GÜNDEM - 10 Nisan 2025 Perşembe 03:04

AFAD’dan 2 ile "turuncu", 29 ile ise "sarı" kodlu uyarı

A
A
A
AFAD’dan 2 ile "turuncu", 29 ile ise "sarı" kodlu uyarı

 Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) beklenen kuvvetli yağış ve fırtına nedeniyle 2 il için "turuncu" 29 il için ise "sarı" kodlu uyarı verildiğini açıkladı.

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan uyarıda, bugün beklenen beklenen kuvvetli rüzgar, fırtına ve kuvvetli yağış nedeniyle 2 il (Hakkari, Van) için turuncu, 29 il için ise sarı kodlu uyarı verildiğini bildirdi. Sarı kodlu uyarı verilen iller ise şu şekilde; Niğde, Kayseri, Sivas, Tokat, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Trabzon, Rize, Artvin, Ardahan, Kars, Erzurum, Bingöl, Elazığ, Muş, Ağrı, Iğdır, Diyarbakır, Bitlis, Siirt, Batman, Adıyaman, Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak.

Yapılan paylaşımda kuvvetli rüzgar beklendiği vurgulanarak, "Bugün (Perşembe) Doğu Anadolu'nun doğusu, Güneydoğu Anadolu ile Elazığ ve Hatay çevrelerinde kuvvetli rüzgar ve fırtına (50-80 km/saat, yükseklerinde 90 km/saat) beklenmektedir. İç Anadolu'nun doğusunda, Çarşamba öğle saatlerinden itibaren yağmur ve sağanak şeklinde devam eden yağışların; Niğde, Kayseri ve Sivas çevrelerinde yerel kuvvetli, gece saatlerinde karla karışık yağmur ve kar yağışına dönerek Perşembe (10 Nisan 2025) günü sabah saatlerine kadar Niğde il geneli ile Kayseri ve Sivas'ın güney ve doğusunda yer yer kuvvetli kar (5-20 cm) şeklinde olması beklenmektedir. Doğu Karadeniz'de görülen yağışların, Çarşamba sabah saatlerinden sonra Ordu il geneli ile Tokat'ın kuzey ve doğusu, öğleden sonra Giresun, Trabzon ve Rize çevreleri ile Gümüşhane'nin kuzeyi ve Artvin'in batısında kuvvetli olması, kıyı şeridinde yerel kuvvetli yağmur ve sağanak, iç kesimlerde kuvvetli ve yer yer yoğun kar (5-20 yer yer 20 cm üzeri) şeklinde olması beklenmektedir" denildi.

Yapılan uyarıda vatandaşların doğa olayları ve soba zehirlenmelerine karşı dikkatli olması gerektiği hatırlatılırken, "Sarı Uyarı ve Turuncu Uyarı verilen İl Valiliklerine bilgi verilmiş olup, Turuncu Uyarı verilen illerde yaşayan vatandaşlarımıza SMS yoluyla bilgilendirilme yapılmıştır. Vatandaşlarımızın sel, su baskını, yıldırım, yağış anında kuvvetli rüzgar ve fırtına, hortum, ulaşımda aksamalar, çatı uçması, soba ve doğalgaz kaynaklı zehirlenmeler ile yüksek kar örtüsü olan yerlerde çığ gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmasını; yetkili mercilerin uyarılarını dikkate almalarını önemle hatırlatıyoruz" ifadelerine yer verildi.

Musa Enes Aksakal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Tüp bebek tedavisi kanser hastaları ve ilerde anne olmak isteyenler için de uygun bir yöntem Tüp bebek tedavisinin yalnızca infertilite tanısı konan çiftlere değil, gebeliği ertelemek isteyen çiftler ve kanser hastaları için de uygun bir yöntem olduğuna dikkat çeken Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Nicel Taşdemir "Genetik hastalık, kanser teşhisi aldıktan sonra ya da ilerde anne olmak isteyenler için de tüp bebek yöntemi kullanılıyor" dedi. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Nicel Taşdemir tüp bebek (IVF - İn Vitro Fertilizasyon) tedavileri hakkında önemli bilgiler verdi. Kadın üreme potansiyelinin yaşla birlikte azalmasının, tüp bebek yönteminin sosyal nedenlerle gebeliği erteleyen bireyler tarafından da tercih edilmesine neden olduğunu belirten Doç. Dr. Taşdemir, 35 yaş altındaki çiftlerin bir yıl, 35 yaş üzerindeki kadınların ise altı ay boyunca düzenli ve korunmasız şekilde ilişkiye girmelerine rağmen gebelik oluşmuyorsa tüp bebek merkezlerine başvurmaları gerektiğini söyledi. 40 yaş üstü kadınlarda ise beklemeden ya da en fazla üç ay içinde başvuru yapılması gerektiğini vurguladı. Tüp bebek tedavisinin hem kadına hem de erkeğe bağlı infertilite nedenleri için uygulanabildiğini ifade eden Doç. Dr. Taşdemir "Kadına bağlı nedenler arasında tüplerin tıkalı olması, endometriozis, hormon dengesizlikleri ve yumurta rezervinin azalması bulunurken; erkeğe bağlı kısırlık nedenleri arasında düşük sperm sayısı, sperm hareketliliği ve şekil bozukluğu ile sperm kanalında tıkanıklık yer alıyor. Bazı çiftlerde tüm test sonuçları normal olsa da gebelik oluşmayabiliyor. Buna da ‘açıklanamayan infertilite’ deniliyor" diye konuştu. "SMA gibi hastalıkların önüne geçebilir" Tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan hastalarda da tüp bebek tedavilerinin önemli avantajlar sunduğunu aktaran Doç. Dr. Taşdemir, düşüklerin önemli bir nedeninin genetik faktörler olabileceğini ifade etti. Bu tür durumlarda Preimplantasyon Genetik Test (PGT) yöntemiyle embriyolardan alınan örneklerle genetik tarama yapılabildiğini; böylece transfer öncesi sağlıklı embriyoların seçilerek genetik hastalıkların ayıklanabileceğini dile getirdi. Özellikle SMA ve talasemi gibi kalıtsal hastalıkların bu yöntemle önlenebileceğini; ayrıca organ nakli gereken hastalar için genetik olarak uyumlu kardeş seçiminin de tüp bebek tedavileriyle mümkün olabildiğini sözlerine ekledi. "İlerde anne olmak isteyen kadınlar bu yönteme başvurabiliyor" Kadın yaşının ilerlemesiyle birlikte yumurta sayısı azalırken, kalan yumurtaların genetik kalitesinin de düştüğünü belirten Doç. Dr. Taşdemir "Bu durum, tüp bebek başarısını olumsuz etkiliyor. Yumurtalık rezervi azalmadan önce başvurulması tedavi başarısını önemli ölçüde artırıyor. Yumurta kalitesi azalmadan yapılacak başvuru ile sağlıklı gebelik şansı yükseliyor ve embriyolar yıllarca saklanabiliyor" dedi. "Kanser hastalarında doğurganlık korunabiliyor" Tüp bebek tedavisinin aynı zamanda onkolojik tedavi görecek bireyler için de önemli fırsatlar sunduğuna değinen Doç. Dr. Taşdemir "Kanser tanısı alan kadınlar, tedaviye başlamadan önce tüp bebek merkezlerine başvurarak yumurtalarını saklayabiliyor. Bu sayede kemoterapi gibi yumurtalık rezervine zarar verebilecek tedavilerden etkilenmeden, ileride çocuk sahibi olma şansı korunmuş oluyor. Aynı şekilde testis tümörleri ya da hematolojik hastalıklar nedeniyle tedavi alacak erkekler de sperm hücrelerini dondurarak gelecekteki baba olma şanslarını koruyabiliyor" diye konuştu. Tüp bebek tedavileri sadece mevcut infertilite sorunlarını çözmekle kalmadığını vurgulayan Doç. Dr. Taşdemir "Bu yöntem gelecekte çocuk sahibi olmak isteyen bireyler için de güçlü bir koruma sağlıyor. Önemli olan, bu süreci zamanında başlatmak" dedi. Erken başvuru sayesinde, teknolojik ve tıbbi imkanlarla bebek sahibi olma hayalinin mümkün hale geldiğini sözlerine ekledi.