POLİTİKA - 27 Aralık 2024 Cuma 18:15

CHP Genel Başkanı Özel: "CHP iktidarda olsa Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor”

A
A
A
CHP Genel Başkanı Özel: "CHP iktidarda olsa Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda olsa ekonomiyi nasıl yöneteceğini de biliyor, Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor” dedi.


CHP Genel Başkanı Özel, Parti Meclisi toplantısının açılışında konuştu. 2024 yılının son Parti Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Özel, Parti Meclisinde geçirilen yılın 31 Mart tarihinde parti teşkilatı, adaylar, milletvekili grubu, cumhuriyet tarihinin ikinci yüzyılındaki ilk yerel seçimlerinde başaracaklarına dair verdikleri sözü tutmanın mutluluğunu konuşacaklarını söyledi.


“200 milyar dolar bütün emeklilere 100 yıl yetecek para”


Toplantıda ayrıca, dış politikayı ve Suriye’deki gelişmeleri değerlendireceklerini aktaran Özel, “Suriye çok önemli bir gündem. 13 yıl önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapmış olduğu tüm uyarılara ve 13 yıl boyunca her gün haklı çıkmasına rağmen birileri 13 yılın sonunda ortaya çıkan tablodan kendilerinin haklı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin haksız çıktığını iddia ediyor. Tablo şu; Türkiye’de 4,5 milyon sığınmacı yaşıyor, 900 bin Suriyeli bebek doğdu, 283 şehit verdik ve bugüne kadar bize maliyeti 200 milyar dolar. O 200 milyar dolar, bütün emeklilere hak ettikleri maaşı 100 yıl verecek kadar para, bir yıl verecek kadar paranın 100 katı ve maliyetin büyüğü şimdi geliyor. Bundan sonra daha büyük maliyetlerle karşılaşacağız” dedi.


“2024’ün en kötü fotoğrafı; Von der Leyen’in Erdoğan’la Türkiye’de çektirdiği fotoğraftır”


CHP olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan görüşte olduklarını dile getiren özel şu ifadelere yer verdi:


“Suriye’de demokratik bir rejim inşasını savunan, bu demokrasinin Suriye’de Kürtleri de Türkmenleri de Arapları da Alevileri de Sünnileri de kucaklamasını savunan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin artık bir askerinin daha burnunun kanamaması gerektiğini hatırlatan ve Türkiye’deki sığınmacıları bir an önce ülkelerine göndermenin takviminin planlanmasını savunan bir çizgideyiz. Bu takvim içinde çok paraya ihtiyaç olacak. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, mensubu olduğumuz uluslararası kuruluşlar ve sözümüzün geçtiği her yerde bu konuya katkı sağlamaya hazırız. Çünkü hem Avrupa hem dünya, bu sığınmacı meselesi için elini taşın altına koymaya değil ama elini cebine atmaya hazır. Maalesef 2024’ün en kötü fotoğrafı; Von der Leyen’in Erdoğan’la Türkiye’de çektirdiği fotoğraftır. Geçmiş karşımıza ‘1 milyar euro daha verelim de sığınmacılar burada kalmaya devam etsinler’ diyorlar. Kendileri, ‘Kapıları kapadık, artık başvuru almayacağız. Türkiye’ye gelen gelsin, kalan kalsın’ diyorlar. Maalesef bizimki de çıkmış, o lafı söyledikten sonra ona orada dönüp de bir şey söyleyeceğine, resmen ‘6 milyar vermiştik. Bu kadar sığınmacıyı başınıza dert etmiştik’ yerine 1 milyarı daha atıyor böyle oradan, önüne atıyor Erdoğan’ın. Bundan ben utanıyorum, biz utanıyoruz, Erdoğan utanmıyor.”


“CHP iktidarda olsa Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor”


Suriye’nin kalkınması için küresel çapta birlikte hareket edilmesi gerektiğini aktaran Özel, “Elini taşın altına sokmayan dünya, elini cebine sokmaya hazır ve burada 1 milyara fit olmak gibi işler değil Suriye’nin hızla askeri istikrarını, siyasi istikrarını sağlayıp, ekonomik istikrarı için orada ne yapılması gerekiyorsa başta Avrupa Birliği olmak üzere dünya ile birlikte yapmak lazım. Biz işin bu kısmına katkı vermeye, umulanın çok ötesinde katkı vermeye hazırız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda olsa ekonomiyi nasıl yöneteceğini de biliyor, Suriye göç sorununu nasıl yöneteceğini de biliyor. Dünyadaki bütün temaslarımızda da aslında bizim önerimizin dört başı mamur tekliflerimizin karşılık bulduğu ama Türkiye’den böyle taleplerin değil de bildiğiniz koyun pazarlıklarının geldiği görülüyor.


Asgari ücret tespit komisyonunda Türk-İş’in masaya oturmadığını hatırlatan Özel, “O gece TÜRK-İŞ o masaya gitmedi. 50 yıldır en çok üyesi olan sendikaya açık olan o masaya. Çünkü işverenle devlet anlaşmış, dediği asgari ücreti dayatıyor. Ertesi gün de bu görüşmelerden bundan sonra tamamen çekilme kararı aldı. Hiç katılmayacağını açıkladı. Bunu çok olumlu bulduğumuzu ifade etmek isterim. Hemen MYK’mızı topladık, hemen Meclis Grubumuzu bu salonda Meclis’e gitmeyip ‘Madem asgari ücret 30, altında yokuz’ diyoruz, ‘Bugün Meclis’te yokuz, bu işi konuşuyoruz’ dedik ve buraya geldik. Sonra benim de dahil olduğum milletvekili grubumuz Ankara’da onlarca merkeze dağıldık ve binlerce kişiyle o gün ilk teması kurduk. Ardından da TÜRK-İŞ’i, HAK-İŞ’i ve zoom toplantısıyla da DİSK’i ziyaret ederek, kurmaylarımızla birlikte bu meseleyi konuştuk” ifadelerine yer verdi.


“Meydandan sesi yükseltip mücadelenin ateşini yakacağız”


Ankara’da Anadolu Meydanı’nda düzenlenecek Asgari Ücret Mitingi’ne kitlesel katılım sağlama kararı aldıklarını ve tüm emekçileri davet eden Özel şöyle konuştu:


“Son bir kez şu çağrıyı yaparak bitirmek isterim. Biz yarın Tandoğan Meydanı’nda saat 13’te sivil toplum örgütlerinin yapmış olduğu, 66 örgüt olarak başlayıp, 167 örgütün katılımına son üç günde hızla çıkmış olan sivil inisiyatife destek vererek o miting meydanına gideceğiz. Düzenleyiciler bize de konuşma imkanı verdiler. Mitingde konuşma yapacağım. O mitingde sözümüze değer veren herkesi, sadece Cumhuriyet Halk Partilileri değil, ‘Asgari ücretle geçinilemiyor, bu maaşlarla emekliler geçinemiyor’ diyen herkesi, asgari ücretlileri, emeklileri ve itiraz eden herkesi, bütün esnafları, bütün çiftçileri davet ediyoruz. Yarın o meydandan sesi yükseltip mücadelenin ateşini yakacağız. 2025 yılını, hakkı yenenlerin hakkını yiyenlerden hesap soracağı, mücadele edeceği; martta asgari ücrete zam alabilmek için mücadele edeceği, temmuz zammı için mücadele edeceği, üretimden gelen güçlerini kullanan işçiler sendikaları ile birlikte bunu ortaya koyduklarında Türkiye’de bütün akışın değişeceği bir 2025’i umut ediyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Şiddetin hukuki, psikolojik ve dini boyutunu uzmanından öğrendiler Kocaeli’de vatandaşlara şiddetin hukuki, psikolojik ve dini boyutu; avukat, psikolog ve ilahiyatçılar tarafından anlatıldı. Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) Kocaeli Temsilciliği tarafından düzenlenen “Güven Toplumunun İnşası, Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları” isimli programın kapanışı Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa; Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş, KADEM İl Temsilcisi Asuman Sert Erturan, kaymakamlar, il müdürleri, belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. Valilik koordinasyonunda şubat ayında başlayan eğitimler 11 ilçede gerçekleştirildi. Eğitimlerde toplam 4 bin 500 kişiye şiddetin hukuki, psikolojik ve dini boyutu; avukat, psikolog ve ilahiyatçılar tarafından anlatıldı. 12. eğitim ve kapanış programında konuşan KADEM İl Temsilcisi Erturan, “Güvenli toplumun inşasını Kocaeli’nde kurmak için şubat ayında yola çıktık. 11 ilçede eğitimlerimizi gerçekleştirdik. Bugün eğitimimiz İzmit’te. Son eğitim ve kapanış programı. Buraya geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Biz sivil toplum örgütüyüz. Taşın altına gönlünü koyanlarız, gururluyuz” dedi. Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ise "KADEM, verilecek eğitimin farkındalığa çok ciddi katkı sunacağını düşünüyorum. Ülkemizin geleceği için önemli konular bu eğitimlerde ele alındı. Gençlik yapısı ve aile yapısının korunması noktasında tüm kurumlar üzerine düşeni yapıyor. Bu çalışmaları kamu kurumları olarak destekliyoruz. Emeklerinden dolayı KADEM mensuplarına teşekkür ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş’e plaket, eğitime destek veren kamu kurum temsilcilerine ise teşekkür plaketleri takdim edildi. Program İzmit’ten katılımcı kadınlara verilen eğitim ile son buldu.
Ankara Palandöken: “Alışverişlerinizde fason üretime dikkat” Sahte ve fason üretimin oldukça yaygın olduğunu hatırlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bunun için dikkatli olmak gerekiyor. Merdiven altı ürünler ise maalesef arttı. Ucuz olsun diye kapı önünde ya da araba arkasında satılan ürünleri almak büyük hayal kırıklığına yol açabilir. Yiyeceklerin fiyatları aşağı yukarı bellidir ve o fiyatın altından satış yapılamaz. Ucuz fiyatlı ürünlerin arkasında ise genellikle düşük kalite, hijyen eksikliği ve sağlıksız üretim süreçleri bulunur. Sizin yapmanız gereken şey ise az da alacak olsanız evinizde sağlıklı bir şekilde yiyeceğiniz ürünler olmalı” dedi. Palandöken, “Korsan satıcılara ve gerçek kimlikleri belli olmayan her türlü içecek maddelerine dikkat etmek lazım. Mutlaka bandrollü, ruhsatı olan, oda kayıtları bulunan esnaftan alışveriş yapmanız, sizi muhtemel sorunlardan korur. Bunun için merdiven altı diye tabir ettiğimiz, ancak kimyasal içeriği ne olup ne olmadığını bilmediğiniz hiçbir ürünü sakın evinize koymayınız. Ağız tadınızı bozmayınız” ifadelerini kullandı. Trafiğe çıkacak vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, “Özellikle alkol kullanımının arttığı, yorgunluk gibi durumlar sebebiyle araç kullananlar çok dikkat etmeli. Bu durumda araçların başına geçmemeli. Taksi duraklarımız hizmet veriyor, yerel yönetimler ve halk otobüsleri de aynı şekilde hizmet veriyorlar. Kolluk kuvvetleri her ne kadar denetimleri yapsa da biliyorsunuz ki her insanın başına kolluk kuvveti koymak da mümkün değil. Yeni yıla güzel sağlıklı bir şekilde girmek için söylediğim gibi trafiğe, merdiven altı ürünlere dikkat etmekte fayda var” şeklinde konuştu.
Adana AOSB Başkanı Sütcü: “Büyüme ve sürdürülebilirlik hedeflerimiz güçlü adımlarla devam ediyor” Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, AOSB’nin stratejik konumu nedeniyle yatırımcılar için cazip bir merkez haline geldiğini söyledi. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), Türkiye’nin sanayi gücüne yaptığı katkılarla bölgesel ve ulusal kalkınmada önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Sanayi bölgesi, son yıllarda yaptığı yatırımlar ve genişleme projeleri ile dikkat çekiyor. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Yardımcısı Bekir Sütcü, bölgenin son yıllarda gösterdiği performansın Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sunduğunu belirterek, “Adana Hacı Sabancı OSB, sanayinin her alanında etkin bir rol oynuyor ve Türkiye ekonomisinin en önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi. 42 binden fazla kişiye istihdam sağlıyoruz ve ihracatımız 1,8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Sanayi bölgemizde yer alan firmalarımızın ürettiği katma değer hem bölgesel hem de ulusal ekonominin büyümesine ciddi katkılar sağlıyor” ifadelerini kullandı. Devler liginde firmaları var AOSB’de faaliyet gösteren 428 aktif firma, tekstil, kimya, metal ve plastik gibi 21 farklı sektörde faaliyet gösteriyor. 17 firma ise İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ilk 500 ve ikinci 500 listelerinde yer alarak bölgenin ekonomik gücünü ve üretim kapasitesini gözler önüne seriyor. Bekir Sütcü, bu başarıyı bölgedeki firmaların yüksek üretim kapasitesine ve AOSB’nin modern altyapısına bağlıyor. “Lojistik avantajlarımız firmalar için büyük fırsatlar sunuyor” Adana Hacı Sabancı OSB’nin sanayi firmaları için lojistik anlamda da stratejik avantajlar sunduğunu ifade eden Sütcü, “Sanayi bölgemiz, Mersin Limanı’na 98 kilometre, İskenderun Limanı’na ise 84 kilometre uzaklıkta. Bu da firmalarımızın ürünlerini deniz yoluyla hızlı ve maliyet etkin bir şekilde ihracat pazarlarına ulaştırmasına imkan tanıyor. Ayrıca bölgedeki havaalanları ve karayolu bağlantıları sayesinde, hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlara erişim çok kolay. Bu stratejik konum, sanayi bölgemizi yatırımcılar için cazip bir merkez haline getiriyor” dedi. Sütcü, AOSB’nin lojistik avantajlarının sadece iç piyasada değil, uluslararası pazarda da rekabet gücünü artırdığına dikkat çekti. Yeşil OSB Hedefi: Çevreye duyarlılık ön planda Sanayi üretiminin yanı sıra çevre duyarlılığına da büyük önem verdiklerini belirten Bekir Sütcü, AOSB’nin Yeşil OSB olma yolunda önemli adımlar attığını söyledi. Sütcü, şunları kaydetti: “Bölgedeki firmalarımızın karbon emisyonlarını ölçmek ve bu emisyonları azaltmak için TSE onaylı bir karbon emisyon yazılımı kullanıyoruz. Bunun yanı sıra, sanayi bölgesindeki atık su arıtma tesisimiz de çevre kirliliğini önleme konusunda büyük bir rol oynuyor. 90.000 m/gün kapasiteli Atık Su Arıtma Tesisi ve 222.000 m/gün kapasiteli Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile çevreye duyarlı bir sanayi bölgesi olma hedefimize hızla ilerliyoruz.” Çevre dostu projeler AOSB’nin çevreye duyarlı bir sanayi bölgesi olması, hem bölgedeki sanayi üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamayı hem de çevresel etkileri en aza indirmeyi amaçlıyor. Başkan Sütcü, çevre dostu projelere yatırımlarını artırmaya devam edeceklerini ve AOSB’yi Türkiye’nin en yeşil organize sanayi bölgelerinden biri haline getirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Enerji üretiminde güneşten güç alıyor Enerji yönetimi konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Sütcü, AOSB’nin enerji verimliliği hedeflerine değinerek, “AOSB’de kurduğumuz Güneş Enerji Santrali (GES) toplamda 232 MW kurulu güce sahip. Bu kapasite, sanayi bölgesindeki firmaların enerji ihtiyacını büyük ölçüde karşılıyor. SCADA sistemi ile 24 saat boyunca enerji tüketimini izleyerek, enerji yönetimimizi daha verimli hale getiriyoruz” dedi. Sütcü, AOSB’nin Adana genelindeki elektrik tüketiminin yüzde 21.55’ini, doğalgaz tüketiminin yüzde 39.71’ini ve su tüketiminin yüzde 24.72’sini oluşturduğunu belirterek, bölgedeki enerji yönetim projeleriyle bu oranları daha da verimli hale getirmeyi planladıklarını kaydetti. “Eğitime yatırım geleceğe yatırım” AOSB’nin yalnızca sanayi üretiminde değil, aynı zamanda eğitim ve insan kaynağı yetiştirme konusunda da önemli yatırımlar yaptığını belirten Sütcü, “Çukurova Üniversitesi işbirliği ile kurduğumuz AOSB Meslek Yüksekokulu, teknik personel ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynuyor. Bunun yanı sıra, Özel Erkan AOSB Teknoloji Koleji ile gençlerimize sanayi odaklı bir eğitim sunuluyor. Sanayinin geleceği için nitelikli iş gücüne olan ihtiyacın farkındayız ve bu yüzden eğitim yatırımlarımıza ara vermeden devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Sosyal sorumluluk projeleri ile sanayinin ötesinde Adana Hacı Sabancı OSB Başkanı Bekir Sütcü, bölgedeki sosyal sorumluluk projelerinin de AOSB’nin başarısının arkasındaki önemli unsurlardan biri olduğunu belirtti. 2023 yılında Yüreğir Devlet Hastanesi işbirliği ile kurulan AOSB Semt Polikliniği sayesinde bölge çalışanlarının ve yakınlarının 7/24 sağlık hizmetine erişim imkanı sağlandığını belirten Sütcü, sağlık ve sosyal hizmetlerin bölgenin büyümesinde kritik bir rol oynadığını ifade etti. Bölgeye sağlanan bu tür hizmetlerin sadece sanayi üretimini değil, aynı zamanda iş gücü memnuniyetini ve verimliliğini de artırdığını vurgulayan Sütcü, “Sosyal sorumluluk projeleriyle bölgedeki yaşam kalitesini yükseltmek ve sanayi çalışanlarının ihtiyaçlarına karşılık vermek bizim için çok önemli. Kadın Sanayiciler Platformu ve Genç Sanayiciler Kurulu gibi sosyal organizasyonlarımızla da bölgedeki iş dünyasına destek oluyoruz” dedi. Geleceğe yönelik hedefler Bekir Sütcü, AOSB’nin gelecekte de sürdürülebilir büyümeye devam edeceğini ve Türkiye’nin sanayi üretimine güçlü katkılar sunmayı sürdüreceklerini belirterek, “Hedefimiz, sanayi bölgemizi Türkiye’nin en büyük üretim merkezlerinden biri haline getirmek. Bunun için çevresel sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve eğitime yatırım gibi kritik alanlarda projelerimize devam edeceğiz” dedi. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütcü, bölgenin geleceğe yönelik hedeflerini şu sözlerle özetledi: “AOSB olarak büyümeye odaklanırken sürdürülebilir kalkınma prensiplerini de ön planda tutuyoruz. Sanayi üretimimizi ve ihracat hacmimizi artırmak için yatırımlarımız devam edecek, ancak çevreye duyarlılıktan asla taviz vermeyeceğiz. Enerji verimliliği projelerimiz, nitelikli iş gücü yetiştirme çabalarımız ve sosyal sorumluluk projelerimizle sadece sanayi üretiminde değil, bölgesel kalkınmada da öncü olmayı hedefliyoruz. Türkiye ekonomisine yaptığımız katkıları her geçen gün daha da artırarak sanayide güçlü bir rol oynamaya devam edeceğiz.”
Samsun Gürcistanlı hasta beyin tümöründen Samsun’daki devlet hastanesinde kurtuldu Gürcistan’da yapılan tetkikler sonucunda beyninde tümörü tespit edilen hasta, Samsun’daki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelerek tedavi oldu. Beynindeki tümör çıkartılan 63 yaşındaki Shushana Dzırkvadze, "Gürcistan’da bana umut vermediler. Burada bana ikinci bir hayat verdiler" dedi. Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2024 yılında bin 400 yabancı uyruklu hastaya hem ayakta hem de yataklı tedavi hizmeti verildi. O hastalardan biri olan Shushana Dzırkvadze, Gürcistan’da tespit edilen beyin tümöründen Samsun’da kurtuldu. Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurduğunda zor yürüyen ve vücudunun bir bölümü uyuşan hasta şimdi rahat yürüyebiliyor. Dzırkvadze, "Burası sağlık konusunda daha güvenlidir. Orada bana umut vermediler. Burada beklediğimden daha fazla ilgi verdiler. Çok daha iyiyim” diye konuştu. Sağlık turizmi Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Ümit Çallı, “Sağlık turizmi, Sağlık Bakanlığımızın çok önem verdiği bir konudur. Dünyanın en iyi sağlık hizmeti sunan ülkelerinden biri olarak sağlık hizmetlerinin kalitesiyle bu anlamda da tercih edilen bir ülke konumundayız. Hastanemizin 2018 yılından beridir sağlık hizmeti sertifikası mevcuttur. Bu anlamda iyi bir noktaya doğru gitmekteyiz. 2024 yılında hem ayaktan tedavi, hem de yataklı tedavi olarak yaklaşık bin 400 hastaya hizmet verdik. Yaklaşık bin 400 sağlık turisti şehrimize geldi. Bu anlamda iyi bir noktaya gitmekteyiz” şeklinde konuştu. "Hekimlerin yaptıkları ameliyatların başarısı hastaları buraya çekiyor" Ameliyatı gerçekleştiren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzm. Opr. Dr. Tuncay Yılmaz ise, "Hasta beyin tümörü problemiyle kliniğimize başvurdu. Geldiğinde sağ tarafında hafif bir güçsüzlük problemi vardı. Kendi ülkesinde ameliyat olması durumunda hayati tehlikesinin olabileceği ya da felç gelişebileceği anlatılmış. Ondan dolayı Samsun’a gelmeyi tercih etmişler. Hastamızı kabul ettik. Gerekli anestezik incelemeleri tamamlandıktan sonra beyin tümörü ameliyatı yaptık. Tümörü total olarak çıkarttık. Ameliyat sonrası çekilen filmlerde herhangi sıkıntı yok. Hekimlerin daha önceki yaptıkları ameliyatların başarılı olması hastaları buraya çekme konusunda etkili oluyor” ifadelerini kullandı.