SAĞLIK - 18 Aralık 2025 Perşembe 10:00

Prof. Dr. Önal: "Radyoterapi kanser tedavisinde daha etkili hale geldi"

A
A
A
Prof. Dr. Önal: "Radyoterapi kanser tedavisinde daha etkili hale geldi"

Radyoterapinin temel amacının tümör hücrelerinin DNA yapısını bozarak çoğalmasını engellemek olduğunu belirten Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hüseyin Cem Önal, "Modern teknolojiler sayesinde tedavi çok daha güvenli, daha hedefe yönelik ve daha etkili hale geldi" dedi.


Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hüseyin Cem Önal, kanser vakalarının dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de artış gösterdiğini belirterek hem radyoterapi yöntemleri hem de kanserden korunma yolları konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Önal, kanserin yalnızca tedavi süreciyle değil tanı aşamasıyla da son derece hassas ve uzmanlık gerektiren bir hastalık olduğunu vurgulayarak, doğru tedavi planlamasının multidisipliner bir ekip tarafından yapılmasının hayati önem taşıdığını ifade etti.



Kanser tedavisinde multidisipliner yaklaşım şart


Prof. Dr. Önal, kanserin tanı ve tedavi sürecinin tek bir branşın sorumluluğunda olmadığını, aksine birçok bölümün bir arada çalışması gerektiğini söyledi. Önal, "Görüntüleme, patoloji, cerrahi, medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi bir bütünün parçalarıdır. Bu halkalardan birinin eksikliği, tedavinin doğruluğunu ve başarısını olumsuz etkileyebilir. Özellikle radyoterapi hakkında toplumda ciddi bir bilgi kirliliği bulunuyor. Kanser tedavisine hangi yöntemin uygun olacağının mutlaka bir tümör konseyinde tartışılması gerekir. Hangi hastanın hangi tedaviyi, hangi sırayla alacağı bilimsel verilere göre belirlenmelidir. Radyoterapi ile ilgili bilgilerin de mutlaka uzman hekimden alınması gerekir. Halk arasında ‘ışın tedavisi’ olarak bilinen, radyoterapinin temel amacı tümör hücrelerinin DNA yapısını bozarak çoğalmasını engellemek. Modern teknolojiler sayesinde tedavi çok daha güvenli, daha hedefe yönelik ve daha etkili hale geldi" diye konuştu.



Prof. Önal, radyoterapinin üç ana amaçla uygulandığını belirterek şunları söyledi:


"Ameliyat sonrası mikroskobik tümör hücrelerini yok etmek: Genellikle meme kanseri ve bağırsak kanserinde ameliyat sonrası tümörlü olan bölgeye radyasyon verilerek hastalığın aynı bölgede tekrar etmesi önlenir.


Ameliyatsız tümörü yok etmek: Prostat kanseri, rahim ağzı kanseri, gırtlak ve geniz bölgesi tümörleri gibi bazı kanserlerde radyoterapi tek başına tedavi sağlayabilen bir yöntem.


Ameliyat öncesi tümörü küçültmek: Büyük tümörlerde radyoterapi ile kitle küçültülerek cerrahi daha mümkün ve güvenli hâle getirilebilir."



Türkiye kanser tedavisinde dünya standartlarında


Prof. Dr. Önal, Türkiye’nin kanser tedavisinde dünya standartlarını yakalamış bir ülke olduğunu kaydederek, "Amerika’da verilen modern radyoterapi tekniklerinin aynısı Türkiye’de de hastalara uygulanabilmektedir. Bu gelişmişlik düzeyi sayesinde birçok kanser türünün artık erken evrede tespit edildiğinde "kronik hastalık" düzeyine inecek şekilde kontrol altına alınabilir. Tedavilerin planlanmasında artık daha hassas bir yaklaşım benimseniyor. Hastalara gereksiz tedavi yükü vermeden, onlara en uygun ve en az yan etkiye sahip protokoller seçiliyor" şeklinde konuştu.



Kanserden korunmanın en etkili yolu sigara içmemek


Koruyucu hekimlik konusuna değinen Prof. Dr. Önal, "Toplumun kanserden korunma konusunda yapabileceği en önemli adım, kanserojen madde olduğu yüzde yüz kanıtlanmış sigarayı bırakmasıdır. Sadece akciğer değil, gırtlak, yemek borusu, pankreas, idrar torbası gibi birçok kanser türünde sigara çok önemli bir risk faktörüdür" ifadelerini kullandı.


Bunun yanında sağlıklı beslenmenin, özellikle yağlı gıdalardan uzak durup sebze-meyve ağırlıklı beslenmenin kanser riskini azalttığını aktaran Önal, her gün 15-20 dakikalık düzenli yürüyüşün bile hem kanserden korunma hem de tedavi sonrası iyileşme sürecinde önemli katkılar sağladığını dile getirdi.



Tarama programlarının önemi ve erken tanı


Türkiye’de kanser tarama programlarının çok etkin yürütüldüğünü belirten Prof. Dr. Önal, "Özellikle KETEM’lerde ücretsiz yapılan mamografi taramaları meme kanserinin erken teşhisinde büyük avantaj sağlamaktadır. En ufak bir bulgu olduğunda beklemek yerine hemen bir hekime başvurulmalıdır. Kanser artık birçok türde erken yakalandığında başarıyla tedavi edilebilen bir hastalık haline geldi. Kanserle mücadelede en önemli güç bilgi ve farkındalıktır. Unutmayalım: Erken tanı hayat kurtarır" diyerek sözlerini tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara RTÜK’ten 2 dijital platform ve 3 radyoya üst sınırdan idari para cezası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından (RTÜK) 2 dijital platform ve 3 radyoya üst sınırdan idari para cezası uygulandı. RTÜK, bugün gerçekleştirdiği toplantıda dijital platform ve radyoya yayınlarının ihlallerini değerlendirdi. Kurum tarafından 5 yayın kuruluşuna üst sınırdan idari para cezası uygulandı. HBO Max logolu isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta yayınlanan ‘Jasmine’ adlı diziyle ilgili hazırlanan rapor Üst Kurul toplantısında ele alındı. Değerlendirme sonrası HBO Max logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşa 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan ‘Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz’ hükmünü ihlalden en üst sınırdan idari para cezası ve katalogdan çıkarma yaptırımı uyguladı. Netflix’e ‘Too Hot to Handle: İtalya’ cezası Üst Kurul toplantısında Netflix adlı isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcı tarafından ‘Too Hot to Handle: İtalya’ isimli yarışma programındaki yayın ihlalleri de ele alındı. Programda Türk toplum yapısına aykırı olarak yer verilen müstehcen sahneler, çarpık ilişki ağları yer aldığı belirlenirken Netflix adlı isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcısına 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddenin birinci fıkrasının (n) bendinde yer alan ‘Müstehcen olamaz’ hükmünü ihlal ettiği gerekçesiyle en üst sınırdan idari para cezası ve katalogdan çıkarma müeyyidesi uygulandı. 3 radyoya para cezası Üst Kurul toplantısında ‘Rayo Lider İzmir’ adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta, ceza infaz kurumlarındaki mahkumlar ve mahkum yakınlarının SMS hattı, ses kaydı veya WhatsApp kanallarıyla gönderdikleri mesajlarının okunduğu, istek parçalarının çalındığı tespit edildi. Bu durumun ceza infaz kurumlarının asayiş ve güvenliğini bozabilecek mahiyette olduğuna vurgu yapılırken bu gerekçelerle ‘Rayo Lider İzmir’ adlı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşa 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan ‘Yayın hizmetleri, haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez’ hükmünü ihlalden yüzde 3 idari para cezası uygulandı. ‘Radyomuğla’ adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta hükümlü/tutuklulara yönelik olarak müzik yayını yapılan ‘Kader Mahkumları Özel Programı’ isimli programda da kaba ve argo kelimeler bulunan şarkıların yayınlandığı tespit edildi. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşa 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez" hükmünü ihlal ettiği gerekçesiyle yüzde 3 idari para cezası verildi. ‘Seç FM’ adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşu ise Manisa ve Uşak illerindeki ceza infaz kurumlarında barındırılan mahkumlar ile bu mahkumların yakınlarının istek parçalarının çalınıp mesajlarının okunduğu programda Ceza İnfaz Kurumlarının asayiş ve güvenliğini bozabilecek bilgilerin paylaşıldığı vurgulandı. Bu nedenle ‘Seç FM’ adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşa 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri, hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz" hükmünü ihlalden yüzde 2 idari para cezası uygulandı.
Kahramanmaraş Bilal Erdoğan: "Suriye’nin müreffeh, stabil bir ülke olması bölge barışı için çok önemlidir" Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan, Kahramanmaraş’ta sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği programda yaptığı konuşmada, "Suriye’nin istikrarlı ve müreffeh bir ülke olması bölge barışı için son derece önemlidir" dedi. Sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği buluşmada konuşan Erdoğan, komşu coğrafyalarda yaşanan savaş ve çatışmaların Türkiye’yi doğrudan etkilediğini belirtti. Erdoğan, İran-Irak Savaşı’ndan Körfez Savaşı’na, Suriye iç savaşından İsrail’in Filistin’deki saldırılarına kadar yaşanan tüm süreçlerin Türkiye ekonomisine ve sosyal yapısına yansıdığını ifade etti. Suriye’nin yeniden ayağa kalkmasının Türkiye açısından da hayırlı olacağını vurgulayan Erdoğan, "Yanınızda perişan bir ülke varsa ticaretiniz de güçlenmez. Suriye’nin istikrarlı ve müreffeh bir ülke olması, bölge barışı için son derece önemlidir. Komşu coğrafyaları ateşe atan odaklar, aslında birkaç kez bizim ülkemizi de ateşe atmak istedi. Gönül ister ki bölgemizdeki komşularımız kendi içlerinde ve birbirleriyle barış içinde olsun. Bu tür ihtilaflar, savaşlar ve çatışmalar yaşanmasın. Komşu ülkelerimizin hiçbirinde terör diye bir mesele olmasın. Çünkü bunların tamamı bizi de doğrudan etkileyen süreçlerdir. İran-Irak Savaşı’ndan Körfez Krizi’ne, Körfez Savaşı’ndan Suriye iç savaşına, İsrail’in soykırımına kadar yaşanan tüm bu süreçlerde Türkiye’nin ekonomisi etkilenmiştir. Özellikle Suriye’den gelen büyük göçlerle mücadele etmek zorunda kalınmıştır. İnşallah Rusya ile Ukrayna arasındaki sorunlar da aşılır. Her ikisi de bizim önemli komşularımız, büyük ticaret hacmimiz olan ülkeler. Temennimiz birlikte kalkınmaya devam etmektir. Suriye örneği ortadadır. Suriye’de özgürlük kazanılalı bir yıl oldu. Ekonomisi en iyi dönemlerinin onda birine düşmüş, nüfusunun neredeyse yarısı başka ülkelere dağılmış bir ülkeden bahsediyoruz. Yanınızda bu kadar perişan bir ülke varsa ticaret de olmaz, iş birliği de güçlenmez. Suriye’nin yeniden ayağa kalkması, vatandaşlarını geri çekebilecek bir cazibeye ulaşması ülkemiz için de hayırlıdır. Suriye’nin müreffeh ve istikrarlı bir ülke olması bölge barışı açısından son derece önemlidir" ifadelerini kullandı. "Toplumumuzun mayası çok temiz ve çok güçlüdür" Toplumun olumsuz gündemlerle zayıflatılmaya çalışıldığını ifade eden Erdoğan, "Ancak bazı olumsuz örnekler yıllarca gündemde tutularak toplum zayıflatılmaya çalışılıyor. Üçüncü sayfa haberleri manşetlere taşındıkça bu durumlar normalleşiyor. Çocuklarımız bu olumsuzlukları aile sofralarında izler hale geldi. Bu nedenle olumlu gündemlerin, güzel işlerin daha fazla öne çıkarılması gerekiyor. 1 Ocak sabahı Galata Köprüsü’nde Filistin ve Kudüs için bir araya geleceğiz. Bu duyarlılığın canlı tutulması gerekiyor. Filistin ümmetin namusudur, insanlık vicdanının namusudur. Boykot meselesi sulandırılmamalı. Hiç olmazsa birkaç markada netice alındığını görerek kararlılıkla devam edilmelidir. Kahramanmaraş’ta devam eden altyapı ve üstyapı çalışmalarını Cumhurbaşkanımız yakından takip ediyor. Murat Kurum Bakanımız sık sık geliyor. Yazdan sonra büyük ölçüde tamamlanmış olacak. Kahramanmaraş bittiğinde Türkiye’nin gözde şehirlerinden biri olacak. Kendinize hedef koyun; Gaziantep’i geçeceğiz deyin. Bu potansiyele sahipsiniz" diye konuştu. Erdoğan daha sonra Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen ’Gençlik Buluşmasına’ katılarak gençlerin sorularını yanıtladı.