EĞİTİM - 14 Kasım 2024 Perşembe 12:21

Bakan Tekin: “Eğitim bütçemiz 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak belirlenmiştir”

A
A
A
Bakan Tekin: “Eğitim bütçemiz 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak belirlenmiştir”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bakanlığımız, YÖK, ÖSYM, Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, üniversiteler ve diğer bakanlıklara ayrılan kaynaklarla birlikte eğitim bütçemiz, 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak belirlenmiştir” dedi.


Bakan Yusuf Tekin, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlık ve bakanlık kuruluşlarına dair uygulamalar ve yeni hedefler hakkında komisyon üyelerine sunum yaptı.


MEB olarak Türkiye’nin, Türkiye Yüzyılı vizyonu hedeflerine ulaşmada sorumluluk almak ve katkı vermek için yüksek bir motivasyonlar çalıştıklarını ifade eden Tekin, “Bunun gerçekleşmesi şüphesiz ülke olarak tüm kurumlarımızın ve vatandaşlarımızın sürece dâhil olmasıyla mümkün olabilecektir. Bunun için başlattığımız eğitim seferberliğine toplumun tamamının katkısını almak önceliğimizdir. Bu vizyon çerçevesinde yüklendiğimiz sorumluluklara omuz vermek isteyen başta siyasetçilerimiz olmak üzere velilerimizi, vatandaşlarımızı, hayırseverlerimizi, belediyelerimizi ve diğer paydaşlarımızı çocuklarımızın geleceğini güzelleştirecek bu hikâyenin bir parçası olmaya davet ediyoruz” dedi.



“Eğitim bütçemiz 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak belirlenmiştir”


Bakanlığın 2002 yılında merkezi yönetim bütçesinden en büyük payı alan dördüncü kurum olduğunu ve 2003’ten bu yana en büyük payı alan kurum olduğunu hatırlatan Tekin, “Bakanlığımız, YÖK, ÖSYM, Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, üniversiteler ve diğer bakanlıklara ayrılan kaynaklarla birlikte eğitim bütçemiz, 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak belirlenmiştir. Bu rakam 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 14,84’ünü oluşturmaktadır” diye konuştu.


Örgün eğitimde 2002-2003 eğitim öğretim yılında 367 bin 145 derslikte eğitim verildiğini kaydeden Tekin, bu sayının 2024-2025 eğitim öğretim yılında 734 bin 913 dersliğe çıktığını kaydetti.


Resmi okullarda görev yapan öğretmen sayısına da değinen Bakan Tekin, 2002-2023 eğitim öğretim yılında 515 bin 253 öğretmenin görev yaptığını belirtirken, günümüzde halihazırda bu sayının 1 milyon 23 bine 553 olduğunun altını çizdi. Ayrıca Bakan Tekin, halihazırda görevinin başında olan öğretmenlerin yüzde 80’ninin AK Parti hükümetleri döneminde atandığını dile getirdi.


Tekin, yapılan yatırımlar sayesinde derslik başına düşen öğrenci sayısında da iyileşme olduğuna dikkati çekerek, “2002-2003 eğitim öğretim yılında ilköğretimde 36, ortaöğretimde 30 olan derslik başına düşen öğrenci sayısı, 2024 2025 eğitim-öğretim yılında ilköğretimde 23, ortaöğretimde 22’ye düşmüştür. Aynı şekilde, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 2002-2003 eğitim öğretim yılında ilköğretimde 28, ortaöğretimde 18 iken 2024-2025 eğitim öğretim yılında ilkokulda 18, ortaokulda 14, ortaöğretimde ise 12 olmuştur” şeklinde konuştu.


Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için sosyal yardım hizmetlerinin kararlı, kapsamlı ve birbirini destekleyecek şekilde verildiğini bildiren Tekin, “2023-2024 eğitim öğretim yılında, öğrenci taşıma uygulaması ile toplam 1 milyon 146 bin 213 öğrenciye taşıma ve 1 milyon 29 bin 250 öğrenciye ücretsiz öğle yemeği hizmeti verilmiştir. Bu kapsamda, taşıma hizmeti ve ücretsiz öğle yemeği hizmeti giderleri için toplam 24 milyar 942 milyon 612 bin 302 lira harcama yapılmıştır” ifadelerine yer verdi.


Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla 2003-2004 eğitim öğretim yılından itibaren ders kitaplarının öğrencilere ücretsiz olarak dağıtıldığını söyleyen Bakan Tekin, bu çerçevede bugüne kadar toplam 4 milyar 430 milyon ders kitabının ücretsiz olarak öğrencilere ulaştırıldığının altını çizdi.



Okullaşma oranları


Okullaşma oranlarına ait güncel verileri de paylaşan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Okul öncesi eğitim 5 yaş grubunda okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında yüzde 11,7 iken 2023-2024 eğitim öğretim yılında ise yüzde 84,26’ya yükselmiştir. İlköğretimde okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında yüzde 90,98 iken 2023-2024 eğitim-öğretim yılında ise yüzde 95,65’e yükselmiştir. Ortaöğretimde okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında yüzde 50,57 iken 2023-2024 eğitim-öğretim yılında ise yüzde 87,97’ye yükselmiştir. Uluslararası karşılaştırmalarda kolaylık sağlamak amacıyla, eğitim kademesinden bağımsız olarak yaş gruplarına göre okullaşma oranlarına bakıldığında, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında 5 yaş grubunda yüzde 86,24, 6-9 yaş grubunda yüzde 98,61, 10-13 yaş grubunda yüzde 98,32 ve 14-17 yaş grubunda yüzde 91,25 oranlarına ulaşılmıştır.”



“Türkiye’de 6-14 yaş aralığında okullaşma oranı yüzde 98,8 ile OECD ortalamasının üzerindedir”


Bakanlık olarak yapılan çalışmaların uluslararası raporlardaki yansımalarının da Türkiye adına memnuniyet verici olduğu kaydeden Tekin, “OECD tarafından 2024 yılında yayımlanan ‘Bir Bakışta Eğitim’ raporunda, OECD genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilkokulda 14, ortaokul ve ortaöğretimde ise 13 olarak gerçekleşmiştir. Bu verilere göre ortaöğretim düzeyinde OECD ortalamasına ulaştığımız görülmektedir. Türkiye’nin okullaşma oranında göstermiş olduğu dikkat çekici artışda yine aynı raporda vurgulanmaktadır. Türkiye’de 6-14 yaş aralığında okullaşma oranı yüzde 98,8 ile OECD ortalamasının (yüzde 98,4) üzerinde olduğu görülmektedir. Bu göstergeler, ülkemizde eğitime yapılan yatırımların etkilerinin görülmeye başladığının ispatı niteliğindedir” dedi.


Bakan Tekin, 2024-2025 eğitim öğretim yılında uygulamaya konulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında da bilgiler vererek, “Bu model, Atatürk’ün 1921 yılında toplanan Maarif Kongresi’nde ifade ettiği gibi, ‘kemali dikkat ve itina ile işlenip çizilmiş bir millî terbiye programı vücuda getirmeye’ yönelik olup, ‘dehayı millîyemizin inkişafı için’ ihtiyaç duyduğumuz, ‘seciye-i millîye ve tarihiyemizle mütenasip bir kültür’ oluşturma amacına uygun matuf bir model olacaktır” ifadelerini kullandı.


Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde ihtiyaç analizi başlatıldığını söyleyen Tekin, analiz çerçevesinde kurulan komisyonlarla mevcut programların değerlendirildiğini; öğretmenlerin süreçte karşılaştıkları zorluklar, mevcut öğretim programlarına dair eksiklikler ve ihtiyaçlar hakkında kapsamlı bir veri toplama çalışmasının yapıldığını kaydetti. Tekin ayrıca 81 ilden öğrenci görüşlerinin alındığını ve yapılan anket çalışmasıyla öğrencilerin beklentilerinin ve ihtiyaçlarının tespit edildiğini belirtti.


Uygulamaya konulan müfredatla sadece akademik başarıya odaklanmayan, yetkin ve erdemli insan olmayı önceleyen bir öğrenci profili tanımlandığını aktaran Tekin, “Yetkin ve erdemli bir öğrencinin ancak çok yönlü bir gelişim ile yetişebileceği anlayışıyla hazırlanan müfredatta, öğrencilerin hem kendileri hem de toplum için daha sağlıklı, dengeli bireyler olarak gelişmeleri, geniş bir bilgi ve düşünme yelpazesi kazanmaları hedeflenmiştir” diye konuştu.



“Yükseköğretim kurumunda 7,4 milyon öğrenci öğrenim görüyor”


Tekin, 208 yükseköğretim kurumunda 7,4 milyon öğrencinin öğrenim gördüğünü söyleyerek, şu bilgileri paylaştı:


“1984 yılında 20 bin 333 olan toplam öğretim elemanı sayısı 2024 yılında 184 bin 167’ye yükselmiştir. Öğretim üyesi sayısında da benzer bir durum söz konusudur. 1984 yılında 6 bin 826 olan öğretim üyesi sayısı 2024 yılında 106 bin 495’e yükselmiştir. Öğretim üyelerinin toplam öğretim elemanları içindeki payı ise 1984 yılında yüzde 33,57 iken 2024 yılında yüzde 57,83’e yükselmiştir. Toplam öğretim elemanlarının yüzde 46,64’ü (85 bin 897) kadın, yüzde 53.36’sı (98 bin 270) ise erkektir. 2003 yılında kadın öğretim elemanı sayısı, toplam öğretim elemanı sayısının yüzde 37’i iken bugün bu oran yüzde 46’ya yükselmiştir.


Türkiye’de öğrenim gören uluslararası öğrenci sayısının 2013’te 43 bin 251 olduğunu dile getiren Tekin, bu sayının 2024 eylül ayı itibarıyla 354 bine ulaştığını bildirdi.


Bütçe detayları


Bakan Tekin, 1 trilyon 30 milyar 744 milyon 599 bin TL’si personel giderleri, 131 milyar 441 milyon 299 bin TL’si sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, 116 milyar 553 milyon 46 bin TL’si mal ve hizmet alım giderlerinde kullanılmak üzere cari harcamalar, 31 milyar 275 milyon 568 bin TL’si devlet parasız yatılı öğrencileri, burslar ile diğer cari transferler, 141 milyar 254 milyon 495 bin TL’si sermaye giderleri ve 446 milyon 533 bin TL’si sermaye transferleri olmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine 1 trilyon 451 milyar 715 milyon 540 bin liranın 2025 yılında eğitim alanında gerçekleştirilecek faaliyetler için tahsis edildiğini belirtti.



Tekin, sözlerine şöyle devam etti:


“2025 yılında 1 trilyon 451 milyar 715 milyon 540 bin TL tahsis edilen Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi kapsamında; engellilerin toplumsal hayata katılımı ve özel eğitim programına 84 milyar 557 milyon 289 bin lira, hayat boyu öğrenme programına 35 milyar 737 milyon 840 bin lira, ölçme, seçme ve yerleştirme programına 759 milyon 742 bin lira, ortaöğretim programına 426 milyar 177 milyon 76 bin TL, temel eğitim programına 758 milyar 815 milyon 499 bin lira, uluslararası eğitim iş birlikleri ve yurt dışı eğitim programına 13 milyar 363 milyon 432 bin lira, yönetim ve destek programına 132 milyar 304 milyon 662 bin lira ödenek ayrılmıştır. Bununla birlikte; 488 milyar 485 milyon 230 bin lirası Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin bütçesi, 5 milyar 822 milyon 457 bin lirası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi, 181 milyar 667 milyon lirası Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü bütçesi, 27 milyar 546 milyon 348 bin lirası ilköğretim öğrencilerinin ücretsiz ders kitabı giderleri, taşımalı ilköğretim/ortaöğretim uygulaması kapsamında öğle yemeği giderleri ve özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerin taşıma giderleri için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan aktarılacak ödenek, 1 milyar 731 milyon 652 bin lirası okullarda kullanılacak kömür alımları için Hazine ve Maliye Bakanlığı Bütçesinde tefrik edilen ödenek, 29 milyar 607 milyon lirası aday ve çıraklara ödenecek devlet katkısı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçesinde tefrik edilen ödenek olmak üzere toplam eğitim bütçemiz (ÖSYM dahil) 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak öngörülmüştür.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İsrail Konsolosluğu önünde hareketli dakikalar: Pompalı tüfekle havaya ateş ederek eylem yaptı Beşiktaş’ta bulunan İsrail Konsolosluğu önünde kimliği belirlenemeyen bir kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için pompalı tüfekle havaya ateş açtı. Uzun süre direnen eylemci, özel harekat polislerinin uyarı ateşi sonrası teslim oldu. Gözaltına alınan eylemci, Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay, saat 00.20 sıralarında Beşiktaş Levent Mahallesi Talatpaşa Caddesi İsrail Konsolosluğu’nun bulunduğu binanın önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyen ismi belirlenemeyen bir kişi, konsolosluk binasının önünde pompalı tüfekle havaya 5-6 el ateş açarak silahlı eylem yaptı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Direnen şahsa özel harekat polisi operasyon düzenledi Polis ekiplerine uzun süre direnen şahıs, teslim olmayınca özel harekat polisleri, eylemciyi yakalamak için operasyon düzenledi. Özel harekat polisinin havaya ateş etmesiyle şahıs, silahını bırakarak polislere teslim oldu. Polislere teslim olan eylemci gözaltına alınarak Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay yeri inceleme ekipleri, olay sonrası çevrede incelemelerde bulundu. Yaşanan olayda ölü ve yaralının olmadığı öğrenildi.
İzmir İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde haşere ilaçlaması yapılan binada yaşayan 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Meydana gelen acı olayda bebeğin anne ve babası ile birlikte bir apartman sakini de hastaneye kaldırılırken, ilaçlama firması çalışanı 3 kişi gözaltına alındı; olayın yaşandığı apartman ve yandaki 2 apartman da tahliye edildi. 12 Kasım Salı günü ilçeye bağlı Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan bir apartmanda ilaçlama çalışması yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri dün öğle saatlerinde rahatsızlanarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan araştırmada apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Bebeğin annesi R.K., babası R.K. ve apartman sakinlerinden G.U. da sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U.’nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edildiği, vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K.’nin de tedavilerinin ardından taburcu olduğu öğrenildi. Çevre binalar tahliye edildi İzmir Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu apartman ile yandaki 2 apartman tahliye edilerek, tahliye edilen vatandaşlara valilik tarafından geçici barınma imkanı sunulduğu, ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlandığı bildirildi. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alındığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”