POLİTİKA - 18 Aralık 2024 Çarşamba 20:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Suriye’nin toprak bütünlüğünden asla taviz vermeyiz"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunması da aynı şekilde ülkemizin asla taviz vermeyeceği bir başka husustur" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Başbakan Mikati ve heyetini misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendilerine bir kez daha sizlerin huzurunda Ankara’mıza, ülkemize hoş geldiniz diyorum. Lübnan, tıpkı kardeş Filistin gibi geride bıraktığımız yılı İsrail tehdidi ve saldırganlığıyla tamamladı. Lübnan’da bugün ateşkes sağlanmış olsa da ateşkese giden süreçte bir milyondan fazla insan yerlerinden edildi. Dört binden fazla Lübnanlı ise İsrail tarafından katledildi. Bugün bir kez daha kendilerine yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve Lübnanlı kardeşlerimize başsağlığı diliyorum" dedi.

İsrail’in Lübnan’a ilk saldırısı olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte de Lübnan benzer tacizlere muhatap olmuştur. Gelinen noktada herkes şunu görmelidir. Lübnan’ın güvenliği, bölgenin istikrarından ayrı değerlendirilemez. Gazze’de ateşkes ve kalıcı barış sağlanmadan da bölgemiz huzura kavuşamaz. Her fırsatta ifade ettiğim bir hakikati bugün tekrar vurguluyorum. Her kim daha fazla kan dökerek, daha fazla yıkarak, yok ederek, sivil katlederek güvenliğini arttıracağına inanıyorsa vahim bir yanlışın içindedir" diye konuştu.

"İsrail hükümetinin halen bu gerçeği anlamadığına, daha doğrusu anlamak istemediğine şahit oluyoruz" diyen Erdoğan, "Türkiye, İsrail saldırganlığına karşı elindeki tüm imkanlarla Lübnan’ın arkasında durmuş insani yardımlarını sürdürmüştür. Bu süreçte değerli kardeşimle düzenli istişare halindeydik. Sayın Mikati’yi ülkesinin bu zor döneminde sergilediği liderlikten ötürü samimiyetle tebrik ediyorum. Kendisiyle ve heyetiyle bugün yaptığımız istişareleri işte bu arka plan ışığında gerçekleştirdik. İsrail’in ateşkese hafiyen uyması ve Lübnan’da yol açtığı zararı tazmin etmesi için uluslararası toplum tarafından baskının sürdürülmesi gereklidir. Biz de bu konuda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz" açıklamasını yaptı.

Türkiye ile Lübnan arasında çok geniş bir yelpazede iş birliği mevcudiyeti olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugünkü görüşmelerimize bu iş birliğimizin geliştirilmesi noktasında atacağımız adımları ele aldık. Lübnan halkının birliğine ve iç barışına katkılarımızı sürdüreceğiz. Lübnan’ın istikrarını hedef alan her türlü teşebbüsün karşısındayız. Bunu Sayın Mikati’ye de çok net biçimde ifade ettik. Aziz kardeşimle Suriye’deki gelişmeleri de etraflıca değerlendirdik. Suriye’de artık yeni bir dönem başlamıştır. Suriye’nin iki önemli komşusu olarak birlikte hareket etmemiz gerektiği hususunda mutabıkız. Suriye’nin istikrarı, bölgenin istikrarı demektir. Suriye’deki kargaşanın sıkıntısını da son 13 yıldır tüm bölge çekmiştir. Tıpkı bizim gibi Lübnan da Suriyeli kardeşlerimize tereddütsüz kucağını açmış, ev sahipliği yapmıştır. Suriye’nin yeniden imarıyla günlük yaşamın normalleşmesi önceliğimizdir. Tüm kesimlerin temsil edildiği, kapsayıcı ve kuşatıcı daimi bir idarenin teşkili Suriyeliler kadar biz bölge ülkeleri için de önem arz ediyor" şeklinde konuştu.

Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunmasının da aynı şekilde ülkemizin asla taviz vermeyeceği bir başka husus olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk günden beri bölücü emellerle ilgili tutumumuzun ne olduğunu söyledik, tüm dünyaya ilan ettik, kararlılığımızı ortaya koyduk. Türkiye bu süreçte ihtilafın başından bu yana yaptığı gibi Suriye halkının yanında duracak, gereken her türlü katkıyı sağlayacaktır. Suriyeli kardeşlerimize buradan şu mesajı iletmek istiyorum; bu dönem birlik içinde, dayanışma içinde karşılıklı uzlaşı ve teenni ile hareket edilmesi gereken kritik bir dönemdir" değerlendirmesinde bulundu.

Basiret ve ferasetiyle Suriye halkının Allah’ın izniyle bu süreci alnının akıyla yöneteceğine yürekten inandığını ifade eden Erdoğan, "Türkiye ve Lübnan olarak müşterek hedefimiz Suriye’yi yeni bir şevkle ayağa kaldırmaktır. Biz kardeşliğimizin ve komşuluğumuzun gereğini neyse dün olduğu gibi bugün ve yarın da yapmaya devam edeceğiz. Tabii bu sürecin başarıyla sonuçlanması için uluslararası toplumun güçlü desteğine ihtiyaç var. Suriye’nin istikrarının, bölgenin istikrarı anlamına geldiğini bilen herkesin bu sürece katkı vermesini bekliyor, bunu da samimiyetle arzu ediyoruz" diye konuştu.

Mikati: "Önce Allah’a daha sonra da Lübnan dostlarına, özellikle de Türkiye’ye güvenmemiz gerektiğini öğrendik"

Lübnan’ın içinden geçtiği tarih boyunca her çetrefilli ve zorlu döneminde Türkiye’nin bir destek ülkesi olarak ortaya çıktığını belirten Mikati, "Kardeşim Erdoğan. Maalesef ülkemiz aylardan beri İsrail’in saldırıları neticesinde ekonomik, toplumsal, çevresel bağlamda ciddi zararlara maruz kalmıştır. Halen daha her gün gerçekleşen ihlallerle de devam etmektedir. Ve İsrail ateşkese uygun davranmamaktadır. Ve ateşkeste belirtilen hususlara da bağlı kalmamaktadır. Sizler hem uluslararası hem bölgemizde ve Arap ülkeleriyle çok geniş bir ilişki ağına sahipsiniz. Bu bağlamda İsrail saldırıları neticesinde zarar görmüş ülkelerin desteklemesi hususunda üzerinize düşen rolü fazlasıyla yapacağınıza inanıyorum" dedi.

Suriye’nin birliği, özgürlüğü ve tüm topraklarında tam anlamıyla egemenliğini desteklediklerini söyleyen Mikati, "Lübnan olarak bu bağlamda da Türkiye’yle birlikte iş birliğimiz önemli ve karşılıklı komşuluk ve saygı çerçevesinde Suriye’yle de iyi bir komşuluk ilişkisi kuracağımıza yeni dönemde inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı önümüzdeki dönem dayanışma ve iş birliğine yeni kapıların aralandığı bir dönem olacaktır. İkili görüşmelerimizde de bu hususlara değindik. Sonuç olarak Lübnan bir kriz geçirdi. Bir kriz yaşadı. Belki de dünyada her anlamda ekonomik, mali ve sosyal anlamda çok kötü diyebileceğimiz bir kriz yaşadı. Ancak şunu öğrendik. Önce Allah’a daha sonra da Lübnan dostlarına, özellikle de Türkiye’ye güvenmemiz gerektiğini de öğrendik. Çok teşekkürler ve Türkiye-Lübnan dostluğu yaşasın" ifadelerini kullandı.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik AK Parti Bilecik İl Başkanı Yıldırım’dan Başkan Subaşı’na tepki AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, mülkiyeti belediyeye ait 99 taşınmazın satışı için Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’na yetki verilmesi için meclisin yarın toplanacağını söyleyerek, “Basketbol sahası, çocuk parkını satmak neyin nesi. Belediyemiz ekonomik olarak bu kadar mı aciz duruma düştü?” dedi. Bilecik Belediye Meclisi, 23 Aralık Pazartesi günü saat 10.00’da Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı başkanlığında Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde olağanüstü toplanacak. Toplantıda AVM inşaatının müteahhidi Alve İnşaat ile süreci yönetmek ve 99 adet taşınmazın satışına ilişkin Belediye Başkanı Subaşı’na yetki istenecek. Mülkiyeti belediyeye ait 99 taşınmazın satışına tepki gösteren AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, “Bilecik Belediye Başkanım ‘şehrimin parsel parsel satılmasına karşı çıkıyorum’dan ‘şehrimi parsel parsel satıyorum’a nasıl geldik. Sayın Belediye Başkanı geçmişimizin mirası, geleceğimizin teminatı ve Bilecik halkının hakkı olan parsellerin satışına 10 ay önce tam da bu sözlerle karşı çıkmış, seçim propagandası haline dönüştürmüştünüz. 10 ayda ne değişti de 57 parsel için bu cümleleri kullanan siz, 99 parselle birlikte şehrimizi parsel parsel satmaya karar verdiniz? Biz 10 ay önce de satışa karşı çıkmıştık, bugün de aynı noktadayız” dedi. “Her şeyi geçtik, basketbol sahası, çocuk parkını satmak neyin nesi” Yıldırım, “Her şeyi geçtik, Beşiktaş Mahallesi’nde bulunan 1082/267 basketbol sahası, çocuk parkını satmak neyin nesi. Belediyemiz ekonomik olarak bu kadar mı aciz duruma düştü? Gelin dönün bu yanlıştan. Yılların birikimini heba etmeyin. Belediyemizin içini boşaltmayın. Şehrimize, geleceğimize ve çocuklarımıza en büyük ihanettir diyen sizken bugün bu noktaya nasıl geldiniz bilmiyorum ama şehrimize, geleceğimize ve çocuklarımıza en büyük ihaneti siz yapmayın. AVM ile ilgili her türlü çözüme varız. Şehrimiz bu konudan çok fazla mağdur oldu. Çözüm için elimizi her zaman taşın altına koyduk ve yine koyacağız. Ama 10 ay önceki sizin söyleminizle şehrimin parsel parsel satılmasına gönlüm razı değil. Hazıra dağ dayanmaz. Bu fazla harcama ve bu personel çokluğu ile 10 ay sonra başka mülkleri de satışa çıkartmak zorunda kalacaksınız. Pansumanla bu hastayı iyileştiremezsiniz, kangren olan parçayı neşterleyin. Her kaybedilen gün hastayı entübeye götürüyor” dedi.
Trabzon Pedro Malherio: “Daha iyi oynamaya başladık” Trabzonsporlu futbolcu Pedro Malheiro, Bodrum FK maçının ardından yaptığı açıklamada, gerekli mücadeleyi gösterdiklerini belirterek, “Şu an önceliğimiz puan durumunda yükselebildiğimiz kadar çok hızlı bir şekilde yükselebilmek, hak ettiğimiz o yere tekrar ulaşabilmek” dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Trabzonspor, sahasında karşılaştığı Bodrum FK’yı 1-0 mağlup etti. Maçın ardından açıklamalarda bulunan bordo-mavili oyuncu Pedro Malheiro, çok önemli bir galibiyet aldıklarını belirterek, “Bugün bizim adımıza çok önemli bir maçtı. Çok önemli bir galibiyetti. Bu mutlaka galibiyet almak istemiştik bu maçtan önce. Belki sadece bir gol bulabildik ama aslında daha fazlasını atacak fırsatları da yakaladık. Rakibe önde bastık. Gerekli mücadeleyi gösterdik. Ama bizim adımıza bu galibiyet belki de bu maç birçok şeyi değiştirecek bir başlangıçtı. Bunu yapabildiğimiz için çok mutluyuz. Çünkü şu an önceliğimiz puan durumunda yükselebildiğimiz kadar çok hızlı bir şekilde yükselebilmek, hak ettiğimiz o yere tekrar ulaşabilmek” ifadelerini kullandı. Doğru yolda olduklarını ve daha iyi oynamaya başladıklarını kaydeden Malheiro, “Trabzonspor gibi büyük takımlarda beklentinin büyük olması normal bu beklentiyi karşılamadığınızda tabii ki hem siz hem taraftarlar büyük bir üzüntü yaşıyorsunuz. Biz de aynı şekilde oyuncu olarak biz de çok üzülüyoruz. Kimse bu durumda olmak istemez tabii ki. Bizim de canımızı yakan bir durum ama her gün biz de bu durumdan çıkabilmek adına iyi çalışmaya devam ediyoruz. Aslında bizim belki de bizim için eksik olan en büyük şey o şans puanı ya da puanlarını elde edebilmekti. Çünkü belki de işte o noktaya gelememiştik bizim adımıza ama bu puanlar bugün kazandığımız bu galibiyet çok önemli bir galibiyetti. Daha önce de söylediğim gibi birçok şeyi değiştirecek çünkü doğru yoldayız. Daha iyi oynamaya başladık. Çok daha iyi bir futbol ortaya koyuyoruz diye düşünüyorum ve birçok maçta kazanacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Çok da önemli bir galibiyeti getiren bir gol oldu” Attığı gol ile önemli bir galibiyet aldıklarını kaydeden Malheiro, “Top bana doğru geldiğinde kafamı kaldırıp kaleye bakmaya çalıştım. Kaleye baktığımda da önünde kimse olmadığını gördüm. Sadece kaleyi gördüm. Dolayısıyla dedim ki ben buradan belki bir şey çıkartabilirim diye düşünmüştüm. Aslında iyi de bir şut oldu benim adıma. Çok da önemli bir galibiyeti getiren bir gol oldu belki de. Trabzonspor formasıyla da attığım iyi gol olması dolayısıyla da ayrı bir önemi var benim için. Ama daha önce de bahsettiğim gibi aslında gol atmaktan ziyade benim için en büyük mutluluk veren şey takım arkadaşlarımızı, taraftarlarımızı, buradaki herkesi mutlu edebilmekti. Çok önemlidir benim adıma. Çok da sevindim” diye konuştu. “Ülkemi temsil etmek milli takımda da oynamak isterim” “Portekizli oyuncu olarak tabii ki en büyük hedeflerim bir tanesi milli takımda oynamak” diyen Malheiro, “Milli takım formasıyla ülkemi temsil edebilmek. Ama benim önceliğim gün gün iyi çalışarak kendim geliştirerek öncelikle kulübüme yardımcı olarak Trabzonspor’un hedeflerini, Trabzonspor’un başarılarına ulaşmasına yardımcı olarak sonrasında da tabii ki eğer böyle bir şans olursa bir gün bana da bu şans gelirse tabii ki ülkemi temsil etmek milli takımda da oynamak isterim” ifadelerini kullandı. “Şu an için de olduğumuz durumun Trabzonspor’a yakışmadığının da farkındayız” Taraftarların desteğine ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayan Malheiro, “Öncelikle şunu söyleyebilirim bizi desteklesinler. Çünkü o desteğe her zaman ihtiyacımız olacak. Bizi her zaman destekledikleri gibi yine o desteğe her gün yine bütün takım arkadaşlarımızla birlikte ihtiyacımız olacak. Onlarla beraber başaracağız bunu. Burada harika bir stadyum var. Her oyuncunun oynamak istediği bir ortam var. Her oyuncunun arkasında desteğini çekmek istediği bir taraftar grubu var. Biz de oyuncular olarak bu taraftarlar grubuna taraftarlarımızın bize verdiği desteğe layık olmaya çalışıyoruz. Gün gün elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Tabii ki şu an için de olduğumuz durumun Trabzonspor’a yakışmadığının da farkındayız. Ama inanın bu durumu çevirebilmek için çok çalışıyoruz ve bunda da mutlaka taraftarlarımızı desteğine ihtiyacımız olacak” dedi.