EĞİTİM - 22 Ağustos 2024 Perşembe 17:32

ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkdoğan, üniversitenin projelerini ve hedeflerini anlattı

A
A
A
ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkdoğan, üniversitenin projelerini ve hedeflerini anlattı

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya basını ile bir araya gelerek, ALKÜ’de gerçekleştirilen projeleri ve hedefleri tüm detaylarıyla anlattı.


Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya’da faaliyet gösteren yerel ve ulusal basın temsilcileri ile ALKÜ Yaşam Merkezinde bir araya geldi. Kestel Yerleşkesinde düzenlenen programa ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılıç ile Prof. Dr. Mehmet Akın, Küresel Gazeteciler Konseyi Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Gaye Coşkun, Aktif Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ferit Kesen’in yanı sıra yerel ve ulusal basın mensupları katıldı. Yoğun katılımın gerçekleştiği basınla buluşma toplantısında Rektör Türkdoğan, ALKÜ’nün yatırım projelerinden ve hedeflerinden bahsederek “Öğrenci odaklı bir üniversite olarak hem öğrencilerimizin geleceği için hem de Alanya’nın menfaatleri için şartları sonuna kadar zorluyoruz.” dedi.



Rektör Türkdoğan: “Şehir ile bütünleşmek istiyoruz”


ALKÜ’de bir yılı aşkın görev süresi içerisinde gerçekleşen faaliyetlere ve yeni projelere değinen Rektör Türkdoğan, slayt eşliğinde basın mensuplarına geniş kapsamlı bilgilendirmede bulundu. Sunumuna üniversitenin genel bir tanıtımıyla başlayan Rektör Türkdoğan, “2024 yılı itibariyle ALKÜ’de 10 fakülte, 5 meslek yüksekokulu, 1 yüksekokul ile 1 lisansüstü eğitim enstitüsü olarak öğretime devam ediyoruz. Meslek yüksekokulları ve fakültelerin sayısını artırmak için de taleplerimiz oldu. Kabul olan ve reddedilen birimler oldu. ALKÜ olarak şehir ile bütünleşen bir üniversite olmak istiyoruz. Bu doğrultuda Alanya’mızın ihtiyacı olan bazı fakülte ve meslek yüksekokullarını Alanya’ya kazandırmak istiyoruz. Bu konuda Bakanımız, Antalya Milletvekilimiz Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun desteğini görüyoruz. Yerel yönetimlerimiz ile sivil toplum kuruluşlarının bizlerin yanında olması bizleri mutlu ediyor.” dedi.



Bilimsel projelere destek olundu


Vatandaşlara hizmet vermek için 2024 yılında 41 farklı kurs ile önemli bir faaliyeti gerçekleştirdiklerini söyleyen Rektör Türkdoğan, “Kütüphane hizmetinden öğrencilerimizin daha kapsamlı bir şekilde yararlanmaları için cihaz ve program imkanları sağladık.” dedi. Bilimsel projelere destek olduklarını ifade eden Rektör Türkdoğan, “Bugüne kadar 21 TÜBİTAK projesi, 97 BAP projesi ve 2 de TUSEB projesini başarıyla yürüttük" şeklinde konuştu.



“Otopsi işlemleri artık Alanya’da yapılacak”


Alanya’nın önemli bir ihtiyacı olan otopsi işlemlerinin artık Alanya’da gerçekleştirilebileceğini ifade eden Rektör Türkdoğan, “Otopsi işlemleri bir süredir üzerinde durduğumuz bir konuydu. Geçen hafta güzel haberi aldık. Otopsi işlemleri artık Alanya’da yapılabilecek ve Alanya’dan Antalya’ya gitmeye gerek kalmayacak. Eylül ayında Adli Tıp Kurumu Başkanı Belek’te gerçekleşecek olan Adli Tıp Kongresi’ne gelecek. Kongreye geldiğinde üniversitemizi ziyaret edecek. Alan olarak ayırdığımız bazı yerler var. Başkanımız nereyi uygun görürse biz orayı kısa sürede hazırlayıp hizmet verir hale getireceğiz” diye konuştu.



Mediko Sosyal hizmet birimi açıldı


ALKÜ’ye öğretime gelen öğrencilerin kendilerine emanet olduğunu ifade eden Rektör Türkdoğan, “Öğrencilerimizin sağlık sorunlarına, ilaçlarına ve raporlarına çözüm üretmek için hızlıca ihtiyaçlarını görebileceği Mediko Sosyal Hizmet Birimi’ni hizmete açtık. Bunun yanı sıra 2024 yılında Merkezi Sınıflar ve Ofisler binasını bitirerek kullanıma açtık” dedi.



Rektör Türkdoğan: “GES’i başarıyla yürütüyoruz”


Elektrikli araçların kullanımını yaygınlaştırmak için yerleşkeye GES’ten sonra elektrikli şarj istasyonu kurmayı hedeflediklerini belirten Rektör Türkdoğan, “Kestel Yerleşkemizde Güneş Enerji Santrali projesini gerçekleştirdik. 2023 Kasım ayında kurulan proje 2024 Mart ayında sisteme dahil edildi. Şu anda 950 bin TL gibi bir kar elde ettik. GES’ten yıllık 2.085.000 kWh enerji üreteceğiz. Aynı projeyi Cikcilli Yerleşkemizde yapmayı planlıyoruz. Tasarruf elde etmek için Serbest Piyasadan Elektrik Enerjisi Alım Sözleşmesiyle yıllık 2 milyon 582 bin 249 TL’lik bir tasarruf sağladık” ifadelerini kullandı.



“Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik”


Önemli bir projeyi ALKÜ’de hayata geçirdiklerini ifade eden Rektör Türkdoğan, “Sıfır Atık projesini hayata geçirdik. Türkiye’nin ilk eko döngüsel yemekhanesini ALKÜ’de gerçekleştirdik. Her gün 50 litre atıktan 25 kilo mama ürettik. Bu anlamda 37.500 sokak hayvanını besleyecek mamayı üretiyor ve toprağı da gübre ile besliyoruz. Bizlerin doğaya olan sevgisinden dolayı böyle bir yol çizdik. Projenin sahadan karşılığını bekliyoruz. Çevre Ajansı yeni kuruldu. Projemizden bahsettik ve bu projeyi desteklemek istiyorlar. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı desteğiyle 60+ Tazelenme Üniversite ile çok güzel bir projeyi başarıyla gerçekleştiriyoruz. Proje sayesinde büyüklerimizden çok şey öğreniyoruz” diye konuştu.



Yerleşkeye giriş ve çıkışlar kontrol altına alındı


Yerleşkeye yapılan imar yolunun devamının olması gerektiğini vurgulayan Rektör Türkdoğan, “Bir yıl önce geldiğimizde yerleşkemizin içinden şehir yolu geçiyor. Bu bizi rahatsız ediyordu. Yerleşkemizdeki öğrencilerimizin daha rahat edebilmesi için yerleşkeye giriş ve çıkışların kontrollü olarak yapılması gerekiyor. İmar yolunun bir bölümü tamamlanarak yerleşkemize giriş ve çıkışlar daha kontrollü oldu. Tabii bu yolun çift şeritli olarak açılması daha da önemli. Bu konuda Antalya Büyükşehir Belediyemizden ve ASAT’tan destek bekliyoruz. Alt yapının tamamlanmasını bekliyoruz” dedi.



ÖSYM sınavlarının yüzde 90’ı Alanya’da yapılıyor


“Alanya’dan ve çevre ilçelerden ÖSYM sınavları için Antalya’ya gidiliyordu” diyen Rektör Türkdoğan, “Bu konuda ÖSYM Başkanımızla birçok kez görüştük. Antalya’da yapılan ve Alanya’da yapılmayan birçok sınavın burada yapılması noktasında taleplerimiz yüzde 90 kabul gördü. Artık sınavların birçoğu Alanya’da yapılıyor. Bir de online TOEFL sınavı konusu var. İngilizce eğitimini artırmak için bu konuda bir adım attık. TOEFL kursları ve sınavları da artık üniversitemizde yapılacak. 1000 öğrencimize burslu olarak kurs da verilecek” dedi.



Gazipaşa Denizcilik Meslek Yüksekokulu Ve Turizm Uygulama Oteli inşa edilecek


Gazipaşa’ya yapılacak proje için yer tahsisinin yapıldığını ifade eden Rektör Türkdoğan, “İlk yazışmamız Kasım 2023’te oldu ve Mart 2024’ten itibaren Gazipaşa Denizcilik Meslek Yüksekokulu ve Turizm Oteli üzerinde durduk. Biz, Gazipaşa’da Gazipaşa Denizcilik Meslek Yüksekokulu ve Turizm Oteli olmak üzere 13 bin 700 metrekarelik yerin tahsisini Sayın Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun destekleriyle almış bulunuyoruz” şeklinde konuştu.



“Syedra’da ALKÜ’nün bayrağı dalgalanıyor”


Syedra’dan “Göz bebeğimiz” diye bahseden Rektör Türkdoğan, “Syedra bizim göz bebeğimiz. Doç. Dr. Ertuğ Ergürer hocamız güzel bir çalışma yürütüyor. Syedra’nın tanıtımı bizim için çok kıymetli. Syedra’da başka bir üniversitenin bayrağı vardı. Daha sonra biz buranın ALKÜ’ye geçmesi için bir çalışma başlattık. Cumhurbaşkanlığımızın onayı ile artık Syedra ALKÜ’ye geçti” dedi.



Erasmus’a dev bütçe


Öğrenci ve personel hareketliliği için Türkiye’nin en çok bütçesi olan üniversitelerden birisi olduklarını ifade eden Rektör Türkdoğan, “Yaptığımız çalışmalarla ALKÜ’nün bütçesinde yüzde 130 artış sağladık. Erasmus KA171 projesinden Türkiye geneli en çok bütçe alan 9. kurumuz. Erasmus KA171 projesi yüzde 92,63 oranında arttı. İSO 9001-2015 Kalite Yönetim Sistemi Belgesini üniversitemize kazandırdık. Tropik Meyve Yetiştiriciliği Programını Türkiye’de ilk defa ALKÜ’de açtık. Öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin proje desteğini artırdık. 33 bin 400 metrekare alan düzenlemesi gerçekleştirdik. Yurt dışında ve yurt içinde sektörel ve eğitim amaçlı onlarca protokol imzaladık ve işleme aldık. Önemli isimlerin katılımıyla konferanslar gerçekleştirerek çok önemli kişileri üniversitemizde ağırladık” dedi.



Alanya’yı ayağa kaldıran projeler yapılacak


Programın devamında hedeflerinden bahseden Rektör Türkdoğan, “865 bin metrekare alana sahip Cikcilli Yerleşkemizi en kısa sürede ayağa kaldırmak istiyoruz. Burayı spor ve sağlık kompleksi olarak ön plana çıkarmayı amaçlıyoruz. Tıp, Diş, Turizm ve Spor alanlarını ayağa kaldırmak istiyoruz. İnşallah bu hedefe yine sizlerin desteği ile ulaşacağız. Yine Cikcilli’de yapımı devam eden Faika Hacıkadiroğlu Merkezi Araştırma Laboratuvarı’nı da çok kısa bir süre sonra teslim alacağız. Bağışçımıza çok teşekkür ediyorum. Bu laboratuvarda Alanya için gerekli ve Alanya dışında yapılan tetkiklerin hepsi burada yapılacak. Ocak ayında burada çalışmalara başlamak istiyoruz” diye konuştu.



17 Proje gerçekleştirilecek


ALKÜ’ye ve Alanya’ya önemli katkıları olacak 17 projeye başlayacaklarını vurgulayan Rektör Türkdoğan, “TEKMER’in metrekare olarak uygunluğunu aldık. Teknoloji Transfer Ofisi’nin A.Ş.’si kurulması gerekiyor. Son adımdayız. YÖK’ten onay bekliyoruz. Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamdi Alper Güngörmüş ve Dr. Öğr. Üyesi Kağan Kurnaz hocamızla burayı gidip gördük ve konuyla hassasiyetle ilgileniyorlar. Turizmin göz bebeği olan ilçede Turizm Fakültesi binasının olması gerekiyor. Kampüs içerisinde yeni peyzaj alanları oluşturacağız ve KYK yurdundan yerleşkeye giriş sağlayacağız. Dim Çayı’nda bir proje gerçekleştirmek istiyoruz. Turizmi çeşitlendirmek için o bölgede bir alanı Orman Park olarak Alanya’ya kazandırmak istiyoruz. Girişimimizi yaptık. Projemizin takipçisiyiz. Evde Takip Sistemi projesiyle Avrupa Birliği projesine başvurduk. Büyük bir proje ve ilk aşamayı geçtik. Projenin bütçesi 3 milyon eurodur. Birçok hedefimiz var. 17 projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Her birisi için yoğun bir çalışma içindeyiz” dedi.



ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkdoğan, üniversitenin projelerini ve hedeflerini anlattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul YÖK Başkanı Özvar, 3. Türkiye-Özbekistan Eğitim Forumu’na katıldı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye ile Özbekistan arasında düzenlenen 3. Eğitim Forumu’na yaptığı konuşmada, "Türkiye ile Özbekistan arasındaki iş birliği, kurulacak üniversite ile taçlanacak” dedi. Türkiye ile Özbekistan’daki üniversiteleri buluşturarak iş birliği alanları ve imkanlarının rektörler düzeyinde görüşülmesini amaçlayan 3. Türkiye-Özbekistan Eğitim Forumu İstanbul Teknik Üniversitesi’nde başladı. Programa YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Taşkent Devlet Transport Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adil Abdurrahmanov’un yanı sıra her iki ülkeden çok sayıda rektör katıldı. “Özbekistan’dan toplam 7 bin 428 öğrenci üniversitelerimizde öğrenim görmektedir” İki dost ve kardeş ülke arasında henüz kullanılmayan çok büyük bir potansiyelin olduğunu söyleyen Özvar, "Mevcut verilere göre, Özbekistan’dan toplam 7 bin 428 öğrenci üniversitelerimizde öğrenim görmektedir. En fazla öğrencinin bulunduğu programlar işletme (433) ve tıp (383) programlarıdır. 17 Özbek uyruklu akademisyenimiz de üniversitelerimizde çalışmaktadır. Türkiye ve Özbekistan yükseköğretim kurumlarının birlikte yürüttüğü mevcut Ortak Eğitim Programı Protokolü sayısı 7 adet olup, 6 protokol daha uygun bulunmuştur. Bu sayılar, Özbek öğrencilerin Türk üniversitelerine ciddi bir ilgi gösterdiğinin ve Türk ve Özbek üniversiteleri arasında kayda değer bir iş birliğinin mevcut olduğunun göstergesidir. Ancak, iki dost ve kardeş ülke arasında henüz kullanılmayan çok büyük bir potansiyelin olduğuna inanıyorum. Özbekistan’dan ülkemize gelen öğrenci sayısının ve üniversitelerimiz arasında yeni ortak eğitim protokollerinin daha da artırılması mümkündür. Diğer taraftan, Türk Devletler Teşkilatının önemli bir parçası olan Türk Üniversiteler Birliğinde de üniversitelerimiz arasında iş birlikleri ve iletişim devam etmektedir. Ülkemizden 61, Özbekistan’dan ise 11 üniversite Türk Üniversiteler Birliğine üyedir” ifadelerini kullandı. Türkiye ile Özbekistan arasında işbirliği amaçlı yeni bir üniversite kurulacağını belirten Özvar, “YÖK olarak üniversiteler arasında ortak temel, pratik ve yenilikçi projelerin hayata geçirilmesi konusunda yapılan çalışmaları desteklemekte ve üniversitelerimizi bu konularda Özbekistan’ın yükseköğretim kurumlarıyla iş birliği yapmaları konusunda teşvik etmekteyiz. Bu iş birlikleri Türk-Özbek Üniversitesinin kurulmasıyla taçlanacak. Benzer bir girişimi dost ve kardeş Azerbaycan’la hayata geçirdiğimizi ve Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin açılmasının mutluluğunu yaşadığımızı ifade etmek isterim. Bir nevi ‘çatı üniversite’ konumunda olan bu üniversitede Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri tarafından ön lisans, lisans ve lisansüstü programlar açılacak. Türkiye ve Özbekistan arasında da başta sağlık, mühendislik ve bilişim olmak üzere Türk üniversitelerinin sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi paylaşabilecekleri ortak bir üniversitenin kurulması ülkelerimiz arasındaki ilişkilere önemli bir ivme kazandıracak. Türkiye ve Özbekistan üniversitelerinin birlikte yürüttüğü mevcut 7 ortak eğitim protokolüne ek olarak 6 protokol daha uygun bulundu. Mevcut verilere göre, Özbekistan’dan toplam 7 bin 428 öğrenci üniversitelerimizde öğrenim görüyor. En fazla öğrencinin bulunduğu programlar 433 ile işletme, 383 öğrenci ile tıp programları. 17 Özbek uyruklu akademisyenimiz de üniversitelerimizde çalışıyor. Bu sayılar, Özbek öğrencilerin Türk üniversitelerine olan ilgisini gösteriyor” şeklinde konuştu.
Amasya Sağlık Bakanı Memişoğlu: “Suriyelilere hastane iddiaları dezenformasyon” Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Konya’da Suriyelilere özel bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi yapılacağı" yönündeki iddiaların dezenformasyon olduğunu belirterek, “Böyle bir durum söz konusu değil” dedi. Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç’un açıklamalarına dayanarak sosyal medyada yayılan iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Bakan Memişoğlu, “Bizler misafirlerimize her türlü hizmeti veririz. Ancak bunu kötü niyetle kullanan ve 5 yıl evvel il müdürümüzün söylediği birkaç ifadeyi kötü niyetli sosyal medyada arkadaşların yanlış yaptığını düşünüyorum. Böyle bir durumumuz olmadığı gibi bunu da anlamlandıramıyoruz” diye konuştu. Memişoğlu, “Özellikle sosyal medyada 5,6 sene evvel o günkü şartlara göre söylenmiş birkaç kelimeyi dezenformasyon şeklinde, sosyal medyada yayan arkadaşlarımızın ne düşünceyle bunu yaptıklarını anlamış değilim” şeklinde konuştu. Covid-19 salgını döneminde Türkiye’deki sağlık altyapısının ne kadar iyi olduğunu bütün dünya gördüğüne işaret eden Bakan Memişoğlu, “Biz insanlığa sağlık anlamında hizmet etmekle mükellefiz. Aynı zamanda kendi insanımızın da en iyi sağlık hizmetini almaya hakkı olduğunu ve bunu verdiğimizi belirtmek istiyorum. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar çok yaygın, ücretsiz ve altyapısı kuvvetli, insan gücü kaliteli sağlık hizmeti sunulmuyor” ifadelerini kullandı. Ziyaret ettiği Amasya Valiliği’nde görevine yeni başlayan Amasya Valisi Önder Bakan’a başarılar dileyen Memişoğlu, inşasına başlanan 600 yataklı Amasya Devlet Hastanesi binasının 2026 yılının ilk aylarında hizmete açılmasının planlandığını da açıkladı. Ziyarette AK Parti Amasya milletvekilleri Haluk İpek ve Hasan Çilez, Amasya Belediye Başkanı Turgay Sevindi ile diğer yetkililer de yer aldı.
Kırıkkale Bakan Şimşek: "Cari açığı bir endişe olmaktan çıkardık" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Rezerv konusunu bir endişe olmaktan çıkardık, cari açığı bir endişe olmaktan çıkardık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğinde birin üzerine çıktık, yani rezerv yeterliliğini sağladık" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen "Türkiye Buluşmaları" kapsamında "Kırıkkale İçin Özümüzden Geleceğe" programında iş insanlarıyla buluştu. Orta Vadeli Program hakkında önemli açıklamalarda bulunan Şimşek, enflasyonun 2026 sonunda tek haneye düşmesini hedeflediklerini belirterek, bütçe açığı ve cari açıkta da büyük düşüşler kaydettiklerini vurguladı. “Bu kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerekiyor” Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın nihai hedefinin sürdürülebilir büyüme ve adil gelir dağılımı olduğunu ifade ederek, "Fiyat istikrarını sağlamalıyız. Orta vadeli programımızın nihai hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı. Kalıcı refah istiyoruz ve daha kapsayıcı büyüme, daha kapsayıcı refah artışı. Şimdi bunun da makroekonomik altyapısını oluşturuyoruz. Orta vadeli programın nihai hedefi bu ama oraya giderken fiyat istikrarını sağlamalıyız. Fiyat istikrar derken neyi kastediyoruz? Enflasyonun kalıcı bir şekilde tek haneye düşürülmesi. Neden, çünkü enflasyon tek haneye düştüğünde ülkede büyüme hızı artıyor. Bakın size basit bir örnek vereyim. 1990’lı yıllara gidip 10’arlı yıllar şeklinde son 30 yıla bakalım. 90’lı yıllarda büyüme ortalama yüzde 3.1, enflasyon ortalama yüzde 72. 2000’li yılların başındaki on yıla gelin. Enflasyon ortalama yüzde 9.3, büyüme yüzde 5.7. Büyüme neredeyse ikiye katlanmış. Enflasyon yüzde 72’den yüzde 9 olmuş. Son 10 yılda ise enflasyon ortalama yüzde 25’e çıkmış, büyüme yüzde 5.1’e düşmüş. Dolayısıyla kalıcı refah artışı için, sizlerin görmeniz için, yatırımlarda, verimlilikte, inovasyonda atılım için bizim fiyat istikrarını sağlamamız lazım, enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmemiz lazım. Bu programın nihai amacı, sürdürülebilir yüksek büyüme, adil gelir dağılımı ama buraya giden yolda en öncelikli hedefimiz enflasyonun tek haneye düşmesi. Bunu da yapmak için mali disiplini, yani bütçe disiplini sağlamalıyız. Çünkü bu kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerekiyor. Biz eğer mali alanda disiplin oluşturabilirsek o zaman yapısal dönüşüme kaynak vermiş oluruz. Örneğin, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, daha rekabetçi bir altyapı. Bunların hepsi kaynak gerektiriyor. İşte bütçede disiplini sağlayarak reformlar için mali alan oluşturmalıyız.” dedi. “Enflasyonda yılı büyük ihtimalle yüzde 40-42 civarında kapatacağız” “Türkiye’de kur kaynaklı sorunların büyük bir kısmı dış açıklıktan kaynaklanıyor" diyen Şimşek, “Türkiye, dünya ile ticarette mal ve hizmet ticaretinde büyük açıklar verince genelde sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Onun için cari açığı da sürdürülebilir bir düzeye çekmeliyiz. Bütün bu kazanımları kalıcı hale getirmek için yapısal dönüşüm. Yapısal dönüşüm demek yüksek rekabet gücü demek, verimlilik artışı demek. Dolayısıyla verimlilik artışı da rekabet gücü üzerinden Türkiye’de yatırım, istihdam, üretim ve ihracat üzerinden büyümek demek. Dolayısıyla bütün bunlarla biz Türkiye’nin büyüme potansiyelini artırdık. Bizim yol haritamıza baktığımız zaman Mayıs ayına kadar dezenflasyonda bir geçiş dönemindeydik. Çünkü para politikasının etkili olabilmesi için zamana ihtiyacımız vardı. Şimdi dezenflasyon dönemine girdik. Dezenflasyon, enflasyonun düşüşü demek. Enflasyonda kalıcı ve hızlı bir düşüş dönemindeyiz. Yıllık enflasyon Mayıs ayında yüzde 75 ile zirveye çıktı. Ağustos ayında 52’ye kadar düştü. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Büyük ihtimalle yılı yüzde 40-42 civarında kapatacağız. Gelecek sene de hedefimiz yüzde 20’nin altı, yüzde 17,5. 2026 yılının sonunda da tekrar enflasyonu tek haneye indireceğiz. Diyeceksiniz ki ‘üç yıl çok uzun bir süre.’ Aslında dünya deneyimi bundan farklı değil. Geçen sene bir çalışma yayınlandı. 56 ülkede 100 tane enflasyon şoku incelendi. Enflasyonun şok öncesindeki seviyesine düşürülmesi, 3.4 yıl alıyor. Biz bu programı geçen sene açıkladık. Üzerinden 1 yıl geçti" diye konuştu. “Bu sene cari açıkta hedefimizden daha iyi bir noktadayız” Cari açıkla ilgili Bakan Şimşek, "Geçen sene deprem sebebiyle bütçe açığımız yükseldi. Bu sene de depremin etkisi çok hissediliyor, bu sene de yüksek. Ama önümüzdeki seneden itibaren Maastricht kriterinin, yani yüzde 3 kriterinin altına yaklaşacağız. Böylece de disiplini tam olarak tesis etmiş olacağız. Son 20 yıla bakarsanız cari açığın milli gelire oranı yüzde 4 civarında. Bu sene yüzde 1.7’ye düşürmüş olacağız. Aslında çevremizdeki savaşlar olmasa, Rusya, Ukrayna, Orta Doğu ile ticaretimiz etkilenmeseydi, çok büyük ihtimalle cari açık yüzde 1 civarında olacaktı. Dolayısıyla cari açığı kalıcı olarak yüzde 2’nin altına çekmek istiyoruz. Çünkü bu civardaki cari açığı çok rahat yönetebiliriz. Bu cari açıkla dış borcun milli gelire oranı düşerken bir taraftan da rezerv biriktirebiliyoruz. Dolayısıyla bu sene de hedefimizden daha iyi bir noktadayız. Bu program çalışıyor. Bazılarına göre program yok ama olmayan bir program nasıl sonuç üretiyor, onu anlatayım. Aslında bir program var. Türkiye’nin cari açığı geçen yıl Mayıs ayında yıllık 57 milyar dolara çıkmıştı. Şu anda 20 milyar doların altında. Bir program olmadan cari açık bu kadar düşer mi? Merkez Bankası’nın rezervleri geçen sene Mayıs ayında 98,5 milyar dolar, şu anda 156 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Net rezervlerdeki artış daha dramatik. Swap hariç Merkez Bankası’nın net rezervleri tam 90 milyar dolardan fazla arttı. 90 milyar dolar fazla mı diye sorabilirsiniz. Bizim 2002-2013 yılındaki net rezervlerimiz 38 milyar artmış, bu program sayesinde son bir yılda 90 milyar dolar artmış. Dolayısıyla rezerv konusunu bir endişe olmaktan çıkardık, cari açığı bir endişe olmaktan çıkardık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğinde birin üzerine çıktık, yani rezerv yeterliliğini sağladık.” şeklinde konuştu. “Bütçe açığını yüzde 5.2’ye düşürdük, bunun da 3’te 2’si deprem kaynaklı” Bütçe açığında önemli bir düşüş sağladıklarını kaydeden Bakan Şimşek, depremin etkisine dikkat çekerek, “Kur korumalı mevduat, geçen sene Ağustos ayında zirveyi buldu. Neredeyse 144 milyar dolar seviyesine çıkmıştı. Kur korumalı mevduattan çıkışı biz önceliklendirdik. Kur korumalı mevduatta 98 milyar dolarlık bir düşüş var. Bu bir koşullu yükümlülük. Koşullu yükümlülük demek, kurda önemli bir değer kaybı olsaydı, onun faiz farkını Merkez Bankası ödeyecekti. Dolayısıyla bunu azaltarak Türkiye’nin risklerini azalttık. Türk lirasına güven arttı. Geçen sene Ağustos ayında Türk lirasının toplam mevduattaki payı yüzde 32’nin altına düşmüştü. Şu anda yüzde 53’ün üzerine çıkmış durumda. Dolayısıyla Türk lirasına güven artıyor. Bütçe dengesinde 20 yıla baktığımızda, bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2.4, ama geçen sene de büyük bir deprem oldu. Yine EYT benzeri uygulamalar yapıldı. Geçen sene Mayıs ayında piyasa, ‘tedbir alınmazsa bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 9.8’e çıkacak’ diyordu. Biz tedbir aldık, bunun sayesinde bütçe açığını yüzde 5.2’ye düşürdük. Bunun da 3’te 2’si deprem kaynaklı. Ama deprem bir kerelik. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde deprem ile ilgili harcamalar yerini dayanıklı şehirler inşa etmek için harcayacağımız kaynaklara bırakacak.” ifadelerini kullandı.