KÜLTÜR SANAT - 10 Kasım 2024 Pazar 11:02

Aşıklıklar Atatürk’ü sevdiği şarkıları çalarak andı

A
A
A
Aşıklıklar Atatürk’ü sevdiği şarkıları çalarak andı

Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde aşıklar bir araya geldi. Kahramankazan Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen programda hem 10 Kasım nedeniyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk anıldı hem köklü aşıklık geleneği hakkında bilgiler verildi.


Kahramankazan Belediyesi, Türk Kültürünün en eski geleneklerinden biri olan Aşıklık kültürünü genç kuşaklara aktarmak ve bu mirası yaşatmak için Türkiye’nin değişik illerinden gelen aşıklara ev sahipliği yaptı. Aile Yaşam Merkezi Konser Salonunda yapılan müzik dinletisine genç, yaşlı, kadın, erkek yüzlerce kişi katıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 86. yılında miras bıraktığı eserleriyle anıldı. Atatürk ve Cumhuriyet temalı türküler seslendirildi. Aşıkların seslendirdiği türkülerle dinleyiciler zaman zaman duygulu anlar yaşarken zaman zaman da alkışlarla hareketli müziklere tempo tuttu. Dinleyiciler arasında gençlerin çoğunlukta olması da dikkatlerden kaçmadı.


“Halkın ilgisini çekmesi de etkinliğin başarısını gösteriyor”


Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu etkinliğe ilişkin, “Kahraman Kazan’da böyle bir etkinlik düzenlemek, hem aşıklarımızı halkla buluşturmak hem de kültürel değerlerimizi yaşatmak adına harika bir girişim olmuş. Atatürk’ün sevdiği şarkıları yeniden canlandırmak, geçmişten bugüne kültürel bir köprü kurarken, halkın ilgisini çekmesi de etkinliğin başarısını gösteriyor. Bu buluşmanın geleneksel hale gelmesi, aşıklık geleneğinin daha geniş kitlelere ulaşmasını ve Kahramankazan’da kültürel bir zenginlik olarak kök salmasını sağlayacaktır” dedi.


“Müzikal açıdan değer katıyor”


Aşıklar Anadolu Eğitim Kültür Araştırma Dernek Başkanı Aşık Mustafa Aydın ise, “İsmi belli, popüler ve gelenek. Şimdi, beş bin yıllık tarihte gelen bir milli kültür temsilcisi. Bunu çağa uyarlarken hata da yapabilirsin. Yani, yenilemeye ihtiyacı kişiye göre var, geliş şeklini de bozmamak şartıyla. Yani, ben çağa uyarlayacağım, popa rape uyarlayacağım derken, bu sıra koşmanın veya koçaklamanın, güzellemenin o bize ait mefhumları, değerleri, yani milli sanat türlerini bozmak kimsenin hakkı yoktur. Orijinalini bozmadan, yani eserin sözlerini bozmadan icra ediyorlarsa, müzikal açıdan değer katıyor. Daha da gençliğe, günümüze hitap edecekse onu alkışlarız. Ama sen alıp, yani bir Pir Sultan’ın eserini alıp, sözünü bozarsan, biz buna karşıyız. Yani bu, dört yüz yıl önce yaşanmışsa, hatta bir aşık mesela, ‘geleyor’ diyor, geliyor demiyor. Biz onu orijinal şekliyle telaffuz etmeye çalışıyoruz ki, madem bu tarihin sürecinden gelen bir eser, o günün Türkçesiyle söylenmiş böyle, anlatırız belki, onu tahlil etme açısında anlatılır, ancak bozmaya bizim de hakkımız yok” diye konuştu.


"Aşıklık geleneği, ozanlık geleneği o bakımdan önemlidir"


Öğretmen olduğu için gençlerle diyalogu daha rahat kurmanın yollarını arayan ozanlardan olduğunu kaydeden, Aşık Selahattin Dündar ise “ Gençlerin bulunması aramızda, seyirciler arasında, bayağı bir sayının da kabarık olması beni çok mutlu etti. Zaten benim bir eğitimci olarak ozanlık yöneliğinde, aşıklık yöneliğinde asıl amacım gençlerin bu geleneği devam ettirmesidir. Neden bu geleneği devam ettirmesine gelince, bu geleneğin içerisinde edep var, adep var. Yani bizim Türk geleneğinin örf ve adetlerinin her şeyi var. Öğüt var, nasihat var, gelenekler var, görenekler var. Bunların tamamını Türk yöneliğinde bulmak mümkündür. Aynı zamanda birlik ve beraberliğin de harcıdır. Aşıklık geleneği, ozanlık geleneği o bakımdan önemlidir. Gençlerin ilgi göstermesi beni elbette ki mutlu etti. Bu cümleden olmak üzere ben gençlere öyle ki olsun diye elimde ki koşa saz, yani çiftli sazdır, yeni bir buluş olarak onlara emanet ettim ve çok sahiplendiler. Yıllardır beni takip ederler. Gençlerin varlığı elbette ki çok mutluluk verici” ifadelerini kullandı.



Aşıklıklar Atatürk’ü sevdiği şarkıları çalarak andı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.