GÜNDEM - 27 Eylül 2024 Cuma 16:56

Tarihi Yenişehir Panayırı 40 yıl sonra yeniden kuruluyor

A
A
A
Tarihi Yenişehir Panayırı 40 yıl sonra yeniden kuruluyor

Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel’in seçim öncesi verdiği sözlerden biri olan Tarihi Yenişehir Panayırı için geri sayım başladı. 29 Eylül’de kurulacak panayır, 3 Ekim’e kadar devam edecek.


Yenişehir’de en son 40 yıl önce kurulan Tarihi Yenişehir Panayırı bu yıl yeniden kuruluyor. Seçimden önce Belediye Başkanı Ercan Özel’in vaatleri arasında yer alan Tarihi Yenişehir Panayırı’nın kurulmasına günler kaldı. 29 Eylül tarihinde başlayacak olan panayır, 3 Ekim’de sona erecek. Alışveriş stantları, üreticilerin ve kooperatiflerin stantları, giyim stantları ve hediyelik eşya stantlarının yer alacağı panayırda lunapark da olacak.


Konu hakkında açıklama yapan Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, “Yenişehir’de panayır en son 1984 yılında düzenlenmiş. O günden bu yana ne yazık ki panayır ilçemize gelmemiş. Oysa panayır kültürü Yenişehir’den doğmuştur. Osmanlı Cihan İmparotorluğu’na 26 yıl baş şehirlik yapan Yenişehir’de panayır da ilk defa burada kurulmuştu. Seçim çalışmaları sırasında gördük ki Yenişehir halkı panayır kültürünü ilçemizde tekrar görmek istiyor” dedi.


Seçimin hemen ardından çalışmalara başladığını ifade eden Başkan Özel, “40 yıl sonra Yenişehir’de panayır kurmanın heyecanını yaşıyoruz. Panayırımızda alışveriş standları, giyim ve hediyelik eşya stantlarının yanı sıra üreticilerimizin el emeklerinin de görücüye çıkacağı yöresel ürünler stantları yer alacak. Ayrıca lunaparkta da vatandaşlarımız doyasıya eğlenebilecek. Değerli hemşehrilerimi Kurtuluş Mahallesi Fetih Caddesi’ndeki Tarihi Yenişehir Panayırı’na bekliyorum” ifadelerini kullandı.



Tarihi Yenişehir Panayırı 40 yıl sonra yeniden kuruluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Çayönü Tepesi’nde 60 yıllık kazı serüveni sergisi Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yer alan Çayönü Tepesi’nde 1964 yılından bu yana süren kazılar, göçebelikten yerleşik hayata geçiş sürecini aydınlatıyor. Bu yıl, kazıların 60. yılı anısına özel ‘Çayönü Tepesi: 60 Yıl 60 An’ sergisi düzenlendi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Müzecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Sarıaltun, serginin açılışında yaptığı konuşmada, “Bu yıl, Çayönü Tepesi’nin kazısının başlangıcından 60 yıl sonra önemli bir dönüm noktasını kutluyoruz. Amacımız, 1964’ten 2024’e kadar olan tüm kazı süreçlerini halkımızla paylaşmak” ifadelerini kullandı. Sergide, kazı sürecinde çekilen fotoğrafların yanı sıra arkeologların yaşadığı anlar da öne çıkıyor. Sarıaltun, “Genelde arkeolojik kazılarda final fotoğrafları ön plana çıkar, ancak biz bu sergide insanın içinde olduğu anları yansıtan karelere odaklandık" dedi. Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Şelale Aktaş ise, "Bu benim üçüncü katıldığım kazı. Sergimiz, Çayönü Tepesi’nin 60 yıllık serüvenini yansıtmak için düzenlendi. Yaşadığımız mutlulukları ve zorlukları paylaşmak istiyoruz" diye konuştu. Sergiye Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Sabahattin Genç, Diyarbakır Müze Müdürü Müjdat Gizligöl ve davetliler katıldı.
Gaziantep Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: “Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada dokuzuncu sıradayız” Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gaziantep’te katıldığı Sektör Paydaşları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada dokuzuncu sıradayız” dedi. Çeşitli programlar ve ziyaretlere katılmak üzere Gaziantep’te bulunan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Sektör Paydaşları Toplantısı’na katıldı. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri ev sahipliğinde yapılan toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, bakanlık çalışmalarına yönelik bilgilendirmelerde bulundu. “Bu yüzyılın üretimin ve üreticinin yüzyılı olması için ne gerekiyorsa yapacağız” Bakanlığın Türkiye Yüzyılı yatırımlarına yönelik konuşan Bakan Yumaklı, "Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz büyük. Bunu her zaman ifade ediyoruz. Bu yüzyılın üretimin ve üreticinin yüzyılı olması için ne gerekiyorsa yapacağız. Sadece bizim gayretimizle olacak bir iş değil bu. Hepimizin el ele omuz omuza vererek sektörümüzün karşılaşmış olduğu ve karşılaşacağı sorunları doğru bir şekilde tespit edip buna göre kendi vaziyetimizi almamız şart. Dünyanın bütün ülkeleri böyle yapıyor çünkü. İki hafta önce G-20 zirvesinde birçok devletin çözüm aradığı sorunlar aslında bizim de ülkemizin gündeminde olan hususlar” dedi. “Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada dokuzuncu sıradayız” Türkiye’nin tarım üretim verileri ile ilgili bilgi paylaşan Bakan Yumaklı, "Dünyada tarımsal üretim anlamında sayılı ülkelerden biriyiz. Tarımsal hasılada Avrupa’da 1’inci, dünyada 9’uncu sıradayız. Bu rakamlar ilgili uluslararası kurumlar tarafından zaman zaman yayınlanıyor. Merak edenler mutlaka takip ediyordur. Tarımsal üretim stratejik öneminin arttığı bu dönemde bu potansiyelimizi korumak, rekabet gücümüzü de arttırmak zorundayız. Bunun için de yeni politikalar üretmek gerekir. İşte bizler de bunu yaptık. Türkiye’nin geleceğine dair bir şeyler tasavvur ediyorsanız elinizdeki araçları elinizdeki kaynakları uygun bir şekilde kullanmak durumundasınız. Biz de bu elimizdeki kaynakları destekler sözleşmeli üretim ve diğer konular başta olmak üzere yeniden nasıl gündeme getirir ve hedeflere ulaşırız diye düşündük ve en önemli araç olan desteklerden başladık” ifadelerini kullandı. "160 civarında destek kalemini 3 ana başlığa indirdik" Bakanlığın çiftçilere yönelik destek kalemlerini birleştirerek 160’dan 3’e düşürdüklerini de belirten Bakan Yumaklı, “Çok çeşitli konularda, yaklaşık 160 civarında destek kalemine sahipti sektör. Sahaya çıktığımız zaman, konuştuğumuz zaman destekler konusunda karmaşa yaşandığını görüyorduk. Yeni duruma göre bunların dizayn edilmesi gerekiyordu. Biz de bunu yaptık ve 3 ana başlığa indirdik. Bu temel desteklerin bütün ürünlere ki bu ürünler stratejik ürünlerdir. Bu bahsetmiş olduğumuz ürünler Türkiye’deki ekilebilir tarım arazilerinin yüzde 77’sinde yetiştirilen ürünler. İlk etapta bunları baz alarak planlamaya dair ürün üretiyorsa destek verelim, ürün ve üretimle alakalı geliştirme verelim diye 3 ana başlık altında topladık. Bütün bunları yaparken de bizim bir baz almamız gerekiyordu. Almış olduğumuz o baz da gübre ve mazot bedelleriydi. Hangi ürün için ne kadar gübre ne kadar mazot harcıyor iseniz onu baz alarak gitmekti” şeklinde konuştu. "Gençlerin ve kadınların tarımsal üretimin içerisinde olması için yeni destekler ve yeni pozitif ayrımcılıklar getirdik" Gençler ve kadınlara yönelik çalışmalara da değinen Bakan Yumaklı, "Gençlerin ve kadınların tarımsal üretimin içerisinde olması için ilk defa yeni destekler ve yeni pozitif ayrımcılıklar getirdik. Bu konu bizim bundan sonra da masamızda bir numarada olacak. Gençlerin bu bayrağı alması ve tarımsal üretimde olması gerekir. Bunun kolay olmadığını biliyorum ancak biz pozitif ayrımcılığa devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi. "Gaziantep’e son 22 yılda yapılan yatırım toplamı 61 milyar lira" Gaziantep ile ilgili çalışmalar hakkında da bilgi veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Tarım Orman ve Su alanında Gaziantep’e son 22 yılda yapılan yatırım toplamı 61 milyar lira. Bunun 41 milyar lirası su alımında yapılmış durumda. Yine diğer desteklerden ve hibelerden ben çok faydalanan illerin başında Gaziantep geliyor. Orman alanında da yaklaşık 66 milyon Gaziantep’te toprakla buluşturup kazandırmış olduk. Fıstığı, sarımsağı, kırmızı biberi, nanesi ve daha pek çok ürünü ile Gaziantep marka bir şehir" dedi. "Araban sarımsağının da baklavanın da Avrupa Birliği tescili almasından son derece mutluyum" Bir Kastamonulu olarak Gaziantep Araban sarımsağının Avrupa Birliği tescili almasından mutlu olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, "Bu arada bugün bir sarımsak sohbeti oldu. Bir Kastamonulu olarak bizim Taşköprü sarımsağımız da var biliyorsunuz. Ama şunu kesinlikle yapmıyorum. O ayrı, bu ayrı. Aynı şey pastırmada da oluyor. Orada da söylüyorum. Kastamonu pastırmasıyla Kayseri pastırmasını tabiri caizse böyle bir rekabet oluşturulmaya çalışılıyor. Böyle bir rekabet ben oluşturmuyorum. Her ikisi de bizim, her ikisi de memleketimizin. Araban sarımsağının da baklavanın da Avrupa Birliği tescili almasından son derece mutluyum" diye konuştu. Bakan Yumaklı’nın konuşmasının ardından program soru-cevap şeklinde basına kapalı olarak devam etti.
Diyarbakır Çayönü Tepesi’nde 60 yıllık kazı serüveni sergisi Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yer alan Çayönü Tepesi’nde 1964 yılından bu yana süren kazılar, göçebelikten yerleşik hayata geçiş sürecini aydınlatıyor. Bu yıl, kazıların 60. yılı anısına özel ‘Çayönü Tepesi: 60 Yıl 60 An’ sergisi düzenlendi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Müzecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Sarıaltun, serginin açılışında yaptığı konuşmada, “Bu yıl, Çayönü Tepesi’nin kazısının başlangıcından 60 yıl sonra önemli bir dönüm noktasını kutluyoruz. Amacımız, 1964’ten 2024’e kadar olan tüm kazı süreçlerini halkımızla paylaşmak,” ifadelerini kullandı. Sergide, kazı sürecinde çekilen fotoğrafların yanı sıra, arkeologların yaşadığı anlar da öne çıkıyor. Sarıaltun, “Genelde arkeolojik kazılarda final fotoğrafları ön plana çıkar, ancak biz bu sergide insanın içinde olduğu anları yansıtan karelere odaklandık,” dedi. Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Şelale Aktaş ise sergiye katkı sağladı. Aktaş, “Bu benim üçüncü katıldığım kazı. Sergimiz, Çayönü Tepesi’nin 60 yıllık serüvenini yansıtmak için düzenlendi. Yaşadığımız mutlulukları ve zorlukları paylaşmak istiyoruz,” diye belirtti Sergiye Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Sabahattin Genç, Diyarbakır Müze Müdürü Müjdat Gizligöl, ve davetliler katıldı.
Bitlis Ahlat’ta 50 engelliye akülü araç hediye edildi Bitlis’in Ahlat ilçesinde ihtiyaç sahibi 50 engelli bireye akülü araç hediye edildi. Hollanda İHH Vakfı, Adil Paylaşım Derneği, Cros Medikal, Wiki Autos, Avukat Muaz Ergezen ve Hollanda’da yaşayan gurbetçilerin katkılarıyla, Ahlat Kaymakamlığı ile Engellilerle El Ele Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği işbirliğiyle temin edilen 50 akülü araç ihtiyaç sahibi engellilere düzenlenen törenle dağıtıldı. Ahlat Özel İdaresi Şantiye Şefliği Bahçesinde gerçekleşen program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Burada ilk olarak konuşan Engellilerle El Ele Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Neslihan Akdemir , sunulan imkanın kıymetini paha biçilemez olduğunu belirterek, binlerce kilometre uzaktan araçları gönderen bağışçılara ve emeği geçenlere teşekkür etti. Ardından konuşan İHH Hollanda Vakfı Temsilcilerinden Hüseyin Gündüz, vakıf çalışmalarından bahsederek, program emeği geçenlere teşekkür etti. Kazakistan Fahri Başkonsolosu Avukat Muaz Ergezen de, “Engelli kardeşlerimiz yakından şahit olduk ki engelli kardeşlerimize imkan verildiğinde hayatın içine neler kattıklarına şahit olduk. Bu nedenle elimizden geldiği kadarıyla bağışçı ve ihtiyaç sahiplerini bir araya getirmeye çalışıyoruz” dedi. Son olarak konuşma yapan Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’da, “Göreve başladığımız ikinci günde böyle önemli bir program, böyle güzel duygulu bir programla sizlerle bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Gerçekten bir ülkenin medeniyet seviyesini ölçebileceğimiz elbette çok Kriter var. Ama bu kriterlerden en önemlisi engelli vatandaşlarına sağlayabildiği imkanlardır. Eğer bir ülke bir şehir hangi ölçekte alırsak alalım, engelli vatandaşlarının ve onların ailelerinin ihtiyaçlarını, sorunlarını önemli oranda gideremiyorsa geri kalan yaptığı işlerin bir bereketi olmaz diye düşünüyorum. İşte bu sebeple Devletimiz, hükümetimiz, engelli vatandaşlarımız için uzun yıllardır çok ciddi çabalar sarf ediyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın engelsiz yaşam projeleri var. Yine belediyelerimizin çok ciddi bir şekilde fiziki mekanlara yönelik olarak, bu sorunları gidermeye, engelli vatandaşlarımızın her yere erişimini sağlayabilecek bir düzen kurma ile ilgili çalışmalar var. Şimdi bunların hepsi bir araya geldiğinde artık yavaş yavaş görünür oluyor. Son 20 yıllık süre zarfında çok ciddi atılımlar yapıldı. Belediyelerimizin, hükümetimizin çalışmalarıyla engelli kardeşlerimiz sokağa çıkabiliyor. Çok sayıda okullar açıldı. Özel eğitimle ilgili özel çocuklarımız için. İnancımız zaten bunu salık veriyor. Eğer ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın sorunlarına eğilmediğimiz takdirde, dediğim gibi hiçbir şeyin bereketi olmuyor. Şuan 50 vatandaşımızın akülü araç dağıtımı yapılacak. Bunun sayısı ne kadar ihtiyaç varsa gidermek zorundayız. Biz gerek devlet kurumlarımız gerek sivil toplum kuruluşlarımız genel yönetimlerimiz el birliği yapacağız ve bu sorunu önceleyeceğiz. Dediğim gibi işimizin bereketi kalmaz. Ben buradan hayırsever vatandaşlarımıza da sesleniyorum. Hiçbirimiz hiçbir makamın, hiçbir mülkün sahibi değiliz. Hepimiz ancak ve ancak emanetçiyiz. Bu emaneti yürüttüğümüz süre zarfında yapabileceğimiz en güzel işlerden birisi engelli kardeşlerimizin dertlerine derman olmaya çalışmak ve onların yanında olmaktır. Çünkü bu Yapılan faaliyetle, bu güzel kardeşlerimiz adeta özgürlüklerine kavuşuyor. Bu güzel kardeşlerimiz ailelerinin üzerindeki yükü de hafifletmiş oluyor. Dolayısıyla aile içerisindeki sevgi bağlarını da daha da güçlendirmiş oluyoruz. Çünkü sürekli bir arada olmaktan kaynaklı sorunlar var. Empati yaptığımız zaman çok kıymetli bir hizmet. Küçük dokunuşlarla böyle gönüllere girmek ancak bu şekilde olur. Bu programa projeye emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından Vali Karakaya ve beraberindekiler, akülü araçlarını teslim alan engelli bireylerle bir süre sohbet etti. Hediye töreninin ardından dua edilerek, çekilen toplu hatıra fotoğrafıyla birlikte program sona erdi. Akülü araçlarını alan yürüme engelli bireyler kendilerine akülü araç hediye edilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek destek olanlara teşekkür ettiler.
Antalya Antalya Valisi Şahin: "Türk birliğini kurarak dünyaya adaleti, barışı ve nizamı tekrar öğreteceğiz" Antalya Valisi Hulusi Şahin, ‘Türk Devletlerinin Ekonomik Gücü ve Türk Ticaret Fuarının Getireceği Fırsatlar’ konulu konferansta, Türk iş insanları ile bir araya geldi. Vali Şahin, "Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ’Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile dünyaya gözlerimi onun rüyaları içinde kapatacağım’ cümleleri ile bizlere Türk birliğini kurmamızı vasiyet etti. Bizler de Türk birliğini kurarak dünyaya adaleti, barışı ve nizamı tekrar öğreteceğiz" dedi. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Antalya Valiliği ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) koordinesinde düzenlenen, ‘Türk Devletlerinin Ekonomik Gücü ve Türk Ticaret Fuarının Getireceği Fırsatlar’ konulu konferans, Antalya’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında ticaret, sanayi, teknoloji ve hizmetlerin geliştirilmesi için değerlendirmelerin yapıldığı konferansta, Türk Ticaret Fuarı kapsamında ülkeler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi ele alındı. ATSO Atatürk Konferans Salonunda düzenlenen konferansa Vali Hulusi Şahin’in yanı sıra, Vali Yardımcısı Erol Tanrıkulu, AK Parti Genel Merkez Ekonomi İşleri Başkan Yardımcısı Zekeriya Aslan, KKTC Antalya Başkonsolosu Aslı Erkmen, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Ali Akçay, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş, ASKON Antalya Şube Başkanı Onur Kacar, Türk Ticaret Fuarı Organizatörü Av. Aygün Aliyeva, STK temsilcileri, Türk iş dünyası yetkilileri katıldı. "Türk birliğine inancımız tam" Türk devletlerinin ve Türk milletinin, 5 milyon kilometrekareden fazla alanda varlık gösterdiğini ifade eden Vali Şahin, “Biz kardeşlerimizle bir olmaya mecburuz. Bu bizlere tarihimizin ve kültürümüzün mecbur kıldığı bir yükümlülüktür. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile dünyaya gözlerimi onun rüyaları içinde kapatacağım.” cümleleri ile bizlere Türk birliğini kurmamızı vasiyet etti. Bizler de Türk birliğini kurarak dünyaya adaleti, barışı ve nizamı tekrar öğreteceğiz” dedi. Vali Şahin, Türk dünyasının 1 buçuk trilyon dolardan fazla ekonomik gücü ile büyük potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Bu rakamı ikiye katlayabiliriz. Antalya’da, tarım ve turizm alanında çok başarılı şirketlerimiz var. Modern ve yüksek verimli tarım faaliyetlerini işbirliği yaparak gerçekleştirebiliriz. Turizm alanında büyük bir bilgi birikimine ve potansiyele sahibiz. Her fırsatı kullanarak karşılıklı etkileşimin olacağı bir platform oluşturmamız lazım” ifadelerine yer verdi.