ASAYİŞ - 04 Ocak 2025 Cumartesi 13:49

Patnos’ta dolandırıcılık olaylarının önlenmesine yönelik esnaf bilgilendirildi

A
A
A
Patnos’ta dolandırıcılık olaylarının önlenmesine yönelik esnaf bilgilendirildi

Patnos İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş ve Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği ekipleri, ilçede dolandırıcılık olaylarının önlenmesine yönelik önemli adım attı.


Patnos ilçesinde faaliyet gösteren işletme ve esnaflara yönelik gerçekleştirilen bilgilendirme çalışmasında, dolandırıcılık yöntemleri ve bu tür suçların nasıl engellenebileceği konusunda önemli bilgiler verildi. Ayrıca, esnaflara yönelik olarak hazırlanan broşürler dağıtıldı.


Emniyet yetkilileri, dolandırıcılık gibi suçların önlenmesi için toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, bu tür bilgilendirme faaliyetlerinin düzenli olarak devam edeceğini ifade etti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri 571 yıllık cami dimdik ayakta Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı Yeşilyurt Mahallesi’nde bulunan Melik Arslan Camii, 571 yıldır ayakta ve ibadete açık halde vatandaşa hizmet veriyor. Kayseri - Sivas yolu üzerinde bulunan Yeşilyurt Mahallesi’nde bulunan ve İstanbul’un Fethi’nden 1 yıl sonra Dulkadiroğulları Beyliği döneminde 1454 yılında yaptırılan Melik Arslan Camii, ilk günkü gibi vatandaşların ibadetine ev sahipliği yapıyor. Tarihi taş evler arasında yükselen cami, dönemin ihtişamını gözler önüne sererken, caminin özellikleri hakkında bilgiler veren Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, "Yeşilyurt kasabasının asıl ismi aslında Mancusun. Burası ilginç bir konuma sahip, bulunduğu yer Kayseri’ye de çok yakın. Malum Dulkadiroğullarının hakim olduğu bir dönem var, Kahramanmaraş’ın merkez olduğu bir bölge. Adana’ya kadar uzanan, Kayseri, Yozgat ve Sivas’ın Gürün ilçesini içine alan Dulkadiroğlu Beyliği. Onların hüküm sürdüğü zamanlarda devlet adına hem bu işlerin gelenek haline gelmesi, hem de gücü göstermesi açısından bazı faaliyetler yapmışlar. Bunlardan bir tanesi de cami ya da mescit yaptırmak olmuş. Melik Arslan Bey de 1954’te cami yaptırmak için Mancusun’u tercih etmiş. Binada aslında Melik Arslan Bey’e ait bir kitabe yok bildiğim kadarıyla. Tek kubbeli olarak yaptırılmış. Girişi kapısı üzerindeki tokmakların orijinal olduğu hep söylenir. Mihrabının da taş oyma olan bir cami. O gün bu gündür ayakta olan bir cami. 5-6 yıl kadar önce de Melikgazi Belediyesi tarafından restore edildi. Halen ibadete açık, onu özellikle belirtmek isteriz. Köyün sakinliğini bu camimizde sonuna kadar görme şansımız var" dedi. Melik Arslan Camii Melikgazi ilçesi Yeşilyurt Mahallesi’nde bulunmaktadır. Yapı sağlam ve ibadete açık olarak kullanılmaktadır. Yapıyla ilgili kitabe yoktur. Cami tek mekânlı üzeri kubbeyle örtülü bir plân şemasına sahiptir. Caminin ceviz ağacından yapılan ahşap kapı orijinal olup, ahşap parçalarla oluşturulmuş geometrik düzenlemelidir ve metal kapı tokmakları özgündür. Taştan yapılan minberi orijinaldir.
Denizli Tüberkülozda erken tanı ve düzenli tedavi önemli Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Verem Savaş Dispanseri Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. H.Betül Abdüloğlu, 05-11 Ocak 78. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada tüberküloz (verem) hastalığında erken tanı, doğru ve düzenli tedavi ile iyileşmenin mümkün olduğunu belirtti. Tüberkülozun, mycobacterium tuberculosis isimli bakterinin solunum yollarından vücuda girmesi ile özellikle akciğerlerde yaygın iltihap gelişmesine neden olan, halk arasında verem hastalığı olarak da bilinen bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirten Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. H.Betül Abdüloğlu, hastalık hakkında şu bilgileri verdi: “Tüberküloz, bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığı olması ve görülme sıklığı nedeniyle, küresel mücadele gerektiren önemli halk sağlığı sorunları arasında bulunmaktadır. Bu nedenle Ülkemizde ‘Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası’ etkinlikleri 1947 yılından itibaren her yıl, ocak ayının ilk pazar gününü izleyen hafta boyunca düzenlenmektedir. Aktif akciğer ya da gırtlak veremi bulunan hastalar tüberküloz mikrobunun kaynağıdır. Hasta kişilerin konuşma, öksürme ya da hapşırma yoluyla ortama yaydıkları damlacıklar içindeki mikropların bu ortama giren sağlıklı kişilerin solunum yoluyla almasıyla tüberküloz enfeksiyonu gelişir. Tüberküloz enfeksiyonu, tüberküloz basilinin vücutta sessiz olduğu; hastalık şikayetlerinin bulunmadığı, hastalığın klinik, laboratuvar ve radyolojik belirtilerin görülmediği durumdur. Tüberküloz enfeksiyonu olan kişilerin yaklaşık %10’unda, yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastalığı gelişebilir. Tüberküloz hastalığı, tüberkülozla ilgili klinik belirtilerin ortaya çıktığı durumdur. HIV/AIDS ,Diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, tütün kullanımı ve silikozis de vücut direncini düşürerek tüberküloz hastalığının ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Tüberküloz hastalığı en çok akciğerlerde görülmekle birlikte (%60-70) ,tüm doku ve organları tutabilir. Hastalığın en sık görüldüğü diğer organ ve dokular; plevra, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarıdır” dedi. Tüberküloz Tedavisi 6-9 Ay Sürmekte Olup Düzenli Tedaviyle Tamamen İyileşir Tüberküloz hastalığının belirtilerini öksürük, balgam, kanlı balgam (hemoptizi), göğüs-sırt-yan ağrısı halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş ve gece terlemesi olarak sıralayan Dr. H.Betül Abdüloğlu, erken tanı ve düzenli tedavinin bu hastalıkta çok önemli olduğunu dile getirdi. Abdüloğlu: “Küçük çocuklarda kilo almada duraklama, büyüme veya gelişme geriliği olabilir. Diğer organları tutan akciğer dışı tüberküloz hastalığında ilgili organa ait belirtiler görülebilir. Örneğin kemik ve eklem tüberkülozunda kalça, diz veya omurgada şişlik, ağrı, akıntı; larinks tüberkülozunda ses kısıklığı, lenf bezi tüberkülozunda lenf bezi büyümesi, akıntı, böbrek tüberkülozunda idrarda kan, iltihap yapabilir. Bazı hastalarda; özellikle bağışıklığı baskılanmış ve yaşlı hastalarda yakınma olmayabilir. İki-üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürük varlığında tüberküloz hastalığından şüphelenmek gerekir. Tüberküloz Hastalığın kesin tanısı, balgamda tüberküloz basilinin görülmesi ile konulur. Basilin mikroskopta görülmesi ya da kültürde üremesi gereklidir. Tüberkülin deri testi (TDT)’nin pozitif olması vücutta basil olduğunu gösterir. Bu durum tüberküloz enfeksiyonu veya tüberküloz hastalığını işaret edebilir. Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tanı konulan tüm tüberküloz hastalarının verem savaşı dispanserinde kayıt altına alınması gereklidir. Tüberküloz tedavisi 6-9 ay sürmekte olup düzenli tedaviyle tamamen iyileşir. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar, ilgili sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz verilir. İlaçların düzenli ve yeterli süre kullanılması tedavinin başarısı için oldukça önemlidir. Hastanın, tercihen bir sağlık personelinin gözetiminde ilaçlarını alması şeklinde uygulanan ‘doğrudan gözetimli tedavi (DGT)’ düzenli ilaç kullanılması için en uygun yoldur. Türkiye genelinde 2023 yılı verem hastalığı insidansı yüz binde 11, Denizli’de ise 2023 yılı insidansı yüz binde 7,7 olup Denizli’de 2023 yılında Verem Savaş Dispanserinde 90 hasta ve 2024 yılında da 87 yeni tüberküloz hastası belirlendi” diye konuştu.