SAĞLIK - 14 Kasım 2024 Perşembe 13:19

Dr. Yasdıman: "Çikolata kistinde özelleştirilmiş yaklaşım gerekir"

A
A
A
Dr. Yasdıman: "Çikolata kistinde özelleştirilmiş yaklaşım gerekir"

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, çikolata kistinin tedavisinde her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini söyledi.


Toplumda ‘çikolata kisti’ olarak bilinen endometriozis hastalığının kadınlarda yumurtalıklarda ortaya çıkan bir kist türü olduğunu söyleyen Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, “Bu hastalık zaman içinde üreme fonksiyonlarını etkileyerek kısırlığa bile yol açabilir. Bu nedenle düzenli izlem ve doğru tedavi önemlidir” diyerek bilgiler verdi.



Belirtiler dikkate alınmalı


Dr. Erkan Yasdıman, bazı kadınlarda rahmin iç yüzeyini kaplayan doku olan endometriyumun rahmin dışında yerleştiğini söyleyerek, “Çikolata kistleri, bu dokunun yumurtalıklar gibi organlarda birikmesi sonucu oluşur. Hastalık; genetik yatkınlık, erken menstruasyon yaşı, cinsel ilişki sırasında ağrı, karın ağrısı ve sancılı adet döngüleri gibi durumlarla yakın ilişkilidir. Sorunun tedavisinde hastanın yaşı, belirtilerin şiddeti ve kistin boyutu önemli oluyor” dedi.



Erken teşhis önemli


Risk altında olan kadınların, özellikle şiddetli adet sancıları veya bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama gibi sorunlarla karşılaşmaları halinde uzman bir doktora başvurmaları gerektiğini kaydeden Dr. Yasdıman, “Bu hastalıkta erken teşhis, tedaviye başlamayı ve ileride gelişebilecek sorunları önlemeyi kolaylaştırır” diye konuştu.



Tedavi seçenekleri değişiyor


Çikolata kistinin tedavisinde her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini kaydeden Yasdıman, “Tedavi, genellikle ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale olmak üzere iki ana seçeneği içerir. İlaç tedavisinde ağrı kesiciler ve hormon tedavileri hastalığın belirtilerini hafifletmeye yöneliktir. Bunun dışında, kistin büyüklüğüne veya belirtilerin şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale gerekebilir. Yumurtalıkları korumaya yönelik laparoskopik (kapalı) cerrahi ise en sık tercih edilen yöntem” dedi.



Alınacak önlemlerle risk azaltılabilir


"Çikolata kistinden korunmak için kesin bir önlem bulunmamakla birlikte, atılacak bazı adımlar hastalığın gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir” diyen Dr. Yasdıman, şu önerilerde bulundu:


"Doğum kontrolü uygulamak. Doğum kontrol hapları veya diğer hormonal yöntemler (implantlar, iğneler, vajinal halkalar) adet döngüsünü düzenlemeye ve aşırı adet kanamalarını engellemeye yardımcı olabilir.


Adet dönemi kontrolü. Düzensiz adet döngülerini kontrol altına almak, çikolata kisti riskini azaltabilir. Doğum kontrol hapları veya diğer hormon tedavileri ile bu düzeni sağlamak faydalı olabilir.


Erken tanı ve izleme: Şiddetli ve sürekli adet sancıları, çikolata kisti belirtilerinin başlıca göstergesidir. Buradan yola çıkarak erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca kısırlık sorunu yaşayan kadınlar, çikolata kisti açısından değerlendirilmelidir. Erken müdahale, tedaviye imkan sağlar ve kısırlık sorununun daha da kötüleşmesini engelleyebilir. Çocuk sahibi olmayı ertelememek. Çikolata kisti ilerleyici ve tekrar edici bir hastalık olduğundan özellikle 30 yaş üzerinde olan kadınlar çocuk sahibi olmayı istiyorlar ise bunu ertelememelidirler. Çünkü hastalık ileri safhalara geçtiğinde gebelik şansı azalır. Ayrıca gebelik süresince hastalık geriler. Yüksek riskli durumları takip etmek. Aile geçmişinde çikolata kisti bulunan kadınlar, hastalık geliştirme riski açısından daha yüksek olabilir. Bu kadınlar, düzenli jinekolojik kontroller ve semptom takibi yaparak, erken dönemde müdahale edebilirler. Sağlıklı beslenme ve diyet. Çikolata kisti, özellikle karın boşluğunda enfeksiyon riskini artırır. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar ve antioksidanlar vücudun iltihapla savaşmasına yardımcı olabilir. Yüksek şekerli ve işlenmiş karbonhidratlardan kaçınmak da kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olarak iltihaplanma riskini azaltabilir. Fiziksel aktivite ve egzersiz. Egzersiz, vücuttaki iltihaplanmayı azaltabilir ve hormon seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz, hastalığın hafifletebilir ve genel sağlığı iyileştirebilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek. Bağışıklık sisteminin zayıflaması çikolata kisti gelişimine kapı aralayabilir. D vitamini alımı, probiyotikler, stres yönetimi ve yeterli uyku, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Kurtulmuş, " Bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 41’inci yıl dönümü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği tarafından resepsiyon düzenledi. Resepsiyona TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, yabancı misyon şefleri ve çok sayıda davetli katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının üzerinden 41 sene geçtiğini hatırlatarak, "Artık Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerleşmiş, kökleşmiş kendisini dünyaya ispat etmiş ve gerçekten önemli mesafeler katetmiş olan bir cumhuriyettir. Genç bir cumhuriyet. Bu 41 yıllık süre içerisinde çok önemli badireler atlatıldı. Çok büyük zorluklardan geçildi. Bu süre içerisinde adada barış içinde yaşama niyetini ortaya koyan bu adımların atılması için her türlü fedakarlığı yapan Kıbrıs Türkleri olmuştur. Ama ona mukabil maalesef başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bazı çevreler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sürekli cezalandırmak, Kıbrıs Türklerini de bu olumlu tavırlarına rağmen uluslararası alanda ötekileştirme yolunu tercih etmişlerdir. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki artık bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçimden başka seçenek, başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, vardır ve kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak da elimizdeki bütün imkanlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanında savunulması, Kıbrıslı soydaşlarımızın her türlü hak ve hukukunun teminat altına alınması için dün olduğu gibi bugün de mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Gazze’de yaşananları gördükten sonra Türkiye’nin garantörlüğünün ne kadar önemli bir adım olduğunun çok daha iyi anlaşıldığını belirterek, "Türkiye bu anlamda Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimizin hak ve hukukunu korumaya devam edecektir. Barış içerisinde, fiili olarak adada iki devlet var. Devletlerin birisini, yani güneydeki bir şekilde Kıbrıs’ın tamamının temsilcisi olarak saymak hakka da, hukuka da aykırıdır. Dolayısıyla bu iki devletin varlığını kabul etmek ve barış içerisinde bir arada yaşayabileceğini göstermek Kıbrıs Türk Devleti’nin en önemli sorumluluklarından birisidir. Biz de Türkiye olarak iki devletli bu çözümden başka bir yol olmadığını ve Kıbrıs Türk Devleti’nin giderek güçlenmesi, uluslararası alanda tanınırlığının arttırılması için gayretle mücadelemize devam edeceğiz. Yaşasın Kuzey Kıbrıs’ta Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kıyamete kadar olacak birlikteliği, kardeşliği, dostluğu. İnşallah önümüzdeki günlerde Kıbrıs Türk Devleti’nin her alanda çok daha fazla tanınır hale geldiğini göreceğiz. Bunun sonuçlarının da ne anlama geldiğini hep beraber göreceğiz. Bu uğurda mücadeleye devam edeceğiz" dedi. KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu Türksoy, "Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi liderimiz Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın bizlere miras bıraktığı bu cumhuriyet, halkına güven, milli davaya hayatlarını karşılıksız adayan bir neslin bugünkü ve gelecekteki nesillere armağanıdır. Cumhuriyetimizin temellerinde Kıbrıs Türk halkının onurlu mücadelesi, vatan sevgisi egemenlik ve bağımsızlık iradesi yatmaktadır. Bu vesileyle Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve vatan uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anar, gazilerimiz, mücahitlerimiz ve kahraman halkımıza şükranlarımızı sunarım. Genç, çağdaş ve demokratik bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 41 yıllık kısa süre içerisinde sağlam kökler kurmuştur. Bu bir iftihar vesilesidir. Bu başarı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş ve demokratik ilkeler üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğiyle mümkün olmuştur" dedi.