EKONOMİ - 31 Aralık 2025 Çarşamba 10:16

Başkan Kıvanç: "Adana’yı Türkiye’nin ikinci büyük üretim üssü yapma hedefimize kararlılıkla yürüyeceğiz"

A
A
A
Başkan Kıvanç: "Adana’yı Türkiye’nin ikinci büyük üretim üssü yapma hedefimize kararlılıkla yürüyeceğiz"

Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, 2026 yılının Adana için bir hamle yılı olacağını belirterek, "Ceyhan-Yumurtalık hattındaki yatırımlar ve Ana Konteyner Limanı projesiyle Adana, Marmara’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük üretim ve lojistik merkezi haline gelecektir" dedi.


Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, yayınladığı yeni yıl mesajında 2025 yılı ekonomik verilerini değerlendirirken, 2026 yılına dair stratejik hedeflerini paylaştı. Ekonomik istikrarın reçetesinin yapısal reformlarda olduğunu belirten Başkan Kıvanç, "Makroekonomik istikrarı kalıcı kılmak adına yeni yılda yapısal reformların hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2026 yılının Türkiye ekonomisinde bir reform yılı olacağını belirtmesini son derece önemlidir. Bu doğrultuda, 2026 yılının Türkiye ekonomisinde bir reform yılı olarak ilan edilmesini iş dünyası adına son derece kıymetli buluyoruz. Yapısal reformlarla tahkim edilmiş bir ekonomi vizyonu, kısa vadeli kazanımları aşarak istikrarı kalıcı hale getirecek, üretim kapasitemizi perçinleyecek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz için sarsılmaz bir temel oluşturacaktır"diye konuştu.


Küresel piyasalardaki dalgalanmalara rağmen Adana sanayisinin üretim azmini koruduğunu vurgulayan Başkan Kıvanç, şehrin Türkiye ekonomisindeki lokomotif rolünün her geçen gün güçlendiğini ifade etti. 2025 yılının ilk 11 aylık ihracat performansına değinen Kıvanç, Adana’nın bu dönemde 2 milyar 739 milyon dolarlık bir hacme ulaştığını bildirdi.


Sektörel bazda liderliğin 551,6 milyon dolarla kimya sektöründe olduğunu belirten Kıvanç; "Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 0,5’lik sınırlı bir gerileme olsa da, sanayicilerimizin yüksek motivasyonuyla yıl sonunda 3 milyar dolarlık ihracat baremini yakalayacağımıza inanıyoruz. Kimyevi maddeleri, tekstil ve otomotiv sektörlerimiz takip ederken; Irak, İspanya ve İtalya en güçlü pazarlarımız olmayı sürdürüyor"şeklinde konuştu.



"Türkiye’nin yeni enerji ve kimya koridoru"


Adana’nın mevcut OSB’leri ve özel endüstri bölgeleriyle büyük bir üretim gücüne sahip olduğunu hatırlatan Başkan Kıvanç, "Türkiye’nin ve Adana’nın stratejik rotası Ceyhan-Yumurtalık bölgesidir. Enerji, kimya ve petrokimya yatırımlarının tamamlanmasıyla bu bölge, Akdeniz çanağının üretim üssü haline gelecektir. Planlanan Adana Ana Konteyner Limanı, 9 milyon TEU kapasitesiyle şehrimizi küresel lojistik ligine taşıyacaktır. Karataş bölgesindeki Tarıma dayalı ihtisas OSB’lerimizle de Çukurova’nın bereketini sanayiyle bütünleştirerek gıda arz güvenliğine ve katma değerli ihracatımıza yeni bir soluk getireceğiz" diyerek sözlerini sürdürdü.


2026 yıllının bölge için hamlelerin hayata geçtiği bir yıl olacağına da değinen Kıvanç,"Küresel ekonomide belirsizliklerin olağanlaştığı, jeopolitik risklerin belirgin biçimde arttığı ve dengelerin yeniden sınandığı bir yılın geride bırakıldık. 2026 yılına dair umutlarımız büyük. 2026 yılının bölgemiz için birbirinden önemli projelerin hayata geçişine tanıklık edeceğimiz bir hamle yılı olacağına inanıyoruz. Valiliğimiz, belediyelerimiz, üniversitelerimiz ve tüm iş dünyası kuruluşlarımızla Adana’yı Türkiye’nin ikinci büyük üretim üssü yapma hedefimize kararlılıkla yürüyeceğiz. 2026 yılına dair umutlarımız büyük, beklentilerimiz yüksektir. 2026 yılının ülkemiz ve milletimiz için üretim, istihdam, bereket ve refah dolu bir yıl olmasını temenni ediyorum"diyerek sözlerini tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ayşe Tokyaz cinayeti davasında ara karar açıklandı Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayeti davasının 3. gününde mahkeme ara kararını açıkladı. Heyet, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı erteledi. Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin zanlı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 sanığın ilk kez hakim karşısına çıktığı davanın görülmesine, 3’üncü gününde devam ediliyor. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Cemil Koç’un da bulunduğu 9 tutuklu sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, müşteki ikiz kardeş Esra, anne ve baba Halime Tokyaz hazır bulundu. Bugün görülen davada, müşteki Esra Tokyaz beyanda bulundu. Tutukluluk halinin devamı talebi Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Cemil Koç’un da aralarında bulunduğu tüm sanıkların adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle, tutukluluk halinin devamını ve dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanığın en üst hadden cezalandırılmasını, savunma yapan sanık avukatları ise, eksik hususların giderilmesini istedi. Cemil Koç’un evine giderek tutanak tutan 1 polis hakkında ‘zorla getirme’ kararı Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Cemil Koç’un da aralarında bulunduğu tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, 3 kişi hakkında bir sonraki celse ‘tanık’ sıfatıyla dinlenilmesini ve Cemil Koç’un evine giderek tutanak tutan 1 polis hakkında ‘zorla getirme’ kararı çıkarılmasına ayrıca sanık Cemil Koç’un banka hesaplarının incelenmesine karar verdi. Heyet, Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nden Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen Esra Tokyaz’ın ifadesini zanlı Cemil Koç ile paylaşan polis memurları Z.B. ve N.Ç.’nin dosyalarının akıbetlerinin sorulmasına hükmederek, duruşmayı 24 Mart 2026 tarihine erteledi. "Sanki valiz havada uçmuş gibi kimse suçu üzerine alınmıyor" Öte yandan duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan müşteki Esra Tokyaz, "İçeride, 3 gün boyunca kendimi bugün savunabildim. Uyumaya bile fırsatım olmadı. Cemil Koç, ilk günkü gibi, ne bir pişmanlık ne bir vicdan azabı, hiçbir şey çekmedi. Yanında yargılanan arkadaşları da kendi gibiydi. Üzerime de yürüdü, ben de üzerine yürüdüm. Bana sürekli bakıp bakıp gülüyordu, gözünü benden asla çekmedi. Her bana baktığında ben zaten sinir krizi geçiriyordum. Bende kendisi gibi gülmeye çalışıyorum ama olmuyor. Sonuçta, kardeşinizin katilini görüyorsunuz, her ellerine, gözlerine baktığında, o ellerle ve o gözlerine bakarak yaptığını görüyorsunuz. Cemil üzerime yürüyor, jandarma tutuyor. Kendisine o kadar çok güveniyor ki, yeri geliyor Oğuz Kula, bilerek mafya isimlerini sayabiliyor. Göz korkutmak, gözdağı vermeye çalışıyor. Kimin ne yaptığı asla belli değil. Sanki valiz havada uçmuş gibi kimse suçu üzerine alınmıyor. Kardeşimin fotoğrafını Cemil Koç’un telefonundan gizlice çektim. Onu bilerek dosyaya sunmadım ki, onu görmesin diye. Hala merdivenlerden düştü, Ayşe’yi ben darp etmedim diyor. Elindeki her şeyi reddediyor. Hala, ‘ben sizi sevindireceğim, ben size göstereceğim, daha bu hiçbir şey’ diyor. Gelsin ve sevindirsin. Kendisi cezaevinde çok güzel seviniyordur" şeklinde konuştu.