SPOR - 08 Nisan 2025 Salı 17:15

Cihat Arslan: "Destek olmadığı müddetçe Amed maçına çıkmam"

A
A
A
Cihat Arslan: "Destek olmadığı müddetçe Amed maçına çıkmam"

Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Cihat Arslan, 4-1 kaybettikleri Ankara Keçiörengücü karşılaşmasının ardından, "Taraftarı 300 kişi olan camialar şampiyonluğa oynuyor, bizim Urfaspor her sene küme düşmemeye oynuyor. Bu destek olmadığı müddetçe ben de Amed maçına çıkmam" dedi.


Trendyol 1. Lig’in 33. haftasında Şanlıurfaspor, deplasmanda Ankara Keçiörengücü’ne 4-1’lik skorla mağlup oldu. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Cihat Arslan, "Şehir vazgeçiyorsa, futbolcu daha çabuk vazgeçiyor. Burada bizim şahsımıza da bir şey söyleyen yok, futbolculara da yok. Keçiören taraftarı bağırıyor; ’Şanlıurfaspor kümeye’ diye. Bu bütün şehirdeki büyüklerimize gelir. Sadece düşen takım olmaz, rica ediyorum. Sahipsiz kalmaması gereken büyük bir insan kitlesinden bahsediyor. 3 milyon şehirde var, 3 milyon Türkiye’nin genelinde var. Keçiören’i de asla küçümsemiyorum. Taraftarı 300 kişi olan camialar şampiyonluğa oynuyor, bizim Urfaspor her sene küme düşmemeye oynuyor. Bu destek olmadığı müddetçe ben de Amed maçına çıkmam. Yapabileceğim tek şey o olur. Bu futbolculara yazık günah. Hak ettikleri şeyler var, değerler var. Herkes bırakmış üstüne futbolcuların. Geçen sene bir mucizeyi başardık ama bunu başarabilmek için daha fazla bütünleşmeye ihtiyaç var. Yoksa çok ’Şanlıurfa kümeye’ seslerini duyarız. Bir de hakemlere bir söz söyleyeceğim, yanlış anlamasınlar. Yine maçı yönetememeyi başardılar. Bence Türkiye’de sahadaki hakemliği bitirsinler. Yukarıda bilgisayardan biri yönetsin ya da çocuklar kendi arasında karar verse daha adil bir maç olur. Bu kadar gelişmiş yetişmiş insanlar üniversite okuyor ama futbolun üniversitesi yok. Hakem hiçbir şekliyle hakem değil. Dördüncü hakem de dahil" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bafra Devlet Hastanesi’nden miniklere ’oyun alanı’ sürprizi Samsun’un Bafra ilçesindeki Devlet Hastanesi, çocuk hastalar için anlamlı bir projeye imza attı. Hastaneye aileleriyle birlikte muayene olmaya gelen minik ziyaretçiler, artık muayene sıralarını oyun oynayarak bekliyor. Bafra Devlet Hastanesi’nde çocuk bölümüne gelen çocuk hastaları, hastane psikolojisinden uzaklaştırılıp, hoşça vakit geçirerek eğlenmesini sağlamak amacıyla çocuk oyun salonu yapıldı. Başhekimlik tarafından polikliniklerin bulunduğu alanda kurulan oyun alanı sayesinde çocuklar hastane stresinden uzaklaşırken, keyifli vakit geçirme fırsatı buldu. Renkli oyuncaklarla donatılan bu özel alan, hem çocuklara moral oldu hem de ebeveynlerin yüzünü güldürdü. Oyun alanında eğlenen çocuklarını görüntüleyen aileler, telefonlarıyla bu mutlu anları kayda aldı. "Çocuk gülerse dünya güler" Bafra Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Alaiddin Domaç, oyun alanının 23 Nisan etkinlikleri kapsamında oluşturulduğunu belirterek, "23 Nisan şenlikleri hastanemizde devam ediyor. Çocuklarımıza bayram sonrası sürpriz yapmak istedik. Hastanemize gelen çocuklarımız oyun alanıyla karşılaşınca büyük sevinç yaşadı. Şunu unutmamak gerekir ki, çocuk gülerse dünya güler. Buradan tüm dünya liderlerine seslenmek istiyorum: Lütfen çocuklar daha fazla ağlamasın. El ele verelim, çocukları güldürelim" dedi. Aileler ise uygulamadan duydukları memnuniyeti belirterek, çocukların önceden huzursuz olduklarını, şimdi ise oyun alanı sayesinde neşeyle dolduklarını söyledi. Veliler, bu uygulamanın kalıcı olmasını istediklerini de belirtti.
Çanakkale Çanakkale’de binlerce kişi, 57’nci Alay’ın izinde yürüdü Çanakkale Kara Savaşları’nın 110’uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce kişi, 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından ’57’nci Alay Vefa Yürüyüşü’ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Av. Doç. Dr. Safa Koçoğlu tarafından tümü şehit düşen 57’nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı. Sabah namazı kılındı Ardından, 110 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Av. Doç. Dr. Safa Koçoğlu, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, sivil toplum kuruluşları, il kurum temsilcileri, öğrenciler, izciler ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00’yı gösterdiğinde harekete geçti. Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Av. Doç. Dr. Safa Koçoğlu, kırık buğday çorbası dağıttıktan sonra yaptığı konuşmada, "Biz Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak 24-25 Nisan’da burada Kocadere’de yürüyüşümüze başlıyoruz, Conkbayırı’nda, genç arkadaşlarımızla birlikte. Ecdadımızın izninde yürüyoruz. Dün akşam mehteran gösterimiz vardı. Tiyatrolarımız vardı. Gençlerle bir aradaydık. Bugün yine gençlerimize kol kola, el ele ülkemizin dört bir yanından gelen genç arkadaşlarımızla ecdadımızı anacağız. Önemli tarih şuurunu geliştirmek adınada buradayız. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak yıl içerisinde Türkiye genelinde tarih bilincini ve şuurunu yansıtan etkinlikler yapıyoruz" dedi. 57. Alay Komutanı Şehit Yarbay Hüseyin Avni’nin torunu Hüseyin Avni Tanman ise, "57’nci Alay hepimizin bildiği gibi 27’nci Alay ile birlikte Anzakları durduran Çanakkale Savaşları’nın kazanılmasına vesile olan bir mihenk taşı. Burada olmaktan çok mutluyum. 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü’ne ilk defa katılıyorum. Bütün katılımcılarla birlikte burada olmaktan çok mutluyum. Çok derin hisler içerisindeyim" şeklinde konuştu. Atalarına yürüdüler Yarbay Mustafa Kemal’in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57’nci Alayı Conkbayırı’na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı’nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce kişi katıldı.
Erzincan 3. evre kanser hastası genç kadın: "Kanser oldum, eşimden şiddet gördüm ama mücadeleyi hiçbir şekilde bırakmadım" Erzincan’da 5 yıl önce beyin kanseri teşhisi alan 34 yaşındaki Sevde Ebru Karslı, çömleklerle hayata yeniden tutundu. 5 yıl önce hastanede kanser hastalarına bakıcılık yaptığı sırada beyin kanserine yakalanan 1 çocuk annesi Sevde Ebru Karslı, teşhis aldıktan hemen sonra hızla ameliyata alındı. Karslı, ameliyat sonrasında yaşadıkları ve verdiği hayat mücadelesi ile kadınlara ilham kaynağı oldu. Hastalık sürecini ve çömleklerle nasıl tanıştığını anlatan Karslı, "Hasta bakıcılık yapıyordum o zamanlar. Kanserli hastalara bakarken ben kanser teşhisi aldım. Teşhisten sonra kanserin kötü huylu olduğunu öğrendim ve araştırma içerisine girdim. Ben nasıl düzelebilirim, bana ne iyi gelir diye araştırma yaptım. Daha sonra çömlek ürünleriyle tanıştım. Çömleklerde bekletilen suyun canlı olduğunu, çömleklerdeki yoğurdun vücuda çok iyi geldiğini öğrendim. Ve kendime çömlek almaya başladım. Çevremde görenlerden de bu yönde talep oluştu. İlk olarak çömlekleri çevrem için daha sonrasında satışa başladım" dedi. Vali Hamza Aydoğdu’dan umutları yeşerten yardım eli! Çömlekleri satma noktasında arayışa giren Karslı, dükkan açmaya sağlık durumunun el vermediğini belirterek Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun ümitlerini yitirdiği anda adeta "Hızır" gibi imdadına yetiştiğini kaydetti. Karslı, "Bir gün çok zor durumdayken, bütün ümitlerimi kaybettiğim bir günde Valimiz Hamza Aydoğdu ile yolda karşılaştım. Kendisine durumu arz ettim. Şiddet gören bir kadın olduğumu, kanser hastası olduğumu ve bir anne olduğumu belirttim. Kendisi bana yardımcı olacağını söyledi. 20 dakika içerisinde beni görüşmeye çağırdılar. Toplu halde ürün satın aldı Valim benden. Aynı zamanda talimat vermiş, bu kadından ürün satın alın, şeklinde. Ve tüm valilik çalışanları benden ürün satın alarak bana çok büyük destekte bulundular. Şu an satış yaptığım yeri bana Valilik ve Erzincan Belediyesi tahsis etti. Buranın ‘Kadın Köşesi’ olması yönünde hazırladığım projeyi ise hem Valimiz Hamza Aydoğdu hem de Belediye Başkanımız Bekir Aksun onayladılar" şeklinde konuştu. Öte yandan hastalık ve aynı zamanda eski eşi tarafından şiddet gördüğü ve dolandırıldığı süreci anlatan Karslı, "2. evre kanser hastası olduğumu ve kötü huylu olduğunu öğrendikten sonra hemen ameliyata alındım. Ameliyat sürecim çok zorlu geçti. 1,5 yıl sonra ise şiddet gördüğüm eşimle tanıştım. Eski eşim bana ait olan aracımı alarak kaza yaptı. Ardından tamir ettirdiğini söyleyerek benim malulen emeklilik maaşıma kadar 10 ay boyunca benden aldı. Ancak sonra aracı yaptırmadığını öğrendim. Bana bunu bir başkası değil resmi nikâhlı eşim yaptı. O zamanlar 2. evre kanser hastasıydım, bana gösterdiği şiddet sebebiyle hastalığım 3. evreye ilerledi. 9 tane şiddet davam var benim. Para evet kazanılır, ben belki kaybettiğim her şeyi yerine koyabileceğim. Fakat hastalığımı tekrar 2. evreye döndüremeyeceğim" ifadelerine yer verdi. Boşandıktan sonra Erzincan Sosyal Yardımlaşma Derneği Müdürlüğünden destek aldığını ve hayata sıfırdan başladığını belirten Karslı, "Bana ev tuttular, kira ve eşya desteğinde bulundular. Kazanç elde etmeye başladıktan sonra kira desteğini istemedim. Ben kanser oldum, eşimden şiddet gördüm ama mücadeleye hiçbir şekilde bırakmadım. Hiçbir şey önüme geçemedi benim. Ayakta durmayı başardım. İnşallah tüm kadınlar ayakta durmayı başarırlar" diye konuştu.