POLİTİKA - 10 Kasım 2024 Pazar 12:38

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Önümüzdeki dönemde oluşturduğumuz güvenlik tedbirlerinin yeni halkasını tamamlayacağız ve teröristler ile ülkemiz arasındaki bağlarını keseceğiz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Önümüzdeki dönemde oluşturduğumuz güvenlik tedbirlerinin yeni halkasını tamamlayacağız ve teröristler ile ülkemiz arasındaki bağlarını keseceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız. Bir başka ifadeyle terör örgütleriyle ülkemiz sınırları arasındaki irtibatı tamamen keseceğiz” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yeni Yerleşkesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Daha sonra programda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği şarkılardan oluşan müzik dinletisinin gerçekleştirilmesinin ardından, kurumun tanıtımını içeren kısa film gösterildi. Erdoğan, daha sonra burada bir konuşma gerçekleştirdi. Erdoğan, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyetine intihalinin 86. Yıl dönümünde saygıyla yad ettiğini ifade etti. Malazgirt’ten beri bu toprakların vatan olması için canlarını ortaya koyan şehitlere, gazilere, kahramanlara rabbimden rahmet dilediklerini belirtti.


Milletin huzuru devletin bekası için sınırlar içinde ve dışında vazife yapan güvenlik güçleri Rabbim muhafaza eylesin diyen Erdoğan, “Artık ilk asrını geride bırakıp Türkiye Yüzyılına adım atan cumhuriyetimizin her alanda başarılı olması için çalışan emek veren ter döken tüm vatandaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Milli mücadelenin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal’in ifadesiyle ‘Hepimizin ortak hedefi ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmaktır.’ Hangi amaç işin olursa olsun bu milletin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik her söz, her tutum, her eylem doğrudan Gazi Mustafa Kemal’in emanetine ihanettir. İdeolojik bölücülükten ekonomik tetikçiliğe kadar geniş bir cephede izlerine rastladığımız marazi duruşların gerisindeki sahikleri gayet iyi biliyoruz” diye konuştu.


“Atatürk istismarcıları son dönemde terör örgütleri ve onların çeşitli isimler altındaki uzantılarıyla kol kola girecek yan yana yürüyecek kadar zıvanadan çıkmışlardır”


Geçtiğimiz yıldaki anma toplantısında da ifade ettiğim gibi ‘Türkiye bir dönem gardırop Atatürkçülerinden çok çekmiştir’ sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de sosyal medya Atatürkçülerinin hem Atatürk’e hem ülkemize hem de milletimizin birlik ve bütünlüğüne verdiği zarar Türkiye’nin yeminli düşmanlarıyla yarışır seviyeye ulaşmıştır. Öyle ki Atatürk istismarcıları son dönemde terör örgütleri ve onların çeşitli isimler altındaki uzantılarıyla kol kola girecek yan yana yürüyecek kadar zıvanadan çıkmışlardır. Atatürkçülük maskesi altında emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hain emellerine hizmet eden bu azgın güruhu milletimizin takdirine bırakıyoruz. Tarihin bir kesitini yüceltip geri kalan binlerce yıllık birikimi ve medeniyeti reddedenler varlıklarını yarınlara taşıyacak dayanaktan mahrum kalmış demektir. Ne gaziyi ne de cumhuriyetin kurumlarını değerlerini ve hedeflerini bu istismarcılara bu köksüz ideoloji bezirganlarına terk etmedik bundan böyle de terk etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.


“Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler kadar Atatürk’ü tamamen yok sayanlar da gazinin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır”


‘Bir fani olarak Atatürk’ün yaptıklarını veya yapamadıklarını vicdanlı bir zeminde tartışmak tarihçilerin ve alanında uzman bilim insanlarının işidir’ diyen Erdoğan, “Nitekim bugün bizleri ağırlayan ve biraz evvel açılışını yaptığımız yeni binasında çok daha güzel hizmetler vereceğine inandığım Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bu amaçla faaliyet gösteriyor. Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler kadar Atatürk’ü tamamen yok sayanlar da gazinin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır. Akıldan sağduyudan tarihi gerçeklikten kopuk değerlendirmeler de aynı şekilde bu durumu değiştirmeyecektir. Atatürk posterinin arkasına saklanarak ülke ve millet düşmanlarının değirmenine su taşıyanların onlarla omuz omuza yol yürüyenlerin riyakarlıkları artık kimseyi kandırmaya yetmiyor. Bilhassa gençlerimiz araştıran, soruşturan, mukayese eden berrak zihinleriyle kimlerin nerede durduğunu gayet iyi görüyor. Milli mücadeleyi zafere ulaştıran hattı müdafaa yoktur, satı müdafaa vardır. O satı vatan topraklarının tamamıdır şiarı hayatın her alanında rehberimiz olmayı sürdürüyor. Kendi kısır ç çıkarlarını ülkenin ve milletin ali menfaatlerinin önüne koyanların foyaları ortaya çıktıkça cumhuriyetimize de onun kurucularına da gençlerimiz daha sıkı sarılacaktır” şeklinde konuştu.


Cumhuriyete ve gazinin hatırasına sahip çıkmanın en somut ifadesi bu ülkeye ve millete verdiğiniz hizmetler yaptığınız eserler kazandırdığı değerler olduğunu bildiren Erdoğan, “Mevlana Hazretlerinin o hikmetli sözüyle söyleyecek olursak ‘Kamil odur ki koya dünyada eser eseri olmayanın yerinde yerler eser’. Kimin eserleriyle yaşadığını kimin yerinde yerler eser estiğini en iyi sizler biliyorsunuz. İşte biz de ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz günden beri bu anlayışla çalışıyor, koşturuyor, mücadele ediyoruz. Milletimizle birlikte güçlü, güvenli, huzurlu, müreffeh bir Türkiye’nin inşası için var gücümüzle çaba göstermeyi sürdürüyoruz. Elbette bu kutlu yolda önümüze engeller çıkabiliyor, tuzaklar kurulabiliyor. Ülkemizi hedeflerinden uzaklaştırmak, rayından saptırmak, kazanımlarından mahrum bırakmak için kirli senaryoların biri bitmeden diğeri sahneleniyor. Esasen cumhuriyet tarihimiz boyunca milletimiz her dönem farklı görünümler altında ama hep aynı gayeye hizmet eden nice sinsi oyunla boğuşmuştur” dedi.


Erdoğan, tek parti faşizminin Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, yeniden inşa edilen dünya düzeninde hak ettiği yeri almasına engel olan vizyonsuzluğunun bedelini ağır bir şekilde ödediklerini belirtti. Erdoğan, şayet gazinin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye el verseydi hiç şüphesiz ikinci cihan harbi sonrası bambaşka bir Türkiye göreceklerini maalesef gazinin vefatıyla bu fırsatı kaçırdıklarını söyledi.


Çok partili siyasi hayata geçtikten sonra da başımıza musallat edilen darbeler, zayıf koalisyonlar, kifayetsiz kadrolar Türkiye’nin küresel kalkınma yarışında geride kalmasına sebep olduğunu bildiren Erdoğan, “Tek başına savunma sanayimizin serencağımı dahi bu tabloyu açıkça ortaya koymaya yeterlidir” dedi.


Türkiye’nin son 22 yılda siyasi istikrar ve güçlü yürütme sayesinde her alanda cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını gerçekleştirirken de pek çok saldırıyı göğüslemek mecburiyetinde kaldığını ifade eden Erdoğan şu ifadeleri kullandı:


“ Terör örgütlerinin üzerimize salınmasından darbe girişimlerine siyasi mühendislik projelerinden ekonomimize yönelik sabotajlara kadar envai çeşit tehditle yüzleştik. Hamdolsun Allah’ın yardımı ve elbette aziz milletimizin güçlü desteği sayesinde hepsinin de üstesinden gelmeyi başardık.”


“Küresel krizlerin ve kendi dinamiklerimizdeki kimi kırılmaların etkisiyle bir süredir yaşadığımız ekonomik sıkıntıların birilerinin iştahını kabarttığını görüyoruz ve biliyoruz”


Küresel krizlerin ve kendi dinamiklerdeki kimi kırılmaların etkisiyle bir süredir yaşanan ekonomik sıkıntıların birilerinin iştahını kabarttığını gördüklerini ve bildiklerini söyleyen Erdoğan, “ Hemen şöyle tabloya bakıyorum. Gazinin şu ifadesi. ‘Arkadaşlar bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat bu zafer süngü zaferleri değil, iktisat ve ilim ve irfan zaferleri olacaktır.’ Şu anda yaşadığımız budur. Küresel krizlerin ve kendi dinamiklerimizdeki kimi kırılmaların etkisiyle bir süredir yaşadığımız ekonomik sıkıntıların birilerinin iştahını kabarttığını görüyoruz ve biliyoruz. Hiç heveslenmesinler. Aldığımız tedbirler ve başarıyla uyguladığımız program sayesinde önümüzdeki yıllarda bu sıkıntıyı da geride bırakarak bir sınamadan daha alnımızın akıyla çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin güney sınırlarından kuşatma girişimini yaptıkları harekatlar ve oluşturdukları güvenli bölgelerle önemli ölçüde akamete uğrattıklarını belirten Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız. Bir başka ifadeyle terör örgütleriyle ülkemiz sınırları arasındaki irtibatı tamamen keseceğiz. Böylece ülkemizin siyasi ve ekonomik yol haritasını terör örgütleri üzerinden istedikleri gibi yönlendiren emperyalistlerin ve bölgemizdeki kuklalarının 40 yıllık oyununu bozacağız. Aynı şekilde siyasi istikrarıyla, sosyal barışıyla, ekonomik refahıyla devletimizle milletimiz arasındaki bağı tahkim ederek 85 milyonun tek yürek olarak atmasını temin edeceğiz. Bölücü terör örgütünü ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan çıkarmaya yönelik operasyonlarımızı çok katmanlı bir şekilde sürdürürken elimizin altındaki tüm araç, imkan ve fırsatları da sonuna kadar değerlendireceğiz” diye konuştu.(MKM-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.