ASAYİŞ - 27 Eylül 2024 Cuma 16:37

Emniyetin "Panter 78" tatbikatı nefes kesti

A
A
A
Emniyetin "Panter 78" tatbikatı nefes kesti

Karabük’te düzenlenen tatbikatta iş yeri sahibini silahla yaralayıp paralarını aldıktan sonra kaçan gaspçı rolündeki 2 polis, meslektaşları tarafından etkisiz hale getirildi.


Karabük Emniyet Müdürlüğü’nün düzenlediği "Panter 78" tatbikatı gerçeğini aratmazken, yaşanan kovalamaca ise nefes kesti. Senaryo gereği Cumhuriyet Mahallesi’nde bir iş yerine giren silahlı 2 kişi, iş yeri sahibini silahla yaralayarak gasp etti. Şüpheliler, otomobile binerek hızla olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine harekete geçen polis ekipleri, kentin giriş ve çıkışlarında kapama noktaları oluşturdu. Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) yardımıyla peşine düşülen otomobildekilerin kaçış istikameti ablukaya alındı. Soğuksu Mahallesi Makasbaşı mevkiinde uzun namlulu ve çelik yelekli polisler tarafından durdurulan otomobildeki gaspçılar etkisiz hale getirildi. Tatbikattan habersiz olan vatandaşlar olup biteni anlamaya çalışırken, cep telefonu kameralarıyla o anları görüntüledi.



Emniyetin "Panter 78" tatbikatı nefes kesti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Cinsel istismar sonucu ölen bebeğin annesi ve 3 şahıs savcılık ifadesini reddetti Geçen yıl cinsel istismar sonucu ölen 2 yaşındaki çocuk ve ablasının fuhşa sürüklediği iddiasıyla anne ve 3 şahsın yargılandığı davanın ilk duruşmasında anne ve tutuklu bulunan sanıklar, savcılıkta verdiği ve suçu kabullendikleri ifadeleri reddetti. Çaycuma ilçesi İstasyon Mahallesi’nde Meryem Ö.’ye (38) ait evde geceyi geçiren Furkan Sevinç, kadının 2 yaşındaki çocuğu Nisanur Ö.’ye cinsel istismarda bulundu. Evde bayılınca Furkan Sevinç tarafından Çaycuma Devlet Hastanesi’ne götürülen bebek daha sonra sevk edildiği Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Olayla ilgili Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Furkan Sevinç, ’kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve ’nitelikli cinsel istismar’ suçundan da üst sınırdan 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ölen çocuğun ablası R.Ö.’nün de cinsel istismara maruz kaldığı iddiası üzerine genişletilen soruşturmada anne Meryem Ö. ile birlikte Özkan Ç., Cemil S. ve Mehmet G. hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan iddianame hazırlandı. İddianame Bartın 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, Metin Sucu isimli şüpheli, İstanbul’da yakalanıp polis otosunda Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine getirildiği sırada yolda öldü. Metin Sucu’yu getiren polis otosundaki polis memurları Mehmet Y. (41) ve Muhammet Emin C. (34) ile bekçi Uğur O. (36), ‘Vücutta kemik kırılmasına yol açacak şekilde yaralama sonucu öldürme’ suçundan 18’er yıl hapisle cezalandırıldı. Bartın’da görülen davanın ilk duruşmasına sanıklar Meryem Ö., Özkan Ç, Cemil S. ve Mehmet G. tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Savcılık ifadelerini reddetti Duruşmada Mahkeme Başkanı’nın anne Meryem Ö’ye emniyet ve savcılık verdiği, "kendisinin ve kızının, 3 tutuklu sanık ile farklı zamanlarda ilişkiye girdiği" ve "Kızıyla birlikte 30-40 kişiyle birlikte olduğu" yönündeki ifadelerini hatırlatarak, olayın doğruluğunu sordu. Anne Meryem Ö ise, "Ben kimseyle parayla ilişkiye girmedim. Bunların hepsi yalan. Nisanur’un ölümünden sonra psikolojim çok bozuktu. Emniyette ve savcılıkta baskıdan dolayı böyle bir ifade verdim. Bir anne kızını satar mı? Ben öyle bir şey yapmadım. Böyle bir şey yok ve olamaz, bunların hepsi yalan. R.Ö. hala kardeşinin öldüğünü bilmiyor. Ben ilk verdiğim ifadelerde kendimde değildim, kendimi yeni yeni topluyorum" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının, savcılıkta verdiği "Meryem’i ve kızı R.Ö.’yü para karşılığı satıyorum" sözlerinin hatırlattığı tutuklu sanıklardan Mehmet G., "Biz Meryem ile evlenme amaçlı tanıştık. Ama kafamız uymadı. Zaten ondan sonra hiç görüşmedik. Savcılıkta verdiğim bu ifadelerin hiçbirini kabul etmiyorum. Bu ifadeleri baskı altında verdim” dedi. Savcılık ifadesinde R.Ö.’nün ayranına uyku ilacı katıp cinsel istismarda bulunduğunu itiraf eden sanıklardan Cemil S., eski ifadelerini reddederek, “Ben bu ifadeleri kabul etmiyorum. Ben böyle bir şey yapmadım. Bu ifadeleri baskı altında verdim. Ben adaletten yanayım” diye konuştu. Sanıklardan Özkan Ç. ise uzun zamandır Meryem Ö. ile görüşmediğini ve hiçbir şeyden haberi olmadığını belirterek suçlamaları reddetti. Tanıklar dinlendi Meryem Ö.’nün daha önce oturduğu mahallede bakkal işleten S.K ise, “Bazen Nisanur’u bizim dükkana 5-10 dakika bakmamız için bırakırdı, biz de bakardık. R.Ö.’yü ise sabahları okula giderken görürdük. Her zaman uykulu olurdu. Annesi uyumadığı için uyku ilacı verdiğini bize söylerdi” ifadelerine yer verdi. Tanık olarak dinlenen Meryem Ö’nün üvey kardeşi T.Y. de gözyaşlarını tutamazken, “Meryem’in evine gelen erkekleri duyuyorduk, inanmıyorduk. Ama işin aslı öyle değilmiş. 2 yeğenimin başını yaktı. R.Ö.’ye annesi sürekli uyku ilacı veriyordu” diye konuştu. Anne Meryem Ö, kızı R.Ö’ye uyku ilacı verdiği yönündeki iddia ve suçlamaları da kabul etmedi. Duruşma ileri tarihe ertelendi Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatları ile sanık avukatlarının da bulunduğu duruşmada, anne, diğer sanıklar ve tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, olayın şüphelisi Metin Sucu’nun ölümünde polis memurlarının ceza aldığı mahkeme evrakının getirilmesi ve mağdur R.Ö.’nün bir sonraki mahkemede psikolog ve pedagog eşliğinde dinlenmesine karar vererek duruşmayı ileri tarihe erteledi.
Mersin Mut Zeytin ve Zeytinyağı Festivali coşkulu başladı Mersin’in Mut ilçesinde düzenlenen Mut Zeytin ve Zeytinyağı Festivali, Tarihi Karacaoğlan Çınaraltı Parkı’nda açılış töreniyle başladı. Festival açılışına, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, milletvekilleri, Mut Kaymakamı İhsan Ayrancı, çevre ilçelerin belediye başkanları, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Festival Mut Belediyesi Halk oyunları ekiplerinin gösterileriyle start verildi. Festivalin açılışında konuşan Mut Belediye Başkanı Murat Orhan, "Bugün ilçemiz için son derece önemli bir gün. Bence tarihi bir gün. Bizler Türkmen’iz, bizler vatanımıza bayrağımıza bağlı insanlarız, bizler ekonomisi tarıma dayalı olan bir ilçeyiz. Ekonomimiz nüfusumuzun yüzde 90’nı tarımla uğraşır. Son dönemlerde hakikaten üreticimiz zor durumda üretmiş olduğu ürünler hak ettiği değerden maalesef değerini bulamamakta. Mut Zeytin ve Zeytinyağı festivalini yaparak ürünümüz hak ettiği değere taşıma noktasında inşallah gereken neyse bu festivalimizde tanıtarak marka değerini tanıtarak ürünümüzü hak ettiği değere taşımak istiyoruz. İlçemizde 200 bin tona yakın zeytin rekoltesi bekleniyor. İlçemiz zeytin ağacı varlığı noktasında Türkiye’de Manisa’nın Akhisar ilçesinden sonra en fazla zeytin ağacı varlığına sahip ikinci ilçe. 10 milyona yakın zeytin ağacımız var. Bakın ilçemiz zeytincilik noktasında gerçekten ülkemize önemli bir noktada. İlçemizde Türkiye’de tescilli bin 300 yaşında anıt zeytin ağacı da var. İnşallah bunun yanı sıra işletmeler her geçen yıl içimizde zeytin sanayisinde yol kat ediyor. Yine o dönemde devletimizin vermiş olduğu teşviklerle ciddi bir zeytin potansiyeline sahip olduk. Ben düşünüyorum ki bundan bir on yıl sonra ilçemizde zeytin rekoltesi 500 bin tona yaklaşacak” dedi. Mut Kaymakamı İhsan Ayrancı ise konuşmasında, "Sizlerin de bildiği gibi 269 bin dekar alanda zeytin üretimi yapıyoruz. 2024 yılı içinde rekolte beklentimiz 13 bin ton zeytinyağı bu müstesna coğrafyada bulunan Mut ilçemiz içinde bulunduğu mikro klima özelliği taşıyan iklim koşulları ve coğrafi özellikleri itibarıyla dünyada zeytin üretimi yapılan bölgeler içerisinde Akdeniz sineği hastalığı görülmediği tek bölgeyiz” ifadelerini kullandı. "Mut’a geliyoruz, mutlu oluyoruz" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise, “Mut’umuzdan bereket akıyor. Her zaman söylüyoruz Mut’la övünüyoruz. Muta geliyoruz, mutlu oluyoruz. Sayenizde Mut üretmeye devam ettikçe bizde Mut’a desteği devam edeceğiz. Belediyede güzel hizmetler yapıyorlar. Ayrımcılıkta yapmıyorlar adaletsizlikte yapmıyorlar herkesi kucaklıyorlar. Belki de bize diyecekler ki yüksek ihtimal o zaman ülkeyi sizler yönetin bizde siz yönetin bakalım bu memleketin evladı değil misiniz siz yönetin diyecekler. Ben buna canı yürekten inanıyorum. Mut’un zeytinyağı başka markalar adı altında sanki başka bir bölgenin zeytinyağı gibi pazarlanıyor. Üretim güzel ama akılla hareket edeceğiz. Marka oluşturup tanıtacağız. Dünyanın dört bir yanında Mut’un zeytini zeytinyağı aranır olsun” şeklinde konuştu. "Tarımı yok edersek yarın kriz döneminde kimden ne isteyeceğiz" Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da, “Mut’a geldik mutlu olduk. Böyle güler yüzlü insanları görünce gerçekten Mutlu olduk. Gönlümüz ister ki herkes yerinde ve kazancına sahip olsun ailesiyle birlikte mutlu ve huzur içerisinde yaşasın inşallah size böyle güzel günler diliyorum. Çocukluğumuzda hep şununla övünürdük. Dünyada kendi kendine yeten dünya ülkelerinden birisi Türkiye’dir diye. Seviniyorduk şimdi buğdayı dışardan ithal ediyoruz. Her türlü ürünü dışarıdan ithal ediyoruz ucuza diye böyle bir politikanın peşinde geziyoruz. Şuna benziyor Nuri Demiral Türkiye’de uçak imal ederken Amerikalıların o günkü yöneticileri kandırıp bırakın uğraşmayın ben size daha ucuzunu veriyoruz deyip o fabrikayı kapattırmalarına benziyor. Oysa bunun böyle olmadığı ne zaman ortaya çıktı. Pandemi döneminde Ukrayna savaş yokken bile bir gemi buğday göndermedi. Çünkü ne kadar kapalı kalacaklarını bilmiyorlardı. Önce kendi ülkem dedi dolaysıyla buğday bugün son derece stratejik bir üründür. Arkasından Rusya savaşı çıktı aynı şeylerle karşılaştık herkes önce diyecek ki elbette kendi üretimi diyecek peki biz ekmezsek tarımı yok edersek yarın kriz döneminde kimden ne isteyeceğiz” diye konuştu. Konuşmaların ardından festivalin akşam bölümünde sanatçıların konser vereceği, 3 gün çeşitli etkinliklerle devam edeceği belirtildi.
Diyarbakır Çayönü Tepesi’nde 60 yıllık kazı serüveni sergisi Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yer alan Çayönü Tepesi’nde 1964 yılından bu yana süren kazılar, göçebelikten yerleşik hayata geçiş sürecini aydınlatıyor. Bu yıl, kazıların 60. yılı anısına özel ‘Çayönü Tepesi: 60 Yıl 60 An’ sergisi düzenlendi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Müzecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Sarıaltun, serginin açılışında yaptığı konuşmada, “Bu yıl, Çayönü Tepesi’nin kazısının başlangıcından 60 yıl sonra önemli bir dönüm noktasını kutluyoruz. Amacımız, 1964’ten 2024’e kadar olan tüm kazı süreçlerini halkımızla paylaşmak” ifadelerini kullandı. Sergide, kazı sürecinde çekilen fotoğrafların yanı sıra arkeologların yaşadığı anlar da öne çıkıyor. Sarıaltun, “Genelde arkeolojik kazılarda final fotoğrafları ön plana çıkar, ancak biz bu sergide insanın içinde olduğu anları yansıtan karelere odaklandık" dedi. Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Şelale Aktaş ise, "Bu benim üçüncü katıldığım kazı. Sergimiz, Çayönü Tepesi’nin 60 yıllık serüvenini yansıtmak için düzenlendi. Yaşadığımız mutlulukları ve zorlukları paylaşmak istiyoruz" diye konuştu. Sergiye Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Sabahattin Genç, Diyarbakır Müze Müdürü Müjdat Gizligöl ve davetliler katıldı.
Gaziantep Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: “Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada dokuzuncu sıradayız” Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gaziantep’te katıldığı Sektör Paydaşları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada dokuzuncu sıradayız” dedi. Çeşitli programlar ve ziyaretlere katılmak üzere Gaziantep’te bulunan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Sektör Paydaşları Toplantısı’na katıldı. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri ev sahipliğinde yapılan toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, bakanlık çalışmalarına yönelik bilgilendirmelerde bulundu. “Bu yüzyılın üretimin ve üreticinin yüzyılı olması için ne gerekiyorsa yapacağız” Bakanlığın Türkiye Yüzyılı yatırımlarına yönelik konuşan Bakan Yumaklı, "Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz büyük. Bunu her zaman ifade ediyoruz. Bu yüzyılın üretimin ve üreticinin yüzyılı olması için ne gerekiyorsa yapacağız. Sadece bizim gayretimizle olacak bir iş değil bu. Hepimizin el ele omuz omuza vererek sektörümüzün karşılaşmış olduğu ve karşılaşacağı sorunları doğru bir şekilde tespit edip buna göre kendi vaziyetimizi almamız şart. Dünyanın bütün ülkeleri böyle yapıyor çünkü. İki hafta önce G-20 zirvesinde birçok devletin çözüm aradığı sorunlar aslında bizim de ülkemizin gündeminde olan hususlar” dedi. “Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada dokuzuncu sıradayız” Türkiye’nin tarım üretim verileri ile ilgili bilgi paylaşan Bakan Yumaklı, "Dünyada tarımsal üretim anlamında sayılı ülkelerden biriyiz. Tarımsal hasılada Avrupa’da 1’inci, dünyada 9’uncu sıradayız. Bu rakamlar ilgili uluslararası kurumlar tarafından zaman zaman yayınlanıyor. Merak edenler mutlaka takip ediyordur. Tarımsal üretim stratejik öneminin arttığı bu dönemde bu potansiyelimizi korumak, rekabet gücümüzü de arttırmak zorundayız. Bunun için de yeni politikalar üretmek gerekir. İşte bizler de bunu yaptık. Türkiye’nin geleceğine dair bir şeyler tasavvur ediyorsanız elinizdeki araçları elinizdeki kaynakları uygun bir şekilde kullanmak durumundasınız. Biz de bu elimizdeki kaynakları destekler sözleşmeli üretim ve diğer konular başta olmak üzere yeniden nasıl gündeme getirir ve hedeflere ulaşırız diye düşündük ve en önemli araç olan desteklerden başladık” ifadelerini kullandı. "160 civarında destek kalemini 3 ana başlığa indirdik" Bakanlığın çiftçilere yönelik destek kalemlerini birleştirerek 160’dan 3’e düşürdüklerini de belirten Bakan Yumaklı, “Çok çeşitli konularda, yaklaşık 160 civarında destek kalemine sahipti sektör. Sahaya çıktığımız zaman, konuştuğumuz zaman destekler konusunda karmaşa yaşandığını görüyorduk. Yeni duruma göre bunların dizayn edilmesi gerekiyordu. Biz de bunu yaptık ve 3 ana başlığa indirdik. Bu temel desteklerin bütün ürünlere ki bu ürünler stratejik ürünlerdir. Bu bahsetmiş olduğumuz ürünler Türkiye’deki ekilebilir tarım arazilerinin yüzde 77’sinde yetiştirilen ürünler. İlk etapta bunları baz alarak planlamaya dair ürün üretiyorsa destek verelim, ürün ve üretimle alakalı geliştirme verelim diye 3 ana başlık altında topladık. Bütün bunları yaparken de bizim bir baz almamız gerekiyordu. Almış olduğumuz o baz da gübre ve mazot bedelleriydi. Hangi ürün için ne kadar gübre ne kadar mazot harcıyor iseniz onu baz alarak gitmekti” şeklinde konuştu. "Gençlerin ve kadınların tarımsal üretimin içerisinde olması için yeni destekler ve yeni pozitif ayrımcılıklar getirdik" Gençler ve kadınlara yönelik çalışmalara da değinen Bakan Yumaklı, "Gençlerin ve kadınların tarımsal üretimin içerisinde olması için ilk defa yeni destekler ve yeni pozitif ayrımcılıklar getirdik. Bu konu bizim bundan sonra da masamızda bir numarada olacak. Gençlerin bu bayrağı alması ve tarımsal üretimde olması gerekir. Bunun kolay olmadığını biliyorum ancak biz pozitif ayrımcılığa devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi. "Gaziantep’e son 22 yılda yapılan yatırım toplamı 61 milyar lira" Gaziantep ile ilgili çalışmalar hakkında da bilgi veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Tarım Orman ve Su alanında Gaziantep’e son 22 yılda yapılan yatırım toplamı 61 milyar lira. Bunun 41 milyar lirası su alımında yapılmış durumda. Yine diğer desteklerden ve hibelerden ben çok faydalanan illerin başında Gaziantep geliyor. Orman alanında da yaklaşık 66 milyon Gaziantep’te toprakla buluşturup kazandırmış olduk. Fıstığı, sarımsağı, kırmızı biberi, nanesi ve daha pek çok ürünü ile Gaziantep marka bir şehir" dedi. "Araban sarımsağının da baklavanın da Avrupa Birliği tescili almasından son derece mutluyum" Bir Kastamonulu olarak Gaziantep Araban sarımsağının Avrupa Birliği tescili almasından mutlu olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, "Bu arada bugün bir sarımsak sohbeti oldu. Bir Kastamonulu olarak bizim Taşköprü sarımsağımız da var biliyorsunuz. Ama şunu kesinlikle yapmıyorum. O ayrı, bu ayrı. Aynı şey pastırmada da oluyor. Orada da söylüyorum. Kastamonu pastırmasıyla Kayseri pastırmasını tabiri caizse böyle bir rekabet oluşturulmaya çalışılıyor. Böyle bir rekabet ben oluşturmuyorum. Her ikisi de bizim, her ikisi de memleketimizin. Araban sarımsağının da baklavanın da Avrupa Birliği tescili almasından son derece mutluyum" diye konuştu. Bakan Yumaklı’nın konuşmasının ardından program soru-cevap şeklinde basına kapalı olarak devam etti.