POLİTİKA - 13 Ocak 2025 Pazartesi 20:19

AK Parti Sözcüsü Çelik: "Hedef, terörsüz Türkiye’ye ulaşmaktır" (1)

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Çelik: "Hedef, terörsüz Türkiye’ye ulaşmaktır" (1)

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Bahçeli’nin mesajları çok açıktır. Hedef, terörsüz Türkiye’ye ulaşmaktır. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerinden herhangi bir taviz verilmesi söz konusu değildir" dedi.


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu. Çelik, MYK toplantısında Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in kongre sürecine ilişkin bilgi verdiğini ifade etti. Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in illerde değişecek yerleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunduğunu, bu çerçevede tecrübe ve yenilenme dengesini sağlayarak yola devam ettiklerini belirten Çelik, vetaf eden eski TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve sanatçı Ferdi Tayfur’a da rahmet dileyerek, yakınlarına başsağlığı dileklerinde bulundu.


Bu yıl da değişmeyen önceliklerinin deprem konusunda seferberlik olduğunu söyleyen Çelik, “Cumhurbaşkanımız, depremden etkilenen illerle ilgili olarak sürekli olarak oradaki yapılan çalışmaları gündemde tutuyor ve önceliğimizin bu olduğunu MYK’mıza, MKYK’mıza, partimize, bütün teşkilatlarımıza hatırlatıyor. Cumhurbaşkanımızın bize kapalı toplantılarda en önemli şekilde altını çizdiği hususlardan birisi deprem bölgesine dönük iklimin hiçbir şekilde kaybedilmemesidir. Zaten Değerli Bakanımız Murat Kurum da sürekli deprem bölgesinde mesai sarf ederek, orada hayatın normale dönmesi için elden gelen gayretin gösterilmesine öncülük ediyor” ifadelerini kullandı.


Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrelerde iç cepheyi güçlendirme mesajı verdiğine de dikkat çekti. Geçen yıl ve bu yıl değişmeyecek prensiplerden bir tanesinin demokrasiyi korumak için terörle mücadeleyi güçlü bir şekilde sürdürmek olduğunu bildiren Çelik, “Terör, hukuk devletimizi ve bütün medeni yaşam tarzımızı tehdit eden bir şeydir. Bununla ilgili hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Hem ülkemizin güvenliğini, hukukunu, vatandaşlarımızı korurken aynı zamanda da yakın coğrafyamızda bölgemize dönük bir takım emperyalist projelerin terör yolunda gerçekleştirilmesine karşı da duruşumuzu daha da pekiştiriyoruz. Tabii terörün sadece teröristlerden ibaret olmadığını, terör çerçevesinde bir projenin yürürlüğe koyulmaya çalışıldığını, teröristlerin ve terör hükümetlerinin bir takım kötü projeleri, kötücül projeleri, aracı olduğunu defalarca ifade ettik. Son zamanlardaki gelişmeler tüm bunları daha net bir şekilde göstermiştir. Dolayısıyla bu mücadele kararlılıkla sürecektir” diye konuştu.


Çelik, Suriye’deki gelişmelerle her zaman yakından ilgilendiklerini ve partileri tarafından takip edildiğini aktardı. Çelik, AK Parti MYK olarak Suriye’de gerçekleşen devrimi tebrik ettiklerini söyledi. "Suriye’de iç savaş çıkar ya da Suriye’deki DEAŞ üzerinden, DEAŞ’le mücadele üzerinden bir takım terör örgütlerine terör devletçiği kurdururuz diyen bir takım projeler var" diyen Çelik, “Bu projelerin aslında Suriye halkı tarafından da yırtılıp bir kenara atıldığını, bölge halklarının iradesinin bunu net bir şekilde yansıttığını gördük. Burada tabii Türkiye’nin içinde de Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü bir şekilde destek verdiği terörsüz Türkiye çerçevesindeki bu ziyaretleri ve tartışmaları görüyorsunuz. Biz de bunu tabii ki yakından takip ediyoruz. Öncelikle şunu söylemek isterim ki bu yaklaşımla ilgili doğru kavramlar kullanılması gerekir. Doğru kavramlar kullanılmazsa mesele başka yerlere gider” şeklinde konuştu.



“Türkiye’yi terörsüz bir Türkiye hedefine ulaştırmak için koyduğu çok güçlü bir inisiyatif var”


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bütün siyasi birikimiyle, bütün siyasi tecrübesiyle Türkiye’nin gündeminden terörü çıkarmak, Türkiye’yi terörsüz bir Türkiye hedefine ulaştırmak için koyduğu çok güçlü bir inisiyatif var olduğunu söyleyen Çelik, sözlerine şöyle devam etti:


“Bu güçlü inisiyatif özellikle de şimdiye kadarki tecrübeler ışığında Türkiye’nin gündeminden bu meseleyi çıkarmaya odaklanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız hem başbakanlığı döneminde, hem cumhurbaşkanlığı döneminde zaten bütün bu çeşitli çalışmalara öncülük etti, başkanlık etti, saatler, günler süren mesailer harcadı. Bütün bu çerçevede aslında terör mekanizmasına başvuranların, terör üzerinden bir takım siyasi hedefler gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyleyenlerin en çok kullandığı argümanlardan bir tanesi öteden beri Türkiye’de siyasal katılım yollarının kapalı olduğu şeklindeydi. Esasında bu da şiddete, teröre başvurmak için bir bahane değil. Ama siyasal katılım yollarının demokratikleşme süreçleriyle birlikte en doygun, en verimli şekilde açıldığı dönemlerde de terörün başka odaklara, başka gündemlere bağlı olarak ivmesini yükselttiğini gördük. Dolayısıyla burada Türkiye’nin içindeki bu tartışmaların sona erdirilmesi için büyük bir mücadele verildi, büyük bir yol yüründü, büyük bir şekilde enerji sarf edildi, mesai sarf edildi. Neticede bu Türkiye’nin gündeminden terör meselesinin çıkarılmasıyla ilgiliydi. Kürt kardeşlerimizin bu meseleyle birlikte anılmasına dönük her yaklaşımı bir emperyalist proje olarak gördük. Bugün de Kürt kardeşlerimizin bu terör mekanizmasına dönük en büyük iştahın, en büyük motivasyonun siyonistlerden geldiğini görüyoruz. Ama şimdiye kadar Kürt kardeşlerimiz ne bu emperyalist projelere ne de siyonizmin yalanlarına ve bir takım emellerine hiçbir şekilde yüz vermediler ve her zaman doğru yerde duruyorlar. Burada yanlış yerde duran, geçmişte bu emperyalist projelerine destek veren, şimdi siyonist projelerine yan yana durmaya çalışan terör hüküm tutumuydu. Biz bunu Kandil’de gördük, Suriye’de görüyoruz. Dolayısıyla buradaki bu hassasiyetimizi en nitelikli şekilde korumaya devam ettiğimizi ifade etmek istiyorum.”


Çelik, Dürzilerin lideri Velid Canbolat’ı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabul ettiğini ve güzel bir yaklaşım ortaya çıktığını söyledi.



“Hedef, terörsüz Türkiye’ye ulaşmaktır”


Terörsüz Türkiye söyleminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin mesajlarının çok açık olduğunu aktaran Çelik, “Bugün de gerek PKK gerekse Suriye’deki SDG esas itibarıyla hem bölgedeki Kürtlerin medeni, bilhassa kendi ülkelerinin vatandaşı olarak yaşama iradesine karşı bir duruş sergiliyorlar, hem de her türlü emperyalist projenin, her türlü siyonist projenin bir uzantısı olarak hareket ediyorlar. Bütün bu süreçle ilgili olarak şunu söylemek isterim; Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Bahçeli’nin mesajları çok açıktır. Hedef, terörsüz Türkiye’ye ulaşmaktır. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerinden herhangi bir taviz verilmesi söz konusu değildir. Birtakım siyasi partiler meselelerin geçmişini, bugününü, bölgedeki gelişmeleri hiç görmeden çok haksız yorumlar yapıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Devlet Bahçeli’ye dönük olarak son derece hadsiz yorumlarda bulunuyorlar birtakım tavizlerin verildiğine dair. Böyle bir taviz söz konusu değil. Ne milletimizin birliğinden, ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin niteliklerinden herhangi bir taviz verilmesi söz konusu değil. Bu herhangi bir şekilde faraza diyerek bile düşünülemez” ifadelerini kullandı.


Kırmızı çizgilerinin açık olduğunun altını çizen Çelik, "İç cepheyi güçlendirme ve terörsüz Türkiye hedefine ulaşma çerçevesinin dışında sağda solda konuşulan, yapılan yorumlar, çeşitli iddialar, dedikodular, spekülasyonlar, temelsiz bir takım iddialar hiçbir şekilde bu süreçle ilgili değil. Bazı çevreler şöyle bir şeyler söylüyor; işte terörü bitirmek için teröristlerle müzakere ediyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil arkadaşlar. Burada bir müzakere yok. Burada herhangi bir şekilde, herhangi bir terör grubuyla, herhangi bir terör odağıyla bir müzakere yok. Bir çerçeve var ve bu çerçeve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri, temel prensipleri çerçevesinde ortaya koyulan çerçeve. Buna destek veren herkesin de desteği olumlu karşılanacaktır. Bugün gelinen noktada bölgedeki Kürt kardeşlerimizi bir takım emperyalist ve siyonist projeler için lejyoner yapmaya çalışanlar var. Biz buna musallat etmeyeceğimizi açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz. Kardeşlik diyoruz" dedi.


Esad rejiminin çökmesinden sonra Esad rejiminin türevi olarak orada şu anda kalmış tek yapının PYD/YPG olduğunu aktaran Çelik, "Dolayısıyla bu çökmüş bir rejimin türevidir. Burada herhangi bir şekilde bulunduğu bölgelerde Kürtleri temsil etme kabiliyeti de yoktur. Ayrıca Suriye’de, Suriye’yi şu anda yönetenlerin bütün silahlı gruplar silahlarını bıraksın ve bu çerçevede Suriye’nin önümüzdeki dönemde yeniden inşasında, siyasi sistemin yeniden kurulmasında eşit unsurlar olsun dediği bir dönemde bu terör yapılarının varlığı, Suriye’deki Kürt kardeşlerimizi bu yeni dönemin dışında bırakma, yeni dönemin kazanımlarından mahrum bırakma şeklinde son derece yanlış bir tutumdur. O sebeple doğru olan şey Suriye’deki terör örgütünün kendisini feshetmesidir. PKK bağlantılı olmayan oradaki siyasi partilerin de Suriye’deki sistem içerisinde bir siyasi parti olarak yollarına devam etmesi, orada Kürtleri temsil eden partiler olarak ya da başka partilerin içinde yer alan kişiler olarak Kürtler, Türkmenler, Araplar, bu şekilde Sünniler, Nusayriler, Aleviler, Dürziler, Suriye’nin milli egemenliği ve toprak bütünlüğü çerçevesinde yollarına devam etmelidir. Herhangi bir şekilde bölgede herhangi bir etnik unsura ya da herhangi bir mezhep unsuruna karşı dışlayıcı, onları ezmeye çalışan, onları haklarından mahrum etmeye çalışan bir yaklaşım olursa bunun karşısından önce Cumhurbaşkanımızın duracağından, Türkiye Cumhuriyeti’nin duracağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu çerçevede bölgedeki Kürt kardeşlerimize dönük hiçbir haksızlığa tahammül etmeyeceğimizi, hiçbir dışlayıcı yaklaşıma da müsamahayla yaklaşmayacağımızı bir kere daha belirtiyorum" şeklinde konuştu.


Batılı ülkelerin Suriye’ye ziyaretlerine değinen Çelik, "Bu ziyaretlerin bu şekilde olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Fakat burada Türkiye’yi bir patronaj kurmakla, Türkiye’de burayı yönlendirecek bir yapı kurmakla eleştirenlerin tüm söylediklerinin aslında hiçbir maddi karşılığı, hiçbir reel karşılığı yok. Türkiye başından beri şu ilkeye bağlı olarak hareket ediyor; Suriye, Suriyelilerindir. Suriye’nin birliği temelinde, üniter bir devlet olması temelinde ve Suriye’nin egemenliğinin korunması, birlik ve bütünlüğünün korunması, toprak bütünlüğünün korunması temelinde biz kardeşçe şimdiye kadar nasıl Suriye halkının en zor zamanlarında yanında olduysak, bu yolculukta da Suriye halkına yol arkadaşlığı yapmaya, Suriye halkının zor günleri aşması için aynı yolda kol kola, omuz omuza yürümeye hazır olduğumuzu ifade ediyoruz" diye konuştu.


Çelik, değişmez gündemlerinin ise Gazze olduğunu vurguladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Ünlüce, "’Şehir paylaşmaktır’ diyerek bereketi çoğaltıyoruz” Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin örnek dayanışma uygulaması olan “Şehir Paylaşmaktır”, hayırseverler ve ihtiyaç sahiplerini buluşturmaya tekrar başlıyor. Hayırseverlere seslenen Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak ‘Şehir Paylaşmaktır’ diyerek iyiliği, umudu ve bereketi çoğaltıyoruz. Dayanışmamız Türkiye’ye umut olsun.” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi yıllardır sürdürdüğü ve veren el ile alan elin birbirini görmediği örnek dayanışma projesi “Şehir Paylaşmaktır” dayanışmasını tekrar hayata geçirdi. Ekonomik krizden ve hayat pahalılığından etkilenen vatandaşlara umut olacak uygulama kapsamında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi hayırseverlerin internet üzerinden satın alacağı erzak kolilerini gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak. “Şehir Paylaşmaktır” kolisinin içeriğindeki ürünler Türkiye’nin dört bir yanından kooperatiflerle birlikte çalışan Büyükşehir Belediyesi Üretici Marketlerden temin edilecek. Kolinin içinde ise 5 kg buğday unu, 1 kg nohut, 1 kg fasulye, 1 kg kırmızı mercimek, 1 kg bulgur, 1 kg pirinç, 1 kg çay, 500 gram erişte, 500 gram makarna, 2 LT ayçiçek yağı, domates salçası bulunuyor. "Şehir paylaşmaktır diyerek bereketi çoğaltıyoruz” Hayırseverlere seslenen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, “Bu şehrin mayasında yardımlaşma, Yunus Emre’nin ruhundan gelen aşk ve sevgi vardır. Güzel bakan gözlerin, güzel gördüğü şehirdir burası. Şimdi güzellikleri çoğaltma zamanı. Birbirimize sımsıkı sarılmamız gereken bir dönemdeyiz. Yaşanan ekonomik kriz ve hayat pahalılığı toplumumuzda derin yaralar açtı. ‘Şehir Paylaşmaktır’ diyerek siz hayırseverlerden aldığımız güçle büyük bir iyilik zinciri oluşturuyoruz. Eskişehir’den başlayarak sesimizin ulaştığı herkesi bu zincirin halkası olmaya davet ediyorum. Bir elin verdiğini diğer elin görmeyeceği dayanışmamız Türkiye’ye umut olsun. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak bizler iyiliği, umudu ve bereketi çoğaltmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu iyilik zincirini Büyükşehir Belediyemize ait Üretici Marketlerimizle sağlayacağız. Marketlerimiz sayesinde hem şehrimizdeki hem de Türkiye’nin dört bir yanında bulunan yerel üreticilerimizi destekliyoruz. Üreticimizin kooperatifleşerek ürettiği, birbirinden güzel, lezzetli ve sağlıklı ürünleri satmak için ihtiyaçları olan pazar ihtiyacını karşılıyoruz. Marketlerimiz sayesinde üreticilerle tüketicileri buluşturarak dayanışmamızı güçlendiriyoruz.” çağrısında bulundu. Gıda kolisi almak isteyen yardımseverler, Eskişehirli üreticiler başta olmak üzere 35’in üzerinde üretici kooperatifinin tereyağından kurutulmuş meyveye, bakliyattan tarhanaya yüzlerce ürünün bulunduğu Büyükşehir Belediyesi Üretici Marketlerden bizzat giderek veya sehirpaylasmaktir.eskisehir.bel.tr internet adresi üzerinden 1.100 TL karşılığında 1 koli satın alım yapabiliyorlar. Satın alınan koliler Büyükşehir Belediyesi ekiplerince vatandaşlara ulaştırılacak.
Kayseri Özel öğrencilerin hikayeleri kitap oldu Kayseri’de orta ve ağır zihinsel engelli öğrencilerin ve ailelerinin günlük yaşamda yaşadıkları sıkıntıların anlatıldığı kitap, engellilere farkındalık oluşturmak amacıyla okula gelen ziyaretçilere veriliyor. 2016 yılında açılan Şehit Yiğitcan Çiğa Özel Eğitim Uygulama Okulu orta ve ağır zihinsel engelli öğrencilerin ve ailelerinin umudu oldu. 8 yıldır çocukların hem sosyal hem de bireysel gelişimleri için eğitimini sürdüren okul, bu süreçte aileleri de unutmadı. Okul Müdürü Serkan Karakaya öncülüğünde sık sık aile ziyaretleri yapılırken, anlatılan hikayelerde kitaba dönüştü. "Bizim hikayemiz" adıyla çıkarılan kitapta 25 ailenin yaşadığı hikayeler, yazıya döküldü. Kitap, engelli bireylerin toplum içerisinde daha fazla yer edinmesi için okula ziyarete gelenlere hediye ediliyor. "Her bir satırı hayatın içinden gelen samimi bir sesin yansımasıdır" Şehit Yiğitcan Çiğa Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Serkan Karakaya, "Bu hikaye 2016 yılında başladı. Okulumuz 2016 yılında orta ve ağır zihinsel engeli verilen özel ihtiyaçlı çocuklarımıza eğitim vermek için açıldı. 8 yıllık bir hikayemiz var. Herkesin bir hikayesi var. Ancak bazı hikayeler hem anlatılmayı hem de dinlenmeyi çok fazla hak eder. Elimde tuttuğum bu kitap tam da böyle hikayelerden oluşuyor. Bizim hikayemiz sıradan bir eser değil, her bir satırı hayatın içinden gelen samimi bir sesin yansımasıdır. Bu kitap özel ihtiyaçlı bireylerin ve onların ailelerinin yaşamlarına dokunan sevinçleri, zorlukları, umutları ve dayanışmayı yansıtan gerçek hikayelerden iktibaslardır. Okulumuz 90 öğrenci ile açıldı. Okula devam eden öğrencimiz 30. Bu çocuklarımızı eğitime kazandırabilmek için aileleri ile birlikte görüşme imkanları oluşturmaya çalıştık. Bu okulun çocuklara nasıl faydalı olabileceğini, çocuklarla beraber gerek sosyal hayatta gerekse okul hayatında kendilerine hangi imkanları tanıyacağı ile alakalı bilgiler verdik. Aile ziyaretleri yaptık. Bu ziyaretlerde gördüğümüz ortamlar, ailelerin sıkıntıları, sorunları ve hayat hikayeleri bu hikayelerin paylaşılması gerektiği inancını oluşturdu. Çünkü toplum olarak engelli bireylere çok yakın insanlar değiliz. Hayatın içerisinde bunlarında olduğunu kabullenen insanlar değiliz. Bu hatıraları toparlayıp bir kitap haline getirmek ve farkındalık oluşturmak istedik. Bu hikayede böylelikle başladı" ifadelerini kullandı. "Çok güzel dönüşler aldık" Karakaya; "İnsanların hayatta gördüğü ama farkında olmadığı, ailelerin içerisinde kendi hayatlarını devam ettiren bu özel bireylerin toplum içerisinde neler yapabildikleri, aileleri ile birlikte hangi yaşantıda olduklarını insanlar okudukları zaman çok güzel dönüş aldık. Bu konuda toplumda güzel bir farkındalık oluşturduğumuza inanıyorum. Kitabımızdan hiçbir maddi beklemeksizin 25 ailemizin hayat hikayesini işledik. Aileler, çocuklarının engel durumunu öğrendiklerinde hissettikleri duyguları anlattılar. Bu ailelerin özel ihtiyaçlı bireylerle beraber yaşam hikayeleri var. Ailelerin bu sonuçla karşılaştıklarında karşılaştıkları güçler, sevinçleri ve mutlulukları. Toplum tarafından gördükleri haksızlıklar ve onların beklentilerini ele aldık. Kitabımız satılmıyor, biz hediye ediyoruz" diye konuştu.