SAĞLIK - 17 Ağustos 2024 Cumartesi 09:14

HPV aşıları yüzde 90’ın üzerinde koruma vadediyor

A
A
A
HPV aşıları yüzde 90’ın üzerinde koruma vadediyor

Rahim ağzı kanserinin önlenmesi ve erken teşhis edilmesinde tarama testlerinin önemini dile getiren Doç. Dr. Mine Dağgez, HPV aşılarının 9 ile 14 yaş arası kız ve erkek çocuklara doğru şekilde uygulandığında yüzde 90’ın üzerinde bir koruyuculuk vadettiğini söyledi.


Rahim ağzı kanseri, HPV virüsünün yüksek riskli türlerinin neden olduğu ve erken aşamada tespit edildiğinde önlenebilir bir kanser türü olarak öne çıkıyor. Biruni Üniversitesi Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı ve Jinekolojik Onkoloji Yan Dal Uzmanı Doç. Dr. Mine Dağgez, tarama testleri ile HPV aşılarının kritik rolü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doç.Dr. Dağgez, HPV‘den korunabilmek için güvenli cinsellik, güçlü bir bağışıklık sistemi, sigaradan uzak sağlıklı bir hayat ve ihmal edilmeden yapılan tarama testlerinin hayati önemini vurguladı.


“Sonuçlar normal geldiği takdirde 5 yılda bir test yapılmalıdır”


Rahim ağzı kanserinin tarama testi bulunan önlenebilir bir kanser olduğunu belirten Doç. Dr. Dağgez, “Günümüzde rahim ağzı kanseri için tarama testleri 21 yaş sonrası üç yılda bir smear ve 30 yaş sonrası beş yılda bir smear ve HPV testleri şeklinde yapılmaktadır. Tek başına smear, duyarlılığı düşük bir test olduğundan imkan varsa mutlaka HPV testi ile kombinlenmesi önerilir. Sonucu normal geldiği takdirde bu testlerin beş yılda bir yapılması yeterlidir. Çok sık bir yanlış uygulama olarak smear testi 6 ayda bir veya yılda 1 gibi gereksiz sıklıklarla yapılmakta ancak HPV testi yapılmamaktadır. Doğru olan tarama aralığı testler normal geldiği takdirde beş yılda bir bu iki testin kombine bir şekilde yapılmasıdır” dedi.


Erken teşhisin önemine vurgu yapan Doç. Dr. Dağgez, “Düzenli taramalarını ihmal etmeyen hastaların rahim ağzı kanseri öncül lezyonları aşamasında tespit edilmesi ve bunların kansere ilerlemeden çok daha küçük girişimlerle iyileştirilebilmesi mümkündür. Yüksek riskli bir HPV tipi (16,18,45 gibi) veya smear testinde yüksek dereceli bir hücre bozulması tespit edilmesi halinde kolposkopi denilen bir işlemle bu alanın detaylı incelenmesi ve uygun doku örneklemesi tecrübeli ellerce uygulanmalıdır” diye konuştu.


“Yüzde 90 üzeri bir koruyuculuk vadetmektedir”


Tüm dünyada ve ülkemizde uzun yıllardır koruyucu HPV aşıları uygulandığı aktaran Doç. Dr. Dağgez, “Günümüzde henüz kişide tespit edilmiş olan HPV virüsünü temizlemeye yönelik bir tedavi veya tedavi edici bir aşı geliştirilmiş değildir. Uygulamada olan koruyucu HPV aşıları, 9 -14 yaş arası kız ve erkek çocuklarına uygulanmaktadır ve bu şekilde uygulandığında yüzde 90 üzeri bir koruyuculuk vadetmektedir. Ancak tabii ki aşının etkinliği uygulama yaşı ve bireysel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. En iyi koruma için aşının 9 ile 14 yaş aralığında yapılması öneriliyor olsa da, HPV aşıları bir kısmı yaş sınırı olmaksızın bir kısmı ise henüz 45 yaşa kadar onay almış bir şekilde herkese önerilmektedir” ifadelerini kullandı.


“HPV aşıları uygun gruptaki tüm kişilere önerilir”


HPV aşılarıyla ilgili merak edilenlere açıklık getiren Doç. Dr. Dağgez, “Cinsel aktivitesi olsun veya olmasın hatta HPV pozitifliği öyküsü dahi olsa HPV aşıları uygun gruptaki tüm kişilere önerilir. HPV virüsü pozitif olmama rağmen neden aşı olmalıyım diyorsanız, doğal HPV enfeksiyonu vücutta kalıcı bir bağışıklık sağlayamamaktadır bu nedenle kişi belirli bir süre içerisinde bu virüsü temizleme şansı yakalasa bile tekrar maruz kaldığında aynı virüsle tekrar enfekte olacaktır. HPV pozitifliği olan hastalara da veya karşılaşmış olma olasılığı yüksek olan hastalara da aşı öneriyor olmamızın ana mekanizması bu şekilde açıklanmaktadır” şeklinde konuştu.


“15 yaş ve üstü herkese üç doz aşı önerilmektedir”


Günümüzde dünyada üç tip aşı mevcut olduğunu söyleyen Dağgez, “Bunlar ikili, dörtlü ve en yeni aşı olan dokuzlu aşıdır. Dokuzlu aşıya ülkemizde de bir süredir ulaşılabilmektedir. 9-14 yaş aralığındaki tüm bireylere altı ay arayla olmak üzere iki doz yeterlidir. 15 yaştan gün almış ve üstü herkese üç doz aşı önerilmektedir” ifadelerini kullandı.


“Kişinin HPV pozitif olması kanser olduğu anlamına gelmez”


HPV pozitif olan kişilerin kanser riski hakkında konuşan Doç. Dr. Dağgez, “Kişinin HPV pozitif olması kanser olduğu veya ilerleyen süreçte kanser olacağı anlamına asla gelmemektedir. Bu virüsün kişinin vücuduna girmesi ile hücrelerde ve dokuda bozulma yapması ve bu bozulmaların da belli bir süreçte kansere ilerlemesi arasında geçen süre 10-15 yıl gibi uzun bir süreçtir. Yani kişi HPV virüsü ile karşılaştığı anda kanser olmamaktadır. Ancak kişinin virüsle ne zaman karşılaştığı da yapılan bu test ile bilinemeyeceğinden, bu kişilerin yaptırması gereken belli işlemleri yaptırması ve takiplerini ihmal etmemeleri gerekmektedir” dedi.


“Sigara kullanımı kesinlikle önerilmemektedir”


Özellikle 30 yaş altında HPV enfeksiyonunun, kişinin bağışıklık sistemi tarafından temizlenme şansını son derece yüksek olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dağgez, “Menopoz sonrası kadınlarda HPV virüsünün temizlenme şansı giderek düştüğü için bu gruba daha dikkatli yaklaşılması önerilmektedir. Her şekilde HPV 16,18,45 gibi yüksek riskli HPV tiplerinin pozitif olarak tespit edildiği hastalarda alınan smear testi normal dahi olsa mutlaka ileri inceleme işlemi olan kolposkopi ve doku örneklemesi işlemi tecrübeli uzmanlarca yapılmalıdır. Bu virüsün vücuttan temizlenmesinde ana mekanizma bağışıklık sistemi olduğundan bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve güçlü tutulması son derece önemlidir. Sigara kullanımı bu hasta grubunda kesinlikle önerilmemektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ABD’de hayatını kaybeden Ahu Tuğba’nın cenazesi ailesine teslim edildi ABD’de 1 Eylül’de hayatını kaybeden sinema oyuncusu Ahu Tuğba’nın cenazesi, Miami-İstanbul seferini yapan yolcu uçağıyla İstanbul’a getirildi. Ünlü oyuncunun cenazesini teslim alan kızı Anjelik Calvin, annesinin ölümüne neden olan hastalığının KOAH ve migren olduğunu söyledi. Oyuncu Ahu Tuğba, ABD’de birlikte yaşadığı kızı Anjelik Calvin’in evinde 1 Eylül’de hayatını kaybetmişti. KOAH hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiği öğrenilen Tuğba’nın cenazesi, ABD’nin Miami eyaletinden kalkan THY uçağıyla saat 16.00 sıralarında İstanbul Havalimanı’na getirilmişti. Tuğba’nın cenazesi ekipler eşliğinde uçaktan indirilirken diğer prosedürler ve yakınlarının teslim alması için kargo terminaline götürüldü. Ünlü oyuncunun kargo terminaline getirilen naaşını ABD’de yaşayan kızı Anjelik Calvin teslim aldı. "Migren ilacının etkisinin olduğunu düşünüyorum" Kargo terminalinde açıklamalarda bulunan Ahu Tuğba’nın kızı Anjelik Calvin, "9-10 gün uyumayan bir kız çocuğu düşünün ateşlendi bir anda soğuktu buz gibiydi ben annecim hadi ateşin düştü alnını öptüm uyumaya gittim. Artık sırf bu yüzden uyuyamıyorum. Ben ne olduğunu düşünüyorum, ben herhalde migren ilacının bir etkisi olduğunu düşünüyorum annemin ölümünde. Aç karnına almış olduğu ateş düşürücü migren ilacı da üzerinde yazıyor birden fazla alınca kanamaya sebebiyet verir diye. Migren ilacından şüpheleniyorum” şeklinde konuştu. "Kızım ben ölürsem beni Türkiye’ye göm dedi" Ölmeden önce annesiyle yaşadığı son konuşmayı anlatan Calvin, "İlgi istiyorum dedi bebek gibi. O hissetti sanki bana dedi ki ‘kızım ben ölürsem beni Türkiye’ye göm dedi. Beni burada bırakma dedi. Bana ‘yavrum ben öleceğim galiba’ dedi. Ben de ‘anne ne biçim konuşuyorsun hastaneye gidelim’ dedim. Solüsyon makinesi yetmiyor sana hastaneye götüreyim seni dedim. Döndü bana tekrar dedi ki ‘ben gayet iyiyim’ sonrasında uyuya kaldı. Bir süre sonra kontrol etmeye gittim. Uyuyor sanıyorum melek gibi başta hiç algılayamadım, sonra artık ben tabii duramıyorum şüphelendim akşam olunca içim içimi yiyor. Bir baktım annemde tık yok kaldırdığım zaman artık ceset olmuştu. Allah almıştı onu" diye konuştu. Anjelik, "Rabbim bizi affetsin böyle geciktiği için. Bu da Allah’ın hükmü ve ben elimden geleni yaptım" şeklinde konuştu. Yarın son yolculuğuna uğurlanacak Anjelik Calvin son olarak annesinin sosyal medya hesabından cenaze işlemlerine ilişkin detayları aktaran bir paylaşımda bulundu. Calvin yaptığı paylaşımda, "Bu cumartesi (yarın) saat 11.00’de Beyoğlu Atlas Sineması’nda anma töreni olacaktır. Cenaze, Teşvikiye Camii’nde öğlen kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. Annemi birlikte dualarla uğurlayalım, dualarla gitsin" ifadelerini kullandı.
Bitlis Ahlat’ta 50 engelliye akülü araç hediye edildi Bitlis’in Ahlat ilçesinde ihtiyaç sahibi 50 engelli bireye akülü araç hediye edildi. Adil Paylaşım Derneği, Cros Medikal, Wiki Autos, Avukat Muaz Ergezen ve Hollanda’da yaşayan gurbetçilerin katkılarıyla, Ahlat Kaymakamlığı ile Engellilerle El Ele Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği işbirliğiyle temin edilen 50 akülü araç ihtiyaç sahibi engellilere düzenlenen törenle dağıtıldı. Ahlat Özel İdaresi Şantiye Şefliği Bahçesinde gerçekleşen program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Göreve başladığımız ikinci günde böyle önemli bir program, böyle güzel duygulu bir programla sizlerle bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Gerçekten bir ülkenin medeniyet seviyesini ölçebileceğimiz elbette çok Kriter var. Ama bu kriterlerden en önemlisi engelli vatandaşlarına sağlayabildiği imkanlardır. Eğer bir ülke bir şehir hangi ölçekte alırsak alalım, engelli vatandaşlarının ve onların ailelerinin ihtiyaçlarını, sorunlarını önemli oranda gideremiyorsa geri kalan yaptığı işlerin bir bereketi olmaz diye düşünüyorum. İşte bu sebeple Devletimiz, hükümetimiz, engelli vatandaşlarımız için uzun yıllardır çok ciddi çabalar sarf ediyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın engelsiz yaşam projeleri var. Yine belediyelerimizin çok ciddi bir şekilde fiziki mekanlara yönelik olarak, bu sorunları gidermeye, engelli vatandaşlarımızın her yere erişimini sağlayabilecek bir düzen kurma ile ilgili çalışmalar var. Şimdi bunların hepsi bir araya geldiğinde artık yavaş yavaş görünür oluyor. Son 20 yıllık süre zarfında çok ciddi atılımlar yapıldı. Belediyelerimizin, hükümetimizin çalışmalarıyla engelli kardeşlerimiz sokağa çıkabiliyor. Çok sayıda okullar açıldı. Özel eğitimle ilgili özel çocuklarımız için. İnancımız zaten bunu salık veriyor. Eğer ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın sorunlarına eğilmediğimiz takdirde, dediğim gibi hiçbir şeyin bereketi olmuyor. Şuan 50 vatandaşımızın akülü araç dağıtımı yapılacak. Bunun sayısı ne kadar ihtiyaç varsa gidermek zorundayız. Biz gerek devlet kurumlarımız gerek sivil toplum kuruluşlarımız genel yönetimlerimiz el birliği yapacağız ve bu sorunu önceleyeceğiz. Dediğim gibi işimizin bereketi kalmaz. Ben buradan hayırsever vatandaşlarımıza da sesleniyorum. Hiçbirimiz hiçbir makamın, hiçbir mülkün sahibi değiliz. Hepimiz ancak ve ancak emanetçiyiz. Bu emaneti yürüttüğümüz süre zarfında yapabileceğimiz en güzel işlerden birisi engelli kardeşlerimizin dertlerine derman olmaya çalışmak ve onların yanında olmaktır. Çünkü bu Yapılan faaliyetle, bu güzel kardeşlerimiz adeta özgürlüklerine kavuşuyor. Bu güzel kardeşlerimiz ailelerinin üzerindeki yükü de hafifletmiş oluyor. Dolayısıyla aile içerisindeki sevgi bağlarını da daha da güçlendirmiş oluyoruz. Çünkü sürekli bir arada olmaktan kaynaklı sorunlar var. Empati yaptığımız zaman çok kıymetli bir hizmet. Küçük dokunuşlarla böyle gönüllere girmek ancak bu şekilde olur. Bu programa projeye emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Kazakistan Fahri Başkonsolosu Avukat Muaz Ergezen de, “Engelli kardeşlerimiz yakından şahit olduk ki engelli kardeşlerimize imkan verildiğinde hayatın içine neler kattıklarına şahit olduk. Bu nedenle elimizden geldiği kadarıyla bağışçı ve ihtiyaç sahiplerini bir araya getirmeye çalışıyoruz” dedi. Engellilerle El Ele Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Neslihan Akdemir, sunulan imkanın kıymetini paha biçilemez olduğunu belirterek, binlerce kilometre uzaktan araçları gönderen bağışçılara ve emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından Vali Karakaya ve beraberindekiler, akülü araçlarını teslim alan engelli bireylerle bir süre sohbet etti. Hediye töreninin ardından dua edilerek, çekilen toplu hatıra fotoğrafıyla birlikte program sona erdi. Akülü araçlarını alan yürüme engelli bireyler kendilerine akülü araç hediye edilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek destek olanlara teşekkür ettiler.