. Osman Aşkın Bak’ın öncülüğünde gençlerimizin tarih bilinciyle yetişmesi, milli ruhu kuşanması ve ecdada layık bir duruş sergilemesi adına önemli çalışmalara imza atıyoruz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ve Gençlik Haftası, 30 Ağustos’u kapsayan Dumlupınar’dan Zafertepe’ye Gençlik Şühedanın İzinde Programı, İnebolu-Ankara arasını kapsayan bir hat üzerinde gerçekleştirilen Atatürk ve İstiklal Yolu Programı. Gençlik ve Spor Bakanlığımız tarafından her yıl başarıyla gerçekleştiriliyor. Her daim kökümüz mazide, gözümüz atide olacak. Kökü sağlam olmayan ağaç en ufak rüzgârda devrilir. Geçmişimizle bağımız her daim sağlam olacak. Millet olma bilincimizi diri tuttuğumuz müddetçe, bu topraklarda daima şehitlerimizin ruhu yaşayacaktır. Onların emanetlerine sahip çıktığımız müddetçe de bu bayrak, bu vatan sonsuza kadar var olacaktır. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın kaleminden dökülen dizelerde olduğu gibi, ’Ey şehitler tepesi, andımız olsun, bu gömülen şehitler üstüne. Seni elden çıkarmayacağız, kıyamete dek, düşmedikçe birer birer üstüne.’ Aziz vatanımızı ilelebet var olsun. Bu duygu ve düşüncelerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Çanakkale’de ve vatan müdafaasında canlarını ortaya koymuş tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve sonsuz bir saygıyla anıyoruz. Yolumuz açık, birlik ve beraberliğimiz daim olsun." Çanakkale Kara Savaşları’nın 110’uncu yıl dönümü anma programları kapsamında 57. Alay Vefa Yürüyüşü’nün kapanış programı SOLOTÜRK gösterisiyle sona erecek.