KÜLTÜR SANAT - 08 Nisan 2025 Salı 18:22

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Hac organizasyonunda İslam ülkelerine örnek bir teşkilatız"

A
A
A
00:00
00:00
HD

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Diyanet İşleri Başkanlığımız hac organizasyonu hususunda İslam ülkelerine örnek bir teşkilattır. Yıllar geçtikçe kendimizi yeniliyoruz, her sene bir önceki yıla göre daha iyi hizmet üretmeye gayret ediyoruz" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Denizli Dini Yüksek İhtisas Merkezinde düzenlenen "2025 Hac Organizasyonu Kafile Başkanları Toplantısı"na çevrim içi katıldı.

"Hac yolcuğu, bir eğitim sürecidir"

Hac ibadetinin, İslam’ın en kapsamlı ibadetlerinden birisi olduğunu belirten Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

"Hac, yürekleri Allah ve Rasulü’nün sevgisi ile yanıp tutuşan müminler için mübarek bir yolculuktur. Hac yolculuğu, müminler için özlemlerin en büyüğü, yolculukların en hayırlısı, kavuşmaların en heyecanlısıdır. Hac, bir mekteptir. Hac yolcuğu, bir eğitim sürecidir. Mali ve bedeni boyutlara sahip olması hasebiyle diğer ibadetlerden ayrılan ve birçok hikmeti içinde barındıran hac ibadeti, İslam’ın temel ilke ve değerlerini hem teorik hem de pratik olarak öğreten bir okuldur. Bizlere, bir takım semboller üzerinden yaratılış gayesini, kulluk bilincini, insani değerleri, güzel ahlakı öğretmektedir."

Manevi değerlerin ötekileştirildiği, kişisel arzu ve isteklerin hayatın odağına yerleştirildiği bir çağ olduğunu söyleye Erbaş, "Bugün maalesef maddi hazların öne çıkarıldığı, manevi değerlerin ötekileştirildiği, kişisel arzu ve isteklerin hayatın odağına yerleştirildiği bir çağa tanıklık ediyoruz. Böyle bir çağda hac ibadeti, insanı merkeze alan değerleriyle ayrı bir önem kazanmaktadır" ifadelerini kullandı.

"Her sene bir önceki yıla göre daha iyi hizmet üretmeye gayret ediyoruz"

Hacı adaylarını kutsal topraklara götürüp ibadetlerini yaptırdıktan sonra selametle geri getirmenin, tecrübe, özveri ve büyük bir organizasyon gerektirdiğini ifade eden Erbaş, "Başkanlığımız hac organizasyonu hususunda İslam ülkelerine örnek bir teşkilattır. Yıllar geçtikçe kendimizi yeniliyoruz, her sene bir önceki yıla göre daha iyi hizmet üretmeye gayret ediyoruz. Karşılaşılması muhtemel meşakkatlerin hafifletilmesi ve hacılarımızın ibadetin manevi hazzını doyasıya yaşamaları için hizmet kalitesini ve standardını her yıl daha ileri seviyeye taşımanın gayreti içerisinde oluyoruz" diye konuştu.

İbadet şuuruyla hizmet eden bütün hocalara teşekkür eden Başkan Erbaş, "Bu yıl 85 bin vatandaşımızı, kardeşimizi, en güzel şekilde Beytullah’la, Arafat’la Ravza’yla buluşturmak için büyük bir özveri ile son hazırlıkları yapıyoruz. Başta Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz olmak üzere ibadet şuuruyla hizmet eden bütün kardeşlerimize, hocalarımıza teşekkür ediyorum" sözlerini söyledi.

"Kafile başkanları haccı irşada dönüştüren tebliğcilerdir"

Kafile başkanlarının, güçlü bir iletişimci olduğunu ve samimi ilişkiler kurabildiklerini belirten Erbaş, "Kafile başkanı sorumluluğunda bulunanları en doğru şekilde yönetebilen iyi bir idarecidir. Haccı aynı zamanda irşada dönüştüren bir tebliğcidir. En önemlisi de Rahmanın misafirlerine hizmet etmekten şeref duyan bir gönül insanıdır" ifadelerini kullandı.

"Haccın her bir menasikini en güzel şekilde yaptırmakla mesulüz"

Diyanet İşleri Başkanlığının hac ibadeti süresince iki şeye çok büyük önem verdiğine işaret eden Erbaş, şunları kaydetti:

"Bunlardan birincisi, haccın her bir menasikinin hakkıyla ve eksiksiz yerine getirilmesidir. Bizler hacılarımıza haccın her bir menasikini en güzel şekilde yaptırmak ve bu bunların ifade ettiği mana ve hikmetleri en iyi şekilde kavratmakla mesulüz. İkincisi ise, hac menasikinin arkasındaki anlam ve hikmetlerin idrak edilmesidir, yani irşat vazifesidir. Hac ibadetinin hikmet boyutunu, her sembolün arkasındaki büyük anlamı, kafilemizdeki her kardeşimize mutlaka anlatmalıyız. Haccın nasıl bir davet olduğunu, bu davete icabetin ne demek olduğunu ve nasıl olması gerektiğini onlara iyi izah etmeliyiz."

Furkan Doğan



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da Emek ve Endüstri Tarihi Sempozyumu’ Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Tarih Vakfı’nın katkılarıyla düzenlenen ‘Osmanlı’dan Günümüze Bursa Emek ve Endüstri Tarihi Sempozyumu’nda konuşan Başkan Mustafa Bozbey, kentin her bir değerine sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara aktarmak zorunda olduklarını hatırlattı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı’nın Tarih Vakfı ve Bursa Kent Konseyi katkılarıyla düzenlediği ‘Osmanlı’dan Günümüze Bursa Emek ve Endüstri Tarihi Sempozyumu’, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Paralel oturumlar ve yuvarlak masa toplantılarıyla iki gün sürecek sempozyumda, bilim insanları ve araştırmacılar tarafından Osmanlı klasik döneminden günümüze uzanan geniş bir zaman aralığında Bursa’da emeğin ve endüstrinin tarihine ilişkin özgün çalışmalar anlatılacak. İki gün boyunca 6 oturumun ve 3 yuvarlak masa tartışmasının yapılacağı sempozyuma, Türkiye’den ve uluslararası araştırma kurumlarından birçok bilim insanı da katkı sağlıyor. Programın açılış törenine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcıları Mehmet Yıldız ve Mehmet Emin Direkçi, Tarih Vakfı Genel Sekreteri ve Eş Başkanı Nurşen Gürboğa, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi daire başkanları ve yöneticileri ile tarih meraklıları katıldı. Bursa’nın hem endüstriyel anlamda liderlik hem de sendikalaşma konusunda önemli gelişmelere ev sahipliği yaptığını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, tarih boyunca birçok yeniliğin, farklılığın ve kritik süreçlerde kararların alındığı bir kent olduğunu ifade etti. Sempozyumdaki çıktıların son derece önemli olduğunu dile getiren Başkan Bozbey, "Bursa’nın 8500 yıllık bir geçmişi var. Selçuklu dönemine ait izler de var. Bu dönemlerin de zamanla emek ve endüstri bağlamında incelenmesi gerekir. Bursa’nın her bir değerine sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara aktarmak zorundayız. Ancak bu sorumluluk duygusuyla hareket edilirse daha yaşanılabilir bir kent oluşturabiliriz. 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı çalışmalarında Bursa’nın geçmişinde var olan emek ve endüstri ilişkilerine de yer vermeliyiz. Ancak o zaman kentin geleceğine doğru bir şekilde yön verebiliriz. Sempozyumun hayırlı olmasını diliyorum. Tüm katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi. Tarih Vakfı Genel Sekreteri ve Eş Başkanı, aynı zamanda Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Nurşen Gürboğa, Bursa’nın emek ve endüstri alanında köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Bursa’nın tarihsel süreç içerisinde her zaman önemli bir kent olduğunu anlatan Gürboğa, iktisadi öneminin ise 14. yüzyıla kadar dayandırılabileceğini belirtti. Osmanlı’nın sanayileşme, kapitalistleşme ve emek süreçlerinin Bursa tarihinden izlenebileceğini anlatan Gürboğa, "Türkiye Cumhuriyeti’nin devletçilik modelini, 1960’lardaki ithal ikameci sermaye birikimini, 1980’ler sonrasındaki ihracata dayalı büyüme modelini, 2000’lerdeki küreselleşme ve taşeronlaşma gibi işçilik türlerini, güçlü sendikal mücadeleyi Bursa’nın özgün tarihinde izleyebiliyoruz. Bursa, ipek tarihiyle çok özdeşleşmiştir. İpeği izlediğimizde Bursa’nın tarihini de izleyebiliyoruz. Göçmen şehri olan Bursa bize çok şey anlatıyor. Sempozyum boyunca bu uzun ve köklü tarihin belirli kesitlerine bakacağız. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Bursa’nın emek ve endüstri tarihini kayıt altına almak amacıyla sempozyumu düzenlediklerini söyledi. Sempozyumun düzenlendiği eski Merinos Fabrikası’nın arşivini de Tarih Vakfı ile birlikte derleyip toparlayacaklarını açıklayan Özkılınç, "Merinos’un görsel ve yazılı tüm arşivini dijital hale getirerek araştırmacıların ve okurların hizmetine sunacağız. Sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy da sempozyumda özellikle Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar olan endüstrileşme ve emek bölümünün ele alınmasının önemli olduğunu anlatarak programa katılan ve emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından Başkan Mustafa Bozbey tarafından Nurşen Gürboğa’ya ve konuşmacılara günün anısına hediye takdim etti. İbn Haldun Üniversitesi’den Suraiya Faroqhi’nin ‘Erken modern dönemde (16.,17. ve 18. yüzyıllarda) Bursa’da tekstil sektöründe çalışanlar’ konulu sunumunun ardından sempozyum, oturum bölümleriyle devam etti.