POLİTİKA - 19 Mart 2025 Çarşamba 21:43

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çiftçilere müjde

A
A
A
00:00
00:00
HD

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda çiftçilerle iftar yaptı. Programda konuşan Erdoğan, "Ülkemizin dört bir yanından 81 ilden gelen kıymetli üreticilerimiz, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Bu mübarek akşamda Milletin Evinde sizleri ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti dile getirerek sözlerime başlamak istiyorum. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Artık 19. gününü geride bıraktığımız Peygamber Efendimizin cehennem azabından kurtuluş olarak müjdelediği son 10 gününe eriştiğimiz Ramazan-ı Şerifinizin mübarek olmasını diliyorum. Önümüzdeki hafta idrak edeceğimiz Kadir Gecenizi inşallah 30 Mart’ta vasıl olacağımız Ramazan bayramınızı da şimdiden tebrik ediyorum. Bu mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların milletimizin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine program için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan sizlerin şahsında vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçi kardeşlerime sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabbim milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim. Çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde milli iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakarlığını hiçbir zaman unutmayacağız" dedi.

"O karanlık gecede darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum" diyen Erdoğan, "15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokraside değil, tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da yine sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz. Göreve geldiğimiz günden itibaren tüm vatandaşlarımızın saadeti, refahı, kardeşliği için geceli gündüzlü koşturuyoruz. Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükümetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden, 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçilere hak ettiği değeri vermenin çabasında olduklarını belirterek, "Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sizlerle ve ekranları başında bizleri izleyen kardeşlerimle sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum. Yine burada birilerinin ’Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum" değerlendirmesini yaptı.

Verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl sonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağını dile getirdi. Türkiye’de 206 çeşit tarım mahsulü üretildiğini kaydeden Erdoğan, "Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada dördüncüyüz. Bitkisel üretimde on birinciyiz. 21 üründe dünyada ilk üçteyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada dokuzuncu, Avrupa’da 3. sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada yedinci, Avrupa’da birinci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada dokuzuncu, Avrupa’da ise ikinciyiz. Yumurta üretiminde dünyada onuncu, Avrupa’da ikinci, bal üretiminde dünyada ikinci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada on altıncı, Avrupa’da 2. sıradayız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki bütün bu başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini, 2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini aktardı.

"’Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye, bugün tarımsal hasılada Avrupa’da lider dünyada ise 8. sıradadır" diyen Erdoğan, "Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık, geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz. Tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürün ihraç ediyoruz. İhracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasındayız.İlk Üç Ülke Arasındayız 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürün ihraç ediyoruz. İhracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasındayız. Tohumculukta 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştiriyoruz. Bu listeyi daha da uzatmamız mümkündür. İdrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamlar ziyadesiyle kafidir. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup, hükümetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun, hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum" diye konuştu.

Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, burada aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız, sizlerin alın terinizde ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemizde hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler, özellikle mübarek Ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır" diye konuştu.

Ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı. Ayrıca ürün arzını dönük önlemleri aldık. Bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısı yaşanmadı. Hatta birçok işletmemiz indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiler, hem de Ramazan ayında vatandaşımızın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek oldular. İnşallah Ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini, Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz" dedi.

85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa bunda en büyük emeğin çiftçilerde olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduk. Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile bu ürün para yetmedi, elde kaldı gibi şikayetlerinde inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturuldu. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı arttırıyoruz."

Bütün tarım politikalarının merkezine üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını bildiren Erdoğan, "Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete almıştık. Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yılda benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor. Sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor. Yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz. Kırsalda hayat standardını yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarımız sürüyor. Uyguladığımız kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerimiz bulunuyor" diye konuştu.

Çiftçilerle müjdeleri paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinde kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz" ifadelerini kullandı.

Bu rakamın 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de paylaşan Erdoğan, "Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bu düşüncelerle davetimize icabet ederek iftar soframızı şereflendiren siz çiftçilerimize teşekkür ediyor. Her birinizi milletin evinde misafir etmekten duyduğum memnuniyeti tekraren ifade ediyorum" şeklinde konuştu.

Hülya Keklik


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kiracısı tarafından pompalı tüfekle öldürülen adam son yolculuğuna uğurlandı Sakarya’nın Serdivan ilçesinde kiracısı tarafından mülk sahibi olduğu markette pompalı tüfekle vurularak öldürülen Mehmet Bal (46) son yolculuğuna uğurlandı. Olay, dün Medeniyet Bulvarı üzerinde meydana geldi. Doğan G. (45), uzun bir zamandır işlettiği markete, mülk sahibi Mehmet Bal’ı (46) konuşmak için çağırdı. İddiaya göre, mülk sahibi Bal’ın mevcut kira bedelinin yaklaşık 3 katını istemesi üzerine tartışma yaşandı. Büyüyen olay esnasında Doğan G., pompalı tüfek ile Mehmet Bal’ı vurarak öldürdü. Olayın ardından 2 farklı iş yeri ile 1 eve de pompalı tüfekle ateş açan Doğan G., diğer planladığı saldırıları yapamadan Adapazarı ilçesinde polis ekiplerince motosiklet ve olaylarda kullandığı pompalı tüfekle yakalandı. Yaklaşık 45 dakika içerisinde bir cinayet işleyip, 3 ayrı adrese de silahlı saldırı düzenleyen şahıs emniyetteki işlemlerinin ardından sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Sahibi olduğu dükkanda öldürülmüştü, son yolculuğuna uğurlandı Cinayetin gerçekleştiği mülkün sahibi Mehmet Bal, Adapazarı Hızırtepe Mahallesi Lokman Hekim Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Öte yandan, Mehmet Bal’ın Adapazarı Belediyesi Etüt Proje Müdürü Nigar Coşar Bal’ın da eşi olduğu öğrenildi.
Bilecik Nevruz’da bu sefer yumurtalar kırılmadı Bilecik’te Nevruz dolayısıyla Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bahçesindeki coşkulu bir etkinlik düzenlendi. Törende protokol üyelerine boyalı yumurtalar dağıtılırken, yumurtalar tokuşturulacağı esnada Vali Aygöl, "Biz kırma taraftarı değiliz, yaşatma taraftarıyız" diyerek, elindeki yumurtayı bir üniversite öğrencisine hediye etti. Bilecik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bahçesindeki kutlamalarda açılış konuşması yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, "Bugün, doğanın uyanışına tanıklık ettiğimiz, baharın müjdesini yürekten hissettiğimiz, yeni bir başlangıcın coşkusunu hep birlikte paylaştığımız müstesna bir gün. Nevruz, sadece takvimlerde işaretlenen bir tarih değil, aynı zamanda binlerce yıllık köklü bir geleneğin, umudun, yenilenmenin ve birlikteliğin sembolüdür. Baharın gelişiyle birlikte Bilecik’in eşsiz doğası da yeniden canlanıyor. Toprak kokusuyla karışan çiçeklerin mis kokusu, içimizi ferahlatıyor, ruhumuza huzur veriyor. Söğüt’ün yeşil vadileri, Osmaneli’nin bereketli ovaları, Gölpazarı’nın şirin köyleri, baharın tüm güzelliklerini gözler önüne seriyor. Bu coşkulu atmosferde, Nevruz Bayramı’nın anlamı daha da derinleşiyor, coşkusu daha da artıyor. Nevruz, Farsça’da ’yeni gün’ anlamına gelir ve Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada, farklı kültürler tarafından farklı ritüellerle kutlanır. Ancak özünde, doğanın yeniden doğuşunu, kışın ardından gelen baharın coşkusunu ve umudu simgeler. Nevruz, sadece bir bayram değil, aynı zamanda evrensel bir mesajdır. Doğanın döngüsüne saygı duymayı, umudu canlı tutmayı, birlik ve beraberliğin önemini vurgular. Farklı kültürlerden insanların bir araya gelerek kutladığı bu bayram, barış ve kardeşlik duygularını pekiştirir. Nevruz Bayramı, sadece geçmişi yad etmek değil, aynı zamanda geleceğe umutla bakmaktır. Bilecik’in tarihi ve kültürel zenginliklerini koruyarak, doğal güzelliklerini yaşatarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir şehir bırakmak en büyük dileğimizdir" dedi. Konuşmanın ardından halk oyunları gösterisi ve şiirlerin okunmasının devamında protokol üyelerine boyalı yumurtalı tokuşturmak üzere dağıtıldı. Bu esnada Vali Aygöl, "Biz kırma taraftarı değiliz, yaşatma taraftarıyız" diyerek, elindeki yumurtayı bir üniversite öğrencisine hediye etti. Program, Nevruz ateşinin yakılması ve öğrencilerin üzerinden atlaması, ok atışı, yumurta boyama ve protokol üyelerinin halat çekme yarışması ile hazırlanan stantların gezilmesiyle sona erdi. Kutlamalara Vali Şefik Aygöl, Jandarma Eğitim Komutanı Tümgeneral Uğur Ertekin, BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ferdi Erbakıcı, İl Emniyet Müdürü Hakan Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Serkan Yıldırım ve Belediye Başkan Yardımcısı Güven Sönmez katıldı.
Bursa (Özel) Belediye otobüsünde çığlık çığlığa dehşet anları kamerada...8 yaralı Bursa’da frenleri patlayan belediye otobüsü yokuş aşağı önce bir otomobile sonra da direğe çarparak durabildi. Kazada şoförle birlikte 8 kişi yaralandı. Araç içi ve dışındaki kameraya yansıyan görüntülerde frenlerden ses geldiği, şoförün önce park halindeki bir otomobile sonra da direğe çarptığı görülüyor. Çarpmanın etkisiyle otobüs içindeki yolcular çığlık çığlığa sağa sola savrulup başlarını çarptılar. Büyük bir faciayı önleyen ve kendisi de yaralanan şoförün ilk sorusu ise "iyimisiniz" oldu. Yıldırım ilçesi Siteler Mahallesi’nde öğle saatlerinde freni patlayan bir belediye otobüsü önce park halindeki araca sonra da karşı yöne geçip bir direğe çarptı. Kazada yaralanan 8 kişi ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Alınan bilgiye göre, Heykel Siteler hattında çalışan S2 numaralı belediye otobüsü Kaplıkaya Siteler Mahallesi Kanuni Cadde üzerinde frenlerinin boşalması sonucu önce önündeki bir otomobile ardından da karşı yöne geçip bir direğe çarparak durabildi. Üzerinde baz istasyonu da bulunan direkte de maddi hasar meydana geldi. Kazada otobüs şoförü ile birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi ile Kestel Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis ekipleri olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Otobüsün ilk önce çarptığı park halindeki otomobilde yaralanan kimse bulunmadı. Belediye otobüs şoförünün aracın hızını azaltmak için önce park halindeki otomobile çarpması da muhtemel bir faciayı önlemiş oldu. Güvenlik kameralarına yansıdı Kaza anı ise otobüsteki kameralara saniye saniye yansıdı. Frenlerden önce ses gelmesi, aracın hızını arttırması dikkat çekiyor. Sürücü ise yokuş aşağıya inerken önce park halindeki bir otomobile arkadan çarpıp hızı azaltıyor ve karşı yöne geçip direğe çarpıyor. İki çarpmanın etkisiyle de otobüs içindeki yolcular yere düşüp sağa sola şiddetli şekilde savruluyor. Yolcular çığlık atarken, kendisi de yaralanan otobüs sürücüsü yaralılara "iyimisiniz" diye soruyor
Mersin Keman sanatçısı Laçin Akyol’un ölümüne neden olan sürücünün davası ağır cezada görülecek Mersin’de otomobiliyle çarptığı 18 yaşındaki ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol’un ölümüne neden olan sürücünün, asliye cezada görülen ilk davanın ardından dosyası ağır ceza mahkemesine gönderildi. İlk duruşmada sanık İbrahim Halil Ç., "Ben sol şeritte giderken birdenbire bir yaya önüme çıktı, çıkar çıkmaz çarptım" ifadelerini kullandı. İsviçre’de müzik eğitimi alan ve kayak yaparken ayağının kırılması üzerine Mersin’deki ailesinin yanına dönen Laçin Akyol, Adnan Menderes Bulvarı’nda 25 Ocak’ta yolun karşısına geçerken, İbrahim Halil Ç.’nin kullandığı 33 CBR 05 plakalı otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınan Akyol, yoğun bakımdaki müdahalelere rağmen 6 Şubat’ta hayatını kaybetti. Kazayla ilgili Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı. Tutuklanan sürücü İbrahim Halil Ç.’nin ’bilinçli taksirle öldürme’ suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsinin istendiği iddianame, Mersin 17. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Hazırlanan iddianamede yer alan kaza tespit tutanağında, sanığın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ’Yayalara ilk geçiş hakkı verilmesi’ maddesini ihlal ettiği, Akyol’un ise kazada kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığı ifade edildi. "Çarpma anından sonra frene bastım, yayayı hiç görmedim" Kazayla ilgili Mersin 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık İbrahim Halil Ç., Laçin’in ailesi ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada dinlenen sanık İbrahim Halil Ç., "Olay günü ben yolda sol şeritte seyir halinde gidiyordum, trafik sol şeritte akıyordu. Sağ şeritte de trafik akıyordu. Ben sol şeritte giderken birdenbire bir yaya önüme çıktı. Yaya önüme çıkar çıkmaz çarptım, yaya kaputa çıktıktan sonra fren yaptım, müteveffa sol refüj tarafına savruldu. Hakkımda ceza verilecekse eğer hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ederim" dedi. Mahkeme heyeti ve müşteki avukatlarının sorularını da yanıtlayan sanık, "Ben sağdaki aracın durduğunu fark etmedim. Ben selektör yaptığımı hatırlamıyorum. Çarpma anından sonra frene bastım, öncesinde basamadım, yayayı hiç görmedim" diye konuştu. Duruşmada Laçin Akyol’un ailesi de şikayetçi olduklarını belirterek sanığın cezalandırılmasını talep etti. Sanık ve müşteki avukatları savunma yaptı Sanık ve müştekilerin dinlenmesinin ardından taraf avukatları söz aldı. Sanık avukatı Serdar Doğan, "Olası kast ve bilinçli taksir ayrımına ilişkin yapılan açıklamalar bizim de savunmamızı destekler niteliktedir. Müvekkilimin olursa olsun gibi bir inancı yoktur. Görüntülerde müvekkilimin müteveffayı gördüğüne dair herhangi bir delil yoktur" şeklinde konuştu. Müşteki avukatı Berkay Boran ise iddianamenin bilinçli taksirden düzenlendiğine değinerek, "Lakin somut olayı irdelediğimizde olayda bilinçli taksiri aşan olası kast mevcuttur. Ayrıntılı dilekçemiz uzman mütalaamız ve dilekçede sunmuş olduğumuz Yargıtay içtihatları doğrultusunda sanığın eyleminin TCK madde 21/2 kapsamında olası kastla adam öldürme suçu olduğundan bahisle mahkemeniz tarafından görevsizlik kararı verilmesi talebimiz bulunmaktadır. Uzman görüşümüzün mahkemece dikkate alınması, dosyanın görevli ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep ederiz" ifadelerini kullandı. Savcı, dosyanın ağır cezaya gönderilmesini talep etti Daha sonra savcı mütalaasında, sanık üzerine atılı suçun olası kastla öldürme suçuna vücut verebileceği ihtimaline binaen, buna ilişkin incelemenin üst yetkili mahkeme olan ağır ceza mahkemesince yapılması gerektiği, dosyanın görevli ağır ceza mahkemesine gönderilmesini ve tutukluluğun devamına karar verilmesini talep etti. Sanık ve avukatı mütalaaya katılmayarak, tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti ise, sanığın kusurunun bilinçli taksir derecesini geçip olası kasta ulaşıp ulaşmadığının, dolayısıyla eyleminin ’kasten öldürme’ suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususuna ilişkin delillerin takdiri ve tartışılmasının bir üst mahkeme olan ağır ceza mahkemesine ait olduğu yönünde görevsizlik kararı vererek, sanık hakkında yargılama yapmak üzere dosyanın Mersin Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Organları bağışlanmıştı Öte yandan, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görürken hayatını kaybeden Laçin Akyol’un bağışlanan karaciğeri Malatya’da, bir böbreği Mersin’de ve diğer böbreği de Kayseri’deki hastalara nakledilmişti. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve MDOB’un birçok konserinde sahne alan genç kemancı, 2015’te düzenlenen Uluslararası Grumiaux Genç Kemancılar Yarışmasında üçüncü olmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akyol’a hediye keman göndermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gönderdiği kemanı dönemin Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Laçin Akyol’a vermişti.