SAĞLIK - 18 Kasım 2024 Pazartesi 10:45

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Karayalçın: “Endometriozis çocuk sahibi olmayı zorlaştırabilir”

A
A
A
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Karayalçın: “Endometriozis çocuk sahibi olmayı zorlaştırabilir”

Endometriozisin çocuk sahibi olmada güçlük oluşturabileceğine dikkat çeken Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın “Normal adet ağrısı kişinin okula, işe gitmesini veya normal aktivitelerini engellemez ama endometriozis engelleyebilir” dedi. Böyle bir durumda çekinmeden hekime başvurulmasını tavsiye etti.


Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın rahim içi dokunun yani endometriumun rahim dışında yerleşmesi anlamına gelen “endometriozis” hastalığıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Endometriozisin genellikle karnın alt kısmında bulunup yumurtalık ve tüpleri, hatta bağırsak ve mesaneyi de etkileyebildiğini belirten Prof. Dr. Karayalçın “Buradaki dokular aynı rahimin içini döşeyen dokular gibi hormonlara cevap verdiği için karın içerisinde kanama olur ve tutulan bölgeye göre ağrıya neden olur. Etraftaki organlarda yapışıklıklara neden olup, bazı kişilerde yumurtalıklarda ‘endometrioma’ yani halk arasında ‘çikolata kisti’ olarak adlandırdığımız kistlere neden olur” dedi.


Hastalığın gerçek nedeninin hala bilinmediğini aktaran Prof. Dr. Karayalçın en muhtemel nedenin tüplerden kanın geri karına akması, kan damarları veya lenf damarları ile endometrial hücrelerin taşınması olduğunu ifade etti. Başlıca risk faktörlerini “adet döngüsünün 28 günden kısa olması, uzun süreli ve fazla kanamalı adet görme, düşük vücut kitle indeksi, aile hikayesi (anne, teyze, kız kardeş), erken yaşta adet görme, geç menopoz ve doğum yapmamış olmak” olarak sıraladı.



“Gündelik hayatı sekteye uğratacak bir ağrı”


Adet döneminde veya bundan bağımsız olarak karın alt bölgesinde ağrı ile kendini belli ettiğine değinen Prof. Dr. Karayalçın “Normal bir adet ağrısı kişinin okula gitmesini, işe gitmesini veya normal aktiviteler yapmasını engellemez. Buradaki ağrı bunun ötesinde, gündelik hayatı sekteye uğratacak bir ağrıdır. Bunun dışında bel ağrısı, ağrılı cinsel ilişki, idrar yaparken ağrı, bağırsak hareketlerinin ağrılı olması özellikle adet döneminde iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık görülebilir. Eğer adet sırasında bu şikayetleriniz varsa doktora başvurmanız gerekir” diye konuştu.


Prof. Dr. Karayalçın endometriozisin tüpleri tıkayarak spermin yumurtaya ulaşmasına engel olabileceği; yumurta ve sperme zarar verebileceği; çocuk sahibi olmada güçlük oluşturabileceğini konusunda uyarıda bulundu.



“Belirtiler varsa doktora başvurun”


Belirtiler gözlemlendiğinde ilk olarak doktora başvurup şikayetleri tanımlamak, ağrının yeri, süresi ve eşlik eden sorunların ne olduğunu anlatmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Karayalçın jinekolojik muayenede yumurtalık kisti ve rahim arkasına yapışıklığın tespit edilebileceğini ifade etti. Tanı sürecinde endometrioma veya çikolata kisti olarak bilinen yumurtalık kistlerinin tanısı için ultrason; hastalığın yerleşimi ve boyutu hakkında bilgi vererek cerrahi planlamada yardımcı olması için MR görüntüleme yöntemlerinin kullanılabileceğini söyledi. Laparaskopinin de göbek deliğinden yapılan yapılan küçük bir kesi ile karın organlarının görüntülenmesini, hastalığın yerleşiminin ve genişliğinin tanımlanmasını sağladığını ve dokudan örnek alınarak tanıyı kesinleştirebileceğini sözlerine ekledi.



“Tedavide ilk aşama ağrının giderilmesi”


Endometriozis tedavisinde ilk basamağın ağrının giderilmesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karayalçın genellikle önce tıbbi tedavi önerildiğini, bu etkili olmazsa cerrahi tedavi aşamasına geçilebileceğini dile getirdi.


Adet sırasındaki ağrılara karşı ağrı kesici ilaçların yardımcı olacağını belirten Prof. Dr. Karayalçın “Hormonal tedavide doğum kontrol hapları, cilde yapıştırılan yamalar ve vajinal halka kullanımı ile endometriozisi arttıran hormonlar kontrol altına alınır. GnRH analogları suni menopoz yapar. Bunların yanında düşük doz hormon kullanımı menopoza bağlı ateş basması, vajinal kuruluk ve kemik erimesi riskini azaltır. Rahim içerisine takılan ve düşük doz progesteron salgılayan spiral veya yalnız progesteron içeren doğum kontrol ilaçları da yine endometriozis tedavisinde kullanılır” dedi.



“Gebelik için en iyi dönem cerrahi sonrası”


Cerrahi tedavi ile rahim ve yumurtalıkların korunmasının amaçlandığına işaret eden Prof. Dr. Karayalçın “Avantajları nedeniyle laparaskopik cerrahi tercih edilir. Yumurtalıklarda kist varsa onun çıkarılması, yapışıklıkların açılması ile kişinin gebelik şansı artar. Cerrahiden sonraki ilk altı ay gebe kalma şansının en yüksek olduğu dönemdir. Bu dönemde tıbbi tedavi ile yumurtalıklar uyarılarak yumurta gelişimine yardımcı olunur. Bu tedavi ile ile gebelik oluşmazsa tüp bebek tedavisi ile yumurta ve sperm vücut dışında birleştirilerek gelişen embriyo rahim içerisine yerleştirilir” diye konuştu.


Diğer tedavilerle sonuç alınamaması durumunda, çocuk doğurmak istemeyen kişilerde veya ciddi sağlık problemlerine yol açan bir durum varsa endometriozisin kesin tedavisinin rahim ve yumurtalıkların alınması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karayalçın “Tedavide esas amaç kişinin rahatlığını sağlamak ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Bu nedenle adet döneminde ciddi ağrı şikayeti olan kişilerin bu durumu yakınları ve arkadaşları ile paylaşmaları ve çekinmeden doktora başvurmaları gerekir” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bakan Yardımcısı Yenigün: "Çocuk haklarını kabul etmiş ülkeler, çocuklara karşı işlenen savaş suçlarına sessiz" Uluslararası 25. Çocuk Forumu Karadeniz ayağı Samsun’da başladı. Forumda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, "Ukrayna’da, Gazze’de olduğu gibi son zamanlarda dünyada yaşanan olaylarda çocuk haklarını kabul etmiş ülkelerin çocuklara karşı işlenen acımasız savaş suçlarına sessiz kaldığını üzüntüyle izliyoruz" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında 7 bölgeyi temsilen "Çocuk İçin Katılım ve Savunuculuk" temasıyla "25. Ulusal Çocuk Forumu Çeyrek Asır Çocuk Forumu Buluşmaları" düzenleniyor. Forumun Karadeniz ayağı Samsun’da bir otelde başladı. İki gün sürecek forumda Samsun, Amasya, Artvin, Bolu, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Ordu, Rize, Sinop, Tokat, Trabzon, Zonguldak, Bayburt, Bartın, Karabük ve Düzce illerinden olmak üzere toplamda 18 ilden 1 kız çocuk, 1 erkek çocuk katılarak çocukların ihtiyaç, istek ve önerilerini dile getiriyor. "Üzüntüyle izliyoruz" Forumda konuşan, Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, "2000 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen Çocuk Forum’larının 25’ncisi 81 ilden çocuklarımızın katılımıyla 7 bölgemizde Çeyrek Asır Çocuk Formu buluşmaları şeklinde ‘Çocuk için Katılım ve Savunuculuk ile gerçekleştiriyoruz. Bakanlığımız çocukların sağlıklı gelişimlerini desteklemek, çocuk haklarının uygulanmasını sağlamak, çocuklarımızı her türlü tehlike ve risklerden koruyacak tedbirleri hayata geçirmek gayretiyle için çalışıyor. Bu forumda UNICEF ile birlikte hareket ediyoruz. Bakanlık olarak yaptığımız bütün çalışmalarda çocuk haklarını temel ilke olarak kabul ediyor, her çocuğun temel hizmetlere erişmesi, çocuklarımızı ilgilendiren tüm konularda çocukların görüşüne başvurulmasını önemsiyoruz. Gece gündüz çalışmaya gayret ediyoruz. Yarının Türkiye’sinde farklı alanlarda görevi siz devraldığınızda ve söz sahibi olduğunuzda ülkemizi her alanda daha ileri taşıyacağınıza şüphemiz yok. Son zamanlarda dünyada yaşanan olaylarda çocuk haklarını kabul etmiş ülkelerin çocuklara karşı işlenen acımasız savaş suçlarına sessiz kaldığını üzüntüyle izliyoruz. Ukrayna’da, Gazze’de olduğu gibi. Bu acı olaylar bizleri yıldırmayacak, aksine çocukların yaşama, korunma, sağlık gibi temel haklarını savunmak ve dünyanın neresinde olursa olsun bütün çocukların sağlıklı, mutlu şekilde büyümelerini sağlamak için bizler daha büyük şevkle çalışacağız" diye konuştu. "Tüm dünya çocuklarının hakları için birlikte gayret göstermeniz gerekmekte" Samsun Valisi Orhan Tavlı ise yaptığı konuşmada, "Her çocuğun eğitim, sağlık, güvenlik, barınma ve oyun haklarına sahip olduğu bir dünya inşa etmek bugünün büyüklerinin sorumluluğu elbette ama çocukların hayatlarına dair kararlar alınırken sizlerin seslerinizin duyulması gerektiği de önemli bir gerçektir. Sizlerin bu konudaki görüşleriniz, fikirleriniz ve hayalleriniz biz yetişkinlere yol gösterici olacaktır. İşte bu yüzden bugünkü toplantımızın da temasını oluşturan ‘Çocuk için katılım ve savunuculuk’ konusunu çok önemli görüyoruz. Bizler sizlerin haklarınızı savunmak ve sizleri her türlü tehlikeden korumak için elimizden gelen çabayı sarf ederken sizlerin de haklarınızı savunmak ve geliştirmek için katılımcı bir anlayışla katkıda bulunmaya gayret göstereceğinize inanıyoruz. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşasına başladığımız Türkiye Yüzyılı inşallah sizlerin omuzlarınızda yükselecek. Bunun için de şimdi öncelikle hem kendi haklarınız hem de tüm dünya çocuklarının hakları için birlikte gayret göstermeniz gerekmektedir" şeklinde konuştu. Programda Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kemal Gümrükçü de bir konuşma yaptı. Forum, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti. Foruma ayrıca Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Müftüsü Seyfullah Çakır ve çocuklar katıldı. Forum 19 Kasım Salı günü sona erecek.
Kars Kars Peynir Müzesi yoğun ilgi görüyor Türkiye’nin ilk tematik Peynir Müzesi yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. Müzeyi 2024 yılının ilk 11 ayında 72 bin kişi ziyaret etti. Başta Gravyer ve Kars kaşarı olmak üzere peynir çeşitlerini tanıtan ve bölgenin geleneksel peynir üretim tekniklerini sergileyen müze, her gün binlerce ziyaretçiye kapılarını açıyor. Açıldığı günden itibaren Kars turizmine önemli katkılar sağlayan Peynir Müzesi, özellikle yurt dışından gelen turistlerin ilgisini çekiyor. Grevyer ve Kars Kaşarı ve peynir çeşitlerinin hikayesininin görsellerle anlatıldığı müze, 11 ayda ziyaretçilerle doldu taştı. Peynir Müzesi’nin görmek için Ankara’dan Kars’a geldiğini ifade eden Beşir Şimşek, “Kars’ı gezmeye geldik, Kars’ı gezmeye gelmişken de bir Peynir Müzesi’ni görelim istedik. Burada peynire dair bilgilerimiz daha da arttı. Peynir hakkında bilgi edinmiş olduk” dedi. Kars’a Iğdır’dan gelen vatandaşlar, müzeye hayran kaldıklarını belirttiler. Vatandaşlar, “Peynir Müzesi olduğunu öğrendik. Geldiğimizde gördük, Kars kaşarının nasıl yapıldığını, süreçlerini öğrendik. Gerçekten özen hazırlanmış müze, hem görseller olsun, hem mimari olsun, gezmeye değer, herkesin gemesini tavsiye ederim” diye konuştular. Türkiye’nin ilk tematik Peynir Müzesi’nde, Gravyer yapımı, peynir salonu, video odası, temsili Kars Garı, Kars bitki örtüsü, Ankara Gazi Garı, Kars evleri, şef ve atölye bölümlerinin yer alıyor. Müzeyi gezen ziyaretçiler, yaylalarda elde edilen sütün peynire dönüşüm serüvenini öğreniyor. Kars Peynir Müzesini 11 ayda 72 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Müze günü birlik olarak ziyaretçiler tarafından gezilebiliyor. (IÇ-AT)