GÜNDEM - 31 Aralık 2025 Çarşamba 14:45

Depremzedeler yeni yıla yeni evlerinde giriyor

A
A
A
Depremzedeler yeni yıla yeni evlerinde giriyor

Adana’da depremde evleri yıkılan depremzedeler, yeni yıla yeni evlerinde giriyor. Depremzede Elif Toyguş, "Allah devletimizden razı olsun. Evden çorapsız indik, kafamızı sokacak bir yuvamız oldu. Evler çok güzel" dedi.


Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkılan yüz binlerce vatandaş için devlet, TOKİ tarafından deprem konutları yapıp teslim etti. Bugüne kadar 455 bin konut hak sahiplerine teslim edilirken depremzedeler yeni yıla yeni evlerinde girecek. Bu depremzedelerden biri de Adana’da yaşayan 71 yaşındaki Elif Toyguş. 6 Şubat depremlerinde merkez Çukurova ilçesindeki Mete Apartmanı’nın yıkılması sonucu evsiz kalan Toyguş, torunlarıyla birlikte şimdi Karahan Mahallesi’nde kendisine verilen TOKİ binalarındaki dairede kalıyor.



"Evden çorapsız indik, kafamızı sokacak bir yuvamız oldu"


İhlas Haber Ajansı’na konuşan depremzede Elif Toyguş, "Allah devletimizden, yapanlardan razı olsun. Çok güzel olmuş evler, burada torunlarımla kalıyorum. En azından kafamızı sokacak bir yuvamız oldu. Deprem dönemi çok zorluk çektik, evden çorapsız indik. Devletimiz bizlere sahip çıktı"dedi.


Yeni yıla da en azından yeni evlerinde gireceklerini anlatan Toyguş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve emeği geçenlere dua etti.



Depremzedeler yeni yıla yeni evlerinde giriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ambarlı Limanı’nda büyük çile: Bölge halkı mağdur Beylikdüzü’nde bulunan Ambarlı Liman’nda tır yoğunluğu, halkı çileden çıkardı. Yaşanan yoğunluğa liman sisteminde yaşanan aksaklıklar da eklenince trafik çilesi katlanarak büyüdü. Bölge halkı, tırların oluşturduğu yoğunluk nedeniyle limanın taşınmasını ya da yeni bir çözüm bulunmasını istiyor. İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan ve her gün yüzlerce tırın giriş çıkış yaptığı Ambarlı Limanı, bölgedeki vatandaşı canından bezdirdi. Günün her saatinde E-5 karayolu ve bağlantı yollarından geçen tırlar çoğu zaman kazaya sebebiyette verirken, sistem arızalarında ise yollarda uzun süre çözülemeyen trafik oluşturuyor. Ambarlı Limanı’nda yaşanan sıkıntılara bir örnek dün akşam tır sürücülerinin eylemi ile yaşandı. Ambarlı Limanı’nda bir firmanın sistem arızası nedeniyle tır sürücüleri uzun süre beklemeyi bahane ederek art arda kornalar çaldı. Çevrede bulunan 3 okulun öğrencileri dahil tüm vatandaşlar mağdur oldu. Yoğun trafikten insanlar evlerine iş yerlerine yetişemedi. Duruma isyan eden çevre halkı, limanla ilgili yeni tedbir ve gerekirse limanın bölgeden kaldırılmasını istedi. Limanın yanında bulunan sitenin yöneticisi Murat Odabaş, yaşanan süreci ve sıkıntıları aktararak, "Sitemizde 3 bin 20 konutta 15 bin insan yaşıyor. Sitemizde ayrıca 3 tane de okul var. Dün buradaki trafik mağduriyetini yaşayanlardan birisiyim. Tırlar çift sıra kuyruk yapmış ve kornaya basıyorlardı. Biz sitemize giriş için başka başka yollara dönmek zorunda kaldık. Sadece site değil burada güzergahtaki tüm mahalleler sıkıntıda. Sabah akşam kırmızı ışıklarda bile tırlar yokken bile 3 kere kırmızı ışık bekliyoruz. Yol çok yoğun, bir de eylem vesaire yaparlarsa sıkıntı büyüyor" dedi. "Bizim gibi gelişmiş ülkelerde bu limanlar şehir içinden kaldırılırsa iyi olur" Bu bölgedeki sıkıntılar ile ilgili geçmiş dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarından Kadir Topbaş ile konuştuğunu da ifade eden Odabaş, "Belediye oraya bir raylı sistem yapacaklarını, buradaki yükü Hadımköy’ye taşıyacaklarını söylemişti. Tırlar Hadımköy’den yükü alarak çevre yolundan dağıtım yapacak demişti. Benim çocuğum dün okulda ’öğleden sonra ders yapamadık gürültüden’ dedi. Okullar da var bu bölgede. Öğrenciler de mağdurlar. Dolayısıyla bu liman Türkiye ekonomisi için önemli bir liman ama bizim gibi gelişmiş ülkelerde bu limanlar şehir içinden kaldırılırsa iyi olur. Daha önce şehir dışına taşınması için projeler konuşuldu. Bütün bunlara çözüm bulunmasını istiyoruz" diye konuştu. Bölge sakinlerinden Muammer Güngör, "Ben bu limana yakın bölgede oturuyorum. Gece, sürekli korna sesinden rahatsız oluyorum. Arabayla gitmek istediğimde bir saatte yoldan geçemiyorum. Bununla ilgili devletin buna çare bulması lazım. Benim bildiğim kadarıyla başka projeler vardı. Sürekli görüşmeler yapıldı, müracaatlar yapıldı ama netice alamadık" şeklinde konuştu.
Ankara Ankara’da ABD Başkanı Trump’a babalık davası açıldı Ankara’da yaşayan Necla Özmen, babasının ABD Başkanı Donald Trump olduğu iddiasıyla Ankara 27. Aile Mahkemesi’nde dava açtı. Özmen, Trump’ın DNA testi vermesini talep ederek gerçek soy bağının belirlenmesini talep etti. Dava reddilerken, Özmen konuyu istinaf mahkemesine taşıdı. Ankara’da yaşayan 55 yaşındaki Necla Özmen, nüfus kaydındaki belirsizlikler ve ailesinin söylemi üzerine, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın (79) biyolojik babası olabileceğini iddia ederek Ankara 27. Aile Mahkemesi’ne babalık tespiti için dava açtı. Özmen, öz annesinin ABD vatandaşı olduğunu ve Trump ile bu dönemde bir ilişki yaşadığını ileri sürdü. Necla Özmen, doğum belgesindeki çelişkiler ve biyolojik aile hakkındaki belirsizlikler üzerine aile mahkemesine başvurarak babalık durumunun belirlenmesini talep etti. Özmen, sadece Türkiye’de değil, aynı iddiayla ABD’de de aile mahkemesine elçilik aracılığıyla dava dilekçesi gönderdi. "Trump’ın babam olduğunu ispatlamak istiyorum" İhlas Haber Ajansı muhabirine konuşan Özmen, 1970 yılında doğduğunu ve öz annesinin Sofya adında bir ABD vatandaşı olduğunu söyledi. Öz annesinin kendisini Dursun ve Satı Özmen çiftine evlatlık verdiğini dile getiren Özmen, "Evlatlık verdiği kişinin daha önce çocuğu olup öldüğü için onun nüfusuna geçirmişler beni. 2017 senesinde Sayın Trump’ın başkan seçiminde haberlerde görünce beni yetiştiren anne, ’senin baban bu’ dedi. O zamanlar pek inanmak istemedim ama araştırdım, ulaşamadım o dönemlerde. Daha sonra ulaşmak için uğraştım. Mahkemeye verdim, Türk mahkemesine, aile mahkemesine. Orada reddedildi dosya. İstinafa gönderdim. Daha sonra elçiliğe yazı yazdım. Aile mahkemesine gönderilmek üzere. Sayın Trump’ın babam olduğunu ispatlamak istiyorum. Onu da DNA testiyle yapabilirim" dedi. "Trump’un bana sahip çıkmasını istiyorum" Kendisini yetiştiren kişinin daha önce NATO’da görev yaptığını söyleyen Özmen, "O dönemlerde tanışmışlar öz annemle. Kendisinin beni kabul etmediğini, kendisinin de zaten 25-26 yaşlarında olduğunu, asker olduğunu söylemişler beni yetiştiren aileye. Hakkımda bilgileri vermiş, benim hakkımda arasıra telefondan bilgi almış ama rahatsızlandığı ve vefat ettiği söylendi bana. Ama ne kadar doğru orasını bilemiyorum" dedi. Trump’ın kendisini ailesine kabul etmesini isteyen Özmen, "Yani inşallah babam olarak çıkar, benim sadece isteğim kendisiyle yüz yüze görüşmek. Aile olarak tanışmak istiyorum. Kardeşlerimle ve kendisiyle bana sahip çıkmasını istiyorum. Ailesine kabul etmesini istiyorum" ifadelerini kullandı. "Trump’la benzerliğim var" Trump ile karşılaştığında neden terk edildiğini soracağını ifade eden Özmen, "Neden terk edildim. Belki haberi var, belki yok. Yani tek taraflı da yargılamak istemem. Ama gerçekten de içimde bir yakınlık hissettim. Yani kız kardeşlerimden biriyle de çok benzerliğim var. Babayla da benzerliğim var, çok çok benzerliğim var. Yani bir sıcaklık hissediyorum ama yüz yüze gelince ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bir de İngilizce bilmediğim için nasıl anlaşacağımı da düşünüyorum. Yani inşallah sonu benim için 2026’da mutluluk getirir" dedi. "Babamın yanında yaşamayı tercih ederim" Trump’un gerçek babası çıkması halinde yanına gideceğini ifade eden Özmen, "Türkiye’de büyüdüm. Buranın geleneklerine göre büyüdüm. Tabii Türkiye güzel bir ülke. Hiçbir zaman Türkiye’den vazgeçmem. Ama babamın yanında yaşamayı tercih ederim" diye konuştu.